H
Çevrimdışı
Taliban'dan İslam dünyasına zafer müjdesi
Yayınlama zamanı: 18 Haziran 2010, 15:24
Afganistan İslam Emirliği, Afganistan'daki işgalin yakında sona ereceğini belirtirken İslam dünyasına da zafer müjdesi verdi.
Afganistan İslam Emirliği'nin resmi web sayfasında yayınlanan son analizde, Afganistan'daki son gelişmeler değerlendirilirken İslam dünyasına zafer müjdesi verildi.
İşte Taliban'ın "Mü'minleri Müjdeleyin.. Zafer Yakındır!" başlıklı o açıklaması:
Haçlı düşman, sarfettiği bütün askeri ve siyasi çabalara rağmen Afgan halkı üzerinde otorite kuramadı. Allah samimi mücahid kullarına yardım etti; bütün eyaletlerde cihat eylemlerini artırdılar.
Marca hezimetinden sonra yenilgiler peşlerini bırakmadı. Bu yüzden Coner eyaletindeki güçlü kalelerinden çekilmek zorunda kaldılar, Kandehar'daki geniş kapsamlı operasyonlardan vazgeçtiler. Ağır kayıplar verdiler; kendi düzmece istatistiklerine göre 2010 yılının ilk çeyreğinde 200 ölüleri, yüzlerce yaralıları var. Onlarca keşif ve savaş uçağı düştü; binlerce savaş ve erzak teçhizatı yerle bir oldu.
Başarısızlığın askeri boyutu böyle. Siyasi arenada da düşman daha şanslı değil. Bütün düşmanlık projeleri fiyaskoyla sonuçlandı. Nato üyesi ülkelerden askeri takviye istemek ve Afganistan'daki kuvvetlere mali destek sağlamak için sayısız konferanslar düzenlediler.
Öte yandan kendilerine iş imkanı, liderlerine yurt dışında siyasi sığınma fırsatı sağlanan İslam Emirliği mücahidlerinin siyasi sürece dahil olmaya başladıkları; kabile reislerini Karzai hükümetine entegre projesi kapsamında Kabil'de istişare meclisinin toplandığı ve daha bir çok yalanlar dolaşıyor. Düşman, dünyanın dikkatini peş peşe aldığı yenilgilerden uzaklaştırmak için periyodik olarak böyle asılsız iddialar yayıyor.
Evet! Düşman ne yaptıysa mücahidlerin gücü ve ezici zaferleri karşısında daha fazla bozgundan başka bir şey devşiremedi. Bu önce Allah'ın yardımı; sonra mücahidlerin ihlası; askeri plan ve eylemlerdeki başarıları ve kutsal hedefe ulaşıncaya kadar cihada devam etmedeki kararlılıkları sayesindedir.
Afgan halkı cihadıyla yeryüzünün en büyük zalim gücü karşısında, maddi güçle boyun eğdirilemeyeceğini kanıtladı. Afgan halkı, bedeli ne olursa olsun işgalcilerin iradesine boyun eğmeyi kabul etmeyecektir.
Tüm bu başarısızlıkla sonuçlanan denemelerin ardından işgalcinin önünde iki seçenekten başkası kalmadı. Biri diğerinden kötü bu seçeneklerin birincisi: Afgan topraklarının tamamından acilen ve koşulsuz çekilmek. İkincisi ise, işgale devam etmeleri durumunda bayraklara sarılmış tabutlarda yeni ölüleri teslim almaya devam etmek. Bunun için İslam Emirliği, ‘Fetih' operasyonlarına başlamadan önce bir açıklama yapmış; düşmana Tatar, İngiliz ve Sovyet işgalcilerin akıbetlerini hatırlatarak işgali bitirme çağrısı yapmıştı.
Bütün dünya İslam Emirliği'nin aldığı kararların ne denli uygulanabilir olduğuna tanık oldu. Ülkenin doğusundan batısına; güneyinden kuzeyine işgalcilere karşı askeri operasyon dalgası başlatıldı. İki gün içinde 3 askeri helikopter düşürüldü; Kabil'in göbeğinde onlarca işgal askerinin ölümüyle sonuçlanan başarılı bir operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyon, mücahidlerin askeri ve taktik düzeyde düşmandan üstün olduğunu kanıtladı.
İş işten geçmeden acil çekilme seçeneğini kabul etmelisiniz; Afganistan'ın vadi ve mağaralarında sıkışıp kalmış askerlerinizin hayatı ve sizin maslahatınız için en uygun seçenek budur.
Ey işgalci düşman!
Şunu iyi bil ki, cihada ve direnişe devam edecek; Allah'ın izniyle bir milim geri adım atmayacağız; çünkü Allah'ın zalimlere karşı cihadı bize şu ayetle farz kıldığına iman ediyoruz:
"Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. İyi bilin ki Allah muttakilerle beraberdir."
(Bakara: 194)
Biz bu mübarek cihatta Allah'ın yardımının bizimle olduğundan eminiz. Zafer kazanırsak dileğimiz gerçekleşmiş, sizi topraklarımızdan kovmuş oluruz. Eğer şehit olursak Allah'ın rızası ve cennetini kazanmış oluruz. Size gelince; ülkemizi işgal edip halkımızla savaşarak hezimet, acı ve düş kırıklığından başka bir şey elde edemeyeceksiniz.
"De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz."
(Tevbe: 52)
Kaynak: isra haber
Yayınlama zamanı: 18 Haziran 2010, 15:24
Afganistan İslam Emirliği, Afganistan'daki işgalin yakında sona ereceğini belirtirken İslam dünyasına da zafer müjdesi verdi.
Afganistan İslam Emirliği'nin resmi web sayfasında yayınlanan son analizde, Afganistan'daki son gelişmeler değerlendirilirken İslam dünyasına zafer müjdesi verildi.
İşte Taliban'ın "Mü'minleri Müjdeleyin.. Zafer Yakındır!" başlıklı o açıklaması:
Haçlı düşman, sarfettiği bütün askeri ve siyasi çabalara rağmen Afgan halkı üzerinde otorite kuramadı. Allah samimi mücahid kullarına yardım etti; bütün eyaletlerde cihat eylemlerini artırdılar.
Marca hezimetinden sonra yenilgiler peşlerini bırakmadı. Bu yüzden Coner eyaletindeki güçlü kalelerinden çekilmek zorunda kaldılar, Kandehar'daki geniş kapsamlı operasyonlardan vazgeçtiler. Ağır kayıplar verdiler; kendi düzmece istatistiklerine göre 2010 yılının ilk çeyreğinde 200 ölüleri, yüzlerce yaralıları var. Onlarca keşif ve savaş uçağı düştü; binlerce savaş ve erzak teçhizatı yerle bir oldu.
Başarısızlığın askeri boyutu böyle. Siyasi arenada da düşman daha şanslı değil. Bütün düşmanlık projeleri fiyaskoyla sonuçlandı. Nato üyesi ülkelerden askeri takviye istemek ve Afganistan'daki kuvvetlere mali destek sağlamak için sayısız konferanslar düzenlediler.
Öte yandan kendilerine iş imkanı, liderlerine yurt dışında siyasi sığınma fırsatı sağlanan İslam Emirliği mücahidlerinin siyasi sürece dahil olmaya başladıkları; kabile reislerini Karzai hükümetine entegre projesi kapsamında Kabil'de istişare meclisinin toplandığı ve daha bir çok yalanlar dolaşıyor. Düşman, dünyanın dikkatini peş peşe aldığı yenilgilerden uzaklaştırmak için periyodik olarak böyle asılsız iddialar yayıyor.
Evet! Düşman ne yaptıysa mücahidlerin gücü ve ezici zaferleri karşısında daha fazla bozgundan başka bir şey devşiremedi. Bu önce Allah'ın yardımı; sonra mücahidlerin ihlası; askeri plan ve eylemlerdeki başarıları ve kutsal hedefe ulaşıncaya kadar cihada devam etmedeki kararlılıkları sayesindedir.
Afgan halkı cihadıyla yeryüzünün en büyük zalim gücü karşısında, maddi güçle boyun eğdirilemeyeceğini kanıtladı. Afgan halkı, bedeli ne olursa olsun işgalcilerin iradesine boyun eğmeyi kabul etmeyecektir.
Tüm bu başarısızlıkla sonuçlanan denemelerin ardından işgalcinin önünde iki seçenekten başkası kalmadı. Biri diğerinden kötü bu seçeneklerin birincisi: Afgan topraklarının tamamından acilen ve koşulsuz çekilmek. İkincisi ise, işgale devam etmeleri durumunda bayraklara sarılmış tabutlarda yeni ölüleri teslim almaya devam etmek. Bunun için İslam Emirliği, ‘Fetih' operasyonlarına başlamadan önce bir açıklama yapmış; düşmana Tatar, İngiliz ve Sovyet işgalcilerin akıbetlerini hatırlatarak işgali bitirme çağrısı yapmıştı.
Bütün dünya İslam Emirliği'nin aldığı kararların ne denli uygulanabilir olduğuna tanık oldu. Ülkenin doğusundan batısına; güneyinden kuzeyine işgalcilere karşı askeri operasyon dalgası başlatıldı. İki gün içinde 3 askeri helikopter düşürüldü; Kabil'in göbeğinde onlarca işgal askerinin ölümüyle sonuçlanan başarılı bir operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyon, mücahidlerin askeri ve taktik düzeyde düşmandan üstün olduğunu kanıtladı.
İş işten geçmeden acil çekilme seçeneğini kabul etmelisiniz; Afganistan'ın vadi ve mağaralarında sıkışıp kalmış askerlerinizin hayatı ve sizin maslahatınız için en uygun seçenek budur.
Ey işgalci düşman!
Şunu iyi bil ki, cihada ve direnişe devam edecek; Allah'ın izniyle bir milim geri adım atmayacağız; çünkü Allah'ın zalimlere karşı cihadı bize şu ayetle farz kıldığına iman ediyoruz:
"Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. İyi bilin ki Allah muttakilerle beraberdir."
(Bakara: 194)
Biz bu mübarek cihatta Allah'ın yardımının bizimle olduğundan eminiz. Zafer kazanırsak dileğimiz gerçekleşmiş, sizi topraklarımızdan kovmuş oluruz. Eğer şehit olursak Allah'ın rızası ve cennetini kazanmış oluruz. Size gelince; ülkemizi işgal edip halkımızla savaşarak hezimet, acı ve düş kırıklığından başka bir şey elde edemeyeceksiniz.
"De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz."
(Tevbe: 52)
Kaynak: isra haber
