Çevrimdışı
Geçen aklımda bir soru oluştu. Biz şu hususa dikkat çekiyoruz, Türkiye'de İslâmın hakim olması ve genel anlamda dünyada İslâm hakimiyeti için, bid'at ve şirk olan demokrat yöntemler izlendi.
Bunun neticesinde İslâm hakim olmadığı gibi Muminler de müşriklere dönüşmeye başladı sistem yüzünden. Bu, bidat yöntemlerle hak sonuca ulaşmaya çalışmanın hazin neticesidir, selef menheci izlenmediği için bu haldeyiz.
Acaba şu tevağit döneminde, bugüne kadar sadece ama sadece Allah Rasûlünün sallAllahu aleyhi vesellem metodları izlenseydi nasıl bir sonuç ortaya çıkardı?
Buna dair tahminleri genel olarak dönem içine yayabiliriz örneğin
Şeyh Said kıyamı gibi yeryüzünde çeşitli hareketlere daha büyük bir destek verilseydi. Musluman coğrafyada insanlar demokratlara oy vermek yerine sisteme karşı dik dursalar ve tavizsizce yaşasalardı
(Muminler izzetlerini korumuş olacak ve henuz asimile edilememiş toplumlar devrimlerin kapısını aralayacaktı. Örneğin Türkiye'de kendini İslâma nisbet eden kesimler toplamda on milyonlarca insandan müteşekkildir. Ancak "Şeriatı getirmeye güçleri yetmedikleri gerekçesi" ile birçoğu devlete oy topluyorlar. Mahmud efendi nin cenazesine giden adamların görüntüsü ortaya konduğunda Şeriat gelecek diye olay olmuştu o günlerde. Ülkenin her tarafından insanlar oraya gittiler ve şehri doldurdular. Ancak aynı şevk Şeriat için gösterilemedi)
Onların okullarına gitmek yerine kendi okullarını ve eğitim sistemlerini hatta imkanları yetenler İslâm coğrafyasından haber aktaran kuruluşlar kursalardı
(Aile yapısı ve insanların hayat amaçları doğru yönde şekillenecek, saçma sapan gündemleri ve hayatları olmayacaktı. Halbuki bugün aile yapısı telakkisi İslâma göre belirlenmemektedir. Dolayısı ile boşanmaların artması da bunun normal bir sonucudur)
Yaşantımız aşırı lüks değil de Allah Rasûlü sallAllahu aleyhi vesellem gibi olsaydı ve selef yaşantısı üzere hareket edilseydi
(Günümüz şehir yapısının getirdiği müreffeh ve azgın hayattan kurtulmuş olunacak, insanlar arasındaki komşu ve mahalle ilişkileri kuvvetli şekilde sürecek ve daha kaliteli bir hayat ortaya çıkacaktı)
Zulümlere sessiz kalınmak yerine külli cihad verilse, iki milyar insandan en azından yüz bini cihada güç sağlasa ve bir halifeye bağlanılsaydı
(Yüz bin adamın cihadı kuvvetlendirmesi Musluman coğrafyasında tüm zulmü bitirebilir. Ki bu ümmetin 1 / 20.000 'lik bölümü demektir. Halife ise eskiden halife seçmekte kararsız kalınması belki anlaşılabilirdi, ancak şuan büyük bir devlete sahip olan bir hilafet (Taliban) vardır. Dolayısıyla tüm toplulukların ona bağlanması gerekir diye düşünüyorum.)
97 de ve 21 de İslâm Emirliği halifeliği ilan ettiğinde Muminler onların etrafında birleşip cem olsaydı ve yeryüzünde zulme maruz kalan Muminlerden gücü yetenler oraya hicret etseler oranın güçlenmesi için ümmet beraberce uğraşsalardı, zengin Muminler oraya yatırım yapmak için seferber olsalardı.
(Ki muhtemelen dünya gücü bir devlete dönüşeceklerdi, şuan bile kendi imkanlarıyla bir sürü silah ve iha üretiyorlar, yerli araba ve yerli kamyon üretimine geçtiler. Ancak iki dönemlerinde de Musluman coğrafyadan ciddi oranda yardımsız kaldılar. Dahası amerika sevici medyanın darbesine tekrar uğradılar ve en son olan şey şu oldu: Bu adamlar İslâmı kötü göstermeye çalışıyor bence bunlar ajan)
Saçma sapan şarkılarla yeni nesillerin beyni kirletileceğine çocuklar Kur'an-ı Kerim ve neşidlerle yetiştirilseydi
(Daha kaliteli bir toplum ortaya çıkacaktı.)
Uyduruk meşhur hikayeleri okumak yerine ibretlik kıssalar okusalardı
(Çocukların algıları ve amaçları düzgün bir şekilde şekillenecekti. Onlara öğretilebilecek başta Allah Rasûlü sallAllahu aleyhi vesellem olmak üzere kimisi erkek kimisi kadın İslâm tarihinde bilinen birçok önemli şahsiyet vardır. Dünyada meşhur olmuş ahlaka mugayir türden hikayelerin çocuk hikayesi olarak okutulmasının ne anlamı var)
İnsanlara İslâm dini, evvela teslimiyet esaslı öğretilseydi
(Muminim deyip İslâmı eleştirme hadsizliği ortadan kalkacaktı)
Çok fazla şey üzerinde tahmin yürütülebilir. Muminler hiç oy kullanmaya ve demokrat savunusuna yönelmeseydi, Allah Rasûlünün sallAllahu aleyhi vesellem menheciyle hareket etselerdi bütün bir asrın sonunda şuan ne olurdu?
Bunun neticesinde İslâm hakim olmadığı gibi Muminler de müşriklere dönüşmeye başladı sistem yüzünden. Bu, bidat yöntemlerle hak sonuca ulaşmaya çalışmanın hazin neticesidir, selef menheci izlenmediği için bu haldeyiz.
Acaba şu tevağit döneminde, bugüne kadar sadece ama sadece Allah Rasûlünün sallAllahu aleyhi vesellem metodları izlenseydi nasıl bir sonuç ortaya çıkardı?
Buna dair tahminleri genel olarak dönem içine yayabiliriz örneğin
Şeyh Said kıyamı gibi yeryüzünde çeşitli hareketlere daha büyük bir destek verilseydi. Musluman coğrafyada insanlar demokratlara oy vermek yerine sisteme karşı dik dursalar ve tavizsizce yaşasalardı
(Muminler izzetlerini korumuş olacak ve henuz asimile edilememiş toplumlar devrimlerin kapısını aralayacaktı. Örneğin Türkiye'de kendini İslâma nisbet eden kesimler toplamda on milyonlarca insandan müteşekkildir. Ancak "Şeriatı getirmeye güçleri yetmedikleri gerekçesi" ile birçoğu devlete oy topluyorlar. Mahmud efendi nin cenazesine giden adamların görüntüsü ortaya konduğunda Şeriat gelecek diye olay olmuştu o günlerde. Ülkenin her tarafından insanlar oraya gittiler ve şehri doldurdular. Ancak aynı şevk Şeriat için gösterilemedi)
Onların okullarına gitmek yerine kendi okullarını ve eğitim sistemlerini hatta imkanları yetenler İslâm coğrafyasından haber aktaran kuruluşlar kursalardı
(Aile yapısı ve insanların hayat amaçları doğru yönde şekillenecek, saçma sapan gündemleri ve hayatları olmayacaktı. Halbuki bugün aile yapısı telakkisi İslâma göre belirlenmemektedir. Dolayısı ile boşanmaların artması da bunun normal bir sonucudur)
Yaşantımız aşırı lüks değil de Allah Rasûlü sallAllahu aleyhi vesellem gibi olsaydı ve selef yaşantısı üzere hareket edilseydi
(Günümüz şehir yapısının getirdiği müreffeh ve azgın hayattan kurtulmuş olunacak, insanlar arasındaki komşu ve mahalle ilişkileri kuvvetli şekilde sürecek ve daha kaliteli bir hayat ortaya çıkacaktı)
Zulümlere sessiz kalınmak yerine külli cihad verilse, iki milyar insandan en azından yüz bini cihada güç sağlasa ve bir halifeye bağlanılsaydı
(Yüz bin adamın cihadı kuvvetlendirmesi Musluman coğrafyasında tüm zulmü bitirebilir. Ki bu ümmetin 1 / 20.000 'lik bölümü demektir. Halife ise eskiden halife seçmekte kararsız kalınması belki anlaşılabilirdi, ancak şuan büyük bir devlete sahip olan bir hilafet (Taliban) vardır. Dolayısıyla tüm toplulukların ona bağlanması gerekir diye düşünüyorum.)
97 de ve 21 de İslâm Emirliği halifeliği ilan ettiğinde Muminler onların etrafında birleşip cem olsaydı ve yeryüzünde zulme maruz kalan Muminlerden gücü yetenler oraya hicret etseler oranın güçlenmesi için ümmet beraberce uğraşsalardı, zengin Muminler oraya yatırım yapmak için seferber olsalardı.
(Ki muhtemelen dünya gücü bir devlete dönüşeceklerdi, şuan bile kendi imkanlarıyla bir sürü silah ve iha üretiyorlar, yerli araba ve yerli kamyon üretimine geçtiler. Ancak iki dönemlerinde de Musluman coğrafyadan ciddi oranda yardımsız kaldılar. Dahası amerika sevici medyanın darbesine tekrar uğradılar ve en son olan şey şu oldu: Bu adamlar İslâmı kötü göstermeye çalışıyor bence bunlar ajan)
Saçma sapan şarkılarla yeni nesillerin beyni kirletileceğine çocuklar Kur'an-ı Kerim ve neşidlerle yetiştirilseydi
(Daha kaliteli bir toplum ortaya çıkacaktı.)
Uyduruk meşhur hikayeleri okumak yerine ibretlik kıssalar okusalardı
(Çocukların algıları ve amaçları düzgün bir şekilde şekillenecekti. Onlara öğretilebilecek başta Allah Rasûlü sallAllahu aleyhi vesellem olmak üzere kimisi erkek kimisi kadın İslâm tarihinde bilinen birçok önemli şahsiyet vardır. Dünyada meşhur olmuş ahlaka mugayir türden hikayelerin çocuk hikayesi olarak okutulmasının ne anlamı var)
İnsanlara İslâm dini, evvela teslimiyet esaslı öğretilseydi
(Muminim deyip İslâmı eleştirme hadsizliği ortadan kalkacaktı)
Çok fazla şey üzerinde tahmin yürütülebilir. Muminler hiç oy kullanmaya ve demokrat savunusuna yönelmeseydi, Allah Rasûlünün sallAllahu aleyhi vesellem menheciyle hareket etselerdi bütün bir asrın sonunda şuan ne olurdu?
