TEVHİD, PSİKOLOJİK KUVVETİN KAYNAĞIDIR
Tevhid, sahibine psikolojik bir kuvvet verir. Nefsi, allah’a umut, güven, tevekkül, kazasına boyun eğmek, musibetlere karşı sabır, yaratıklardan müstağni olmakla dolar. O, olaylardan etkilenmeyen felaketler karşısında sarsılmayan bir dağdır.
Başına ne bela gelirse gelsin, her ne zorlukla yüzyüze gelirse gelsin, yaratıcısına sığınır. Kalbiyle O’na yönelir. O’ndan ister, O’ndan yardım bekler, O’na dayanır, zararın telafisinde, hayrın gelmesinde, O’ndan başkasından bir şey beklemez. O’ndan başkasına niyaz ederek dua ederek yardım dilemez .
Peygamber (s.a.v.) in ibn-i Abbasa şu sözü şiarıdır: “ istediğin zaman Allah’tan iste. Yardın dilediğinde Allah’tan dile. Allah şöyle buyurur:’Allah sana bir sıkıntı verirse onu O’dan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse, O’nun nimetini engelleyecek yoktur. O’nu kullarından dilediğine verir. O bağışlayandır merhametlidir.(Yunus 107)“ Hud (a.s)ı kavmi putları ile korkutmaya çalıştığınde ne dediğini duymadın mı “doğrusu ben Allah’ı şahit tutuyorum siz de şahit olun ki, ben O’nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun ve ertelemeyin. Ben yalnızca benimde sizinde Rabbiniz olan allah’a tevekkül ederim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır (hud 54-56)”
Kuvvetli bir mantığı içeren bu ayet güvenli bir nefis, kararlı bir azim, gevşemeyen ve boyun eğmeyen bir iman, korku ve zayıflık tanımayan bir ruhtan bahsediyor. Çünkü o, gücünü allah’a tevekkülden alıyor: “kim Allah’a tevekkül ederse bilsin ki Allah güçlüdür hakimdir” (enfal 49)
Tevhid, sahibine psikolojik bir kuvvet verir. Nefsi, allah’a umut, güven, tevekkül, kazasına boyun eğmek, musibetlere karşı sabır, yaratıklardan müstağni olmakla dolar. O, olaylardan etkilenmeyen felaketler karşısında sarsılmayan bir dağdır.
Başına ne bela gelirse gelsin, her ne zorlukla yüzyüze gelirse gelsin, yaratıcısına sığınır. Kalbiyle O’na yönelir. O’ndan ister, O’ndan yardım bekler, O’na dayanır, zararın telafisinde, hayrın gelmesinde, O’ndan başkasından bir şey beklemez. O’ndan başkasına niyaz ederek dua ederek yardım dilemez .
Peygamber (s.a.v.) in ibn-i Abbasa şu sözü şiarıdır: “ istediğin zaman Allah’tan iste. Yardın dilediğinde Allah’tan dile. Allah şöyle buyurur:’Allah sana bir sıkıntı verirse onu O’dan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse, O’nun nimetini engelleyecek yoktur. O’nu kullarından dilediğine verir. O bağışlayandır merhametlidir.(Yunus 107)“ Hud (a.s)ı kavmi putları ile korkutmaya çalıştığınde ne dediğini duymadın mı “doğrusu ben Allah’ı şahit tutuyorum siz de şahit olun ki, ben O’nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun ve ertelemeyin. Ben yalnızca benimde sizinde Rabbiniz olan allah’a tevekkül ederim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır (hud 54-56)”
Kuvvetli bir mantığı içeren bu ayet güvenli bir nefis, kararlı bir azim, gevşemeyen ve boyun eğmeyen bir iman, korku ve zayıflık tanımayan bir ruhtan bahsediyor. Çünkü o, gücünü allah’a tevekkülden alıyor: “kim Allah’a tevekkül ederse bilsin ki Allah güçlüdür hakimdir” (enfal 49)