Özel Soru :
Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki : "üç şey vardır ki, ciddisi de ciddidir "hezl"i de ciddidir: Nikâh, talâk ve ric'at" buyurulmaktadır. (Ebû Dâvûd, Talak, 9; İbn Mâce, Talak, 13)
Telefonla yapılan gerek vekalet vermek, gerek boşamak ve gerekse diğer sözlü hukukî tasarruflar muteberdir. Bir telefon konuşması içinde icab-kabul (karşılıklı irade beyanı) yapılınca akit kurulmuş olur, taraflar biraraya gelerek akit yapmış gibi hukukî sonuç elde ederler.
Boşama da böyledir; telefonda eşine karşı veya bir başkasına eşini boşadığını ifade eden şahıs eşini boşamış olur.
Nikahın şartları yerine getirilerek kıyılan nikah , isterse telefondan kıyılsın caizdir.
Ehli sunnete göre Nikahın şartları :
İcab Kabul ; 2 Erkek yahut 1 Erkek, 2 kadın şahid ; Anne-Baba/Velinin İzni
Cumhur Ulemanın Reddetmesine Rağmen, Hanefi Mezhebinin Görüşüne Göre ; Velinin İzni olmasa da Nikah Geçerlidir. Hanefi mezhebinin bu cevazı, çağımızda Telefonla nikahı oldukça suistimal edilmeye uygun olunduğundan uygun görmüyorum!
Dul Kadının Velisi Şart mı ? sualine Vereceğimiz Cevap ise şu Hadis-i şeriflerdir :
“Velisiz nikâh olmaz.” (Et -Tirmîzî, Nikâh, bab 14, hadis no 1101; İbn Mâce, Nikâh, bab 15, hadis no 1880; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 260)
“Hangi kadın, velisinin izni olmadan nikâhlanırsa onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır. Erkek onunla ilişkiye girmişse bu ilişkiye karşılık kadının mehir alma hakkı vardır. Eğer anlaşamazlarsa sultan (yetkili kişi) velisi olmayanın velisidir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 20, Hadis no 2083; Tirmîzî, Nikâh, bab 14, hadis no 1102; İbn Mâce, Nikâh, bab 15, hadis no 1879; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 66)
Hizam adında bir kişi, dul olan kızı Hansâ’yı nikâhlamıştı ama kız, bu evliliği istemiyordu. Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme geldi ve durumu anlattı. O da babasının kıydığı nikâhı geçersiz saydı. Sonra kadın Ebû Lubâbe b. Abdulmunzir ile nikâhlandı. (Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2101; İbn Mâce, Nikâh, bab 12, hadis no 1873; en -Nesâî, Nikâh, bab 35; (Metin İbn Mace’nindir. Hansâ ismi Ebu Davud ve en -Nesâî’de geçmektedir.)
Bir bakire kız Aişe’nin yanına geldi ve ”Babam beni kardeşinin oğluyla evlendirdi ki, benimle kendi konumunu yükseltsin. Ama ben bundan hoşlanmıyorum.” dedi.
Aişe, “Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem gelinceye kadar otur.” dedi.
Sonra Allah’ın Elçisi geldi; kız durumu ona bildirdi. O, hemen babasına bir adam gönderip çağırttı. O konudaki yetkiyi kıza verdi.
Kız dedi ki: “- Ey Allah’ın Elçisi! Aslında ben babamın yaptığına izin vermiştim ama bu konuda kadınların bir hakkı var mı, yok mu; onu öğrenmek istedim.” (En -Nesâî, Nikâh, bab 36; İbn Mâce, Nikâh, bab 12, hadis no 1874; Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2096; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 136. (Metin Nesâî’den alınmıştır.)
Muhammed (a.s.), hem o toplumun yöneticisi yani kamu otoritesinin başı, hem de Allah’ın peygamberidir. Kız ile velisi arasındaki anlaşmazlığın ona getirilmesi, onun bu iki göreviyle de ilgilidir. Yetkili kişi olarak işe el koyması, o toplum için bir yeniliktir. Veli onay vermeyince kadın, yetkili makama başvurmuştur. Bu, velinin yanış kararı karşısında eli kolu bağlı kalmayı önler.
Yetkili kişi olarak Peygamber’in, sadece evlenme izni verip nikâhı bizzat kıymaması, nikâhın veli gözetiminde kıyılması zorunluluğunun olmadığını da göstermektedir.
Veli, aynı zamanda evlendirdiği kişinin vekili olabilir. Bunun için onun iznini almış olması şarttır. Bir çok yerde kızlar, nikâh akdinin tarafı olarak gözükmekten hoşlanmazlar. Bunu isteseler dahi onların böyle bir davranışını hoş karşılamayanlar bulunabileceği için çekinebilirler. Hatta bazan kızın, evliliğe onay verip vermediğini öğrenmek bile zor olabilir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bunun da kurallarını koymuştur.
Onun konu ile ilgili sözleri şöyledir:
“Dul kadın, kendisi ile ilgili olarak velisinden daha çok hakka sahiptir. Bakirenin kendisi ile ilgili görüşü sorulur.
Dendi ki, “Ey Allah’ın Elçisi, bakire konuşmaktan utanır.”
Dedi ki, “Onun susması onay vermesi demektir.”
(Muslim, Nikâh, 66, 67, 68 – (1421); Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2098, 2099; İbn Mâce, Nikâh, bab 11, hadis no 1870; en -Nesâî, Nikâh, bab 33, 34)
“Dul, kendisi ile ilgili açık konuşur, bakirenin susması ise onay vermesidir. (İbn Mâce, Nikâh, bab 11, hadis no 1872.)
Nikahın Hükmü, Şartları, Kıyılış Şekli
Kadın nikah aşamasında şahidlerin ve damat adayının bulundugu ortamda olmayıp yurt dısı gibi uzak bir yerde ise telefonla nikahı kıyılabilirmi bu nikah sahihmidir?
Dul kadına nikah konusunda veli şartmıdır?
Egerki şartsa dul kadının velisi yok ise herhangi bir müslüman ona veli olabilirmi. (malum kadı yok bu ülkede)
Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki : "üç şey vardır ki, ciddisi de ciddidir "hezl"i de ciddidir: Nikâh, talâk ve ric'at" buyurulmaktadır. (Ebû Dâvûd, Talak, 9; İbn Mâce, Talak, 13)
Telefonla yapılan gerek vekalet vermek, gerek boşamak ve gerekse diğer sözlü hukukî tasarruflar muteberdir. Bir telefon konuşması içinde icab-kabul (karşılıklı irade beyanı) yapılınca akit kurulmuş olur, taraflar biraraya gelerek akit yapmış gibi hukukî sonuç elde ederler.
Boşama da böyledir; telefonda eşine karşı veya bir başkasına eşini boşadığını ifade eden şahıs eşini boşamış olur.
Nikahın şartları yerine getirilerek kıyılan nikah , isterse telefondan kıyılsın caizdir.
Ehli sunnete göre Nikahın şartları :
İcab Kabul ; 2 Erkek yahut 1 Erkek, 2 kadın şahid ; Anne-Baba/Velinin İzni
Cumhur Ulemanın Reddetmesine Rağmen, Hanefi Mezhebinin Görüşüne Göre ; Velinin İzni olmasa da Nikah Geçerlidir. Hanefi mezhebinin bu cevazı, çağımızda Telefonla nikahı oldukça suistimal edilmeye uygun olunduğundan uygun görmüyorum!
Dul Kadının Velisi Şart mı ? sualine Vereceğimiz Cevap ise şu Hadis-i şeriflerdir :
“Velisiz nikâh olmaz.” (Et -Tirmîzî, Nikâh, bab 14, hadis no 1101; İbn Mâce, Nikâh, bab 15, hadis no 1880; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 260)
“Hangi kadın, velisinin izni olmadan nikâhlanırsa onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır. Erkek onunla ilişkiye girmişse bu ilişkiye karşılık kadının mehir alma hakkı vardır. Eğer anlaşamazlarsa sultan (yetkili kişi) velisi olmayanın velisidir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 20, Hadis no 2083; Tirmîzî, Nikâh, bab 14, hadis no 1102; İbn Mâce, Nikâh, bab 15, hadis no 1879; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 66)
Hizam adında bir kişi, dul olan kızı Hansâ’yı nikâhlamıştı ama kız, bu evliliği istemiyordu. Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme geldi ve durumu anlattı. O da babasının kıydığı nikâhı geçersiz saydı. Sonra kadın Ebû Lubâbe b. Abdulmunzir ile nikâhlandı. (Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2101; İbn Mâce, Nikâh, bab 12, hadis no 1873; en -Nesâî, Nikâh, bab 35; (Metin İbn Mace’nindir. Hansâ ismi Ebu Davud ve en -Nesâî’de geçmektedir.)
Bir bakire kız Aişe’nin yanına geldi ve ”Babam beni kardeşinin oğluyla evlendirdi ki, benimle kendi konumunu yükseltsin. Ama ben bundan hoşlanmıyorum.” dedi.
Aişe, “Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem gelinceye kadar otur.” dedi.
Sonra Allah’ın Elçisi geldi; kız durumu ona bildirdi. O, hemen babasına bir adam gönderip çağırttı. O konudaki yetkiyi kıza verdi.
Kız dedi ki: “- Ey Allah’ın Elçisi! Aslında ben babamın yaptığına izin vermiştim ama bu konuda kadınların bir hakkı var mı, yok mu; onu öğrenmek istedim.” (En -Nesâî, Nikâh, bab 36; İbn Mâce, Nikâh, bab 12, hadis no 1874; Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2096; Ahmed b. Hanbel, Müsned c. VI, s. 136. (Metin Nesâî’den alınmıştır.)
Muhammed (a.s.), hem o toplumun yöneticisi yani kamu otoritesinin başı, hem de Allah’ın peygamberidir. Kız ile velisi arasındaki anlaşmazlığın ona getirilmesi, onun bu iki göreviyle de ilgilidir. Yetkili kişi olarak işe el koyması, o toplum için bir yeniliktir. Veli onay vermeyince kadın, yetkili makama başvurmuştur. Bu, velinin yanış kararı karşısında eli kolu bağlı kalmayı önler.
Yetkili kişi olarak Peygamber’in, sadece evlenme izni verip nikâhı bizzat kıymaması, nikâhın veli gözetiminde kıyılması zorunluluğunun olmadığını da göstermektedir.
Veli, aynı zamanda evlendirdiği kişinin vekili olabilir. Bunun için onun iznini almış olması şarttır. Bir çok yerde kızlar, nikâh akdinin tarafı olarak gözükmekten hoşlanmazlar. Bunu isteseler dahi onların böyle bir davranışını hoş karşılamayanlar bulunabileceği için çekinebilirler. Hatta bazan kızın, evliliğe onay verip vermediğini öğrenmek bile zor olabilir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bunun da kurallarını koymuştur.
Onun konu ile ilgili sözleri şöyledir:
“Dul kadın, kendisi ile ilgili olarak velisinden daha çok hakka sahiptir. Bakirenin kendisi ile ilgili görüşü sorulur.
Dendi ki, “Ey Allah’ın Elçisi, bakire konuşmaktan utanır.”
Dedi ki, “Onun susması onay vermesi demektir.”
(Muslim, Nikâh, 66, 67, 68 – (1421); Ebû Dâvûd, Nikâh, bab 26, Hadis no 2098, 2099; İbn Mâce, Nikâh, bab 11, hadis no 1870; en -Nesâî, Nikâh, bab 33, 34)
“Dul, kendisi ile ilgili açık konuşur, bakirenin susması ise onay vermesidir. (İbn Mâce, Nikâh, bab 11, hadis no 1872.)
Nikahın Hükmü, Şartları, Kıyılış Şekli
Evliliğin Şer'i Hükmü
Muvahhid Aileye Giden Yol
İlmi Konu - Nikahın Hükmü, Şartları, Kıyılış Şekli
Evliliğin Şer'i Hükmü Evlilik, Kitab, sünnet ve icmâ ile sabittir. Kitab'dan delili: "Hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayınız" (Nisa, 3) ve "İçinizden bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden sâlih olanları evlendirin" (Nur, 32). Sünnetten ise Rasulullah (s.a.v.)...
www.islam-tr.org
Muvahhid Aileye Giden Yol
İlmi Konu - Muvahhid Aileye Giden Yol (Bekârlara, Nişanlılara, Evlenmek Üzere Olanlara, Yeni Evlilere)
Muvahhid Aileye Giden Yol اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ إِنَّ الْحَمْدَ لِلَّهِ ، نَحْمَدُهُ ، وَنَسْتَعِينُهُ ، وَنَسْتَغْفِرُهُ ، وَنَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا ، وَمِنْ سَيِّئَاتِ أَعْمَالِنَا ، مَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ...
www.islam-tr.org