Toplum Taciz Ediliyor! Uyumayın Anneler!
Amerika’da 1996 yılında kaybolan ve daha sonra evlerinin bodrum katında ölü bulunan 6 yaşındaki Jon Benet Ramsey adlı kızı hatırlayan var mı?
Ramsey defalarca çocuk güzellik yarışmasında birinci olmuştu ve bir öğretmen tarafından dövülüp, tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü. Bu olay sonrasında Amerika’da bu olayın doğruluğu çok tartışıldı. Fakat tartışmalar bir işe yaramamış olacak ki, bu yarışma diğer ülkelerde de düzenlenmeye başladı.
Türkiye’de de tatil beldelerinde sıklıkla, küçük çapta da olsa bu yarışma düzenleniyor…
Öteden beri kız çocuklarına çok fazla süslü elbiseler giydirmeye, düğünlerde gelinlik giydirilmesine karşıyım. Biz kabul etmek istemesekte, bazı pis nefisli sapık zihniyetli yaratıklar, çocuklara hatta bebeklere bile cinsel obje olarak bakıyor.Geçen yıl Kayseri’de yaşanan acı olayda olduğu gibi.
Çocuk veya büyük kimi olursa olsun, taciz eden kişinin ben hasta olduğuna inanmıyorum. Çocuk tacizcilerine Pedofilideniyor ve bunların hasta olduğuna inanılıyor. Hayır efendim. İddia ediyorum ki, en masum görünen insanın bile azgın bir tacizci olması mümkün. İnsan çok garip bir varlıktır. Her an değişebilir, bir duygu başka bir duyguyu tetikleyebilir. Şeytan her zaman ensemizde hazır bekler. Pek çok insanın şeytandan kaçmak gibi bir derdi yoktur. Hatta göz göre göre şeytana davetiye çıkarır… Her yer cinsel uyaranlarla dolu. Herkes sağlam kalabilir mi? İmanı zayıfsa, iyi bir eğitim almamışsa, Allah korkusu yoksa, kötülük yapmasına ne engel kalır?
Yabancılardaki çocuk yarışmalarını araştırdım biraz. Bazıları 2 yaşlarında bebek sayılabilecek yaşta çocuklar.
5-6 yaşındaki çocukların kaşları alınıyor. Hele bir videoda kaşları alınırken, acıyla çığlık atan kız çocuğunu gözyaşlarıyla izledim. Çocuklara makyaj yapılıyor. Büyükler gibi giydiriliyor. Bazılarına yapay göğüsler takılıyor. Çocuğa tam bir kadın görüntüsü veriliyor. Hele şuh bakışlarla resimleri çekilen, çocukluktan eser kalmayan zavallıların resimleri tacizcileri zorla kışkırtmaya çalışır gibi…
Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde yapılan çocuk şarkı yarışmalarında da küçük kızlara aynı şekilde davranıldı.(hala devam ediyor mu bilmiyorum) Bazıları dansöz kıyafetlerine benzeyen yada transparan kıyafetler giydirildi. Podyumda salına salına şarkı söylerken, çocukluğunu unutan kızı, anne ve babası gururla izliyordu…
Bütün reklamlarda dekolteli bir kadın var. Artık haber sunucuları bile yarı çıplak giyiniyor. Bunca pislik yetmezmiş gibi, tertemiz körpe yavrular, kurtlar sofrasına meze yapılmaya çalışılıyor. Çocuklar reklam filmlerinde, dizilerde ucuz bir malzeme gibi kullanılıyor.
Bir çocuğu yarı çıplak bir halde herkese izletmek, hangi vicdana, hangi akla sığar? Cinselliğin ilahlaştırıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Kadınlar mezbahane malı gibi bedenlerini sokaklarda teşhir ediyorlar. Türbanlı pek çok kadın ve kız bile erkekleri çıldırtırcasına giyiniyor. Hangi kadının nasıl bir hayat yaşadığını anlamak çok zorlaştı. Eskiden pavyon kadınlarının giydiği kıyafetleri şimdi sıradan insanlar cesurca(!) giyiyor. Hiç bir şekilde kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmiyorlar.
Bir takım değerlerini yitirmemiş gibi görünen annelerin bile yanındaki çocuğun tırnakları ojeli,mini etek, askılı t-şört giydirmiş. “O daha küçük” diyor, “içinde kalmasın” diyor. “Ben giyemedim o giysin” diyor. Ne akıl fukaralığı, ne idraksizliktir bu Allahım!
Çocuklarımızı tacizcilerden önce biz taciz ediyoruz. Çocuğun masum bedenine kötü gözle bakabilecek canavarları hiç hesap etmiyoruz. İslama göre 7 yaşından sonra kız ve erkek çocuklarının odaları neden ayrılır? İslam bize şu mesajı verir. ” Kızını, oğlundan bile sakın!”
Aile içinde taciz gören çok çocuk var. Öğretmeni tarafından tacize uğrayan çocukları belki de hiç duymadınız. Öğretmeni tarafından, sözle veya bakışlarla, küçük el şakalarıyla tacize uğrayan çocuklar öyle çok ki. Çoğu çocuk tacize uğradığını farketmiyor bile… Sadece kız çocukları değil elbet, erkek çocukları da taciz ediliyor. Bunu da unutmamak lazım.
Pedagog Adem Güneş’in “Anababaların Korkulu Rüyası, Çocuklara Yönelik Taciz” alı kitabını mutlaka okumanızı öneririm.
**************************
ANNELER NELER YAPMALI?
Biz anneler, özellikle kız anneleri neler yapmalı, okuduklarımdan ve yaşadıklarımdan anladığım ve uyguladığım kadarıyla sizinle de paylaşmaya çalışayım.
Utanmayı öğretelim!
Edepli çocuklar yetiştirebilmemiz için, önce bizim edepli olmamız lazım. Hatta taa çocuk ana rahmine düşmeden evvel, besmeleyi unutmamamız gerekiyor.
Bize hayata dair herşeyi öğreten Rahmet peygamberi, karı kocanın özel hallerinde bile nasıl davranacaklarını, yapmaları gereken duayı bile öğretmiştir bize. Küçük yaştan itibaren kız çocuklarına utanma duygusunu yerleştirelim. Unutmayalım ki, bütün fuhşiyatın ana kaynağı haya duygusunun yoksunluğudur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:“İlk peygamberlerden beridir halkın hatırında kalan ve devamlı söylene gelen bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” (Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78.)
Kız çocuğun altını değiştirirken, lütfen babasından bile gizleyelim. Çocuğun emeklemeye başlamasından itibaren, genital bölgesi açık olarak, 2-3 yaşına gelen çocuğun ise iç çamaşırıyla ortada dolaşmasına müsaade etmeyelim. Erkek çocuğumuz varsa, kız ve erkek çocuğunu beraber evde yalnız bırakmayalım. Aynı odada yatırmayalım.
Kendini korumayı öğretelim!
Çocuğa ayıp ve utanma kavramlarını, kendi vücudunu kötülemeden verelim.
Ayıp kavramıyla büyüyen çocukların, ilerde mutlu olamadığını anlatan güya psikologlara kulak asmayın. Lütfen müslüman psikologlara itibar edelim. Diğerlerini kendi öğretileriyle başbaşa bırakalım. Biz utanma duygusunu, çocuk bedeninden nefret etsin diye değil, kendisine saygılı olmayı öğrensin, Allah’ın ona özel olarak verdiği bedenini koruyabilsin diye vermeliyiz.
Banyoda iç çamaşırıyla banyo yaptırmayı öğreterek, mahrem kısmı koruması gerektiğini öğretelim. Çocuğu severken, poposuna vurarak, ısırarak veya diğer mahrem bölgelerine dokunarak sevmekten kaçınmalıyız. Eski tıp kitaplarında bile, bu şekilde sevmenin çocuğun erken uyarılmasına sebep olduğu anlatılır.
Erkek veya kız farketmez, çocuğa bedeninin özel olduğu hissettirelim ve başkasının ona izinsiz dokunmaması gerektiğini anlatalım. Çocuğa anne ve babasının odasına girerken izin alarak girmesini öğretelim.
Edepli kıyafetler alalım!
Girdiğimiz mağazalardaki, ahlaksız resimli ve saçma sapan kıyafetlere olan tepkimizi gösterelim. Bir mağazaya giren 50 kişi tepkisini dile getirse, emin olun dikkate alırlar. Çocuklara, kıyafetin bedeni örtmek, korumak için gerekli olduğunu, bu tür resimli ve modelli giysilerin uygun olmadığını anlatmaya çalışalım. Eğer küçük yaşlardan itibaren bu tarz kıyafetleri çocuklarınıza giydirmediyseniz, emin olun büyüyünce de ben bundan giyeceğim demiyor. Çünkü çocuk o tarza yabancı büyüdüğü için, kendisine de yakıştıramıyor.
Çocuğa dışarıda veya yakınında gördüğü, açık saçık kıyafetli insanların yanlış yaptığını uygun bir dille anlatalım. Ve bu tarzı beğenmediğimizi yeri geldikçe vurgulayalım. Kızımıza giydirdiğimiz eteğin veya elbisenin altına mutlaka tayt veya pantalon giydirelim. Etekleri mümkün olduğunca uzun olsun, altında tayt bile olsa mini etek giydirmeyelim. Lütfen sadece iç çamaşırı giydirerek dolaşmasına izin vermeyelim.
Ergenliğe yaklaşmış bir kızın göğüsleri belli olmaya başladıktan itibaren daha geniş bluzler alalım. Dikkat çekiciliğini en aza indirgeyelim. Çocuklara düğünlerde bile olsa gelinlik, gece kıyafeti gibi kadınsı kıyafetler giydirmeyelim. Saçlarını boyatmayalım. Aman düğündür deyip kuaföre götürüp çocuğun saçını yaptırmak, boya küpüne çevirmenin, çocuğa yapılan bir iyilik olmadığını bilmemiz lazım.
Kız çocuklarına küçük yaşlardan itibaren örtünmeyi sevdirelim, sünnete uygun olduğu şekilde namaza alıştıralım. Günde beş vakit namaz kılan çocuk, günde beş kez başını örter ve tesettür için bir altyapı oluşur. Nakış nakış işleyin yavrunuzu. Şu yaşa gelince mutlaka başını örtmesi gerektiğine şartlansın ki, o yaşa gelince zorlanmasın.
Oyuncak seçerken dikkat edelim!
Kızlarımıza lolita tipli, silikon dudaklı, uzun bacaklı barbie bebekler almaktan vazgeçelim. Çocuk oynadığı oyuncağı gerçek sanır ve oyuncağa göre şekil alır. Tıpkı devamlı silahla oynayan erkek çocuklarının hırçınlaştığı gibi. Oyuncak bile olsa, makyaj malzemesi, oje ruj, parfüm gibi nesnelerle oynamasına izin vermeyelim.
Kız çocuğunun annelik duygularını geliştirecek , yemek yedirilen, altı değiştirilebilen bebekler alınabilir.
Televizyon ve İnternete Dikkat!
Sokaklar alabildiğine bozuk evet. Ama en büyük tehlikelerden ikisi evimizin başköşesinde duruyor. Televizyon programları ve internetten evimize necaset oluk oluk akıyor. Artık fitne sadece evlerimizin arasında değil, İÇİNDE!
Gücümüz yetiyorsa televizyonu evimizden kaldıralım. Yoksa sıkı bir sansür uygulayalım. Görüyoruz ki RTÜK hiç bir işe yaramıyor. O halde bu görevi ailemiz için biz yerine getireceğiz.
Lütfen TV de sadece seyredilebilir bir kaç kanal bırakın. Çocuklara kesinlikle dizi seyrettirmeyin, sizde bir zahmet izlemeyiverin. Çünkü en masum dediğinizde bile acayip kötü mesajlar veriliyor. Şarkı, türkü, güya yetenek yarışmalarını, +18 den beter klipleri seyrettirmeyin. Çocuklar bunlara çok fazla özeniyor. Rastgele her çizgi filmi açmayın.Unutmayın televizyon, çocuk bakıcısı değil!
Televizyon veya internetin başında çocuğu yalnız bırakmayın. Bunların çocuğun odasında değil, herkesin oturduğu bir yerde olmasına dikkat edin. İnternetteki oyun sitelerinden çocukları koruyun. Çünkü bu siteler büyük tuzaklarla dolu.
Çocukları özellikle 18 yaşına kadar sosyal ağlardan uzak tutun. Facebook gibi fitne ağlarından hesap açmalarını engelleyin. Açmışlarsa bir yolunu bulup kapatın.
Kimlerle görüştüğümüze dikkat edelim!
Özellikle kız çocukları çevreden ve görüştüğümüz insanlardan çok etkileniyor. Allah’a isyan eden, giyim şekli sizin değerlerinizle bağdaşmayan insanlardan mümkün olduğunca uzak duralım. Kim ne derse desin boşverin, çocuğunuzun ahlakı, ruh sağlığı herşeyden daha önemli.
Çocuklarımızı yalnız bırakmayalım!
Lütfen çocuklarımızı özellikle küçük yaşlarda tek başına bırakmayalım. Yalnız kalan çocuk, çoğu zaman bedenine yöneliyor.
Ev işi yaparken çocuk yalnız kalıyorsa, sık sık onun ne yaptığına bakın. Seslenin, yanınıza çağırıp konuşun.
Çocukla aramız iyi olsun!
Çocuklarla gizli bir çatışma içinde olmayalım. Gereksiz şeyler için inatlaşmayalım. Çocuğa kitap okumak, sıcak bir ses tonuyla ciddiye alarak konuşmak, “annem bana değer veriyor” düşüncesini ona yerleştiriyor. Öyle olunca sizin düşüncelerinize ve söylediklerinize daha çok değer veriyor.
***********************************
Ahlaksızlıklara sessiz kalmayalım!
Gördüğümüz hiç bir ahlaksızlığın karşısında susmayalım. Şikayet haklarımızı kullanalım. Telekom’a ait İhbar Web adlı siteye gördüğünüz pislikleri şikayet edebilirsiniz. Fakat dikkatimi çeken, şikayet edilebilecek 8 konu arasında bizim kutsallarımıza ait hakaretler yok. Yani şikayet etsenizde bir anlamı yok!
Yine tepkilerinizi dile getirmek için
Başbakanlık mail adresi: [email protected]
Aile Bakanı Fatma Şahin’ in mail adresi: [email protected]
Rtük telefonu: ]444 1 178
Yazarlara, milletvekillerine, bakanlara mail atın. Bu konu daha çok konuşulmalı, meclis koltuklarında toplum gerçeklerinden habersiz çok insan var. Farkettirmeli…
***********************************
“Sizden biri bir kötülük gördüğünde, gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.” (Tirmizi, Fiten, 11)
“Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet Suresi, 33)
“Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.”(Enfal: 53)
Biliyorum çok uzattım ama derdimiz çok derin. Gençliğin, çocukların hali hiç iç açıcı değil ve birileri bunu farketmek zorunda. Çocuklarımız, toplum, İslama göre hayatını idame ettirmek isteyen tüm müminler taciz ediliyor.
Bugüne kadar susmasaydık, fuhşiyat bu kadar cesurca büyümeyecekti. Lütfen bir şeyler yapalım, sesimizi duyuralım!
Biz susarsak, bir gün bu ateş bize de dokunur…
Cahide Sultan
Amerika’da 1996 yılında kaybolan ve daha sonra evlerinin bodrum katında ölü bulunan 6 yaşındaki Jon Benet Ramsey adlı kızı hatırlayan var mı?
Ramsey defalarca çocuk güzellik yarışmasında birinci olmuştu ve bir öğretmen tarafından dövülüp, tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü. Bu olay sonrasında Amerika’da bu olayın doğruluğu çok tartışıldı. Fakat tartışmalar bir işe yaramamış olacak ki, bu yarışma diğer ülkelerde de düzenlenmeye başladı.
Türkiye’de de tatil beldelerinde sıklıkla, küçük çapta da olsa bu yarışma düzenleniyor…
Öteden beri kız çocuklarına çok fazla süslü elbiseler giydirmeye, düğünlerde gelinlik giydirilmesine karşıyım. Biz kabul etmek istemesekte, bazı pis nefisli sapık zihniyetli yaratıklar, çocuklara hatta bebeklere bile cinsel obje olarak bakıyor.Geçen yıl Kayseri’de yaşanan acı olayda olduğu gibi.
Çocuk veya büyük kimi olursa olsun, taciz eden kişinin ben hasta olduğuna inanmıyorum. Çocuk tacizcilerine Pedofilideniyor ve bunların hasta olduğuna inanılıyor. Hayır efendim. İddia ediyorum ki, en masum görünen insanın bile azgın bir tacizci olması mümkün. İnsan çok garip bir varlıktır. Her an değişebilir, bir duygu başka bir duyguyu tetikleyebilir. Şeytan her zaman ensemizde hazır bekler. Pek çok insanın şeytandan kaçmak gibi bir derdi yoktur. Hatta göz göre göre şeytana davetiye çıkarır… Her yer cinsel uyaranlarla dolu. Herkes sağlam kalabilir mi? İmanı zayıfsa, iyi bir eğitim almamışsa, Allah korkusu yoksa, kötülük yapmasına ne engel kalır?
Yabancılardaki çocuk yarışmalarını araştırdım biraz. Bazıları 2 yaşlarında bebek sayılabilecek yaşta çocuklar.
5-6 yaşındaki çocukların kaşları alınıyor. Hele bir videoda kaşları alınırken, acıyla çığlık atan kız çocuğunu gözyaşlarıyla izledim. Çocuklara makyaj yapılıyor. Büyükler gibi giydiriliyor. Bazılarına yapay göğüsler takılıyor. Çocuğa tam bir kadın görüntüsü veriliyor. Hele şuh bakışlarla resimleri çekilen, çocukluktan eser kalmayan zavallıların resimleri tacizcileri zorla kışkırtmaya çalışır gibi…
Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde yapılan çocuk şarkı yarışmalarında da küçük kızlara aynı şekilde davranıldı.(hala devam ediyor mu bilmiyorum) Bazıları dansöz kıyafetlerine benzeyen yada transparan kıyafetler giydirildi. Podyumda salına salına şarkı söylerken, çocukluğunu unutan kızı, anne ve babası gururla izliyordu…
Bütün reklamlarda dekolteli bir kadın var. Artık haber sunucuları bile yarı çıplak giyiniyor. Bunca pislik yetmezmiş gibi, tertemiz körpe yavrular, kurtlar sofrasına meze yapılmaya çalışılıyor. Çocuklar reklam filmlerinde, dizilerde ucuz bir malzeme gibi kullanılıyor.
Bir çocuğu yarı çıplak bir halde herkese izletmek, hangi vicdana, hangi akla sığar? Cinselliğin ilahlaştırıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Kadınlar mezbahane malı gibi bedenlerini sokaklarda teşhir ediyorlar. Türbanlı pek çok kadın ve kız bile erkekleri çıldırtırcasına giyiniyor. Hangi kadının nasıl bir hayat yaşadığını anlamak çok zorlaştı. Eskiden pavyon kadınlarının giydiği kıyafetleri şimdi sıradan insanlar cesurca(!) giyiyor. Hiç bir şekilde kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmiyorlar.
Bir takım değerlerini yitirmemiş gibi görünen annelerin bile yanındaki çocuğun tırnakları ojeli,mini etek, askılı t-şört giydirmiş. “O daha küçük” diyor, “içinde kalmasın” diyor. “Ben giyemedim o giysin” diyor. Ne akıl fukaralığı, ne idraksizliktir bu Allahım!
Çocuklarımızı tacizcilerden önce biz taciz ediyoruz. Çocuğun masum bedenine kötü gözle bakabilecek canavarları hiç hesap etmiyoruz. İslama göre 7 yaşından sonra kız ve erkek çocuklarının odaları neden ayrılır? İslam bize şu mesajı verir. ” Kızını, oğlundan bile sakın!”
Aile içinde taciz gören çok çocuk var. Öğretmeni tarafından tacize uğrayan çocukları belki de hiç duymadınız. Öğretmeni tarafından, sözle veya bakışlarla, küçük el şakalarıyla tacize uğrayan çocuklar öyle çok ki. Çoğu çocuk tacize uğradığını farketmiyor bile… Sadece kız çocukları değil elbet, erkek çocukları da taciz ediliyor. Bunu da unutmamak lazım.
Pedagog Adem Güneş’in “Anababaların Korkulu Rüyası, Çocuklara Yönelik Taciz” alı kitabını mutlaka okumanızı öneririm.
**************************
ANNELER NELER YAPMALI?
Biz anneler, özellikle kız anneleri neler yapmalı, okuduklarımdan ve yaşadıklarımdan anladığım ve uyguladığım kadarıyla sizinle de paylaşmaya çalışayım.
Utanmayı öğretelim!
Edepli çocuklar yetiştirebilmemiz için, önce bizim edepli olmamız lazım. Hatta taa çocuk ana rahmine düşmeden evvel, besmeleyi unutmamamız gerekiyor.
Bize hayata dair herşeyi öğreten Rahmet peygamberi, karı kocanın özel hallerinde bile nasıl davranacaklarını, yapmaları gereken duayı bile öğretmiştir bize. Küçük yaştan itibaren kız çocuklarına utanma duygusunu yerleştirelim. Unutmayalım ki, bütün fuhşiyatın ana kaynağı haya duygusunun yoksunluğudur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:“İlk peygamberlerden beridir halkın hatırında kalan ve devamlı söylene gelen bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” (Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78.)
Kız çocuğun altını değiştirirken, lütfen babasından bile gizleyelim. Çocuğun emeklemeye başlamasından itibaren, genital bölgesi açık olarak, 2-3 yaşına gelen çocuğun ise iç çamaşırıyla ortada dolaşmasına müsaade etmeyelim. Erkek çocuğumuz varsa, kız ve erkek çocuğunu beraber evde yalnız bırakmayalım. Aynı odada yatırmayalım.
Kendini korumayı öğretelim!
Çocuğa ayıp ve utanma kavramlarını, kendi vücudunu kötülemeden verelim.
Ayıp kavramıyla büyüyen çocukların, ilerde mutlu olamadığını anlatan güya psikologlara kulak asmayın. Lütfen müslüman psikologlara itibar edelim. Diğerlerini kendi öğretileriyle başbaşa bırakalım. Biz utanma duygusunu, çocuk bedeninden nefret etsin diye değil, kendisine saygılı olmayı öğrensin, Allah’ın ona özel olarak verdiği bedenini koruyabilsin diye vermeliyiz.
Banyoda iç çamaşırıyla banyo yaptırmayı öğreterek, mahrem kısmı koruması gerektiğini öğretelim. Çocuğu severken, poposuna vurarak, ısırarak veya diğer mahrem bölgelerine dokunarak sevmekten kaçınmalıyız. Eski tıp kitaplarında bile, bu şekilde sevmenin çocuğun erken uyarılmasına sebep olduğu anlatılır.
Erkek veya kız farketmez, çocuğa bedeninin özel olduğu hissettirelim ve başkasının ona izinsiz dokunmaması gerektiğini anlatalım. Çocuğa anne ve babasının odasına girerken izin alarak girmesini öğretelim.
Edepli kıyafetler alalım!
Girdiğimiz mağazalardaki, ahlaksız resimli ve saçma sapan kıyafetlere olan tepkimizi gösterelim. Bir mağazaya giren 50 kişi tepkisini dile getirse, emin olun dikkate alırlar. Çocuklara, kıyafetin bedeni örtmek, korumak için gerekli olduğunu, bu tür resimli ve modelli giysilerin uygun olmadığını anlatmaya çalışalım. Eğer küçük yaşlardan itibaren bu tarz kıyafetleri çocuklarınıza giydirmediyseniz, emin olun büyüyünce de ben bundan giyeceğim demiyor. Çünkü çocuk o tarza yabancı büyüdüğü için, kendisine de yakıştıramıyor.
Çocuğa dışarıda veya yakınında gördüğü, açık saçık kıyafetli insanların yanlış yaptığını uygun bir dille anlatalım. Ve bu tarzı beğenmediğimizi yeri geldikçe vurgulayalım. Kızımıza giydirdiğimiz eteğin veya elbisenin altına mutlaka tayt veya pantalon giydirelim. Etekleri mümkün olduğunca uzun olsun, altında tayt bile olsa mini etek giydirmeyelim. Lütfen sadece iç çamaşırı giydirerek dolaşmasına izin vermeyelim.
Ergenliğe yaklaşmış bir kızın göğüsleri belli olmaya başladıktan itibaren daha geniş bluzler alalım. Dikkat çekiciliğini en aza indirgeyelim. Çocuklara düğünlerde bile olsa gelinlik, gece kıyafeti gibi kadınsı kıyafetler giydirmeyelim. Saçlarını boyatmayalım. Aman düğündür deyip kuaföre götürüp çocuğun saçını yaptırmak, boya küpüne çevirmenin, çocuğa yapılan bir iyilik olmadığını bilmemiz lazım.
Kız çocuklarına küçük yaşlardan itibaren örtünmeyi sevdirelim, sünnete uygun olduğu şekilde namaza alıştıralım. Günde beş vakit namaz kılan çocuk, günde beş kez başını örter ve tesettür için bir altyapı oluşur. Nakış nakış işleyin yavrunuzu. Şu yaşa gelince mutlaka başını örtmesi gerektiğine şartlansın ki, o yaşa gelince zorlanmasın.
Oyuncak seçerken dikkat edelim!
Kızlarımıza lolita tipli, silikon dudaklı, uzun bacaklı barbie bebekler almaktan vazgeçelim. Çocuk oynadığı oyuncağı gerçek sanır ve oyuncağa göre şekil alır. Tıpkı devamlı silahla oynayan erkek çocuklarının hırçınlaştığı gibi. Oyuncak bile olsa, makyaj malzemesi, oje ruj, parfüm gibi nesnelerle oynamasına izin vermeyelim.
Kız çocuğunun annelik duygularını geliştirecek , yemek yedirilen, altı değiştirilebilen bebekler alınabilir.
Televizyon ve İnternete Dikkat!
Sokaklar alabildiğine bozuk evet. Ama en büyük tehlikelerden ikisi evimizin başköşesinde duruyor. Televizyon programları ve internetten evimize necaset oluk oluk akıyor. Artık fitne sadece evlerimizin arasında değil, İÇİNDE!
Gücümüz yetiyorsa televizyonu evimizden kaldıralım. Yoksa sıkı bir sansür uygulayalım. Görüyoruz ki RTÜK hiç bir işe yaramıyor. O halde bu görevi ailemiz için biz yerine getireceğiz.
Lütfen TV de sadece seyredilebilir bir kaç kanal bırakın. Çocuklara kesinlikle dizi seyrettirmeyin, sizde bir zahmet izlemeyiverin. Çünkü en masum dediğinizde bile acayip kötü mesajlar veriliyor. Şarkı, türkü, güya yetenek yarışmalarını, +18 den beter klipleri seyrettirmeyin. Çocuklar bunlara çok fazla özeniyor. Rastgele her çizgi filmi açmayın.Unutmayın televizyon, çocuk bakıcısı değil!
Televizyon veya internetin başında çocuğu yalnız bırakmayın. Bunların çocuğun odasında değil, herkesin oturduğu bir yerde olmasına dikkat edin. İnternetteki oyun sitelerinden çocukları koruyun. Çünkü bu siteler büyük tuzaklarla dolu.
Çocukları özellikle 18 yaşına kadar sosyal ağlardan uzak tutun. Facebook gibi fitne ağlarından hesap açmalarını engelleyin. Açmışlarsa bir yolunu bulup kapatın.
Kimlerle görüştüğümüze dikkat edelim!
Özellikle kız çocukları çevreden ve görüştüğümüz insanlardan çok etkileniyor. Allah’a isyan eden, giyim şekli sizin değerlerinizle bağdaşmayan insanlardan mümkün olduğunca uzak duralım. Kim ne derse desin boşverin, çocuğunuzun ahlakı, ruh sağlığı herşeyden daha önemli.
Çocuklarımızı yalnız bırakmayalım!
Lütfen çocuklarımızı özellikle küçük yaşlarda tek başına bırakmayalım. Yalnız kalan çocuk, çoğu zaman bedenine yöneliyor.
Ev işi yaparken çocuk yalnız kalıyorsa, sık sık onun ne yaptığına bakın. Seslenin, yanınıza çağırıp konuşun.
Çocukla aramız iyi olsun!
Çocuklarla gizli bir çatışma içinde olmayalım. Gereksiz şeyler için inatlaşmayalım. Çocuğa kitap okumak, sıcak bir ses tonuyla ciddiye alarak konuşmak, “annem bana değer veriyor” düşüncesini ona yerleştiriyor. Öyle olunca sizin düşüncelerinize ve söylediklerinize daha çok değer veriyor.
***********************************
Ahlaksızlıklara sessiz kalmayalım!
Gördüğümüz hiç bir ahlaksızlığın karşısında susmayalım. Şikayet haklarımızı kullanalım. Telekom’a ait İhbar Web adlı siteye gördüğünüz pislikleri şikayet edebilirsiniz. Fakat dikkatimi çeken, şikayet edilebilecek 8 konu arasında bizim kutsallarımıza ait hakaretler yok. Yani şikayet etsenizde bir anlamı yok!
Yine tepkilerinizi dile getirmek için
Başbakanlık mail adresi: [email protected]
Aile Bakanı Fatma Şahin’ in mail adresi: [email protected]
Rtük telefonu: ]444 1 178
Yazarlara, milletvekillerine, bakanlara mail atın. Bu konu daha çok konuşulmalı, meclis koltuklarında toplum gerçeklerinden habersiz çok insan var. Farkettirmeli…
***********************************
“Sizden biri bir kötülük gördüğünde, gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.” (Tirmizi, Fiten, 11)
“Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet Suresi, 33)
“Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.”(Enfal: 53)
Biliyorum çok uzattım ama derdimiz çok derin. Gençliğin, çocukların hali hiç iç açıcı değil ve birileri bunu farketmek zorunda. Çocuklarımız, toplum, İslama göre hayatını idame ettirmek isteyen tüm müminler taciz ediliyor.
Bugüne kadar susmasaydık, fuhşiyat bu kadar cesurca büyümeyecekti. Lütfen bir şeyler yapalım, sesimizi duyuralım!
Biz susarsak, bir gün bu ateş bize de dokunur…
Cahide Sultan