Tesettürlü’nün ‘Güzel’i Olmaz!

Selamunaleykum ve rahmetullah bacılar

Geçmişte yazdığım ama şimdi de ihtiva ettiği konu itibariyle güncel sayılabilecek bir yazımın bir kesitini sizinle paylaşmak istiyorum. Amaç iyiliğe güzelliğe çağırmak. Bazen çocuğunun bile iyiliği için sert ve keskin bir dil kullanmak gerekir. Bu bağlamda alınan kırılan olursa da, ilerde anlayacaktır biiznillah.

“Tesettürlü’nün ‘Güzel’i olmaz! Zaten güzel olmaya uğraşmak tesettürün doğasına aykırıdır çünkü tesettür güzelliği örtmeye yarayan hayat tarzıdır. Hayat tarzı diyorum çünkü tesettür sadece giyimde olmaz; ses tonundan yürüyüşüne, parfüm kullanıp kullanmadığından bakışına… Hepsinin toplamıdır tesettür.

İncelerin bir kemerle belinin kıvrımını öne çıkardığı, kiloluların göbeklerini belli etmemek için nispeten bol tuttukları kıyafetler midir tesettür? Yüzde bir kilo makyaj ayakta sivri topuklar mıdır güzelliği örtmeye yarayan? Hayır, tam aksine; masum görünen bir saati bile koluna taktığında havanı değiştirdiğini düşündürüyorsa tesettüre aykırıdır

İslami bir toplumun temelinde bakışlarını indiren kadın ve erkekler vardır.

“İnanan erkeklere söyle, gözlerini kendilerine helal olmayandan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, bu hareket daha temiz ve daha erdemlidir sizin için. Şüphe yok ki, Allah ne işlerseniz hepsinden haberdardır.” Nisa suresi 30.ayet

"İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar..." Nisa suresi 31. ayet

Gözlerini haramdan sakınan kadın ve erkeklerin işi ancak gerçek bir tesettürle kolaylaşacaktır. Üzerinde erkeklerin ilgisini çekecek bir şeyin sergilenmediğini bilen bir kadın kendisine bakılıp bakılmadığını görmek için etrafı kolaçan etmeyecektir. Aynı şekilde baktığında görecek bir şey olmadığını bilen bir erkek çevresini yoklamaya tenezzül etmeyecektir.

Dışarıda ilgisini çekecek bir şey göremeyen erkek evindeki eşinin değerini bilecek, gözü dışarıda olmayacak ve ailesini her ne pahasına olursa olsun koruyacaktır.

İşte bu sebeple, gerçek tesettür islami bir toplumun temel yapı taşıdır. Günümüzdeki medya bombardımanının hedefi de zaten tam da bu temeli yıkmaktır.”

Pangea' Alıntı:

Selamunaleykum ve rahmetullah bacılar

Geçmişte yazdığım ama şimdi de ihtiva ettiği konu itibariyle güncel sayılabilecek bir yazımın bir kesitini sizinle paylaşmak istiyorum. Amaç iyiliğe güzelliğe çağırmak. Bazen çocuğunun bile iyiliği için sert ve keskin bir dil kullanmak gerekir. Bu bağlamda alınan kırılan olursa da, ilerde anlayacaktır biiznillah.

“Tesettürlü’nün ‘Güzel’i olmaz! Zaten güzel olmaya uğraşmak tesettürün doğasına aykırıdır çünkü tesettür güzelliği örtmeye yarayan hayat tarzıdır. Hayat tarzı diyorum çünkü tesettür sadece giyimde olmaz; ses tonundan yürüyüşüne, parfüm kullanıp kullanmadığından bakışına… Hepsinin toplamıdır tesettür.

İncelerin bir kemerle belinin kıvrımını öne çıkardığı, kiloluların göbeklerini belli etmemek için nispeten bol tuttukları kıyafetler midir tesettür? Yüzde bir kilo makyaj ayakta sivri topuklar mıdır güzelliği örtmeye yarayan? Hayır, tam aksine; masum görünen bir saati bile koluna taktığında havanı değiştirdiğini düşündürüyorsa tesettüre aykırıdır

İslami bir toplumun temelinde bakışlarını indiren kadın ve erkekler vardır.

“İnanan erkeklere söyle, gözlerini kendilerine helal olmayandan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, bu hareket daha temiz ve daha erdemlidir sizin için. Şüphe yok ki, Allah ne işlerseniz hepsinden haberdardır.” Nisa suresi 30.ayet

"İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar..." Nisa suresi 31. ayet

Gözlerini haramdan sakınan kadın ve erkeklerin işi ancak gerçek bir tesettürle kolaylaşacaktır. Üzerinde erkeklerin ilgisini çekecek bir şeyin sergilenmediğini bilen bir kadın kendisine bakılıp bakılmadığını görmek için etrafı kolaçan etmeyecektir. Aynı şekilde baktığında görecek bir şey olmadığını bilen bir erkek çevresini yoklamaya tenezzül etmeyecektir.

Dışarıda ilgisini çekecek bir şey göremeyen erkek evindeki eşinin değerini bilecek, gözü dışarıda olmayacak ve ailesini her ne pahasına olursa olsun koruyacaktır.

İşte bu sebeple, gerçek tesettür islami bir toplumun temel yapı taşıdır. Günümüzdeki medya bombardımanının hedefi de zaten tam da bu temeli yıkmaktır.”

Genişletmek için tıkla ...

Âleykûm selâm we rahmetullâhi we berekâtuh

Benim de Biiznillâh değinmek istediğim bir konuydu. Çok iyi anlatmışsınız. Yalnız artık makyajlı, dar tesettürlü değil de bol giyimli, siyah çarşaflı ama internette yüzünü, elini paylaşan bacılar da olabiliyor. Hatta kendini paylaşmasa bile internette herkesle gününü, neler yaptığını paylaşan, yabancı erkeklerin, her çeşit insanın gördüğü bir ortamda laubali, cilveli konuşan, laf atıp tutan, erkeklere cevap veren kişiler bile olabiliyor.

Bu bağlamda son yıllarda moda sektörüne gümbür gümbür giriş yapan tesettür-gelinliklere de değinmekte fayda var.

Nedense, 1840’da İngiltere kraliçesi Victoria’nın başlattığı düğünde beyaz elbise giyme akımı tüm dünyada çok sahiplenildi. Nedenini anlamak gerçekten mümkün değildir. Zira kişilerin en mutlu günlerinden olması gereken düğün günlerini, neden milyonlarca kadınla aynı şeyi giyerek geçirdikleri derin bir psikolojik analiz gerektirir.

Belki de “beyaz” ile masumiyetin -asaletin ve üstünlüğün- çağrıştırıldığı “white supremacy” yani beyaz üstünlük propaganda çalışmalarının meyvesidir bu durum. Ha, ne dersiniz? Beyaz ırkın üstünlüğünü konu eden bu ırkçılık tipi uzun yıllar medyayı da kullanarak beyazlığın, saflık ve erdemlilik, koyuluğun ise kirlilik ve aşağılık anlamına geldiğini zihinlerimize ince ince işledi. Bu bağlamda evlenmek üzere olan kişilerin bilinçaltındaki masumiyet algısının dışa vurumu da incelenmeye değer.

Adeta gizemli bir ordunun neferiymiş gibi tek tip üniforma haline gelen gelinlikler ne yazık ki son yıllarda müslüman gençlerin de hayallerini süslüyor. Bir kaç yıl önce, piyasada tesettürlü gelinlik bulmak kimi şehirlerde neredeyse imkansızdı. Müslüman bacılar yine de tesettürüne uygun bir gelinlik istiyorsa normal bir gelinliğin üzerine hırka giyerlerdi. Bir çok tesettürlünün sadece düğün günlerine özel olarak saçını açıp kuaförde yaptırdığı da bilinmekte. Peki ama neden?

Hayatta bir kere yaşanıyor, bir kere olduğu için olacaksa tam olsun, prenseslere layık olsun çünkü ben bir prensesim…

Kilit kelime prenses. Walt Disney yüz yılı aşkındır tüm dünyaya yaptığı kültür ticaretinde, prenseslerin her daim kabarık şatafatlı narin ve zarif kıyafetler giydikleri algısını başarıyla satmıştır. Küçük yaşta bilinçaltına kodlanan “prensesler kabarık beyaz-açık renk kıyafetler giyer ve çok mutludurlar” algısı yetişkin yaşlarda kendini dışa vurur.

Peki çocuklarımızı bu “white washing” beyin yıkamasından nasıl koruyacağız? Öncelikle disneye alternatifleri araştırıp keşfedeceğiz. Kıyafetle ruh halinin birbiriyle alakası olmadığını çocuklarımıza anlatacağız. Çünkü NE TESADÜFTÜR Kİ bu algı operasyonuna göre, siyah çarşaf giyen hanımlar dünyanın en çaresiz mutsuz ve kötü niyetli insanlarıdır. Kötü karakterler her zaman koyu renk giyerler, çizgifilmlerde korkunç anlar ekran renginin karartılmasıyla anlatılır.

Çocuğumuza bir prensesin de mutsuz olabileceğini, herkesin mutsuz olabileceğini ve mühim olanın tekrar mutlu olabilme gücünü kendinde bulmak olduğunu anlatacağız. Bunu küçük yaştaki çocuklara “bir tavşan şöyle mutsuzmuş sonra çevresine bakmış çiçek görmüş ve Rabbine şükür etmiş, günü aydınlanmış çok mutlu hissetmiş…” gibi hikayeler anlatarak yapacağız. İslam karşıtı batılı medya sektörünün beyin yıkamasına erken yaştan itibaren kontratak geliştireceğiz ki nesillerimiz çürümesin.

Enfal33' Alıntı:

Âleykûm selâm we rahmetullâhi we berekâtuh

Benim de Biiznillâh değinmek istediğim bir konuydu. Çok iyi anlatmışsınız. Yalnız artık makyajlı, dar tesettürlü değil de bol giyimli, siyah çarşaflı ama internette yüzünü, elini paylaşan bacılar da olabiliyor. Hatta kendini paylaşmasa bile internette herkesle gününü, neler yaptığını paylaşan, yabancı erkeklerin, her çeşit insanın gördüğü bir ortamda laubali, cilveli konuşan, laf atıp tutan, erkeklere cevap veren kişiler bile olabiliyor.

Genişletmek için tıkla ...

Bacım bunların hepsinin kaynağı psikolojik. Millet evde ailesinden görmediği değeri sosyal medyada arıyor. Bir nebze ilgi görebilmek için en acınası şekilde materyalleri kullanıyor, “benim evim şöyle güzel, benim seccadem böyle güzel” diyerek dünya metası ile ilgi çekmeye çalışıyor. Sosyal medyada alınan bir iki ilke insanların ruhlarını okşuyor. Sırf hanımlar da değil herkes bu devirde sosyal medya bağımlılığısı ya da aday. Bunun araştırmaları yapıldı, sosyal medyada ilke alınca vücutta sigara içenlerin sigara içtiklerinde tetiklenen beyin bölgesiyle aynı bölge tetikleniyor.

Ne yazık ki sorun “zayıf iman”da değil sadece. Çocukken yaşanılan ihmaller, sevgi eksiklikleri insanı böyle ilgi arayışlarına sürüklüyor. Çocuklar ilk fırsatta evden kaçıyor. Sorun çok derin. Bu tarz insanları kınamamak lazım çünkü kınanacak değil acınacak durumdalar. Tüm bu kıyafetlerde, gelinliklerde, sosyal medyalarda, ve hatta kimisinin islami de olsa paylaşım kanalları veya siteleri kurmasının ve buralarda aktif görevler edinmelerinin ardında çocukken tatmin olmamaları yatıyor. Annenin ilgi eksikliğinin yarattığı boşluk bir ömür dolmuyor. Babanın eksik koruması da çocuğun psikolojisinde bin bir çeşit bozukluğa sebep oluyor ama anneninki başka. Hakkımızda hayırlısı. Allah samimi müslümanlara imanlı ölmeyi nasip etsin.