Dinlenmeye değer şeyler konuşuyorsanız mutlaka ama mutlaka dinleniyordur. STA ( Subscreiber Trace Activation) Abone İzleme Aktivasyonu diye bilinenteknolojidir. Bu teknoloji bir cep telefonu kullanıcısının diğer bir cep telefonu kullanıcısının konuşmalarını dinlemesini, mesajlarını okumasını sağlar. Ve Türkiye'deki cep telefonu operatörlerinin tamamında bu teknik özellikler bulunuyor. Örneğin bu sisteme sizin telefonunuz açıldığında ki bu operatörün elinde olan bir olanaktır ikinci kişi sizin bütün konuşmalarınızı dinleyebiliyor ve size gönderilen bütün mesajlar aynı zamanda ona da gidiyor. Ama bundan sizin haberiniz yok, dinleyen konuşsa da karşı taraf hiç bir şey duyamıyor. Bu sistem kullanılarak devletin
bazı kurumları tarafından telefonlar zahmete girmeksizin kolayca dinlenebilir. Ayrıca, ticari birer kuruluş olan operatörlerin bu sistemden ticari avantaj elde etmek için yararlanmaları pekala mümkündür ve bu sistemin devrede olduğu operatörlerde bazı çalışanlar bunu kendi çıkarlarına operatörün bilgisi dışında
kullanabilirler. Telefonda aktarılan mesaj bir çok kişiyi ilgilendirebilir:
Devleti, polisi, terör örgütlerini, rakip siyasi grupları, rakip ticari grupları vb.. Yani telefon dinlemeyi kimlerin yaptığı, yapabildiğini bir yana bırakırsak yapmak isteyen bir hayli kişinin boy göstereceği tartışılmazdır. Telefon dinleme deyince akla gelen yöntemler; Sabit Telefonlar; Bu sistem tamamen Türk Telekom'un kontrolündedir. Santrallerden istenilen abone zaten dinlenebildiği gibi, yeni tip santrallerde aboneyi istediğiniz bir başka aboneye de dinletebilirsiniz. Bu işlem için ISDN santrallerde çalışan bir memurla iş bitiyor. Sistem aktif edildiği zaman size bağlanan kişinin tüm konuşmalarını
dinleyebiliyorsunuz. Şu anda tüm illerde bu ISDN santraller kullanılmaktadır. Araç Telefonları; NMT adı verilen teknolojiyle çalışan bu telefonların dinlenmesi sabit telefondan da kolaydır. Geniş FM bantlı alıcılardan bile bu telefonları dinlemek mümkündür. Cep Telefonları; her kesimin kullandığı ve herkesi ilgilendiren bu teknoloji ürünleri ise ilk çıktıklarında gazetelerde dinlenebilmelerinin olanaksız olduğu şeklinde yazılar çıkıyordu. Cep telefonlarının dinlenebilmesi GSM operatörünün desteğiyle çok
kolay. Ama bunun dışında da gelişmiş teknolojik aletlerle bu frekansta yapılan konuşmaları yakalamak da olanaksız değil. Cep telefonu taşımak tüm istihbarat birimlerince bir “güvenlik açığı” olarak belirtilmesine rağmen bizim bürokratlarımız buna dikkat etmemektedir. Cep telefonunun en güzel özelliği dinlediğiniz kişinin sadece sesini değil coğrafi koordinatlarını da size vermesidir. Böylece istediğiniz kişiyi sadece dinlemekle kalmaz etraftaki baz
istasyonlarından çaprazlama hesap yaparsanız tam bulunduğu koordinatı saptayabilirsiniz. Çeçen kahramanı Rahmetli Dudayev cep telefonundan alınan koordinatların bu şekilde hesaplanıp bir akıllı füzenin beynine yüklenmesi sonucu şehit edilmiştir. Cep telefonlarını dinlemede kullanılan cihazlardan birini anlatalım kısaca. Şunu da söyleyelim bu cihazı parası olan herkes alabilir. “IMSI catcher” denilen cihazı güzelce kurarsanız bu cihaz etrafındaki cep telefonlarına kendini normal bir baz istasyonu gibi göstererek onları
kandırır. Bunun nedeni cep telefonları kendilerini baz istasyonlarına tanıtma zorunluluğu içindeyken baz istasyonlarının kendini cep telefonuna tanıtma gibi bir zorunluluğunun olmamasıdır. Sistemdeki bu açık üretici şirketler tarafından gerektiği zamanlarda bu telefonların dinlenebilmesi için özellikle bırakılmıştır. Bu açıklar tüm iletişim cihazları ve yazılımlar içinde geçerlidir aslında.(Tıpkı kanun yazanların kanunlarda özel olarak açık kapı bırakması gibi)
IMSI cihazı bir kere kendini baz istasyonu olarak tanıttıktan sonra özel bir sinyal göndererek cihazın iletişimi şifrelemek için kullandığı engeli kaldırmasını sağlar. Bundan sonra dinlenen cihazdan yapılan tüm aramalar ve konuşmalar önce IMSI cihazına sonra gitmesi gereken baz istasyonuna gider. Bu tip bir cihazın devrede olduğunu kullanıcıya bildiren bir cep telefonu şu anda yok. Birde hepinizin bildiği IMEI numaralandırma sistemi vardır ki bu kimlik telefonun içinde hat olmasa bile kendini uyduya bildirmeye devam eder
eder. İlginç bir bilgi daha verirsek bazı telefon markaları o telefonu kapatsanız bile uyduya sinyal göndermeye devam eder. Bu işin en kestirme yolu telefonun pilini çıkartmanızdır. Alacağınız telefonun önceden bilinmesi veya size bir telefon hediye edilmesi durumunda bu telefona elektronik böcek yerleştirilerek başka aygıta gerek olmadan sürekli dinlenebilirsiniz. Telekulağın dünyadaki durumuna bakmadan önce; Türkiye de durum kısaca şu şekilde; Değişik tarihlerdeki haber başlıklarından derlenmiştir: “MİT, polis ve jandarmanın telefon dinleme faaliyetleri tek elde toplanarak Şimşek`e bağlandı ancak, mobil araçlarla yapılan dinlemenin bir merkezce denetlenemeyeceği ileri sürülüyor”
“Geçen haftalarda çıkartılan yasa kapsamında oluşturulan ve tüm telefon dinlemelerin tek bir merkezden kontrolünü amaçlayan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı`nda mobil dinleme krizi yaşanıyor.” “Türkiye`deki tüm telefon, internet, e-maillerle yapılan haberleşmenin takibi amacıyla oluşturulan merkezde, mobil dinleme
ünitelerinin denetlenemeyecek olması problem oluşturdu”. “MİT, polis ve jandarmanın yapacağı tüm telefon dinleme işlemlerinin Ankara`da tek bir merkezden yapılması için yasa çıkarıldı. Merkezin başına Cumhuriyet Savcısı Fethi Şimşek getirildi.” “MİT, polis ve jandarmanın elinde bulunan mobil dinleme, izleme ve takip araçları (obzervasyon araçları) ile dinlemenin yasaya uygun olmadığı, merkezin bunları denetleyemeyeceği öne sürüldü. Bu nedenle mobil
araçlarla dinlemeye ara verildi.(Amerika kullanıyor9” “Dinlemeyle ilgili yasayı Cumhurbaşkanı Sezer onayladı ancak iptali için Anayasa Mahkemesi`ne başvurdu.” Biz kendi insanımızı nasıl dinleyeceğimize karar veremezken Dünya özellikle ABD
neler yapıyor. DÜNYANIN EN BÜYÜK KULAĞI: NSA Amerika'da dinleme faaliyetlerini yürüten üç ayrı kuruluş bulunuyor; NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı), FBI (Federal Araştırma Bürosu) ve CIA. ABD'nin 'en büyük kulağı' olan NSA,
Başkan Harry S. Truman'ın 24 Ekim 1952'de imzaladığı 'çok gizli' genelgeyle kuruldu. Truman bu yeni kuruluşa, dünya çapında iletişim istihbaratı görevi verdi. Önceleri diplomatların ve askerlerin şifreli telsiz görüşmelerini dinleyen NSA, daha sonraları uluslararası sivil ve askeri telefon görüşmelerini de hedefleri arasına aldı. NSA Dünyanın en yaygın, en gelişmiş elektronik dinleme ya da elektronik casusluk altyapısına sahip “büyük kulak” “global kulak” adı verilen süper gizli bir Amerikan devlet kurumudur. 1960'lı ve 70'li yıllarda ortaya çıkan yönlü telsiz haberleşme ve uydu teknolojisi NSA'nın işini daha da
kolaylaştırdı. Artık havaya çıkan hiçbir radyo sinyali, hiçbir telefon görüşmesi NSA'nın dünya yüzeyine dağılmış binlerce uzmanının eline düşmekten kurtulamıyordu. NSA, kurulduktan hemen sonra, gizli bir iç yönetmelik çıkararak CIA ile işbölümü yaptı. CIA'nin ülke içindeki faaliyet alanı çizildi. NSA'da halen 21 bin personel görev yapıyor. Bu rakam bazı iddialara göre 50 bin civarında. ABD, elektronik istihbarat için yılda 20 milyar dolar harcıyor.
NSA'nın yıllık bütçesi ise 3,6 milyar dolar. NSA'nın Boeing 707 uçak gövdeleri üzerinde geliştirilen RG-135 tipi uçakları ABD hava kuvvetleri içinde bağımsız olarak görev yapıyor. ABD donanma gemileri görünümündeki gemileri okyanus ve denizleri denetliyor. NSA'nın yer istasyonlarının ABD büyükelçiliklerinde ya da
ABD'ye dost ülkelerin topraklarında, evsahibi ülkelerin denetimine tâbi olmaksızın faaliyette bulunuyor. Sistemin parçaları, internet, yeraltı ve denizaltı haberleşme kabloları, telsiz haberleşmesi ya da büyükelçiliklere yerleştirilen gizli aygıtlar aracılığıyla yapılan her türlü iletişimi ele geçiriyor ve uydular vasıtasıyla NSA merkezine iletiliyor. Dünya da en gelişmiş bilgisayarlar NSA nın elindedir. Şu anda bilgisayar teknolojisinin 5-10 sene ilerisinde olan Nanoteknolojik bilgisayarlara sahiptir. Akla hemen “O zaman nasıl ABD de 12 Eylül saldırısı olmuştur” sorusu takılabilir. Bir yetkili “ABD ye bu saldırının yapılacağına dair tüm bilgiler gelmiştir ancak yorumlanamamış
ve atlanmıştır. ABD de istihbarat almada değil gelen bilgileri toparlayıp değerlendirmede sorun vardır çünkü müthiş bilgi akışı vardır” der. Hürriyet gazetesinin 4 Haziran 2001 de NSA nın eski çalışanlarından Wayne Madsen la röportajında: “Türkiye de iki yerde telekulağımız var; tüm telefon, faks, cep telefonu ve e-mailleri çözebiliyoruz” demiştir. Zaten batı gizli iş yapmıyor. Tüm bu zikredilen ve bilinen noktalara rağmen Türkiye, si-ber dünyaya ve
bilgi güvenliğine gerekli ilgiyi göstermemektedir. Bu durum oldukça kaygı vericidir. İnternette ve haberleşmede bilgi güvenliğine en büyük önemi veren ülke İsrail dir. Her alanda olduğu gibi bu alanda da internet bilgi güvenliği üzerine program geliştiren bir firma sahibi gerekli desteği bulamayınca ABD ye gider ve Yahudilerle ortak olur vesaire… Çin, Almanya, Fransa gibi ülkeler Amerikan Microsoft ürünlerini kamu kurumlarında kullanmamaktadır. Bunun yerine
kaynak kodları açık ve millileştirmeye yatkın Linux işletim sistemleri
kullanılmaktadır. Çin de bu sistemden başka sistem kullanmak yasaktır
Kaynak : Tefekkür dergisi
bazı kurumları tarafından telefonlar zahmete girmeksizin kolayca dinlenebilir. Ayrıca, ticari birer kuruluş olan operatörlerin bu sistemden ticari avantaj elde etmek için yararlanmaları pekala mümkündür ve bu sistemin devrede olduğu operatörlerde bazı çalışanlar bunu kendi çıkarlarına operatörün bilgisi dışında
kullanabilirler. Telefonda aktarılan mesaj bir çok kişiyi ilgilendirebilir:
Devleti, polisi, terör örgütlerini, rakip siyasi grupları, rakip ticari grupları vb.. Yani telefon dinlemeyi kimlerin yaptığı, yapabildiğini bir yana bırakırsak yapmak isteyen bir hayli kişinin boy göstereceği tartışılmazdır. Telefon dinleme deyince akla gelen yöntemler; Sabit Telefonlar; Bu sistem tamamen Türk Telekom'un kontrolündedir. Santrallerden istenilen abone zaten dinlenebildiği gibi, yeni tip santrallerde aboneyi istediğiniz bir başka aboneye de dinletebilirsiniz. Bu işlem için ISDN santrallerde çalışan bir memurla iş bitiyor. Sistem aktif edildiği zaman size bağlanan kişinin tüm konuşmalarını
dinleyebiliyorsunuz. Şu anda tüm illerde bu ISDN santraller kullanılmaktadır. Araç Telefonları; NMT adı verilen teknolojiyle çalışan bu telefonların dinlenmesi sabit telefondan da kolaydır. Geniş FM bantlı alıcılardan bile bu telefonları dinlemek mümkündür. Cep Telefonları; her kesimin kullandığı ve herkesi ilgilendiren bu teknoloji ürünleri ise ilk çıktıklarında gazetelerde dinlenebilmelerinin olanaksız olduğu şeklinde yazılar çıkıyordu. Cep telefonlarının dinlenebilmesi GSM operatörünün desteğiyle çok
kolay. Ama bunun dışında da gelişmiş teknolojik aletlerle bu frekansta yapılan konuşmaları yakalamak da olanaksız değil. Cep telefonu taşımak tüm istihbarat birimlerince bir “güvenlik açığı” olarak belirtilmesine rağmen bizim bürokratlarımız buna dikkat etmemektedir. Cep telefonunun en güzel özelliği dinlediğiniz kişinin sadece sesini değil coğrafi koordinatlarını da size vermesidir. Böylece istediğiniz kişiyi sadece dinlemekle kalmaz etraftaki baz
istasyonlarından çaprazlama hesap yaparsanız tam bulunduğu koordinatı saptayabilirsiniz. Çeçen kahramanı Rahmetli Dudayev cep telefonundan alınan koordinatların bu şekilde hesaplanıp bir akıllı füzenin beynine yüklenmesi sonucu şehit edilmiştir. Cep telefonlarını dinlemede kullanılan cihazlardan birini anlatalım kısaca. Şunu da söyleyelim bu cihazı parası olan herkes alabilir. “IMSI catcher” denilen cihazı güzelce kurarsanız bu cihaz etrafındaki cep telefonlarına kendini normal bir baz istasyonu gibi göstererek onları
kandırır. Bunun nedeni cep telefonları kendilerini baz istasyonlarına tanıtma zorunluluğu içindeyken baz istasyonlarının kendini cep telefonuna tanıtma gibi bir zorunluluğunun olmamasıdır. Sistemdeki bu açık üretici şirketler tarafından gerektiği zamanlarda bu telefonların dinlenebilmesi için özellikle bırakılmıştır. Bu açıklar tüm iletişim cihazları ve yazılımlar içinde geçerlidir aslında.(Tıpkı kanun yazanların kanunlarda özel olarak açık kapı bırakması gibi)
IMSI cihazı bir kere kendini baz istasyonu olarak tanıttıktan sonra özel bir sinyal göndererek cihazın iletişimi şifrelemek için kullandığı engeli kaldırmasını sağlar. Bundan sonra dinlenen cihazdan yapılan tüm aramalar ve konuşmalar önce IMSI cihazına sonra gitmesi gereken baz istasyonuna gider. Bu tip bir cihazın devrede olduğunu kullanıcıya bildiren bir cep telefonu şu anda yok. Birde hepinizin bildiği IMEI numaralandırma sistemi vardır ki bu kimlik telefonun içinde hat olmasa bile kendini uyduya bildirmeye devam eder
eder. İlginç bir bilgi daha verirsek bazı telefon markaları o telefonu kapatsanız bile uyduya sinyal göndermeye devam eder. Bu işin en kestirme yolu telefonun pilini çıkartmanızdır. Alacağınız telefonun önceden bilinmesi veya size bir telefon hediye edilmesi durumunda bu telefona elektronik böcek yerleştirilerek başka aygıta gerek olmadan sürekli dinlenebilirsiniz. Telekulağın dünyadaki durumuna bakmadan önce; Türkiye de durum kısaca şu şekilde; Değişik tarihlerdeki haber başlıklarından derlenmiştir: “MİT, polis ve jandarmanın telefon dinleme faaliyetleri tek elde toplanarak Şimşek`e bağlandı ancak, mobil araçlarla yapılan dinlemenin bir merkezce denetlenemeyeceği ileri sürülüyor”
“Geçen haftalarda çıkartılan yasa kapsamında oluşturulan ve tüm telefon dinlemelerin tek bir merkezden kontrolünü amaçlayan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı`nda mobil dinleme krizi yaşanıyor.” “Türkiye`deki tüm telefon, internet, e-maillerle yapılan haberleşmenin takibi amacıyla oluşturulan merkezde, mobil dinleme
ünitelerinin denetlenemeyecek olması problem oluşturdu”. “MİT, polis ve jandarmanın yapacağı tüm telefon dinleme işlemlerinin Ankara`da tek bir merkezden yapılması için yasa çıkarıldı. Merkezin başına Cumhuriyet Savcısı Fethi Şimşek getirildi.” “MİT, polis ve jandarmanın elinde bulunan mobil dinleme, izleme ve takip araçları (obzervasyon araçları) ile dinlemenin yasaya uygun olmadığı, merkezin bunları denetleyemeyeceği öne sürüldü. Bu nedenle mobil
araçlarla dinlemeye ara verildi.(Amerika kullanıyor9” “Dinlemeyle ilgili yasayı Cumhurbaşkanı Sezer onayladı ancak iptali için Anayasa Mahkemesi`ne başvurdu.” Biz kendi insanımızı nasıl dinleyeceğimize karar veremezken Dünya özellikle ABD
neler yapıyor. DÜNYANIN EN BÜYÜK KULAĞI: NSA Amerika'da dinleme faaliyetlerini yürüten üç ayrı kuruluş bulunuyor; NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı), FBI (Federal Araştırma Bürosu) ve CIA. ABD'nin 'en büyük kulağı' olan NSA,
Başkan Harry S. Truman'ın 24 Ekim 1952'de imzaladığı 'çok gizli' genelgeyle kuruldu. Truman bu yeni kuruluşa, dünya çapında iletişim istihbaratı görevi verdi. Önceleri diplomatların ve askerlerin şifreli telsiz görüşmelerini dinleyen NSA, daha sonraları uluslararası sivil ve askeri telefon görüşmelerini de hedefleri arasına aldı. NSA Dünyanın en yaygın, en gelişmiş elektronik dinleme ya da elektronik casusluk altyapısına sahip “büyük kulak” “global kulak” adı verilen süper gizli bir Amerikan devlet kurumudur. 1960'lı ve 70'li yıllarda ortaya çıkan yönlü telsiz haberleşme ve uydu teknolojisi NSA'nın işini daha da
kolaylaştırdı. Artık havaya çıkan hiçbir radyo sinyali, hiçbir telefon görüşmesi NSA'nın dünya yüzeyine dağılmış binlerce uzmanının eline düşmekten kurtulamıyordu. NSA, kurulduktan hemen sonra, gizli bir iç yönetmelik çıkararak CIA ile işbölümü yaptı. CIA'nin ülke içindeki faaliyet alanı çizildi. NSA'da halen 21 bin personel görev yapıyor. Bu rakam bazı iddialara göre 50 bin civarında. ABD, elektronik istihbarat için yılda 20 milyar dolar harcıyor.
NSA'nın yıllık bütçesi ise 3,6 milyar dolar. NSA'nın Boeing 707 uçak gövdeleri üzerinde geliştirilen RG-135 tipi uçakları ABD hava kuvvetleri içinde bağımsız olarak görev yapıyor. ABD donanma gemileri görünümündeki gemileri okyanus ve denizleri denetliyor. NSA'nın yer istasyonlarının ABD büyükelçiliklerinde ya da
ABD'ye dost ülkelerin topraklarında, evsahibi ülkelerin denetimine tâbi olmaksızın faaliyette bulunuyor. Sistemin parçaları, internet, yeraltı ve denizaltı haberleşme kabloları, telsiz haberleşmesi ya da büyükelçiliklere yerleştirilen gizli aygıtlar aracılığıyla yapılan her türlü iletişimi ele geçiriyor ve uydular vasıtasıyla NSA merkezine iletiliyor. Dünya da en gelişmiş bilgisayarlar NSA nın elindedir. Şu anda bilgisayar teknolojisinin 5-10 sene ilerisinde olan Nanoteknolojik bilgisayarlara sahiptir. Akla hemen “O zaman nasıl ABD de 12 Eylül saldırısı olmuştur” sorusu takılabilir. Bir yetkili “ABD ye bu saldırının yapılacağına dair tüm bilgiler gelmiştir ancak yorumlanamamış
ve atlanmıştır. ABD de istihbarat almada değil gelen bilgileri toparlayıp değerlendirmede sorun vardır çünkü müthiş bilgi akışı vardır” der. Hürriyet gazetesinin 4 Haziran 2001 de NSA nın eski çalışanlarından Wayne Madsen la röportajında: “Türkiye de iki yerde telekulağımız var; tüm telefon, faks, cep telefonu ve e-mailleri çözebiliyoruz” demiştir. Zaten batı gizli iş yapmıyor. Tüm bu zikredilen ve bilinen noktalara rağmen Türkiye, si-ber dünyaya ve
bilgi güvenliğine gerekli ilgiyi göstermemektedir. Bu durum oldukça kaygı vericidir. İnternette ve haberleşmede bilgi güvenliğine en büyük önemi veren ülke İsrail dir. Her alanda olduğu gibi bu alanda da internet bilgi güvenliği üzerine program geliştiren bir firma sahibi gerekli desteği bulamayınca ABD ye gider ve Yahudilerle ortak olur vesaire… Çin, Almanya, Fransa gibi ülkeler Amerikan Microsoft ürünlerini kamu kurumlarında kullanmamaktadır. Bunun yerine
kaynak kodları açık ve millileştirmeye yatkın Linux işletim sistemleri
kullanılmaktadır. Çin de bu sistemden başka sistem kullanmak yasaktır
Kaynak : Tefekkür dergisi