Ü
Çevrimdışı
Türkistan İslam Partisi Genel Askeri Sorumlusu İbrahim Mansur ile Haber Seyret TV Genel Yayın Yönetmeni Ümit ERDOĞAN'ın Suriye'nin İdlib şehrinde bulunan karargahlarında gerçekleştirilen röportaj.
Ümit Erdoğan : Suriye'nin İdlib şehrinin kırsalında Türkistan İslam Partisinin Suriye birinci sorumlusu ile bir röportaj gerçekleştireceğiz. Türkistan İslam Partisi ne zaman kuruldu ? Nerede kuruldu ? Bize Türkistan İslam Partisi hakkında biraz bilgi verir misiniz ?
İbrahim Mansur : Türkistan İslam Partisi 1988 yılının sonrasında, ilk emiri Zeydin Yusuf önderliğinde Doğu Türkistan'da kuruldu. 1990'ın dördüncü ayın beşinci günü, hazırlık yapamadan önce hainlerin ihbarı sonucu cihad başladı. İlk emirimiz Zeydin Yusuf o gün cihad meydanında şehit oldu. bundan sonra bu cenk uzun zaman sürdü. Ondan sonra Çin'lilerin tutuklamaları çok yoğun oldu. Dört bir taraftan Çinliler saldırdı. Toparlanmaya imkan olmadı.
1996 yılının sonrası 2. emirimiz Hasan Mahsun Rahimeullah, rehberliğinde bir kısım mücahitlerle beraber Afganistan İslam İmaratına katıldı. 1997 yılında cemaat Afganistan İslam Emirliği altında toparlandı ve kuvvetlendi. 2001. yılında Kafirler tarafından Afganistan İslam Emirliğine büyük saldırı başladıktan sonra cemaat Umumi olarak Veziristan topraklarına çekildi. Hasan Mahsum Rahimeullah 2003. yılın onuncu ayında şehit olduktan sonra, Askeri meshul Abdulhak Damollla (Damola : kuran hafızı ve şeriat hükümlerini ortaya koyan kişiye denir ) Emir olup cemaatin başına geçti ve mücahitler kendisine biat etti. Bu zamana kadar Mücahitler Afganistan-Pakistan sınırında Cihad ediyor.
2012.yıla gelince cemaat Suriye'ye bir kısım mücahitleri göndererek buradaki Cihada iştirak etti. Ondan sonra burada Allah'ın izni ile cihadımıza devam ediyoruz Beşar'a karşı. Kısaca tarihimiz bu.
Ümit Erdoğan : Peki Çin devletine karşı orada bir mücadele var. Gördüğümüz kadarı ile bu mücadele zayıf gibi, sadece bıçaklarla küçük aletlerle bir karşı koyma var orada bu zulme karşı, nereden böyle zayıf gidiyor? bunu anlatır mısınız bize ?
İbrahim Mansur : Türkistan'da ki kardeşlerimizin cihadının bu zayıf şekilde devam etmesinin sebeplerinin bir çok nedeni var. birincisi Çin'in mücahitleri tutmadaki fevkalade vahşiliği katı. Silah ve Askeri malzeme bulmak çok zor. Büyük Teşkilatlanma fevkalade zor. Bu birinci sebepti.
İkincisi Doğu Türkistan'ın etraflarında mücahitlere yardım edecek kimse (devlet anlamında) yok. Mücahitlere eğitim, arka saf, talim terbiye verme imkanı yok.
''Rasulullah s.a.v'in Mücahitler ümmetinin içindeki Garip insanlar, TÜRKİSTAN MÜCAHİTLERİ, MÜCAHİTLERİN İÇİNDEKİ GARİP İNSANLAR''
Şu sebeple biz dünya mücahitlerinin yardımına muhtacız.
Ümit Erdoğan : Doğu Türkistan ile buranın (Suriye) arasında binlerce kilometre var. Neden Suriye'ye geldiniz ? O kadar yolu neden kat ettiniz ? Neden burada mücadele ediyorsunuz ?
İbrahim Mansur : Bunun birçok sebebi var. Birincisi buradaki zulüm gören Suriye halkı bizim müslüman kardeşimiz. Onlara Cihad ile yardım etmek bizim boynumuza bir FARZ. Ondan başka hem Doğu Türkistan'da ki zulmü yok etmek ve Türkistandaki cihadı güçlendirmek için, Türkistan'lı müslümanların askeri eğitim vermeye ihtiyacımız var. Askeri talim ve tecrübe toplayıp, düşmanların yanında boyun eğmeden ÇİN e gidip istişhad yapacak mücahit ve müslümanların eğitimine ihtiyacımız var.Buna benzer sebeplerle bizler burada toplandık.
Elhamdulillah etraftaki müslümanlarla beşara karşı, bir zalime karşı birleşip Cihada iştirak ettik. Şu sebeplerle bizim doğduğumuz Doğu Türkistan'da Cihad etmeye çalışıyoruz.
Ümit Erdoğan : Peki Suriye'de sizden başka birçok gurup var. Hem ensar, hem muhacir olarak. Diğer guruplarla aranızda problem var mı ? Onlarla nasıl anlaşıyorsunuz ? Burada muhacirsiniz sonuçta. Yani dışarıdan geldiniz. Size bakış açıları nasıl ? Size nasıl bakıyorlar ?
İbrahim Mansur : Burada etrafımızdaki guruplarla hiç bir müşküliyatımız yok, problemimiz yok. Biz her sebeplerle, her guruplarla tertip meseleleri için görüşüyoruz. Yerli halk olsun, başkaları olsun size söyleyecek başka problem yok. İyi gidiyoruz inşaallah.
Ümit Erdoğan : Bildiğimiz kadarıyla Suriye'nin birçok yerinde mücadele ediyorsunuz. Suriye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz ? Bölgeden izlenimiz nedir ? Bu savaşın geleceği nereye gidiyor ?
İbrahim Mansur : Eğer biz bu Suriye içinde zulme karşı-karşı cihad eden mücahitler ittifaklaşıp, aramızdaki ihtilafları bitirip, bir güç, bir kuvvet olup vuruşursak. Suriye'nin cihadı inşaallah Beşar'ın yıkılışı ve bir islami, yani müslümanların kalplerini hoş eden bir hakimiyetini koyuşu ile bitiyor. Eğer biz aramızdaki ihtilafları bitirmezsek bu cihadın vaktinin uzun zaman devam etmesi mümkün.
Ümit Erdoğan : Cemaatiniz Türkistan İslam Partisinin Afganistan'da Taliban ile yıllarca beraber mücadele etti orada. Bu mücadelede Taliban ile ne gibi irtibatınız var ? Ne gibi anlaşmanız var aranızda ?
İbrahim Mansur : 1998 yılı evvelki emirimiz Hasan Mahsum Rahimeullah Eniril müminin Molla Muhammed Ömer Hafizaullaha biat etti. Hasan Mahsum şehit olduktan sonra, Abdulhak Damollam (Damola : kuran hafızı ve şeriat hükümlerini ortaya koyan kişiye denir ) bu biatı yeniledi. Biz Molla Muhammed Ömer hafizaullah'a bu zamana kadar bu cemaate biatlıyız. Şu sebeple bu kardeşelerle yanyana cihadımıza devam ediyoruz. Emirul Müminin etrafındaki kardeşlerimizle düzgün cihadi planlarını, ortaya çıkartmaya yardım vermek için kardeşlerimizle beraber savaşıyoruz.
Umumi Mücahitler Emirul Müminin Molla Muhammed Ömer Hafizaulllah'ı kendilerinin emirleri olarak biliyor. Veziristan (Afganistan)'da ki, Şam'da ki Umumi mücahitler Molla Muhammed Ömer'i Kendi emirleri olarak biliyorlar.
Bu cemaate biatlı olmamızın sebebi de, Onlarla aramızın iyi olması, daimi birlikde hareket etmemiz doğal.
Ümit Erdoğan : Buradan Türkistan İslam Partisinin bir sorumlusu olarak, Türk Halkına ne söylemek istersiniz ? Mesajınız Nedir ?
İbrahim Mansur : Türkiye halkı 500-600 yıl Dünya müslümanlarının hakimi olarak hilafetin altında yaşayan Hilafetin rehberi olan müslüman bir halk. Biz Türkiye'de ki müslüman kardeşlerimizin Şam'da veya Türkistan'ın içinde olsun, cihada yardım etmesini ümit ediyoruz. Elbette Türkiye'de ki mücahit kardeşlerimizin, müslüman kardeşlerimizin yardımları ile ellerimizde silahlarımızın olmasını, Müslümanların ihsan vermesi ile Çin zalimlerinin öldürülmesini ümit ediyoruz.
Bu cihat bütün ümmete Farz kılındı. Şu sebeple Türkiye Müslümanları na da Cihad Farz kılındı. Bizim Türkiye'de ki müslüman kardeşlerimizle, hem dini kardeşliğimiz, hem kan kardeşliğimiz, hem dil kardeşliğimiz var. Şu sebeplerle Doğu Türkistan cihadına, Çin zalimlerine karşı yardım etmesini ümit ediyoruz.
Ümit Erdoğan : Suriye'nin İdlib şehrinin kırsalında Türkistan İslam Partisinin Suriye birinci sorumlusu ile bir röportaj gerçekleştireceğiz. Türkistan İslam Partisi ne zaman kuruldu ? Nerede kuruldu ? Bize Türkistan İslam Partisi hakkında biraz bilgi verir misiniz ?
İbrahim Mansur : Türkistan İslam Partisi 1988 yılının sonrasında, ilk emiri Zeydin Yusuf önderliğinde Doğu Türkistan'da kuruldu. 1990'ın dördüncü ayın beşinci günü, hazırlık yapamadan önce hainlerin ihbarı sonucu cihad başladı. İlk emirimiz Zeydin Yusuf o gün cihad meydanında şehit oldu. bundan sonra bu cenk uzun zaman sürdü. Ondan sonra Çin'lilerin tutuklamaları çok yoğun oldu. Dört bir taraftan Çinliler saldırdı. Toparlanmaya imkan olmadı.
1996 yılının sonrası 2. emirimiz Hasan Mahsun Rahimeullah, rehberliğinde bir kısım mücahitlerle beraber Afganistan İslam İmaratına katıldı. 1997 yılında cemaat Afganistan İslam Emirliği altında toparlandı ve kuvvetlendi. 2001. yılında Kafirler tarafından Afganistan İslam Emirliğine büyük saldırı başladıktan sonra cemaat Umumi olarak Veziristan topraklarına çekildi. Hasan Mahsum Rahimeullah 2003. yılın onuncu ayında şehit olduktan sonra, Askeri meshul Abdulhak Damollla (Damola : kuran hafızı ve şeriat hükümlerini ortaya koyan kişiye denir ) Emir olup cemaatin başına geçti ve mücahitler kendisine biat etti. Bu zamana kadar Mücahitler Afganistan-Pakistan sınırında Cihad ediyor.
2012.yıla gelince cemaat Suriye'ye bir kısım mücahitleri göndererek buradaki Cihada iştirak etti. Ondan sonra burada Allah'ın izni ile cihadımıza devam ediyoruz Beşar'a karşı. Kısaca tarihimiz bu.
Ümit Erdoğan : Peki Çin devletine karşı orada bir mücadele var. Gördüğümüz kadarı ile bu mücadele zayıf gibi, sadece bıçaklarla küçük aletlerle bir karşı koyma var orada bu zulme karşı, nereden böyle zayıf gidiyor? bunu anlatır mısınız bize ?
İbrahim Mansur : Türkistan'da ki kardeşlerimizin cihadının bu zayıf şekilde devam etmesinin sebeplerinin bir çok nedeni var. birincisi Çin'in mücahitleri tutmadaki fevkalade vahşiliği katı. Silah ve Askeri malzeme bulmak çok zor. Büyük Teşkilatlanma fevkalade zor. Bu birinci sebepti.
İkincisi Doğu Türkistan'ın etraflarında mücahitlere yardım edecek kimse (devlet anlamında) yok. Mücahitlere eğitim, arka saf, talim terbiye verme imkanı yok.
''Rasulullah s.a.v'in Mücahitler ümmetinin içindeki Garip insanlar, TÜRKİSTAN MÜCAHİTLERİ, MÜCAHİTLERİN İÇİNDEKİ GARİP İNSANLAR''
Şu sebeple biz dünya mücahitlerinin yardımına muhtacız.
Ümit Erdoğan : Doğu Türkistan ile buranın (Suriye) arasında binlerce kilometre var. Neden Suriye'ye geldiniz ? O kadar yolu neden kat ettiniz ? Neden burada mücadele ediyorsunuz ?
İbrahim Mansur : Bunun birçok sebebi var. Birincisi buradaki zulüm gören Suriye halkı bizim müslüman kardeşimiz. Onlara Cihad ile yardım etmek bizim boynumuza bir FARZ. Ondan başka hem Doğu Türkistan'da ki zulmü yok etmek ve Türkistandaki cihadı güçlendirmek için, Türkistan'lı müslümanların askeri eğitim vermeye ihtiyacımız var. Askeri talim ve tecrübe toplayıp, düşmanların yanında boyun eğmeden ÇİN e gidip istişhad yapacak mücahit ve müslümanların eğitimine ihtiyacımız var.Buna benzer sebeplerle bizler burada toplandık.
Elhamdulillah etraftaki müslümanlarla beşara karşı, bir zalime karşı birleşip Cihada iştirak ettik. Şu sebeplerle bizim doğduğumuz Doğu Türkistan'da Cihad etmeye çalışıyoruz.
Ümit Erdoğan : Peki Suriye'de sizden başka birçok gurup var. Hem ensar, hem muhacir olarak. Diğer guruplarla aranızda problem var mı ? Onlarla nasıl anlaşıyorsunuz ? Burada muhacirsiniz sonuçta. Yani dışarıdan geldiniz. Size bakış açıları nasıl ? Size nasıl bakıyorlar ?
İbrahim Mansur : Burada etrafımızdaki guruplarla hiç bir müşküliyatımız yok, problemimiz yok. Biz her sebeplerle, her guruplarla tertip meseleleri için görüşüyoruz. Yerli halk olsun, başkaları olsun size söyleyecek başka problem yok. İyi gidiyoruz inşaallah.
Ümit Erdoğan : Bildiğimiz kadarıyla Suriye'nin birçok yerinde mücadele ediyorsunuz. Suriye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz ? Bölgeden izlenimiz nedir ? Bu savaşın geleceği nereye gidiyor ?
İbrahim Mansur : Eğer biz bu Suriye içinde zulme karşı-karşı cihad eden mücahitler ittifaklaşıp, aramızdaki ihtilafları bitirip, bir güç, bir kuvvet olup vuruşursak. Suriye'nin cihadı inşaallah Beşar'ın yıkılışı ve bir islami, yani müslümanların kalplerini hoş eden bir hakimiyetini koyuşu ile bitiyor. Eğer biz aramızdaki ihtilafları bitirmezsek bu cihadın vaktinin uzun zaman devam etmesi mümkün.
Ümit Erdoğan : Cemaatiniz Türkistan İslam Partisinin Afganistan'da Taliban ile yıllarca beraber mücadele etti orada. Bu mücadelede Taliban ile ne gibi irtibatınız var ? Ne gibi anlaşmanız var aranızda ?
İbrahim Mansur : 1998 yılı evvelki emirimiz Hasan Mahsum Rahimeullah Eniril müminin Molla Muhammed Ömer Hafizaullaha biat etti. Hasan Mahsum şehit olduktan sonra, Abdulhak Damollam (Damola : kuran hafızı ve şeriat hükümlerini ortaya koyan kişiye denir ) bu biatı yeniledi. Biz Molla Muhammed Ömer hafizaullah'a bu zamana kadar bu cemaate biatlıyız. Şu sebeple bu kardeşelerle yanyana cihadımıza devam ediyoruz. Emirul Müminin etrafındaki kardeşlerimizle düzgün cihadi planlarını, ortaya çıkartmaya yardım vermek için kardeşlerimizle beraber savaşıyoruz.
Umumi Mücahitler Emirul Müminin Molla Muhammed Ömer Hafizaulllah'ı kendilerinin emirleri olarak biliyor. Veziristan (Afganistan)'da ki, Şam'da ki Umumi mücahitler Molla Muhammed Ömer'i Kendi emirleri olarak biliyorlar.
Bu cemaate biatlı olmamızın sebebi de, Onlarla aramızın iyi olması, daimi birlikde hareket etmemiz doğal.
Ümit Erdoğan : Buradan Türkistan İslam Partisinin bir sorumlusu olarak, Türk Halkına ne söylemek istersiniz ? Mesajınız Nedir ?
İbrahim Mansur : Türkiye halkı 500-600 yıl Dünya müslümanlarının hakimi olarak hilafetin altında yaşayan Hilafetin rehberi olan müslüman bir halk. Biz Türkiye'de ki müslüman kardeşlerimizin Şam'da veya Türkistan'ın içinde olsun, cihada yardım etmesini ümit ediyoruz. Elbette Türkiye'de ki mücahit kardeşlerimizin, müslüman kardeşlerimizin yardımları ile ellerimizde silahlarımızın olmasını, Müslümanların ihsan vermesi ile Çin zalimlerinin öldürülmesini ümit ediyoruz.
Bu cihat bütün ümmete Farz kılındı. Şu sebeple Türkiye Müslümanları na da Cihad Farz kılındı. Bizim Türkiye'de ki müslüman kardeşlerimizle, hem dini kardeşliğimiz, hem kan kardeşliğimiz, hem dil kardeşliğimiz var. Şu sebeplerle Doğu Türkistan cihadına, Çin zalimlerine karşı yardım etmesini ümit ediyoruz.
