S
Çevrimdışı
Ankara’nın ‘kara harekâtı’ mesajları
Son bir haftadır Ankara’dan en üst düzeyde Suriye’ye kara operasyonuyla ilgili açıklamalar geliyor. Açıklamalar, Cerablus bölgesine ABD ile yapılacak ortak bir operasyonu işaret ediyor.
11 Kas 2015 Güncelleme 15:28 TSİ | Konular IŞİD,Suriye, Ortadoğu
Paylaş
Türkiye’nin IŞİD’e yönelik düzenlenecek bir kara harekâtının parçası olacağına dair ilk sinyal, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’ndan geldi.
4 Kasım’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e bir ziyarette bulunan Sinirlioğlu, IŞİD’le mücadeleyle ilgili sorulan bir soru üzerine ‘Onlara karşı bir plan hazırladık’ dedi:
“Onlara karşı önümüzdeki günlerde askeri olarak harekete geçme planlarımız var. Göreceksiniz. Hepimiz birlikte bu tehlikeye karşı durmalıyız. Fakat aynı zamanda Suriye'deki krizin çözülmesi gerekiyor. Demokratik bir temelde Suriye sorunu çözülmelidir."
Sinirlioğlu’nun açıklamaları 5 Kasım’da Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Tanju Bilgiç’e, haftalık olağan basın toplantısında soruldu. Bilgiç ‘tüm opsiyonların gündeme gelebileceğini’ söyledi:
“Bakan Sinirlioğlu, spesifik olarak kara harekâtı ibaresini kullanmamıştır. Tabiatıyla terör örgütlerine karşı siyasi iradenin alacağı her türlü tedbir ve karar uygulanır. Bu kararlar çerçevesinde, tüm opsiyonlar da gündeme gelebilir."
Ankara, 2011’de başlayan savaşın neredeyse başından beri Suriye’de kara ve hava operasyonu dâhil bütünlüklü bir politikaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Uluslararası alanda uçuşa yasak ve güvenli bölge çağrıları yaparak Suriyeli göçmenlerin geri dönüşü için alan yaratılması gerektiğini savunuyor.
ABD’den Suriye için yeni askerî girişim
Ankara’dan bu açıklamalar gelirken, ABD de Suriye’ye askerî danışman gönderme kararı aldı. ABD’nin özel harekât birliğine ait 50'ye yakın askerî danışmanın IŞİD ile savaşan gruplara yardım etmek ve onları eğitmek üzere Suriye’nin kuzeyine gönderileceği açıklandı.
6 Kasım’da Adana’da bulunan ABD Askeri Hava Üssü İncirlik’e altı adet yeni savaş uçağı geldi.
Kurtulmuş: Sınır dışında da mücadelede kararlıyız
ABD’nin bölgedeki askerî varlığını artırmasıyla birlikte Türk tarafından gelen açıklamalar da hız kazandı. 9 Kasım günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’a, ABD ve Türkiye’nin Suriye’de ortak kara harekâtı düzenleyeceklerine ilişkin iddialar soruldu. Kurtulmuş şu yanıtı verdi:
“Türkiye, IŞİD'e ve Türkiye'ye tehdit oluşturan diğer bütün terör örgütlerine karşı nasıl kendi sınırlarımız içerisinde bir mücadele veriyorsak, sınırlarımız dışında da mücadelede kararlıdır. Hiçbir örgütün Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturmasına müsaade edilmeyecektir. Bu Türkiye'nin varlık meselesidir, bekâsı meselesidir. Bu konuda Türkiye üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecektir ve bu örgütlerin Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturmalarını önleyecek girişimlerde bulunacaktır."
Davutoğlu: Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez
Aynı gün Başbakan Davutoğlu da CNN International televizyonuna bir röportaj verdi. Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’de olası bir kara operasyonuna da hazır olduğunu ancak ‘tek başına tüm yükü üstelenemeyeceğini’ söyledi:
“Kara gücü, hep birlikte konuşmamız, paylaşmamız gereken bir durum. Hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyacımız var. Ancak Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez. Eğer koalisyon ve çok iyi bütünleşmiş bir strateji varsa, Türkiye her anlamda rol almaya hazırdır."
"Kara operasyonu da dâhil mi?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Evet, elbette” yanıtını verdi.
Erdoğan: Olumlu gelişmeler var
Davutoğlu’nun ardından 10 Kasım Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da kara operasyonu ile ilgili bir açıklama geldi.
Erdoğan, açıklamasının içinde “DAİŞ terör örgütüne karşı oluşturacağımız ve oluşturduğumuz koalisyon güçlerinin tavrı çok çok önemli” diyerek Türkiye’nin operasyona tek başına girmeyeceğinin sinyalini verdi:
"Bizim şunu çok açık, net ortaya koymamız lazım. DAİŞ konusu başta olmak üzere Türkiye için tehdit oluşturan tüm terör örgütlerine karşı Türkiye'nin gerek kendi başına, gerek kolektif olarak, ortak koalisyon güçleri olarak attığı ve atacağı adımlar var. Şu anda İncirlik'te konuşlanmış olan birçok uçak var, bu koalisyon güçlerinin orada konuşlanmasıdır. Diğer yerlerde de gerekirse o üslerimizi de kullanabilme şansları olacak. Bu konuda kararlıyız, bu kararlılığımızı ortaya çok açık, net koyacağız.
“Terörden arındırılmış bölge konusunda dost ülkeler de artık bu noktaya doğru gelmeye başladılar. Uçuşa yasak bölge konusunda, kara operasyonu konusunda vesaire onda da olumlu gelişmeler var, bunu görüyoruz. Çünkü bu da kabullenilmiş durumda.”
PYD konusunda yakınlaşma
Erdoğan açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
“Fakat Cerablus olayı, Azaz konusu bunlar çok stratejik konular. Fırat'ın batısına kimse geçemez, bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konudaki hassasiyetlerimiz, bundan sonra çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bunu da gerek milletimin, gerekse tüm dünyanın bilmesi lazım."
Türkiye sınırında IŞİD’in kontrolünde bulunan bölgede Cerablus şehri bulunuyor. Cerablus şehrinin doğu sınırındaki Fırat Nehri’nin diğer tarafında ise PYD kontrolü hâkim. Ankara, PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesinin kırmızıçizgisi olduğunu sıklıkla dile getirdi. Cerablus bölgesinin olası bir operasyonla IŞİD’den temizlendikten sonra Türkmenlerin de içinde bulunduğu ılımlı muhaliflerce kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak ABD, Suriye’nin kuzeyinde karadaki gücü olarak kullandığı YPG’yi, IŞİD’e karşı çatışmalarda hava bombardımanıyla destekliyor. Yaklaşık bir yıl önce havadan cephane ve silah yardımında da bulunmuştu.
Ortak kara operasyonunun dile getirilmeye başladığı günlerde, 4 Kasım’da ABD'nin IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun sözcüsü Albay Steve Warren, YPG’ye silah yardımı yapılmayacağını söyledi. Silah yardımının, PYD’nin kontrol ettiği bölgelerin güneyinde, Arap nüfusun çoğunlukta olduğu alanlarda IŞİD’le savaşmak üzere Suriye Arap Koalisyonu’na yapılacağı açıklandı.
Suriye Arap Koalisyonu’nun öncü kuvveti PKK’nın Suriye kolu PYD’ye bağlı YPG birlikleri olsa da, ABD’nin silah yardımıyla ilgili açıklamasını Türkiye ve ABD’nin Kuzey Suriye konusundaki pozisyonlarının yakınlaşması olarak görmek de mümkün.
Kaynak: Al Jazeera, AA
Son bir haftadır Ankara’dan en üst düzeyde Suriye’ye kara operasyonuyla ilgili açıklamalar geliyor. Açıklamalar, Cerablus bölgesine ABD ile yapılacak ortak bir operasyonu işaret ediyor.
11 Kas 2015 Güncelleme 15:28 TSİ | Konular IŞİD,Suriye, Ortadoğu
Paylaş
Türkiye’nin IŞİD’e yönelik düzenlenecek bir kara harekâtının parçası olacağına dair ilk sinyal, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’ndan geldi.
4 Kasım’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e bir ziyarette bulunan Sinirlioğlu, IŞİD’le mücadeleyle ilgili sorulan bir soru üzerine ‘Onlara karşı bir plan hazırladık’ dedi:
“Onlara karşı önümüzdeki günlerde askeri olarak harekete geçme planlarımız var. Göreceksiniz. Hepimiz birlikte bu tehlikeye karşı durmalıyız. Fakat aynı zamanda Suriye'deki krizin çözülmesi gerekiyor. Demokratik bir temelde Suriye sorunu çözülmelidir."
Sinirlioğlu’nun açıklamaları 5 Kasım’da Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Tanju Bilgiç’e, haftalık olağan basın toplantısında soruldu. Bilgiç ‘tüm opsiyonların gündeme gelebileceğini’ söyledi:
“Bakan Sinirlioğlu, spesifik olarak kara harekâtı ibaresini kullanmamıştır. Tabiatıyla terör örgütlerine karşı siyasi iradenin alacağı her türlü tedbir ve karar uygulanır. Bu kararlar çerçevesinde, tüm opsiyonlar da gündeme gelebilir."
Ankara, 2011’de başlayan savaşın neredeyse başından beri Suriye’de kara ve hava operasyonu dâhil bütünlüklü bir politikaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Uluslararası alanda uçuşa yasak ve güvenli bölge çağrıları yaparak Suriyeli göçmenlerin geri dönüşü için alan yaratılması gerektiğini savunuyor.
ABD’den Suriye için yeni askerî girişim
Ankara’dan bu açıklamalar gelirken, ABD de Suriye’ye askerî danışman gönderme kararı aldı. ABD’nin özel harekât birliğine ait 50'ye yakın askerî danışmanın IŞİD ile savaşan gruplara yardım etmek ve onları eğitmek üzere Suriye’nin kuzeyine gönderileceği açıklandı.
6 Kasım’da Adana’da bulunan ABD Askeri Hava Üssü İncirlik’e altı adet yeni savaş uçağı geldi.
Kurtulmuş: Sınır dışında da mücadelede kararlıyız
ABD’nin bölgedeki askerî varlığını artırmasıyla birlikte Türk tarafından gelen açıklamalar da hız kazandı. 9 Kasım günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’a, ABD ve Türkiye’nin Suriye’de ortak kara harekâtı düzenleyeceklerine ilişkin iddialar soruldu. Kurtulmuş şu yanıtı verdi:
“Türkiye, IŞİD'e ve Türkiye'ye tehdit oluşturan diğer bütün terör örgütlerine karşı nasıl kendi sınırlarımız içerisinde bir mücadele veriyorsak, sınırlarımız dışında da mücadelede kararlıdır. Hiçbir örgütün Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturmasına müsaade edilmeyecektir. Bu Türkiye'nin varlık meselesidir, bekâsı meselesidir. Bu konuda Türkiye üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecektir ve bu örgütlerin Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturmalarını önleyecek girişimlerde bulunacaktır."
Davutoğlu: Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez
Aynı gün Başbakan Davutoğlu da CNN International televizyonuna bir röportaj verdi. Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’de olası bir kara operasyonuna da hazır olduğunu ancak ‘tek başına tüm yükü üstelenemeyeceğini’ söyledi:
“Kara gücü, hep birlikte konuşmamız, paylaşmamız gereken bir durum. Hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyacımız var. Ancak Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez. Eğer koalisyon ve çok iyi bütünleşmiş bir strateji varsa, Türkiye her anlamda rol almaya hazırdır."
"Kara operasyonu da dâhil mi?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Evet, elbette” yanıtını verdi.
Erdoğan: Olumlu gelişmeler var
Davutoğlu’nun ardından 10 Kasım Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da kara operasyonu ile ilgili bir açıklama geldi.
Erdoğan, açıklamasının içinde “DAİŞ terör örgütüne karşı oluşturacağımız ve oluşturduğumuz koalisyon güçlerinin tavrı çok çok önemli” diyerek Türkiye’nin operasyona tek başına girmeyeceğinin sinyalini verdi:
"Bizim şunu çok açık, net ortaya koymamız lazım. DAİŞ konusu başta olmak üzere Türkiye için tehdit oluşturan tüm terör örgütlerine karşı Türkiye'nin gerek kendi başına, gerek kolektif olarak, ortak koalisyon güçleri olarak attığı ve atacağı adımlar var. Şu anda İncirlik'te konuşlanmış olan birçok uçak var, bu koalisyon güçlerinin orada konuşlanmasıdır. Diğer yerlerde de gerekirse o üslerimizi de kullanabilme şansları olacak. Bu konuda kararlıyız, bu kararlılığımızı ortaya çok açık, net koyacağız.
“Terörden arındırılmış bölge konusunda dost ülkeler de artık bu noktaya doğru gelmeye başladılar. Uçuşa yasak bölge konusunda, kara operasyonu konusunda vesaire onda da olumlu gelişmeler var, bunu görüyoruz. Çünkü bu da kabullenilmiş durumda.”
PYD konusunda yakınlaşma
Erdoğan açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
“Fakat Cerablus olayı, Azaz konusu bunlar çok stratejik konular. Fırat'ın batısına kimse geçemez, bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konudaki hassasiyetlerimiz, bundan sonra çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bunu da gerek milletimin, gerekse tüm dünyanın bilmesi lazım."
Türkiye sınırında IŞİD’in kontrolünde bulunan bölgede Cerablus şehri bulunuyor. Cerablus şehrinin doğu sınırındaki Fırat Nehri’nin diğer tarafında ise PYD kontrolü hâkim. Ankara, PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesinin kırmızıçizgisi olduğunu sıklıkla dile getirdi. Cerablus bölgesinin olası bir operasyonla IŞİD’den temizlendikten sonra Türkmenlerin de içinde bulunduğu ılımlı muhaliflerce kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak ABD, Suriye’nin kuzeyinde karadaki gücü olarak kullandığı YPG’yi, IŞİD’e karşı çatışmalarda hava bombardımanıyla destekliyor. Yaklaşık bir yıl önce havadan cephane ve silah yardımında da bulunmuştu.
Ortak kara operasyonunun dile getirilmeye başladığı günlerde, 4 Kasım’da ABD'nin IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun sözcüsü Albay Steve Warren, YPG’ye silah yardımı yapılmayacağını söyledi. Silah yardımının, PYD’nin kontrol ettiği bölgelerin güneyinde, Arap nüfusun çoğunlukta olduğu alanlarda IŞİD’le savaşmak üzere Suriye Arap Koalisyonu’na yapılacağı açıklandı.
Suriye Arap Koalisyonu’nun öncü kuvveti PKK’nın Suriye kolu PYD’ye bağlı YPG birlikleri olsa da, ABD’nin silah yardımıyla ilgili açıklamasını Türkiye ve ABD’nin Kuzey Suriye konusundaki pozisyonlarının yakınlaşması olarak görmek de mümkün.
Kaynak: Al Jazeera, AA