Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tehlikeli Bir İş

DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
"Sen istesen de insanların çoğu iman etmezler." (Yusuf-103)
"Onların çoğu Allah'a ortak koşmadan iman etmezler" (Yusuf-106)
İman edenlerin kalbi bile şirk çeşitlerinden birine her an maruz kalabilir. Katışıksız iman, kalbin tamamen Allah'a ait olması için, sürekli şeytanî etkilerden, yeryüzü değerlerinden, zararlı uygulama ve faaliyetlerden arındıran bir uyarıcıya ihtiyaç vardır.
(Ebu Hureyre'den: "Resulullah (s.a.v.) ın şöyle buyurduğunu işittim:
"Kıyamet günü ilk defa yargılanmaya şehid düşmüş biri getirilir; şehidliğin mükafatı kendisine gösterilince hemen tanır ve onları kabullenir. Azze ve Celle; "Bunlar için ne yaptın?" der. O da -"Senin için savaşıp şehid düştüm." "Hayır! yalan söylüyorsun. Sen ancak, insanlar 'kahraman' desinler diye savaştın ve nitekim, söylendi de." der ve bu adamın yüzüstü süründürülüp cehenneme atılmasını emreder.
Sonra ilim öğrenen ve öğreten Kur'an okuyan biri getirilir. Ona da bu işin mükafatı gösterilir. O da onları tanır ve kabullenir. Kendisine; "Bunu elde etmek için ne yaptın?" der. O da: " ilim öğrendim, başkalarına öğrettim ve senin için Kur'an okudum, "Der. "Hayır! yalan söylüyorsun. Sen 'alim birisidir, Kur'an'ı güzel okuyor' desinler diye ilim öğrenip Kur'an okudun," dediler de. Sonra yüzüstü süründürülüp cehenneme atılmasını emreder.
Arkasından Allah'ın kendisine bolluk ve birçok mal bahşettiği birisi getirilir ve yapılanların mükafatı gösterilir; o da tanır ve kabullenir. Allah Azze ve Celle : "Bunları elde etmek için ne yaptın?" der. O da :"İnfak edilmesini sevdiğin her yerde infak ettim. " Yüce Allah;"Hayır! yalan söylüyorsun. 'Cömert biridir' demeleri için bunu yaptın; dediler de. " Sonra da yüzüstü süründürülüp cehenneme atılmasını emreder." (Müslim) )
Aynı şekilde, katışıksız iman, kalp üzerinde, davranış ve hayat tarzında egemenlik konusunda netliği gerektirir. Böylece kalpte Allah'tan başkasına kulluk duygusu yer etmeyeceği gibi; hayatta da -dilediğini reddedecek kimsenin bulunmadığı- Yüce Mevla'ya itaattan başka birşey egemen olmaz.
Yüce Allah:
"Onların çoğu ortak koşmadan Allah'a inanmazlar" buyuruyor.
Olaylar, eşya ve şahıslar hakkındaki hususlarda, yeryüzü menşe'li bir değer yargısını ortak koşarlar...
Fayda, zarar ve benzeri şeyler umulduğunda sebeplerinden bir sebebi, Allah'ın gücüne ortak koşarlar...
Allah'ın gücünün dışındaki bir güce, Allah'ın şeriatına dayanmaksızın tabi olmak suretiyle ortak koşarlar...
Allah'ın dışında Onun kullarından ümit etmek suretiyle ortak koşarlar...
Allah rızası dışında bir yararı celp veya bir zararı uzaklaştırmak için cihad etmek suretiyle ortak koşarlar...
Allah'la beraber başka yerlerden beklenti içinde olmakla ibadet etmek suretiyle şirk koşarlar.
Bu yüzden Resulullah, (s.a.v.):
"Sizin içinizde şirk karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir" buyuruyor.
Bu tür şirkten haber veren daha birçok hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizi -hasen bir senedle- Hz. Ömer'den şöyle rivayet eder:
" Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allah'tan başkası adına yemin eden şirk koşmuş olur."
Ahmed, Ebu Davud ve diğerlerinin İbn Mes'ud (r.a.)'dan rivayetle Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu naklederler:
"Muska ve nazar boncuğu asmak şirktir."
İmam Ahmed, Müsned'inde Ukbe b. Amir'den, Resulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Nazar boncuğu asan şirk koşar."
Müslim'de -Ebu Hureyre, kendi isnadıyla, Resulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Yüce Allah: "Ben ortaklık iddiasında bulunulan ilahlar arasında, şirkten (ortaklıktan) en uzak olanım. Kim bir iş yapar da, o işinde başkasını bana ortak koşarsa, onu ve ortak koştuğunu başbaşa bırakırım." buyurdu.
İmam Ahmed, Ebu Said b. Ebu Fedale'den şöyle rivayet eder:
"Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle dediğini işittim:
"Geleceğinden kuşku duyulmayan gün için, Yüce Allah, ilkleri ve sonrakileri bir araya topladığında, bir çağrıcı şöyle seslenir: Kim Allah için yaptığı bir işte ona başkasını ortak koşmuşsa, sevabını Allah'tan başkasından istesin. Çünkü Yüce Allah şirk ve ortaklardan münezzehtir."
İmam Ahmed, kendi isnadıyla Muhammed b. Lebid'den rivayetle, Resulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu nakleder:
"Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir."
"Küçük şirk nedir ya Rasulullah?" dendiğinde:
"Riya" diye buyurdu.
İnsanlar kıyamet günü amelleriyle geldiklerinde Yüce Allah şöyle buyurur:
"Dünyadayken gösterişte bulunduğunuz kişilere gidin, onlardan bir karşılık bulabilecek misiniz?"
İşte bu, imanın tam olması için sürekli uyanık ve uzak olmayı gerektiren "gizli şirktir."
Hayatla ilgili herhangi bir konuda Allah'tan başkalarına boyun eğmenin, şirk olduğu kuşkusuzdur.
- Allah'tan başkasının ortaya koyduğu yasalarla idare edilmek,
- Allah'ın koymadığı ve fakat insanların kendi yanlarından koyduğu bayramlara, törenlere, geleneklere uymak;
- Allah şeriatının, örtülmesini emrettiği avret yerlerini açmak veya soyunmak suretiyle Allah'ın emirlerine muhalif bir kılığa girerek modaya tabi olmak...
Evet, bu durumların şirk olduğu tartışma götürmez.
( Resulullah (s.a.v) sürekli şirk tehlikesinden kaçınır ve şöyle derdi:
"Allah'ım! Bilerek ortak koşmaktan sana sığınırım; bilmediğimden de bağışlamanı dilerim".
Şirk, tüm günahları kapsayacak kadar geniş olan bağışlanma dairesinin dışındadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bunun dışındaki günahları dilediğne bağışlar."
Buharî ve Müslim'de İbn-i Mes'ud (r.a)'dan şöyle rivayet edilir:
Ya Resulullah, hangi günah daha büyüktür? diye sordum.
"Seni yaratmış olan Allah'a ortak koşmandır." buyurdu.
Başka bir hadiste;
"Sizden biriniz, 'Allah ve falanca dilerse' demesin. Fakat 'Allah dilerse sonra da falan dilerse' desin." buyurmuştur.
İbni Abbas'tan şöyle rivayet edilir:
"Adamın biri, Resulullah'a : "Allah ve sen dilerseniz" dedi. Bunun üzerine Resulullah;
"Beni Allah'a eş mi doşuyorsun? Yalnızca 'Allah dilerse' de". Buyurdu." (İbn-i Murdeveyh rivayet etmiş, Nesai ve ibni Mace nakletmişlerdir.)
Ebu Hureyre (r.a), Resulullah (s.a.v)'den şöyle rivayet eder:
"Resulullah; Yedi büyük günahtan kaçının," buyurdu.
"Bunlar hangileridir ya Resulullah?" Buyurdu ki;
"Bunlar Allah'a ortak koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı nefsi haksız yere öldümek, faiz yemek, yetim malını yemek, düşmanla karşılaşılırken kaçmak, evli ve hiçbir şeyden haberi olmayan müslüman kadına zina isnad etmektir." (Müttefakun aleyh)
Şeddad bin Evs (r.a)'dan şöyle rivayet edilir: Birgün Resulullah'la birlikte bulunduğum bir sırada Resulullah'ın yüz rengi hoşuma gitmemiş, "Anam babam sana feda olsun ya Resulullah! Ne oldu?" diye sordum.
"Ümmetim için korktuğum bir şey var: "Şirk ve gizli şehvet" buyurdu. "Ümmetin senden sonra şirk mi işleyecek? " dedim.
"Ya Şeddad, güneşe, puta ve taşa ibadet etmeyecekler, ancak, amelleriyle insanlara gösterişte bulunacaklar" buyurdu.
"Riya şirk midir?" dedim.
Evet" dedi
"Pek, gizli şehvet nedir?" dedim.
"Onlardan biri oruç tutarken dünya şehvetlerinden biriyle karşılaşıp iftar eder." buyurdu. (Âhmed b. Hanbel ve Hakim rivayet etti. Hakim; isnad ve lafzıyla sahih olduğunu söyler.)
İş kulların Rabbinden geleni reddedip kulların ortaya koyduğu geleneğe uyma noktasına gelince, günah ve ma'siyet mantığını aşar. Böyle bir durumda işlenen şirktir, günah değil! Bu durumun Allah'ın emrine muhalif bir konumda O'ndan başkasına tabi olmak olduğundan tehlikeli bir iştir.
Müslüman, Muhammed (s.a.v.)'e indirilenin hak olduğunu bilmesinden ve imanın gereği bu olduğundan Allah'ın hayat için koyduğu biricik metod, din ve yasanın dışındaki bütün siyasi, iktisadi ve toplumsal metodları reddeder...
İslam, tek başına Allah'a tabi olmak olduğundan, Allah'tan başkasının koyduğu bir sistemi, rejimi veya hükmü sadece kabul etmek bile insanı İslam dairesinden çıkarmaya yeter.
İmam Ahmed b. Nasr el-mervezi "Kitabu's-Salat" ta şöyle der:
Kuddame, Vekil ve Ebi Ca'fer er-Razî, Rebi' bin Enes'den ve Ebi Aliye'den rivayet etti ki:
Aşağıdaki ayet şirkle beraber amelin fayda vermeyeceğini belirtmek için nazil olmuştur.
"Allah'a itaat edin, Resule itaat edin, amellerinizi boşa çıkarmayın."
"Günahın amellerinizi boşa çıkarmasından korkun." (Muhammed-33)
Abdullah b. Mübarek kanalıyla İbn Ömer'den şöyle rivayet edilir:
"Biz ashab topluluğu bütün iyiliklerin makbul olacağını düşünüyorduk. Taki şu ayet nazil oldu:
"Allah'a itaat edin, resule itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın."
Biz amellerimizi ne bozabilir demeye başladık. Fuhuş ve kebairler diye düşündük. Ta ki şu ayeti kerime nazil oldu.
"Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, bunun dışındakini dilediğine bağışlar." (Nisa-48)
Bunun üzerine biz ikna olduk. Bundan sonra kebair işleyen hakkında korku ve işlemeyen hakkında da ümit beslemeye başladık.

Seyyid Kutub - Davet Yolu

 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt