Es selamu aleykum,
"Rumlar (Hristiyanlar) A'mak veya Dabık'a (Halep yakınlarında iki yer) gelene kadar, kıyamet kopmaz. Medine'nin en hayırlı insanlarından bir ordu, o gün Hristiyanlara karşı çıkacaktır. Müslüman ordusu, Hristiyanlara karşı harb nizamında saf saf olduğunda, Hristiyanlar Müslümanlara ‘Mallarımızı harab edenlerle savaşmak için bize yol açın.' diyecekler, ancak Müslümanlar izin vermeyeceğinden savaş olacaktır."
"Müslümanlar bu savaşta üç gruba ayrılır. Üçte biri, savaştan kaçar ve mürted olur ve Allah onların tövbelerini ebediyen kabul etmez. Üçte biri şehid olur, ki bunlar Allah katından şehidlerin en faziletlisidir. Diğer üçte biri de fethe devam ederler, netice de Konstantiniyye'yi alırlar."
"Fetihten sonra, kılıçlarını zeytin ağaçlarına asmış bir halde ganimeti aralarında taksim ederken şeytan aniden nara atarak ‘Deccal, ehlinizi elde etmiş ve sizin yerinize geçmiştir.' der. Şeytanın bu haberi yalan olduğu halde Müslüman askerler yola çıkarlar ve Şam'a gelirler."
"Bu sırada Deccal çıkar. Savaşmak üzere hazırlık yapıldığı bir sırada, Meryem oğlu İsa (a.s.), gökten nuzul eder. Allah'ın düşmanı olan Deccal, İsa’yı görünce, tuzun suda erimesi gibi erir. Şayet İsa (a.s.), onu bırakmış olsaydı, o zaten kendi kendine helak olacaktı. Ancak Allah onu, İsa (a.s.)'nın eliyle öldürtür ve İsa, süngüsündeki Deccal'ın kanını Müslümanlara gösterir." (bk. Müslim, Fiten, 9/h. no:34/2898)
Hocam sorum şunlar;
1.) Bazı tercümelerde mürted olurlar diye, bazılarında sırf tövbeleri kabul olmaz diye geçiyor, acaba tercümeye yorum mu katmışlar yoksa aynı konu hakkında farklı rivayetler mi var?
2.) Bu kişiler yazıda geçtiği gibi mürted oluyorsa, mürted olma sebepleri kaçtıklarından dolayı mı yoksa daha sonra farklı bir nedenden dolayı mı dinden çıkacaklar?
3.) Bu mürtedler veya mürted olmasa bile fasık olanlar samimi tövbe ederlerse tövbeleri kabul edilmez mi yoksa hadiste geçenlerin samimi tövbesi olmayacağı için mi tövbesi kabul edilmez?
4.) Samimi tövbesi dahi kabul edilmeyecekse, bu hüküm sadece hadiste geçen bu savaşa has bir durum mudur?
"Rumlar (Hristiyanlar) A'mak veya Dabık'a (Halep yakınlarında iki yer) gelene kadar, kıyamet kopmaz. Medine'nin en hayırlı insanlarından bir ordu, o gün Hristiyanlara karşı çıkacaktır. Müslüman ordusu, Hristiyanlara karşı harb nizamında saf saf olduğunda, Hristiyanlar Müslümanlara ‘Mallarımızı harab edenlerle savaşmak için bize yol açın.' diyecekler, ancak Müslümanlar izin vermeyeceğinden savaş olacaktır."
"Müslümanlar bu savaşta üç gruba ayrılır. Üçte biri, savaştan kaçar ve mürted olur ve Allah onların tövbelerini ebediyen kabul etmez. Üçte biri şehid olur, ki bunlar Allah katından şehidlerin en faziletlisidir. Diğer üçte biri de fethe devam ederler, netice de Konstantiniyye'yi alırlar."
"Fetihten sonra, kılıçlarını zeytin ağaçlarına asmış bir halde ganimeti aralarında taksim ederken şeytan aniden nara atarak ‘Deccal, ehlinizi elde etmiş ve sizin yerinize geçmiştir.' der. Şeytanın bu haberi yalan olduğu halde Müslüman askerler yola çıkarlar ve Şam'a gelirler."
"Bu sırada Deccal çıkar. Savaşmak üzere hazırlık yapıldığı bir sırada, Meryem oğlu İsa (a.s.), gökten nuzul eder. Allah'ın düşmanı olan Deccal, İsa’yı görünce, tuzun suda erimesi gibi erir. Şayet İsa (a.s.), onu bırakmış olsaydı, o zaten kendi kendine helak olacaktı. Ancak Allah onu, İsa (a.s.)'nın eliyle öldürtür ve İsa, süngüsündeki Deccal'ın kanını Müslümanlara gösterir." (bk. Müslim, Fiten, 9/h. no:34/2898)
Hocam sorum şunlar;
1.) Bazı tercümelerde mürted olurlar diye, bazılarında sırf tövbeleri kabul olmaz diye geçiyor, acaba tercümeye yorum mu katmışlar yoksa aynı konu hakkında farklı rivayetler mi var?
2.) Bu kişiler yazıda geçtiği gibi mürted oluyorsa, mürted olma sebepleri kaçtıklarından dolayı mı yoksa daha sonra farklı bir nedenden dolayı mı dinden çıkacaklar?
3.) Bu mürtedler veya mürted olmasa bile fasık olanlar samimi tövbe ederlerse tövbeleri kabul edilmez mi yoksa hadiste geçenlerin samimi tövbesi olmayacağı için mi tövbesi kabul edilmez?
4.) Samimi tövbesi dahi kabul edilmeyecekse, bu hüküm sadece hadiste geçen bu savaşa has bir durum mudur?