Kardesim 9-11 olaylarindan bahsediyoruz. O binada bulunan hernekadar kafir ise de, suçsuz yere bir insani öldüremezsin. Bu adam'in uçakla o binaya saldirma talimati bir cihad mi oluyor? Allah askina yapma. Hem niçin daha sonra Irak'taki müslümanlari savunamadi? Niçin kayiplara karisti?
- oncelikle ben bu arkadasa sunu soylemek isterim .. musluman kisi allah swt dan baska ilah edinmeyen ve resulullah sav in onun kulu ve elcisi olduguna sehadet eden kuran ve sunnet ile gelen yasaklara uymaya calisan insan demektir
hic bir zaman muslumanin anlami hata yapmayan demek degildir.. yani her musluman gerek savasta olsun gerek aile icinde gerekse is hayatinda hata yapabilir ..
ben uzulerek diyecegimki ,
BU GUN GUNUMUZDE , KUFURU VE SIRK AMELI ACIK OLDUGU HALDE , SIRF BU INSANLAR NAMAZ KILIYOR DIYE , BIZ KIBLEMIZE YONELENI TEKFIR ETMEYIZ DIYEN INSANLAR , NE YAZIKKI , BIN BIR ZORLUKLAR ICINDE, SIRK KOSMAYAN ALLAH SWT NIN DINI YER YUZUNE HAKIM OLSUN DIYE CANLARINI FEDA EDEN, MUCAHIDLERE SIRA GELINCE ONLARIN KIBLE EHLI VE MUSLUMAN OLDUGUNU UNUTUYORLAR
gelelim fitne sorularina
fitne sorusu 1 .. O binada bulunan hernekadar kafir ise de, suçsuz yere bir insani öldüremezsin.
.. bu fikirde olanlara sorarim
o vurulan yer neresiydi ? cocuk parki ? sinema salonu? mac oynanan stadium? neresiydi orasi?
ORASI DUNYA TICARET MERKEZI .. haclinin beslendigi yer .. bence hacliya yapilacak bir saldiri icin en guzel yer .. sizce vurabilecek en guzel yer neresi olabilirdi ? siz daha savasin ne demek oldugunu anlayamamissiniz .. karsinizda islama savas acmis bir hacli zihniyeti ( ki bunu agzilariyla itiraf ettiler ) .. kendi halkinin refahi icin , kendi halkini zengin kilmak adina sadece petrol icin musluman kani akitan ( bunuda kendi agzilariyla itiraf ettiler ) , zulm eden , tecavuz eden, iskencede bulunan, sivil insanlari olduren ( bunlarida kendi agizlariyla soylediler ) .. bir dusmanla, hacli zihniyetiyle ve bu zihniyeti ve ordusunu destekleyerek iki kez basa geciren bir toplumla, ellerinde gelismis silahlar bulunmayan basin ve yayin ve dunya ulkelerince terorist ilan edilmis kendine muslumanim diyenler tarafindan sird donulmus bir azinlik olarak nasil savasilir ? ( rabbim butun mucahidlere yardim etsin , hatalarini gidersin resuluekreme komsu etsin, dusmanlarini ve karsilarina cikan munafiklari tez islah etsin yada kahr AMIN )
size bu konuda turkiyeden bir gazeteci ile cevap vermek istiyorum ki .. icinde bulundugunuz durumu biraz irdeleyin diye ..
Bir kafirin gozuyle el kaide Mehmet Faraç:
‘El Kaide artık işgali içerideki hainleri ortadan kaldırarak önleyemeyeceğini biliyor. Örgüt, Irak içinde polis ve askerlere yönelik saldırıların giderek hem Irak halkında hem de Arap dünyasında yoğun tepki çektiğini de hesap ediyor. Bu nedenle El Kaide, saldırılarını Irak'ı işgal eden ABD ve müttefiklerine yönelterek hem turizm ve ekonomiyi vurmayı, hem de bu ülkelerin halklarında bir bıkkınlık yaratarak işgalcileri ülkelerinden püskürtmeyi hedefliyor.
ABD'deki 11 Eylül ve İspanya'daki tren saldırılarının ardından dış ülkelerde hücre yapılanmalarına ağırlık veren örgüt, ABD ve Avrupa ülkelerindeki radikal dinci Müslümanları, lojistik destek unsurları olarak kullanıyor.
İngiltere'deki bu saldırıda da bu lojistik hücre yapılanmalarının çok ciddi bir etkisi biliniyor.
G-8 Zirvesi nedeniyle güvenlik önlemlerinin azalması, 2012 Olimpiyatları'nın Londra'da yapılacağının açıklanması örgütün eylemdeki zamanlaması açısından da dikkat çekiyor.
El Kaide, İngiltere'de 11 Eylül benzeri bir saldırı yerine Londra'da daha çok turizmi ve ekonomiyi hedefleyen bir eylem gerçekleştirerek işgal güçlerine, destekçilerine ve içerideki işbirlikçilerine ciddi bir uyarı yapıyor. Bu uyarıda şüphesiz İngiliz halkının Irak politikalarına yönelik tepkisinin yükseltilmesini de amaçlıyor.
Bin Ladin'in öldüğü, Ebu Musab el Zarkavi'nin yakalandığı yolundaki spekülasyonlara bir yanıt amacını da taşıyan eylemler şüphesiz, Avrupa'yı ileriki günlerde sarabilecek terör kaosunun ilk halkası da sayılıyor.'
Faraç'a göre, 11 Eylül'de örgütün iki hedefi vardı; toplumu tedirgin etmek ve ekonomiyi vurmak... New York'taki saldırıda 2400 kişi öldü. Aynı şekilde 11.3.2004'te Madrid'de de üç trene saldırdı; 198 kişi öldü, 1400 kişi yaralandı. Örgüt eylemlerini ders verir gibi sinsice hazırlıyor...
bakin bu sahis bir musluman olmadigi halde olayi nasilda anlayabiliyor .. cunku hic bir akil zekadan yoksun degil ise .. savastigi orduyu , orduyu olusturan halktan ve dusmanini destekleyenlerden ayirmaz ve bunlarin hic birini MAHSUM da gormez .. gormek zaten ahmakliktir .. egerki siz olenleri mahsum goruyor iseniz derdinizi amerikaya anlatin , ve halkini savasa sokan zihniyeti elestirin .. cunku SAVASTA HURMETTE KARSILIKLIDIR ..
hürmetli Ay hürmetli Aya ve bütün hürmetler biribirine kısastır, o halde kim size tecavüz ettiyse siz de ona ettiği tecavüzün mislile tecavüz edin de ileri gitmeye Allahdan korkun ve bilin ki Allah müttekilerle beraberdir ( bakara 194 ) elamalili hamdi meali
Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler (saygı gösterilmesi gereken şeyler) kısas kuralına tabidir. O hâlde kim size saldırırsa, size saldırdığı gibi siz de ona saldırın, (fakat ileri gitmeyin). Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. ( bakara 194 ) diyanet isleri meali
konu hakkinda video
Savaş'ta hürmet'te karşılıklıdır !!!
İZLE :
http://video.google.com/videoplay?docid=-2031857818014913870#
fitne sorusu 2: Bu adam'in uçakla o binaya saldirma talimati bir cihad mi oluyor?
birincisi bu adam dedigin egerki musuman isen senin musluman kardesin .. ikincisi o bina dedigin oylesine bir bina degil .. yine bir kafirin sozleriyle o bina , El Kaide, saldırılarını Irak'ı işgal eden ABD ve müttefiklerine yönelterek ekonomiyi vurmayı, hem de bu ülkelerin halklarında bir bıkkınlık yaratarak işgalcileri ülkelerinden püskürtmeyi hedefliyebilecegin en guzel yer .. yani bina DUNYA TICARET MERKEZI kufrun beslendigi yer .. bugun kufurun yapmis oldugu silahlar,kullandigi teknoloji, iste buradan besleniyor .. bundan daha guzel vurulacak yer yoktur .. ve bu olay cihadin bir parcasidir ...
velevki biz bu konuda yanlis dusunuyor isek .. yani yanlis bir cihad anlayisi icinde isek ..
size bakara suresinin 217 ve 218 inci ayetlerinin tefsiriyle cevap vermek isterim ..
bu ayetin tefsiri icin
bakara 217 : Ey Muhammed, sana mukaddes olan haram ay'da savaş etmekten soruyorlar, De ki: "O ayda savaş etmek, büyük günahtır. Fakat Allah yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, insanları Mescid-i Haramdan men etmek ve oranın halkını yerinden çıkarmak, Allah katında daha büyük bir günahtir. Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha büyük bir suçtur. Kâfirlerin gücü yetse sizi dininizden döndürünceye kadardurmadan sizinle savaşırlar. Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, işte onların dünya ve âhiret amelleri boşa gitmiştir. İşte cehennemlikler onlardır. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.
Ey Muhammed, sana haram ay olan Recep ayında savaşmaktan soruyorlar. Onlara de ki: "O ayda savaş etmek, haram olan ayda kan dökmek, Allah yanında çok büyük günahtır. Fakat insanları îslarna girmekten alıkoymak, Allahı inkâr etmek, müminlerin Mescid-i Harama girmelerini engellemek ve Mescid-i Haram çevresinde yaşayan ve oranın halkından olan insanları oradan çıkarmak, Allah yanında, haram ayda savaşmaktan daha büyük bir günahtır. Fitne çıkarmak, adam Öldürmekten daha büyük bir suçtur.
Ey müşrikler topluluğu, Allahı inkâr etmeniz, Muhammed ve ashabını Mescid-i Harama girmekten men etmeniz, onlan memleketlerinden çıkarmanız ve Müslümanları dinlerinden döndürmek için fitne meydana getirmeniz, Allah katında adam öldürmekten çok daha büyük bir günahtır. Kureyş kâfirlerinin gücü yetse, müslümanlan dinlerinden çıkarıp kâfir yapıncaya kadar savaşırlar. Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse işte onların amelleri iptal olmuş, sevapları boşa gitmiştir. İşte cehennemlikler onlardır. Onlar, cehennemde ebedi
olarak kalacaklar ve oradan hiç çıkmayacaklardır.
Bu âyet-i kerimede zikredilen ve "Mukaddes olan haram ay" diye ter cüme edilendan maksat, Recep ayıdır. Haram aylar peşpeşe gelen, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayı ile Cemaziyel Âhir ve Şaban ayları arasındaki Recep ayıdır. Cahiliye döneminde bu dört aya hürmet gösterilirdi. Kişi, babasının katilini görse dahi ona dokunmazda ve bu aylarda savaşılmazdı.
Bu âyette zikredilen "Haram ayı'n" Recep ayı oluşu bu âyetin, nüzul sebebinin, Recep ayında meydana gelen bir olay olmasındandır. Bütün müfessir-ler bu âyet-i kerimenin, nüzul sebebinin, Resulullahm gönderdiği bir müfrezenin, Recep ayının birinci gününde, müşriklerden biri olan Amr b. el-Hadremi'yi Öldürmesi ve iki müşriki de esir etmesi hadisesi olduğunu söylemişlerdir. Bu olay, Taberinin rivayetine göre, Urve b. Zübeyr, Süddi, Cündeb b. Abdullah, Mücahid, Miksem, Abdullah b. Abbas, Ebu Mâlik el-Ğifari, Katade, İkrime. Mücahid, Dehhak ve Şa'bi tarafından kısmen de olsa farklı şekillerde nakledilmiştir.
Bu hususta Abdullah b. Zübeyr diyor ki: "Resulullah Bedirden döndükten sonra (hicretin ikinci yılında) Recep ayında Abdullah b. Cahş'ın komutasında, muhacirlerden oluşan dokuz kişilik bir müfrezeyi bir göreve gönderdi. Abdullah b. Cahş'a bir de mektup verdi ve ona: "İki gün gitmeden mektubu açmamasını ancak ondan sonra açmasını, mektubu açmasından sonra da emredilen şeyi yapmaya devam etmesini, fakat arkadaşlarından herhangi birini bu işe zorlamama-sını emretmişti. Abdullahm arkadaştan şunlardı: Ebu Huzeyfe b. Rabia. ükkaşe b. Mihsan, Utbe b. Gazvan, Sa'd b. Ebi Vakkas, Amr b. Rabia, Vakıd b. Abdullah, Halid'b. el-Bekir ve Süheyl b. Beyda (Süddinin rivayetinde Âmir b. Rabia yerine, Âmir b. Füheyre, Ukkaşe b. Mihsan yerine, Ammar b. Yâsir zikredilmiş ve Halid b. el-Bekir de zikredilmemiştir.) Abdullah b. Çalış iki gün yürüdükten sonra mektubu açtı ve okudu. Bir de ne görsün onda: "Sen benim bu mektubumu açıp okuduktan sonra Mekke ile Taif arasındaki "Nalıle" denen yere varıncaya kadar git, orada dur. Oradan Kureyşj .gözetle ve onlardan bize haber topla" diye yazılı. Abdullah mektubu okuyunca "Başüstüne, dinledim ve itaat ettim." dedi. Sonra arkadaşlarına "Resulullah (s.a.v.) bana, Nahleye gitmemi, haber almak için oradan Kureyşi gözetlememi emretti ve sizden herhangi birinizi de buna zorlamamı bana yasakladı. Sizden kim şehitliği istiyor ve onu arzuluyorsa benimle gelsin. Kim de bunu istemiyorsa geri dönsün. Ben, Resulullahm emri doğrultusunda devam edeceğim." dedi. Abdullah ve arkadaşları yola devma ettiler. Onlardan hiçbiri geri kalmadı. Hicaz bölgesinde yol almaya devam ettiler. "Necran," denen yere varınca, Sa'd b. Ebi Vakkas ile Utbe b. Gazvan ortaklaşa bindikleri develerini kaybettiler. Bunun üzerine AbduIIahtan, geri kalıp develerini aramaya koydular. Abdullah ile diğer arkadaşları ise yollarına devam edip "Nahle"ye vardılar ve orada konakladılar. O sırada yanlarından Kureyşin kuru üzüm ve diğer yiyecek maddeleri taşıyan bir ticaret kervanı geçti. (Mücahidin rivayetine göre ise bu kervan Taiften Mekkeye içki taşıyordu.) Ve Resulullah ile Kureyş arasında da bir saldırmazlık antlaşması vardı. Bu Kervanda Amr b. el-Hadremi, Osman b. Abdullah, kardeşi Nevfel b. Abdullah, Hakem b. Keysan bulunuyordu. Kervanda olanlar Müslümanları görünce onlardan korktular. Zira kervan müslümanlann yakınında konaklamıştı. Müslümanlardan Ukkaşe b. Mihsan, yukarıdan onlara baktı. O, başını tıraş etmişti. Müşrikler onu görünce kendilerini emniyette hissettiler ve dediler ki: "Bunlar Umre yapan insanlar, bunlardan bize bir zarar gelmez." Müslümanlar bu müşrikler hakkında istişare ettiler. Çünkü o gün, Cemaziyel Âhir ayının son günüydü. Dediler ki: "Vallahi eğer bu gece bu insanlara dokunmayacak olursanız onlar, yarın Haram ayına gi-recekier ve artık kendilerini bizden korumuş olacaklar. Onları öldürmüş olursanız Haram ayında öldürmüş olacaksınız. Böylece bir tereddüt içinde kaldılar. Onlara hücum etmekten çekindiler. Daha sonra kendilerinde bir cesaret buldular ve onlardan güçlerinin yettiğini öldürmek ve ellerinde bulunanları almak hususunda ittifak ettiler. Bunun üzerine Vâkıd b. Abdullah bir ok atarak Amr b. el-Hadremiyi öldürdü. Osman b. Abdullah ile Hakem b. Keysanı da esir aldılar. Osmanm kardeşi Nevfel b. Abdullah ise kaçıp ellerinden kurtuldu. Onu yakaiâ-yamadilar. Abdullah b. Cahş ve arkadaştan kervanı ve iki esiri alıp Medine'de Resulullaha geldiler. Oraya gelince Resulullah buyurdu ki" "Ben size, haram ayında savaşmanızı cmrctnıcmiştim." Resulullah, kervanı ve iki esiri bekletti. Herhangi bir muamele yapmadı. Resulullah, savaşmalarını emretmediğini buyu-runca müfrezede olan müslümanlar çok üzüldüler, helak olduklarını zannettiler. Diğer müslümanlar da bu yaptıklarından dolayı onlan kınadılar ve onlara dediler ki: "Sizler emredilmeyen şeyi yaptınız, savaşmanız emredilmediği halde savaştınız." Kureyşlüer de Müslümanlar aleyhinde propaganda yaparak "Muham-med ve arkadaşları haram ay'ı ihlal ettiler. O ayda kan akıtıp mallara el koydular ve insanları esir ettiler." dediler. Mekkede bulunan müslümanlar ise onlara cevaben "Müslümanlar bunu Cemaziyel Ahir ayında yaptılar." dediler. Yahudiler de bu olaydan dolayı Resulullahm aleyhine bir gelişme beklentisine girerek şu sözleri söylediler: "Amr b. el-Hadremiyi Vâkıd b. Abdullah Öldürdü. Amr savaşa ömür verdi. (Onun ölümüyle savaş fikri tekrar canlandı) Haılremi savaşı hazırladı. Vâkıd savaşı tutuşturdu. Allah onlan birbirlerine düşürdü."
Urve diyor ki: "İnsanlar da bu hususta açıkça konuşunca, Aziz ve Celil olan Allah, Peygamberine bu âyet-i kerimeyi indirdi. Bu âyet inince ve Allah icat a müslümanlardan sıkıntıyı kaldırınca Resulullah kervanı ve iki esiri aldı.
Müfesirler, Haram aylarında savaşmanın yasak olması hükmünün neshe-dilip edilmediği hususunda iki görüş zikretmişlerdir.
a- Ata b. Meysere ve Zühriden nakledilen bir görüşe göre haram aylarında savaşma yasağı şu âyet-i celile ile neshed il mistir: "Bu itibarla bu aylarda savaşmak caizdir. Savaşı önce kâfirlerin başlatması şart değildir. Bu âyet-i kerimede şöyle buyurulmuştur: "Şüphesiz ki ayların sayısı, AHahin, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, kitabında tesbit olunduğu üzere, Allahm katında on ikidir. Bu aylardan dördü, mukaddes olan haram aylardır. İşte dosdoğru din budur. Bu aylarda kendinize zulmetmeyin. Ey müminler, müşrikler sizinle nasıl topluca savaşıyorlarsa, siz de onlarla topluca savaşın. Bilin ki Allah, mutlaka müttakilerle beraberdir ( Tevbe suresi, 9/36 )
b- Ata b. Ebi Rebah'a göre ise, haram aylarında savaşmanın yasak olması hükmü neshed ilmemi ştir, aynen geçerlidir. Çünkü Allah teala bu aylarda savaşmanın büyük bir günah olduğunu beyan etmiştir.
Taberi, birinci görüşü tercih etmiş ve haram aylarda savaşma yasağının kaldırıldığını söylemiştir. Çünkü Tevbe suresinin otuz altıncı âyetinin bu âyeti neshettiği, Resulullahın, haram aylarda savaşmasından anlaşılmıştır. Çünkü Resulullah haram aylarında Huneyn'de Hevazin kabilesiyle, Taifte Sakiyf kabilesiyle savaşmış, Ebu Âmiri de, Evtas denen yere, orada bulunanlarla savaşmak üzere göndermiştir. Şayet bu aylarda savaşmak yasak olsaydı Resulullah bunu yapmazdı. Taberi devamla diyor ki: "Bütün siyer âlimleri, Hudeybiye sulhün-den önce Hz. Osmanı müşriklerin öldürdüğü haberi gelmesi üzerine Resulullahın, sahabeleriyle birlikte müşriklerle savaşmak üzere "Biat-ı Rıdvan"i yaptığı ve bu biatin da bir haram ay olan Zilkade ayında yapıldığı hususunda ittifak etmişlerdir. Sulhtan sonra Resulullah savaştan vazgeçmiştir. Bu vakıa, açıklamakta olduğumuz âyette zikredilen, haram aylarında savaşmanın yasak olduğu hükmünden sonra gerçekleşmiştir. Zira, Abdullah b. Cahş olayı Hicretin ikinci yılında, Hudeybiye sulhu ise Hicretin altıncı yılında, Huneyn ve Taif olayları ise Hicretin sekizinci yılında meydana gelmişlerdir. ( Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/525-528.)
goruldugu gibi muslumanlar hata isleyerek haram ayda insan olduruyorlar .. yani hata isliyorlar .. lakin allah swt bu insanlarin gunahini ortuyor ve soyle soyluyor
bakara 218: Şüphesiz ki iman edenler, hicret edip Allah yolunda cihad edenler, işte onlar, Allahin rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Allah ve Resulünü tasdik edenler, müşriklerin bulunduğu yerden, onlarla komşuluk etmeyi terkedip hicret edenler, Allahm dini zafere ulaşsın diye düşmanla çarpışıp savaşanlar, işte onlar Allahın lütfü ve merhameti yi e, onun cennetine girmeyi arzu ederler. Allah, kullarının günahlarını örten, rahmetiyle onlara lütufta bulunandır.
Cündeb b, Abdullah diyor ki: "Abdullah b. Cahş'ın komutasındaki müfreze, mukaddes ay olan Receb ayında, Kureyş müşriklerinden Amr b. el-Hadre-miyi öldürünce müslümanlar bu müfreze hakkında "Eğer bunlar günah işleme-dilerse sevapları da yoktur." demişler ve bunun üzerine bu âyet nazil olmuş ve mücahitlerin, Allahın sevabını umduklarını ve mükâfaatma da erebileceklerini beyan etmiştir ( Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/528-529 )
.. velevki.. 11 eylul olayi yanlis bir durum ..
orada olen insanlar mahsum ve gercekten bu cok kotu bir seydir ..Fakat bugun amerikanin basi cektigi haclilarin yaptigi Allah yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, musluman insanlara zulmetmek, ( tecavuz , iskence , sivil katli ) onlari hapislere atmak, musluman yurtlarindan yerinden çıkarmak, Allah swt nin katında gunah degilmidir ? ..
Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha büyük bir suçtur. Kâfirlerin gücü yetse sizi dininizden döndürünceye kadar durmadan sizinle savaşırlar. bakara 217
Şüphesiz ki iman edenler, hicret edip Allah yolunda cihad edenler, işte onlar, Allahin rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Allah ve Resulünü tasdik edenler, müşriklerin bulunduğu yerden, onlarla komşuluk etmeyi terkedip hicret edenler, Allahm dini zafere ulaşsın diye düşmanla çarpışıp savaşanlar, işte onlar Allahın lütfü ve merhameti yi e, onun cennetine girmeyi arzu ederler. Allah, kullarının günahlarını örten, rahmetiyle onlara lütufta bulunandır. bakara 218
sonuc olarak derizki
Allah swt iman eden, hicret edip Allah yolunda cihad eden, Allah ve Resulünü tasdik eden, Allahin dini zafere ulaşsın diye düşmanla çarpışıp savaşan,, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savasan, butun mucahidlerin, günahlarını örtsun , rahmetiyle onlara lütufta bulunsun
.. allahumeamin