Allah'in kafir dedigine, kafir diyenin (sana göre tekfricinin) yaptigi fiile (yani tekfire) "hastalik, itici, pislik," ve saire dersen, buram buram cehalet kokan bir kafir olursun. Bilmis ol. Birakin artik bu sloganik, holiganik naralari. Eger ilmi yönden cürütebiliyorsan ve bir yerde bir asirilik görüyorsan, veya bir hata. O hatayi ilmi bir sekilde ele alip muhaliflerini susturursun. Yok bunu yapmiyorsan. O zaman sus.
Size göre bir kesim tekfirde asiriya gidiyorsa, ve hatta size göre haricilerse ve Selefin yolundan gittigini iddia ediyorsan, o zaman Ibnu Abbas -Ra- gibi beyan ve hüccet ile o Haricilerle konus. Bak bakalim Ibnu Abbas -Ra- senin gibi sloganlar ve bos sözler mi söylemis, yoksa hüccet
Allah c.c. kimin kafir kimin müslüman olduğunu bildiği için kafir der. O kalpleride olanı bilen ve nihai kararı verecek olan olduğu için kafire kafir der. Biz ne kalpleri göreniz nede gaybı bileniz. Biz sadece görünene göre hüküm veririz. Ömer r.a. örneğini veriryorsun tekfir örneğine. Sen onun kadar gerçeği kavradın mı ki onun gibi hüküm veresin? Zzorlarsan bir kişide bulursun bir şekilde küfür veya şirk belirtisini.
Misal: cephede savaşıyoruz, sen bir grup mücahidi tekfir ediyorsun. Sonra dinen tekfir ettiğin grubu öldürmen gerekir öyle değil mi. Çünkü dinden dönmüştür. Başlarsın onları öldürmeye bu arada kafirler müslümanların topraklarına girer, evlerini basar, öldürür, zulmeder, hakimiyetini kurar sonra defolup gider. Ama sen hala tekfir ettiğin grubu öldürmekle uğraşırsın. Bu verdiğim misal ne yazık ki gerçek. Müslümanlar kendini tekfir edip, boğazlamakla meşgul.
TEKFİR ETMENİN ÇOK CİDDİ SONUÇLARI VAR: HADİSE GÖRE DİNDEN DÖNENİ ÖLDÜRMEK VACİB!!! TEKFİR ETMEK BU KADAR KOLAY DEĞİL VE OLMAMALI!!
Zahire hükmetmemiz gerektigini kendin söylüyorsun. Bu hükümler, zaten zahire göre hükmedildigi icin veriliyor. Biz kisilerin uhrevi hallerine dair kesin bir hüküm belirtmiyoruz. Küfrünü ve sirkini izhar edene ona göre muamele edilir. Münafiklara da zahirlerine göre hüküm verilir. Ama biz, bu müslümandir dedigimiz halde Allah'a göre kafirdir ve cehennemin en dibindedir. Bir müslümana hataen kafirdir diyebiliriz, ama Allah katinda yinede müslümandir ve uhrevi hükmü de bizim dünyada verdigimiz hükümle celisebilir. Bu konuda nihai hüküm ve karar Allah SvT'nindir. Dünyada insanlarin küfürlerine, sirklerine ve islamlarina hükmettigimiz zamanda Allah SvT'nin bize gösterdigi ve ögrettigi ölcülere göre hükmediyoruz.
Kisi eger tevhidi ve sirki kavramiyorsa ve kimin müsrik, kimin muvahhid oldugunu ayirdedemiyorsa "La ilahe illAllah"i anlamamis demektir. Müslüman kisi, hafi, kapali, fikhi meselelerde cahil olabilir. Ama Allah SvT'nin kendisini yarattigi sebep "Tevhid" hakkinda cahil olamaz insan. Eger bu konuda cahilse Islama hic girmemis sayilir. Zira Islama giris kapisi olan Sehadet kelimelerini anlamamistir.
Kimse kimseyi dinen kafir olarak gördügü icin o anda öldürmesi gerekmez. Kisiyi isledigi sirk sebebi ile müsrik görmek ve kisiye Islam devletinin uygulayacagi cezayi vermek arasinda büyük bir fark vardir, ki cezayi ferdler vermez. Tekfir hakkinda bircok yanlis anlasmalar oluyor, sakin sakin ve ilmi sekilde konular konusulmadigi icin. Tekfir konusunda karistirilan bircok konu var. Kisinin mazur oldugu konular ve mazur olmadigi konular karistiriliyor. Kisiye "Sen kafirsin" demekle "Kisiyi kafir olarak görmek" karistiriliyor. Kisiyi "Kafir görmekle" kisiye "Ceza uygulamak" karistiriliyor.
Buhari’nin naklettiğine göre Abdullah ibn-i Utbe (r.a) Hz.Ömer’in şöyle dediğini duymuştur: “Rasulullah(s.a.v.) döneminde insanlar vahye göre değerlendirilirlerdi. Şimdi ise vahy kesilmiştir. Şu anda bizler sizleri ancak bize görünen amelleriniz ile yargılayabiliriz. Kim bize iyi şeyler gösterirse onu güvenilir kabul eder ve onu (kendimize) yakınlaştırırız. Onun niyetini bilmek bizim işimiz değildir. Niyeti konusunda onu hesaba çekecek olan yalnız Allah’tır. Her kimde bize bir kötülük gösterirse, niyetinin iyi olduğunu söylese dahi ona güvenmez ve inanmayız.” (Buharî, Kitabu’ş Şehadât, hadis no: 2641.)