Çevrimdışı
سْــــــــــــــــــــــم- ِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Bizlere doğruyu akletme aklını veren,ve bizleri doğru yola ulaştırmak için nebi ve peygemberler gönderen,yahut şuan aramızda olmadığı halde onun sözleri ve ALLAH’ın kelamı aramızda olduğu kuranı kerim nimetini veren RABBİMİZE sonsuz şükürler olsun.
Bu çalışmayı hazırlarken kendimce tefekkür ettiğim soruları sizlerle paylaşmak istedim.
Umarım hayra vesile olur.
Şuan ki çağda yaşamış olduğumuz zamanda hanif İslam alameti görmediğimiz çevremizde aklı yerinde olan bir insanın sessiz sakin bir yerde kendine şu soruları sorması lazım.Tıpkı ALLAH Resulünün (s.a.v) peygamberlik gelmeden önce o an ki cahiliye ortamından uzaklaşıp sessiz ve sakince tefekkür edebileceği bir ortam olan hira mağarası gibi.
Benim yaşama sebebim ne ? Niçin bu dünyaya geldim veya ne amaçla geldim ?
Hayatımız sadece dünyada daha iyi bir yer için değil veya çocuklarımızın geleceği için onlara gece gündüz çalışıp didinmek hiç değil.Madem ki ailemizi çoluğumuzu çocumuğuzu seviyorsak ve onları cehennem azabından korumak istiyorsak,
RABBİMİN şu sözleri kulağımıza küpe olsun
Ey iman edenler,kendinizi ve yakınlarınızı cehennem azabından koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır.Görevlileri ise kendilerine verilen emirlere baş kaldırmayan ve harfiyen yerine getiren çok sert meleklerdir.(Tahrim 6)
Hangi anne ve baba ister ki çocuğunun ateşte yanmasını veya kendinin ateşte yanmasını
Bir sigara ateşine bile gücümüz yetmezken nasıl olurda taşı yakan bir azaba dayanabiliriz
Söylermisiniz ?
Bunları kendimize sorduğumuz vakit aklı yerinde olan bir insanın bazı şeylerin farkına vardığının göstergesidir.
Velev ki bunları anladığımız zaman yinede aynı atmosferde gidiyorsak durum odur ki her insanda bulunan nefis hastalığı son derecesine varmış ve bir uçurumun kenarında olduğumuzun bilincinde olmadığımızın şuurunu yitirmiş bir hasta gibi hayat sürdürüyoruz demektir.Bu soruları hala görmemezlikten geliyorsak,
Sözüm ona eğer ki işinize gelmiyorsa ALLAH’ın azabından size gelmemesinden nasıl emin olabilirsiniz ? yahut ebu leheb hakkında inen ayetlerin bir benzerinin size gelmesini mi bekliyorsunuz ?
Doğruluk varken neden sapıklığı ? Cennet varken neden Cehennem ?
Bu sorular Hz.İbrahim (a.s) tefekkür ederek RABBİNİ bulması,sapıklıktan doğruluğa çıktığı andır.
İslama girdikten sonra ALLAH (c.c) yakın akrabalara ve çevremize uyarmamızı emretti
VALLAH i yoksa sizi kesinlikle uyarmazdım işte buda RABBİMİN insanlar üzerinde olan Rahmeti.
Ben bu dini tefekkür ile başlayıp araştırma ile devam edip okuyarak, dinleyerek, sorarak
Öğrenip ve Şimdi gücümün yettiğince amel ederek yürüyorum ta ki hedefime ulaşıncaya kadar İnşaALLAH.
Esselamualeykum rahmatullahi ve berekad
http://www.gulyarasi.com/videos/6154/olum.html
Bizlere doğruyu akletme aklını veren,ve bizleri doğru yola ulaştırmak için nebi ve peygemberler gönderen,yahut şuan aramızda olmadığı halde onun sözleri ve ALLAH’ın kelamı aramızda olduğu kuranı kerim nimetini veren RABBİMİZE sonsuz şükürler olsun.
Bu çalışmayı hazırlarken kendimce tefekkür ettiğim soruları sizlerle paylaşmak istedim.
Umarım hayra vesile olur.
Şuan ki çağda yaşamış olduğumuz zamanda hanif İslam alameti görmediğimiz çevremizde aklı yerinde olan bir insanın sessiz sakin bir yerde kendine şu soruları sorması lazım.Tıpkı ALLAH Resulünün (s.a.v) peygamberlik gelmeden önce o an ki cahiliye ortamından uzaklaşıp sessiz ve sakince tefekkür edebileceği bir ortam olan hira mağarası gibi.
Benim yaşama sebebim ne ? Niçin bu dünyaya geldim veya ne amaçla geldim ?
Hayatımız sadece dünyada daha iyi bir yer için değil veya çocuklarımızın geleceği için onlara gece gündüz çalışıp didinmek hiç değil.Madem ki ailemizi çoluğumuzu çocumuğuzu seviyorsak ve onları cehennem azabından korumak istiyorsak,
RABBİMİN şu sözleri kulağımıza küpe olsun
Ey iman edenler,kendinizi ve yakınlarınızı cehennem azabından koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır.Görevlileri ise kendilerine verilen emirlere baş kaldırmayan ve harfiyen yerine getiren çok sert meleklerdir.(Tahrim 6)
Hangi anne ve baba ister ki çocuğunun ateşte yanmasını veya kendinin ateşte yanmasını
Bir sigara ateşine bile gücümüz yetmezken nasıl olurda taşı yakan bir azaba dayanabiliriz
Söylermisiniz ?
Bunları kendimize sorduğumuz vakit aklı yerinde olan bir insanın bazı şeylerin farkına vardığının göstergesidir.
Velev ki bunları anladığımız zaman yinede aynı atmosferde gidiyorsak durum odur ki her insanda bulunan nefis hastalığı son derecesine varmış ve bir uçurumun kenarında olduğumuzun bilincinde olmadığımızın şuurunu yitirmiş bir hasta gibi hayat sürdürüyoruz demektir.Bu soruları hala görmemezlikten geliyorsak,
Sözüm ona eğer ki işinize gelmiyorsa ALLAH’ın azabından size gelmemesinden nasıl emin olabilirsiniz ? yahut ebu leheb hakkında inen ayetlerin bir benzerinin size gelmesini mi bekliyorsunuz ?
Doğruluk varken neden sapıklığı ? Cennet varken neden Cehennem ?
Bu sorular Hz.İbrahim (a.s) tefekkür ederek RABBİNİ bulması,sapıklıktan doğruluğa çıktığı andır.
İslama girdikten sonra ALLAH (c.c) yakın akrabalara ve çevremize uyarmamızı emretti
VALLAH i yoksa sizi kesinlikle uyarmazdım işte buda RABBİMİN insanlar üzerinde olan Rahmeti.
Ben bu dini tefekkür ile başlayıp araştırma ile devam edip okuyarak, dinleyerek, sorarak
Öğrenip ve Şimdi gücümün yettiğince amel ederek yürüyorum ta ki hedefime ulaşıncaya kadar İnşaALLAH.
Esselamualeykum rahmatullahi ve berekad
http://www.gulyarasi.com/videos/6154/olum.html
Son düzenleme:
