Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Türk Yargısına Göre Seyyid Kutup ve Hasan El Benna nın Kitabı Terör Suçu

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Suçun Niteliği;İşyerinde, hakkında toplatma kararı bulunan Hasan El-Benna'nın, Muhammed Kutub'un, Seyyid Kutub'un kitabı, Müslüman Gençlik Dergisi, Değişim Dergisi bulunması.

MAZLUMDER: Ergenekon'a henüz dokunulmadı

MAZLUMDER, Nurettin Kayan'ın 28 Şubat sürecinde örgüt liderliğiyle suçlanan ağabeyine yardım ettiği gerekçesiyle aldığı cezasının onanmasına tepki gösterdi



Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
MAZLUMDER İstanbul Şubesi, 28 Şubat sürecinde terör örgütü lideri olmakla suçlanan ağabeyi Ramazan Kayan'a yardım ve yataklıkla suçlanan Nurettin Kayan'ın 3 yıl 9 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasına dernek merkezinde yaptığı basın toplantısıyla tepki götsteri.
Toplantıya MAZLUMDER yöneticilerinin yanı sıra Ramazan kayan, Nurettin Kayan ve avukatları Şadi Çarsancaklı hazır bulundu. Avukat Şadi Çarsancaklı "Bu dosya, 28 Şubat yargılamalarının tipik örneklerinden biridir. Nurettin Kayan, Malatyalılar Örgütü, Malatyalılar İslami Hareket Örgütü gibi polisin koymuş olduğu çeşitli isimlerle anılan uydurma bir örgütün üyesi olmakla suçlandı. Silahlı örgüt üyesi olmaktan ceza aldı ki müvekkile ait deliller, yapılan tespitler, tüm dosya dikkate alındığında ne bir silah, ne bir eylem, suçlama vesilesi olabilecek herhangi bir şey bulunmamaktadır. Bu dosya Malatyalılar Davası diye Malatya 1 No'lu DGM'de görülen davanın Bursa ayağıdır. Adı geçirilen örgütten ele geçirilmiş ne bir silah vardır, ne atfedilen suçun işlendiğine dair bir emare vardır. Nitekim 28 Şubat süreci içerisinde Malatya 1 No'lu DGM o ortamda dahi uzun ve detaylıca yaptığı yargılamada böyle bir örgütün olmadığı ve böyle bir suçun işlenmediği yolunda 20 sayfalık beraat kararı vermiştir. Daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi iki satırlık bir kararla 'silahlı örgütün var olduğu düşürülmeden beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır' diyerek, gerekçesiz bir kararla Malatya 1 No'lu DGM'nin verdiği kararı bozmuştur. Malatya DGM de 2'ye 1 oyla uyma kararı vermiş, örgütün var olduğuna katılmak zorunda kalmıştır. Bu aslında, 28 Şubat sürecindeki yargının baskı altında olduğunun, bağımsız, tarafsız yargılama yapılamadığının apaçık bir örneğidir. Dün başlayan 28 Şubat yargılamaları sadece Batı Çalışma Grubu ile alakalıdır. Ama muhakkak konunun yargı ayağı da yargı gündemine getirilecektir. Bu kadar haksız, bu kadar açık bir zulüm niteliğindeki bu uygulama bugün her şeye rağmen, 28 Şubatçıların yargılanır olduğu bir dönemde, Nurettin Kayan'ın cezaevine girmesi sonucuna bağlanmaktadır ki bu da hem trajik hem de manidardır" dedi.
Çarsancaklı sözlerine şöyle devam etti:
"En son ceza kararında 'Malatya'da örgüt vardır' diye bir karar çıkınca, Bursa'da davası görülen Nurettin Kayan için Bursa Mahkemesi 'O zaman Nurettin Kayan da bu örgütün Bursa temsilcisidir' demiştir. Nurettin Kayan'a atfedilen cürümler şunlardır: İşyerinde, hakkında toplatma kararı bulunan Hasan El-Benna'nın, Muhammed Kutub'un, Seyyid Kutub'un kitabı, Müslüman Gençlik Dergisi, Değişim Dergisi bulunması. Bunlar suç olarak nitelendirilmiştir. Bilindiği gibi, bir kitap yasaklanmış olsa dahi -ki bu kitaplar yasaklı kitaplar değillerdi- o kitaptan bir nüsha bulundurmak yasaldır. Bu, suç gibi gösterilmiştir. Diğer isnat edilen bir suç ise şudur: Örgüte bağlı AKDAV vakfının İstanbul'da şubesini açmak için girişimde bulundu. AKDAV vakfı, ne o dönemde, ne de sonrasında kapatılmamıştır, hala da faaliyetlerine devam eden legal, yasalar uyarınca kurulmuş meşru bir vakıftır. Yani, bu vakfın şubesini açmak her Türk vatandaşının hakkıdır, hatta belki duyarlılar için de görevidir. Kaldı ki burada AKDAV vakfının şubesini açmıştır da demiyor, niyetlenmiştir diyor. Yani Nurettin Kayan niyetinden dolayı ceza almıştır. Bu kararla Kayan, trajikomik, gülünç bir örgüt üyeliği suçlamasıyla cezalandırılmıştır. Bu ceza kesinleşmiştir. Nurettin Kayan'ın infaz işlemleri başlamıştır, bittiğinde de cezaevine girecektir. Bu, 28 Şubat anomalisinin, arızasının en tipik göstergelerinden biridir. Bu güne de denk düşmüştür. Bu çerçevede sayın savcıların da 28 Şubat yargılamaları çerçevesinde Malatyalılar davasını da iddianame gerekçesi yapabileceğini buradan bir ihbar olarak ileri sürüyorum".
RAMAZAN KAYAN: "AİLEMİZDE BU DAVADAN YARGILANMAYAN BİR TEK 80 YAŞINDAKİ ANNEM KALDI"
Daha sonra konuşan Nurettin Kayan'ın ağabeyi Ramazan Kayan, muhayyel, 7 isimli, 3 liderli bir örgüt uydurularak arkasından cezaların yağdırıldığını belirtti. Kayan: "Ama ilginç olan ise şu; Geçen hafta Başbakan bir televizyon programında 'Malatyalılar dosyası yeniden yargıya açılacak, bunun yasal çalışmaları yapılıyor' dediği günün bir gün sonrasında kardeşim Nurettin Kayan ile ilgili bu ceza ile karşılaştık. Bu bize, bu ülkede her şeyin yolunda gittiğini düşünmemizin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Ergenekon'a yönelik bir takım operasyonlar olurken yargı içindeki Ergenekon'a dokunulamadığını görüyoruz. Daha ilginç olan ise şudur; İstanbul 10. Ceza Mahkemesi'nde ceza alan Nurettin Kayan'a o mahkemede cezayı veren hakim Zafer Başkurt, cezayı kardeşime verdikten sonra uyuşturucu çeteleriyle rüşvet ilişkilerinden, 'şu kadar parayı getirirseniz size beraat vereceğim' dediği için meslekten ihraç edilmiştir. Bu, dosyanın içeriğini anlamamız açısından çok önemlidir. Gerçekçi olup işin seyrinin nereye gittiğini görmemiz lazım. Kaldı ki, Nurettin Kayan benden etkilendiği için bu cezayı aldı, etkileyen beraat alıyor, etkilenen ceza alıyor. İlk yargılanmamda 50 arkadaşımla birlikte idamla yargılandım. Sonra idam cezası kalktı, silahlı terör örgütü lideri olmakla yargılandım. Gelen istihbarat raporlarında 'Bu örgütün hiçbir eylemine rastlanmamıştır fakat potansiyel olarak bu örgüt ileride eylem yapma özelliğine haizdir' diyerek arkadaşlarımıza ceza verdiler. O raporda bir cümle daha var: 'Uzun vadede bu örgütün Türkiye'de şer'i devlet kurma hedefi olduğu düşünülüyor'. Tüm bunlardan dolayı cezaevinde hala iki kardeşimiz var; Zekeriya Şengöz ve Fahri Memur. Biz üç erkek kardeşiz, üçümüz de bu davadan yargılandık. Ailemizde bu davadan yargılanmayan bir tek 80 yaşındaki annem kaldı. Devletin mağdur kardeşlerimizden özür dilemesini beklerken, yeni yargı sürecini beklerken böyle bir kararla karşılaştık. Biz, acilen bunun telafi edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Yaşanılabilir bir ülke talebimizde ısrarcıyız ve nasıl bir mücadele verilmesi gerekiyorsa vermeye de hazırız" dedi.
 
Üst Ana Sayfa Alt