Çevrimdışı
her şeyi bağışlayıp kendisine ortak koşulmasını bağışlamayan Allah a hamd olsun
TEVHİD ALİMLERİ VE ŞİRK VE KÜFRÜ ANLATAN TAĞUTUN BELAMLARI ARASINDAKİ FARK
bu iki kavram arasındaki farkı anlayabilmemiz için ilk önce bu kavramların ne anlama geldiğini anlamak gerekir.
TEVHİD ALİMLERİ:tevhidi anlatıp tevhide hakkıyla iman edenlerdir.bunlar ilimleri bakımından çok gelişmiş kişilerdir.bunlar sadece kuran ve sünnetle amel ederek ve bu kuran ve sünnetin çizdiği yoldan ayrılmayarak görüş belirtip amel ederler.bu alimler tevhid akidesine sımsıkı sarılmışlardır.görevleri şudur:tevhidi insanlara anlatıp insanları tağutun saltanat ve tahakumünden kurtarmaya çalışırlar.bunlara örnek verirsek:bunlar:ibni kesir.şeyhulislam ibni teymiye:vs gibi
TAĞUTU ANLATIP ONU DESTEKLEYENLER:bu kişiler ise islami hükümleri kendi kafalarına göre yorumlayarak kuran ve sünnetin çizdiği yoldan sapıp tağutun alimliğini yapan kişilerdir.bu kişiler islamı kendilerine din olarak değil :kendilerine kılıf yapmışlardır.
kuranda bu kişiler hakkında:
Allahü taala şöyle buyurur:
وَإِنَّ مِنْهُمْ لَفَرِيقًا يَلْوُونَ أَلْسِنَتَهُمْ بِالْكِتَابِ لِتَحْسَبُوهُ مِنْ الْكِتَابِ وَمَا هُوَ مِنْ الْكِتَابِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ وَيَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ (78)
a
"Onlar'dan bir takımı, Kitap'ta olmadığı halde, Kitap 'tan zannedesîniz diye dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde: 'Allah katındandır' derler, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler" (3 Ali-îmran 78).
Kendi anlayışını din haline getirip, insanları aldatmak için, 'bu da İslamdandır' diyerek, Allah'a karşı yalan uyduranlar, Allah'ın lanetine uğrayacak olanlardır:
اِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَاۤ اَنْزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى مِنْ بَعْدِ مَا بَيَّنَّاهُ لِلنَّاسِ فِي الْكِتَابِ اُولَۤئِكَ يَلْعَنُهُمُ اللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ اللاَّعِنُونَ (159)
''Gerçekten indirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitap'ta insanlara açıkladıktan sonra gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hum lanetliler lanet eder"
(2 Bakara -159).
Gerekçesi ne olursa olsun, ister iyi niyetle, ister insanları doğru yola iletmek, ve insanları uyarmak düşüncesiyle, ister islam'a hizmet amacıyla olsun hiç kimsenin kendi yanından dine bir şey ilave etmeye hakkı yoktur.
Doğru olan, din ne diyorsa, dediği kadarı ile kabul etmektir:
فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِاَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَذٰا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلاً فَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا كَتَبَتْ اَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا يَكْسِبُونَ (79)
"Vay, Kitab'ı elleriyle yazıp, sonra da onu az bir değere satmak için, -Bu Allah katındandır- diyenlere! Vay ellerinin yazdıklarına! Vay kazandıklarına!" (2 Bakara - 79)
TEVHİD ALİMLERİ VE ŞİRK VE KÜFRÜ ANLATAN TAĞUTUN BELAMLARI ARASINDAKİ FARK
bu iki kavram arasındaki farkı anlayabilmemiz için ilk önce bu kavramların ne anlama geldiğini anlamak gerekir.
TEVHİD ALİMLERİ:tevhidi anlatıp tevhide hakkıyla iman edenlerdir.bunlar ilimleri bakımından çok gelişmiş kişilerdir.bunlar sadece kuran ve sünnetle amel ederek ve bu kuran ve sünnetin çizdiği yoldan ayrılmayarak görüş belirtip amel ederler.bu alimler tevhid akidesine sımsıkı sarılmışlardır.görevleri şudur:tevhidi insanlara anlatıp insanları tağutun saltanat ve tahakumünden kurtarmaya çalışırlar.bunlara örnek verirsek:bunlar:ibni kesir.şeyhulislam ibni teymiye:vs gibi
TAĞUTU ANLATIP ONU DESTEKLEYENLER:bu kişiler ise islami hükümleri kendi kafalarına göre yorumlayarak kuran ve sünnetin çizdiği yoldan sapıp tağutun alimliğini yapan kişilerdir.bu kişiler islamı kendilerine din olarak değil :kendilerine kılıf yapmışlardır.
kuranda bu kişiler hakkında:
Allahü taala şöyle buyurur:
وَإِنَّ مِنْهُمْ لَفَرِيقًا يَلْوُونَ أَلْسِنَتَهُمْ بِالْكِتَابِ لِتَحْسَبُوهُ مِنْ الْكِتَابِ وَمَا هُوَ مِنْ الْكِتَابِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ وَيَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ (78)
a
"Onlar'dan bir takımı, Kitap'ta olmadığı halde, Kitap 'tan zannedesîniz diye dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde: 'Allah katındandır' derler, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler" (3 Ali-îmran 78).
Kendi anlayışını din haline getirip, insanları aldatmak için, 'bu da İslamdandır' diyerek, Allah'a karşı yalan uyduranlar, Allah'ın lanetine uğrayacak olanlardır:
اِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَاۤ اَنْزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى مِنْ بَعْدِ مَا بَيَّنَّاهُ لِلنَّاسِ فِي الْكِتَابِ اُولَۤئِكَ يَلْعَنُهُمُ اللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ اللاَّعِنُونَ (159)
''Gerçekten indirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitap'ta insanlara açıkladıktan sonra gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hum lanetliler lanet eder"
(2 Bakara -159).
Gerekçesi ne olursa olsun, ister iyi niyetle, ister insanları doğru yola iletmek, ve insanları uyarmak düşüncesiyle, ister islam'a hizmet amacıyla olsun hiç kimsenin kendi yanından dine bir şey ilave etmeye hakkı yoktur.
Doğru olan, din ne diyorsa, dediği kadarı ile kabul etmektir:
فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِاَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَذٰا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلاً فَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا كَتَبَتْ اَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا يَكْسِبُونَ (79)
"Vay, Kitab'ı elleriyle yazıp, sonra da onu az bir değere satmak için, -Bu Allah katındandır- diyenlere! Vay ellerinin yazdıklarına! Vay kazandıklarına!" (2 Bakara - 79)
