Şeyh Ebû Muhammed el-Makdisî’nin 2 ay önceki yazısını önemine binaen sizler için çevirdik. IŞİD’in çöküşünü gören Şeyh, çözümün IŞİD’in tekfiri bırakması ve diğer gruplarla ateşkes yapmasında olduğunu, aksi takdirde yıkıcı bir grup olarak düşmanların arzularını tatmin edeceğini belirtti. 2 aylık süreçte bu nasihatleri dinlemeyen IŞİD’in Felluce’yi, Menbic’i ve Cerablus’u kaybetmesi gerçeğine binaen, Şeyh el-Makdisî’nin nasihatlerini sizlere Türkçe çeviri olarak sunuyoruz:
* * *
Ey IŞİD, dik kafalı olmanın ve haşinliğin sırası değil!
Müslümanların sorunlarıyla, onların yaşamları, güvenliği ve şerefi ile ilgili olanlar, özellikle Felluce ve Rakka’nın geçtiği bu zor dönemde, IŞİD’e kin beslenmesi ve yenik düşmesinin istenmesinden hoşnut olmayacaklardır. Ancak IŞİD sözcüsü Adnani, dik kafalı ve kendisinden farklı olan herkesi aşağılayan tavrıyla hem kafirleri hem de Müslümanları IŞİD’e karşı kışkırtıyor. Hatta tehditler savurarak, maksatsızca tekfir ederek bunun için yalvarmaktan kurtulmuş oluyor. Hatta IŞİD’i hedef alan koalisyon tarafından aynı şekilde hedef alınanları dâhi bunun dışında tutmuyor, Nusra ve El Kaide gibi.
Adnani, IŞİD’in içinden geçtiği bu durumun ciddiyetine dikkat çekmiyor. Konuşması kendi kibri ve üstünlüğünden, diğerlerinin tekfiri ve ortadan kaldırılması mevzularından ibaret. Kendilerine karşı yürütülen küresel kampanyanın gözü önünde, devleti bir düşüş yaşarken bu tavırlarından da vazgeçmiyor. Adnani zihniyeti henüz, kendilerini hedef alan küresel hareketin aynı şekilde Nusra’yı da hedef aldığını şu ana kadar kavrayamadı ve bu küresel düşmanın hedefinde Batı diktasını reddeden ve Şeriat yasalarının uygulanmasında ısrarcı olan tüm gruplar var. Adnani zihniyeti hiçbir şekilde koordine olmayı ya da ortak hareket etmeyi kabul etmiyor. Yaptığı konuşma bu yöndeki tüm umutları yok ediyor, dışarıda bırakıyor.
IŞİD’in Felluce, Rakka ve diğer bölgelerde yaşadığı bu felâketi atlatması için, diğer grupları ortadan kaldırmaya, saf dışı bırakmaya yönelik kendi üstünlüklerini ifade eden konuşmaları terk etmelidirler. Ve Adnani’nin kendi arzularıyla bağdaştırılmaktan kendilerini uzak tutmalıdırlar. Ve gayesi İslam’a destek olan ve zafer elde etmiş olanlarla, esneklik göstererek, koordine olmalı ve birlikte çalışmalıdırlar.
Ve şunu kabul etmelidirler ki, İslam safında sadece kendileri yok. IŞİD, çağımızda ayakta duramaz ve onun liderliği olmadan, küfür ve Şeriat arasındaki ayrımın yapılması da sona ermeyecektir ve diğer cephelerdeki mücahidlerle işbirliği ve iletişimi reddederlerken, her şeyi birbirine karıştırarak tekfir etme işinden imtina etmelidirler. IŞİD’in şu anda Nusret Cephesi gibi saflarla doğrudan bir koordinasyon ya da ateşkes yapması gerekmektedir. İhanet edilmeyeceğinin, suikast girişiminde bulunulmayacağının, özgürleştirilmiş bölgelerde güvenlik operasyonlarından kaçınılacağının garanti edildiği adil bir ateşkes anlaşması, tüm hesapları değiştirecektir.
Bugün yaşanan musibet, dikkafalılık ve haşinliği kaldıramaz; esnek davranmaya ve Şeriat hükümlerine ihtiyaç vardır ve salih mücahidlere yol açmak gerekmektedir.
Ve bu dini muzaffer kılacak olan ve destekleyen tek yapının kendiniz olduğu iddiasıyla, güneşi elekle kapatmaya çalışmaya bir son verin!
Adnani gibilerin yıkıcı zihniyeti, yalnız düşmanların arzularını tatmin edecektir ve bu kendi yıkıcı grubunun oluşmasına ve Ehli Sünnet üzerindeki düşman hakimiyetine yol açacaktır.
Allah yoldan çıkmış Müslümanlara rehber olsun ve bu dinin destekçilerine zaferler nasip etsin ve müşrikleri, mürtedleri, Rafizileri ve Nusayrileri ve haçlıları helâk etsin
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır ve salât ve selam izzet sahibi peygamberlerin ve Müslümanların üzerine olsun.
Şeyh Ebû Muhammed El Makdîsî
Tercüman: Zehra Hanzâde
Ümmet-i İslam / Özel Haber