ABD'nin resmi söylemi çürütüldü: 11 EYLÜL GERÇEĞİ
Bugün 11 Eylül. Tüm dünya hâlâ 7 yıl önce bugün ABD’deki ikiz kulelere yapılan saldırının arkasındaki gerçeği araştırıyor. ABD’li entelektüeller itiraf etti, “Bu olay tamamen Pentagon işi.
Haber Merkezi / TIMETURK
Amerikan halkı son günlerde piyasaya yeni çıkan “9/11 and American Empire” (11 Eylül ve Amerikan İmparatorluğu) adlı kitabı konuşuyor. Kitapta çoğunluğu Amerikalıların oluşturduğu onlarca entelektüel, 11 Eylül saldırılarına ilişkin ABD’nin resmi tezini çok güçlü bir şekilde yalanlıyorlar.
Kitabın yazarları David Ray Griffin ve Peter Dale Scott’e göre hâkim görüşe muhalif entelektüeller, 11 Eylül saldırılarıyla ilgili Amerikanın resmi söylemini çürüten kesin kanıtlara ulaştı. Bu kanıtlara göre sözkonusu saldırıların arkasındaki nihai güç ABD. Amaç “terörle mücadele” adı altında Irak ve Afganistan savaşına kılıf hazırlamak.
Kitabın yazarlarına göre bağımsız araştırmacılar tarafından ortaya konan deliller “komplo teorisi” gerekçesiyle görmezlikten geliniyor. Akademisyenlerin ve diplomatların komplo teorisinde hem fikir olmaları çok dehşet verici bir şey. Peki, Amerikan resmi iddialarının haddi zatında komplo teorisi olmaması için bir neden var mı? Resmi iddialara göre 11 Eylül saldırıları Afganistan’da bulunan Usame Bin Ladin liderliğindeki el-Kaide üyesi Arap asıllı Müslümanlar tarafından planlandı ve gerçekleştirildi.
2 cilt halinde yayımlanan kitap, Amerika’da en çok satanlar listesinde yerini alıyor. Kitabın hazırlanmasında komplo teorisyeni (negatif anlamda) sayılmayacak kişiler katkıda bulundu.
Teksas Üniversitesi’nde ders veren ve George Bush’un birinci dönem yönetimde görev alan Morgan Reynolds’in konuyla ilgili görüşleri şöyle, “11 Eylül saldırıları ABD’nin dünyaya egemen olma projesiyle bağlantılı sahte bir eylem ve büyük bir yalandır.”
Nükleer Çağ’da Barış Kurumu Başkanı Hukukçu Richard Falk ise global hegemonyayla ilgili şunları söylüyor, “Bush Yönetimi ya 11 Eylül saldırılarına göz yumdu ya da bu projeyi hayata geçirmek için işbirliği yaptı, bugün bile bu olayların arkasındaki gerçeğin ortaya çıkarılmasından korkuyorlar.”
Felsefe profesörü John McMurtry ise şu iddilarda bulunuyor, “Resmi iddiaların yalan olduğu kesinlikle ortaya çıkmıştır. Zira bu saldırıların akabinde başlatılan savaşlar stratejik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Irak’ın kurtarılışı diye adlandırılan savaş uluslar arası hukukun büyük suç olarak tanımladığı suça en güzel örnek.”
Kitabın yazarlarına göre kitaba katkıda bulunanlar çok saygın insanlar. Katkıda bulunanların 10’u doktora derecesine sahip, dokuzu çok köklü üniversitelerde ders veriyor. Bunlardan biri Amerikan Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) subay olarak görev yapmış. Peter Philips ise Denetim Projesi Başkanı ve “Amerikan Basınında denetim ve sansür, sansüre maruz kalmış en önemli 25 hadise” adındaki kitabın yazarıdır.
Denetim Projesi ise başladığı 1976 yılından bu yana basın reform haraketinin en önemli ayağını teşkil ediyor. Sonoma Üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü sosyoloji bölümü sayesinde. Büyük şirketlere bağlı medya organlarının görmezlikten geldiği en önemli haberleri mercek altına alıyor.
Pentagon’a uçak çarpmadı
2003 yılına kadar Amerikan Ordusuna subay olarak hizmet etmiş olan Prof. Karin Kwiatkowski ise konuyla ilgili şunları ifade ediyor, “11 Eylül 2001 saldırıları esnasında Savunma Bakanlığı’ndaydım (Pentagon). 11 Eylül Komisyonu üyelerinden hiç biri delilleri pratik açıdan değerlendirecek çapta değildi. Pentagon’u vurduğu iddia edilen uçağın enkazını görmedim, bir hava saldırısında meydana geleceği tahmin edilen yıkıma da şahit olmadım.”
Brigham Üniversitesi’nde Fizik Dersleri veren Steven Jones, “Dünya Ticaret Merkezi’ne ait iki kule ile 7 nolu binanın çöküş biçimi resmi iddialarla çelişmektedir. Binalar uçak nedeniyle çökmedi. Akla en yakın tahmin binaların önceden buraya yerleştirilmiş patlayıcıların uzaktan kumandayla patlatılması sonucu çöktüğüdür” dedi.
Johns’un resmi iddialarla ilgili kuşkularına katılan Kevin Ryan ise Amerikan resmi söyleminin ileri sürdüğü iddiaların bilimsel olmadığını saldırıların arkasındaki gerçeğe ulaşmadan Amerikan Halkının terörle savaş denilen mücadeleye destek vermesinin söz konusu olamayacağını iddia etti.
Norveç’in Başkenti Oslo’da bulunan Dünya Barış Araştırmaları Enstitüsü’nde öğretim görevlisi Ola Tunander’e göre 11 Eylül saldırılarının en korkunç etkisinin dünyada devlet terörü ve gerginlik stratejisinin sahneye konmasıdır. Washington terör adı altında dünya savaşı başlatmış durumda.
11 Eylül'ün planını Pentagon hazırladı
Kitabın yazarları, 11 Eylül saldırılarıyla ilgili gerçeği öğrenmek için dünya genelinde çok ciddi bir eğilim ortaya çıktığını ve hazırladıkları bu kitabı da bu eğilimin bir parçası olarak değerlendirmek gerektiğini vurguladılar. Bu bağlamda ortaya çıkan başka bir gelişmede de aralarında askeri uzmanların da bulunduğu yaklaşık 50 kişilik bir akademisyen grubun 11 Eylül Gerçeği Hareketi adıyla bir örgütlenmeye gitme kararı almış olmasıdır.
Eski bir diplomat ve öğretim görevlisi olan Dale Scott Amerikan halkının çarptırılan gerçeklerin kurbanı olduğunu iddia ederken Griffin resmi tezin içerdiği çelişkilere dikkat çekerek şu iddialarda bulunuyor, “Amerikan Ordusunun 11 Eylül günü takındığı tavır askeri kurmayların saldırılara karıştığını gösteriyor. Dünya Ticaret Merkezi’ne ait iki kule ile 7 nolu binanın çökmesi binaların her tarafına patlayıcı yerleştirilerek uzaktan patlatma olayına güzel bir örnektir.”
Editör :
Mahmut HASANOĞLU
Bunun gibi daha birçok delil var internette 11eylülle ile ilgili...Burdaki haberde ise artık herşey besbelli açık.Ya amerika kendisi planlayıp suçu El kaidenin üstüne attı yada iş birliği yaptı ama tabiki Allah(C.C) herşeyin en doğrusunu bilir.
Allah(C.C) rahmet ve bereketi üzerimize olsun...