Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ülkeler ve Cihad Gruplarının İsimleri

farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
libya -ensar eş şeria
lübnan-
Abdullah azzam tugayı
suriye
-nusret cephesi,ahrar ...
somali-
şebab
mısır-
ensar beytil makdisi
afganistan-
taliban- kaide
nijerya
filipinler -abu sayyaf
yemen-
ensar el şeriyya - AQAP
Hindistan-Hinditan Al Kaidesi


Son günlerde cihad edilen cepheler çoğaldı elhamdülillah güzel haberler geliyor.
bi süredir çıkan haberlere göre ülkelere göre grupların işimlerini listeilyordum.

Eklemeleriniz için konu açıyorum. Gruplar ile ilgili kısa tanıtım bilgileri de bu başlığın altında işlenebilir. Böylece hangi coğrafyada hangi isim altında cihad edildiği ile ilgili bir arşiv olmuş olur.Böylece bu bölgelerden gelen haberler ile ilgili bir hissiyatımız da olur.
 
Son düzenleme:
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ırak; ensar el islam cemaati,ışid'de var ama o tekfirci hareketlerde bulunuyor.Bu tutumundan umarım vazgeçer.

ırak'ın en köklü cihad cemaati ensar el islam(detaylı inceleme)

Irak’ta Amerikan işgali öncesi Saddam rejimine, işgalden sonra da hem Amerikan askerlerine hem de peşmerge güçlerine ağır kayıplar verdiren Kürt kökenli İslami örgüt Ensar el-İslam’ı, İslam Dünyası Yazı İşleri Müdürü Osman Akyıldız Irak ve direniş kaynaklarına dayanarak hazırladı.

Irak’ın en köklü cihad hareketi: ENSAR EL-İSLAM

Osman Akyıldız

Kuruluşundan günümüze bütün süreciyle Ensar el-İslam örgütünün tarihini okuyacağınız araştırma dosyamız, “Çağdaş İslami Direniş Hareketleri”ne bir giriş niteliğinde. Irak’ta askeri uzmanlara göre en büyük kayıpları veren Amerika 60 bin askerini kaybetti, 150 bin askeri yaralandı ve psikolojik bunalıma girdi. Ensar el-İslam hem işgal öncesi hem de işgal sonrası halk desteğini de kaybetmedi, silahı da bırakmadı.
İşte Ensar el-İslam’ın kuruluşundan günümüze kadarki süreci:

Irak’ta Osmanlı Devleti’nin dağılmasından sonra ilk örgütlü İslami hareket 1952 yılında kurulan, Irak’ın genelinde ve özellikle kuzeyinde etkili çalışmalar yapan İhvanu’l-Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketidir. Bu hareketin faaliyetleri, merkezi yönetimi elinde bulunduran Baas Partisi tarafından 1971 yılında yasaklanmış, mensupları tutuklanmış ve mekanları kapatılmıştır. Buna rağmen İhvanu’l-Müslimin gayr-i resmi olarak varlığını günümüze kadar sürdürmüş, halen Irak’ta varolan pek çok direniş grubuna öncülük etmiştir. 1978 yılında Suudi Arabistan kaynaklı Selefiler Kuzey Irak’ta örgütlenmeye başlamış, ancak bölgedeki geleneklerden ötürü Suudi selefiliği pek tutunamamıştır. Zaten Selefiler bölgede etkin olan İhvanu’l Müslimin hareketiyle de uyuşamamıştır. Ensar el-İslam cemaati, ABD’nin Irak işgalinden önce Kuzey Irak’ta etkinliğini sürdürmekteydi.

Cihadi Akımların Ortaya Çıkışı ve Geçmişi

1979′da İran’daki Humeyni devrimi ve Sovyet Rusya’nın Afganistan’ı işgali Kuzey Irak’taki İslami oluşumları silahlı örgütler kurmaya itmiştir. Böylece ilk silahlı grup 1980 yılında Kuzey Irak’ın dağlarında el-Ceyşu’l İslâmiyyi’l-Kürdistânî (Kürdistan İslam Ordusu) adıyla tesis edilmiştir. Bu arada bu gruba Afganistan’daki direnişçilerin komünistlerle çarpışma haberleri gelmekte ve örgütü yeni atılımlara sevketmektedir. 1985 yılına kadar askeri eğitimlerini sürdüren grup, 1985′te er-Rabıtatü’l-İslâmiyyeti’l-Cihadiyye (İslami Cihad Birliği) adını alır. İki sene sonra ismi başında Şeyh Osman bin Abdulaziz’in olduğu İslami Hareket Örgütü’ne döner. Cihadi oluşumların karşısında ise yedi adet farklı grup oluşur. Bunların en önemli iki tanesi ise başında Celal Talabani’nin olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği ile Mesud Barzani’nin başında olduğu Kürdistan Demokratik Partisi’dir.

Örgütün ilk kurucusu Molla Fatih Kraker bugün İsveç’te mülteci olarak yaşamaktadır. 3 kez suikast girişimine maruz kalmıştır.

Kürt İslami Hareketlerine İran’ın İlgisi Irak-İran savaşından ve Halepçe katliamından sonra İran Şii devrimciliğini Kürtler arasında yaymaya başlamıştır. Fakat Sünni-Şafii olan Kürtler üzerinde uzun süreli etkili olamamış, yerini daha çok İhvanu’l Müslimin kaynaklı hareketlere bırakmıştır. İran ancak Şiileştirdiği Kürtler üzerinde hakimiyet kurabilmiştir. Cündü’l İslam Hareketi 1992 yılında Şeyh Osman bin Abdulaziz grubundan en-Nahda ismini alan bir grup ayrılır. İki sene sonra ‘İslami Birlik’ adıyla yeni bir cemaat tesis edilir. Eylül 2001′de küçük çaplı hareketler birleşerek Cündü’l İslam adıyla yeni bir grup oluştururlar. Hareketin başına Ebu Abdullah eş-Şafii getirilir. Bu grubun içinde çok sayıda Afgan-Rus savaşına katılmış kişiler bulunmaktaydı. Cündü’l İslam Halepçe ve Bayare’de hakimiyet kurmuştur.

Ensar el-İslam’ın Kuruluşu
Aralık 2001′de Cündü’l İslam, Hamasu’l-Kürdiyye (Kürtlerin Hamas’ı) ve Tevhid Hareketi birleşerek Ensar el-İslam’ı kurmuşlar, başlarına da gerçek ismi Necmeddin Ferec olan Molla Fatih Kraker’i getirmişlerdir. Ensar el-İslam Halepçe, Hormal ve Bayare’de hakimiyet kurabilmiştir. Ensar el-İslam’ın beslendiği iki kaynaktan biri Selef akidesi, diğeri Seyyid Kutub’un devrimci çizgisidir. Bu grup Türkçe olarak da yayınlanan videolarında hakim olduğu bölgelerdeki eğitim kamplarını göstermekte, şer’i kuralları uyguladıklarını açıkça ifade etmektedirler. Yönetim kadrosu daha çok Araplardan oluşan Ensar el-İslam’ın, askeri unsurları daha çok Kürtlere dayanmaktaydı. Askeri açıdan güçlü olan grup, ABD’nin Irak’a yaptığı son saldırıda ilk hedeflerden birisi olmuş, eğitim yerleri yıkılmış ve lideri İsveç’e göç etmiştir.

Ensar es-Sünne Ordusu

Eylül 2003′te Ensar el-İslam’dan ayrılarak, daha önceden Ensar el-İslam komutanlarından olan Ebu Abdullah el-Hasen bin Mahmud’un liderliğinde teşekkül etmiş silahlı bir cihad grubudur. İşgalin başından beri etkili saldırılarda bulunan Ensar es-Sünne aslında eski Ensar el-İslam’ın devamıdır. Çünkü 2007’nin sonlarında tekrar ismini değiştirerek Ensar el-İslam adını alan grup, liderliğine örgütün ilk hali olan 2001’de kurulan Cündü’l İslam’ın lideri olan Ebu Abdullah eş-Şafii’yi getirmiştir. Örgütün tekrar eski ismine dönmesinin en büyük sebebi ise Ensar es-Sünne Şer’î Heyeti adıyla ortaya çıkan ve Ensar es-Sünne’den ayrılan bir grubun Islah ve Cihad Cephesi’yle hareket etmesidir. Başını Irak İslam Ordusu’nun çektiği Islah ve Cihad Cephesi, Irak’taki en büyük direnişçi koalisyonuyken, önce Fatihler Ordusu, sonra da Mücahidler Ordusu’nun cepheden ayrılmasıyla güç kaybetmişti. Ensar el-İslam ismini alan eski Ensar es-Sünne, Ensar es-Sünne Şer’î Heyeti adıyla kurulan yeni gruba tepki göstermiş, örgütü bölmekle suçlamıştı.
Kendi Kalemlerinden Ensar el-İslam

Cemaat Ensar es-Sünne adıyla Eylül 2003′te yayınladığı ‘İnanç Bildirisi’nde akidelerini ve metodlarını şöyle açıklamıştır: ‘Allah’ın yolundan başka meşrulaştırılan bütün yolları reddediyoruz ve bu yollardan uzağız. Kim Allah’ın yolundan başka bir yol edinirse veya bir kanun edinirse o Allah’tan başkasını rab edinmiştir ve İslam’dan başka bir dine bağlanmıştır.’ ‘Cihad bir emirin komutası altında, o emir ister facir olsun, ister iyi olsun kıyamete kadar devam eder. Ona ne bir zalimin zulmü, ne de bir adilin adaleti mani değildir. Lakin sünnet-i seniyye çerçevesinde bize en sevimli, en gerekli ve evla olanıdır. Cihad; kıble ehlinden birisine kılıçla hükmetmek asla değildir, hakkında kati bir delil olmadığı sürece de caiz olmaz. Müslümanlara cihad için hazırlıklı olmaları vacibtir. Cihaddan önce cihad için gerekli hazırlık tedarik etmeleri şarttır. Bunu yaparken meşveret ve nasihat içinde olmaları gerekir. Birbirlerine karsı bu meşveret ve nasihat ehli ise tecrübe sahibi mücahidler ve ilmiyle amil alimlerdir. Onlardan nasihat kabul ederiz, çünkü Müslümanlar birbirlerinin kardeşi ve tek eldirler.’ ‘Müslümanların emirine zulüm de yapsa karşı gelmeyiz. Marufu emir, münkeri nehyettiği sürece karşı gelmeyiz. Sadece onlara hidayet ve salah üzere olmaları için dua ederiz. Eğer açık bir küfür üzere iseler onların emrinden çıkmak vacib olur.’ ‘Mümkün olduğunca bizlerin çalışması, aramıza ihtilaf ve düşmanlık sokmaya çalışan kafirlerin hilesini ve planlarını yok etmeye yöneliktir. Ümmetin arasına kaynaşmayı getirmek ve düşmana karşı tek vücut yapmaya çalışmaktır. Müslümanların mallarına mubahtır kanaatiyle, kadınlarına da esirdir hükmüyle asla saldırmayız. Amacımız insanların nefretini kazanmak için cihad yapmak değildir, çalışmamız bilakis onların düşmanla ittifak etmelerini önlemek içindir. Cihadımız bütün ümmet içindir.’

El-Kaide’ye Bakışları
Ensar el-İslam el-Kaide’yle işgalin başından beri ortak operasyonlar yapmış ve bu durumu bazı videolarında da açıkça deklare etmiştir. En son 16 Mayıs 2007′de Irak İslam Devleti’ni ilan eden el-Kaide’nin Irak Parlemontasına yaptığı saldırıyla alakalı şöyle bir açıklama yapmıştır:
“Irak’ta başardıklarınızdan dünyadaki her sevgili müslümanın hoşnut olduğu gibi bizler de memnunuz, ki sizler; arka arkaya düşmanı yaraladığınız ve şaşırttığınız yeşil bölgedeki mübarek parlamento operasyonundan, üç haçlı askeri esir ettiğiniz operasyona ve ardı sıra Musul ve diğer yerlere kadar mübarek operasyonlar gerçekleştirdiniz. Sizleri yaptığınız bu kahramanca operasyonlardan dolayı kutluyor ve yüce Allah’tan sizlere kafir düşmanı alt etmeniz ve Allah’ın dinine yardım etmeniz için düzenleyeceğiniz operasyonlarda başarı vermesini niyaz ediyoruz. Ayrıca sizlerin resmi sözcünüz Şeyh el-Cüburi kardeşin şehadetini tebrik ederiz, Allah onun ruhuna merhamet etsin ve onu cennette peygamberler ve inananlarla biraraya getirsin.” Ensar el-İslam Irak el-Kaide’si Irak İslam Devleti adını almasından sonra Irak İslam Devleti hareketiyle arasını bozmayan birkaç gruptan biridir. Ancak Irak İslam Devleti’ni ilan eden grup her fırsatta Ensar el-İslam’dan biat etmelerini söylemekte, fakat Ensar el-İslam yetkilileri bu isteğe sükut ile cevap vermektedir. İki hareket arasında karşılıklı bir diyalog olduğu el-Kaide’ye yakınlığıyla bilinen internet sitelerinde de apaçık görülmektedir. Irak’taki diğer direniş gruplarının bildiri ve videolarını yayınlamayan el-Fidaa, eş-Şumuh gibi siteler bu durumdan sadece Ensar el-İslam cemaatini hariç tutmaktadırlar.

Ensar el-İslam’ın Irak’ta yayınlanan Hasadu’l Mücâhidin Dergisi’nin 58. Sayısı Şeyh Üsame bin Ladin’in şehadeti hakkında çıkmıştı.

Saldırıları

Ensar el-İslam saldırılarında Amerikan güçlerinin dışında koalisyon kuvvvetlerini, Irak polis ve askerlerini, özellikle de Barzani ve Talabani’nin Peşmerge güçlerini ve mensuplarını hedef almıştır. Ensar el-İslam’’a göre işgalcilerle birlikte olan ve onlara yardım eden herkes mürted-dinden dönmüştür. Örgütün Ensar es-Sünne ismiyle yayınladığı ilk videolardan olan ‘Zafer Müjdeleri’ ismindeki propaganda videosunda Barzani ve Talabani’yle birlikte onlara bağlı olanların da mürted olduğu, öldürülmelerinin gerekliliği vurgulanmıştır. Özellikle Kerkük ve Erbil’de Barzani ve Talabani’ye bağlı Peşmerge güçlerine sık sık saldırılar yapan Ensar el-İslam, içlerinde Sünni Kürtlerin yoğun olarak bulunduğu bir direniş grubudur. Bunu örgütün videolarında yer alan şehadet eylemcilerinin çoğunluğunun Sünni Kürtlerden olmasından da anlayabiliriz.

Örgütün Kuzey Irak’taki bazı saldırılarından örnekler:

23 Şubat 2003: Kerkük’teki polis karakoluna bombalı araçla saldırı, 30 polis ölü, 55 tane yaralı.
5 Şubat 2004: Erbil’de Amerikan, Iraklı ve Peşmergelerin toplu olduğu yere iki adet şehadet saldırısı, çok sayıda ölü ve yaralı. 9 Aralık 2003: Tel’afer’de Amerikan ve Irak güçlerine saldırı, 14 ölü. 21 Şubat 2003: Kerkük’teki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin ikinci merkezine şehadet saldırısı, onlarca ölü ve yaralı. 20 Mart 2004: Kürdistan Demokrat Partisi’nin üç görevlisinin infazı. Cemaat yayınladığı bazı videolarında Irak’taki Şii milisleri hedeflerken, bazılarında ise Amerikan ordusunun vahşiliklerini ortaya koymuştur. Cemaat Ensar es-Sünne isminden eski ismi olan Ensar el-İslam’a geçtiğinden beri video tekniklerini artırmış, yeni yaptığı en son videolarını da İngilizce altyazılı olarak yapmışlardır. Son videoları örgütün İngilizce altyazılı olarak yayınladıkları ilk videosudur. Örgüt işgalin başında ağırlıklı olarak Irak’ın kuzeyinde eylemler yaparken, sonraları Kürt yönetiminin baskılarından dolayı daha çok iç bölgelere yapmıştır. Irak’ın kuzeyindeki Talabani ve Barzani güçlerine halen saldırılar düzenlese de, bu durum işgalin ilk yıllarına göre oldukça azalmıştır. Bunun sebebi Kürt direnişçilerin Barzani ve Talabani idaresi tarafından tesbit edildiklerinde sadece kendilerinin değil, aileleriyle birlikte öldürülmeleridir. Talabani ve Barzani yönetimi pek çok Kürt direnişçiyi işkence ederek öldürmüş ve evlerini yıkmıştır. Bu sebepten dolayı Ensar el-İslam cemaatinin kuzeydeki eylemlerini genelde harekete bağlı Araplar yapmaktadır. 2012’in başında Ensar el-İslam’ın lideri değişmiş, Ebu Abdullah eş-Şafii yerine daha genç ve dinamik bir direnişçi liderliği devralmıştır. Amerikan ordusunun çekilmesinden sonra Irak ordusu ve Şii milislere yönelik onlarca eylem yapan örgüt, Irak’ta halen en aktif yapılanmadır.

Ensar el-İslam: “PKK da, İran da kafirdir”

İran ordusu ile PKK arasındaki çatışmalar yaşandığında Barzani’ye bağlı KNN televizyonu Ensar el-İslam’ın İran ordusuyla beraber PKK’ya karşı savaştığını iddia etmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Ensar el-İslam taraflardan herhangi birini seçemeyeceklerini, çatışanlardan hem İran’ın hem de PKK’nın kafir olduklarını, şer’i açıdan her iki grupla beraber olmalarının haram olduğunu açıkladı. Açıklamada şöyle denildi: “Biz Ensar el-İslam cemaati olarak açıkça bildiririz ki bu çatışmalara iştirak etmedik. Taraflardan bir taraf veya onlara yardımcı olmanın şer’i açıdan haram olduğunu görüyoruz. Savaşın taraflarının bütünüyle müslümanlardan olmadığını, Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in dininden olmadığını görüyoruz. Şüphesiz şer’i İslami bir cemaatiz ve sadece İslam için savaşırız.”

Kaynaklar

Abdurrahman Sellûm er-Raveşdi, el-Cihâdü’l İ’lâmî… Te’sîl ve Tef’îl -Kırâatun fi’l-İ’lâmi’l-Cihâdî fi’l-Irak-,http://www.76news.net/book.htm
Dr. Hânî es-Sıbâî, ‘el-Harekâtü’l-İslâmiyyeti’l-Cihâdiyye’, www.almaqreze.com
Seyyid Ali el-Hüseynî, Haritâtu’l-Cemââti’l-Müselleha fi’l-Irak Sekafiyyen ve Siyasiyyen ve İduyuluciyyen ve Askeriyyen, 2. Baskı, Yersiz, 2007.
Al-ekhlaas sitesi, Cihadi açıklamalar ve videolar bölümü.

İSLAM DÜNYASI DERGİSİ, 3. SAYISI

pakistan; tahriki taliban pakistan

cezayir,mali;islami mağreb el kaidesi

türkistan;türkistan islam partisi(cemaati) not:buradaki parti ifadesi siyasi parti olarak değil cihadi grup anlamındadır.

kazakistan;hilafetin askerleri grubu

kafkasya bölgesi;kafkasya islam emirliği

afganistan;islami cihad ittihadı

filistin;mücahidlerin şura meclisi

mali;ensaruddin cemaati,batı afrika tevhid ve cihad cemaati

nijerya;boko haram(batılılaşmak haramdır) cemaati

tunus ve mısır;ensaruş şeria(tebliğ aşamasındadır,silahlı faaliyeti yoktur)
 
A Çevrimdışı

Away

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
libya -ensar eş şeria
lübnan-
Abdullah azzam tugayı
suriye
-nusret cephesi,ahrar ...
somali-
şebab
mısır-
ensar beytil makdisi
afganistan-
taliban- kaide
nijerya
filipinler -abu sayyaf
yemen-
ensar el şeriyya

Son günlerde cihad edilen cepheler çoğaldı elhamdülillah güzel haberler geliyor.
bi süredir çıkan haberlere göre ülkelere göre grupların işimlerini listeilyordum.

Eklemeleriniz için konu açıyorum. Gruplar ile ilgili kısa tanıtım bilgileri de bu başlığın altında işlenebilir. Böylece hangi coğrafyada hangi isim altında cihad edildiği ile ilgili bir arşiv olmuş olur.Böylece bu bölgelerden gelen haberler ile ilgili bir hissiyatımız da olur.
akhi nijeryada Boko Haram var,sen orayı boş bırakmışsın :)
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
akhi nijeryada Boko Haram var,sen orayı boş bırakmışsın :)
sonradan sildim . Boko haram konusunu araştırmam gerekiyor

EDİT
2/06/2014


Haber 14:55, 12 Eylül 2013 Perşembe



Ensar Beytil Makdis Cemaati kimdir?

images


Son günlerde Mısır'da yaşanan olaylarda adı sıkça duyulan ve Mısır içişleri bakanı Muhammed İbrahim'e yapılan suikastı üstlenen "Ensar Beytil Makdis Cemaati" kimdir?




Ensar Beytil Makdis Cemaati son yayımladığı bildiride kim olduklarını ve amaçlarının ne olduğunu açıkladı. İncanews.com nesnel habercilik anlayışıyla küresel çatışmanın yeni aktörlerinden biri olan Ensar Beytil Makdis Cemaati'nin yayımlamış olduğu bu son bildirisinin tercümesini, cemaat hakkında bazı bilgilerle beraber siz okuyucularına sunuyor.Mısır'da son günlerde mısır ordusu ve darbeci yönetime karşı saldırılar artmış durumda. Bunların arasında en ciddi iki saldırı; İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim'e yönelik suikast ve 6 askerin öldüğü 17 askerin de yaralandığı İstihbarat Binasına yapılan canlı bomba eylemi.Tüm dünya basınına yansıyan bu iki eylemi de Ensar Beytil Makdis Cemaati üslendi.Ensar Beytil Makdis Cemaatinin kuruluş yeri Gazze'dir. Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturmak için İsrail'le sonuna kadar savaşacağını açıklayan Cemaat'in faaliyet alanı sadece Filistin idi. Cemaat, kurulduğu günden beri Hamas ile siyasi sorunlar yaşamaktaydı. Muhammed Mursi, iktidara gelmesinin ardından İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk yaptı. Bu anlaşmayı tanımayan Ensar Beytil Makdis Cemaati İsrail'e olan saldırılarına devam etti. Bu sebeple Hamas ile olan sıkıntıları daha da büyümüş oldu. Gazze'de baskı altında kalan Cemaat üyeleri Gazze'de bulunan tünelleri kullanarak Filistin'den ayrılıp Mısır'ın Sina bölgesine geldi. Gazze'den Mısır'a gelen Cemaat üyesinin yaklaşık 500 kişi olduğu tahmin ediliyor.Cemaat hakkında bazı bilgiler veren ve yaptığı operasyonları gösteren bir video:
أنصار بيت المقدس فى سينا توجه صفعة قويه لليهود[MEDIA=youtube]dirBIiSG2_E[/MEDIA]

Mısır'ın Sina bölgesine gelen cemaat burada yıllardır faaliyet gösteren "Tevhid ve Cihad" hareketi ile birleşti. Birleşmenin ardından daha güçlü bir konuma gelen Cemaatin 'hüküm yalnız Allah'ındır' görüşüne sahip olduğu ve bu sebeple şuanki Sisi Yönetimi'ni kafir olarak kabul ettiği belirtiliyor.Bölge halkından da bir çok üyesinin bulunması Cemaat'in işlerini gizlilik içerisinde yürütmesine yardımcı oluyor. Bölgedeki en büyük kabilelerden biri olan Es Sevarike Kabilesi de Ensar Beytil Makdis Cemaati içerisinde bulunuyor.Cemaatin Sina'daki gücünü gösteren bir video:
مقتطفات من جنازة أبطال جماعة أنصار بيت المقدس الذين استشهدوا جراء القصف الصهيوني على أرض سيناء[video=youtube_share;-YgIsmhJfl4][MEDIA=youtube]-YgIsmhJfl4[/MEDIA]

Afganistan ve Irak'takine benzer vur kaç taktiği ile Mısır Ordusu'na her gün ufak çaplı saldırılar düzenleyen Cemaat
 
F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sonradan sildim . Boko haram konusunu araştırmam gerekiyor

Boko Haram 200 Müslüman kadın ve çocuğu kurtardı


Nijerya'da baskıcı ve aşırı dinci Hristiyan yönetim tarafından esir edilen ve çeşitli işkencelere maruz bırakılan Müslüman esirleri kurtarmak için operasyon düzenleyen Boko Haram yüzlerce esiri kurtarmayı başardı. İnsan hakları kurumları ve başta ABD başkanı Obama'nın eşi Michelle Obama olmak üzere bir çok dünya lideri Boko Haram'ın esir aldığı kız çocukları üzerinden büyük bir karalama kampanyası başlatmıştı. Boko Haram'ın tepkisel eylemi Mısır merkezli Küresel Cihad yanlısı Davetul Hak Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından da eleştirilmiş ancak eylemin sebeplerine odaklanılarak Nijerya'da katliama uğrayan Müslümnaların yaşadıkları vahşetin de görülmesi gerektiğine dikkat çekilmişti. Boko Haram'ı kınayan yapıların, medyaların ve internet haber sitelerinin Müslüman esirler konusunu gündeme getirip getirmeyecekleri merak ediliyor.

Boko Haram'ın 200 Müslüman kadın ve çocuğu kurtardığı operasyonun görüntüleri:


https://www.islam-tr.org/konu/cihad-ve-nijerya-uzerine-sosyolojik-bir-analiz.37273/
 
Al-Alameyn Çevrimdışı

Al-Alameyn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sonradan sildim . Boko haram konusunu araştırmam gerekiyor

Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü,

LA ahi, Boko Haram konusunda araştırma yapma isteğini veya şüphelerini, diğer gruplar içinde yaparak bu grupların Kuran-ı Kerim ve sünnet kapsamında İslam’ın emirlerine ne derece uyduklarını sorgulamakta fayda var.. İnşallah konunun bu geniş kısmına sonradan değineceğim, ama Boko Haram yeri geldiği için üzerinde tekrar durmak istiyorum.. Boko Haram’ın kaçırdığı 200’den fazla kız öğrenciyi daha önce bu link üzerinden tartışmıştık https://www.islam-tr.org/konu/boko-haramin-kacirdigi-kiz-ogrenciler.36861/

Boko Haram’ı neden Nijerya’yla eşleştirmediğini veya bundaki tereddütünü şu şekilde açıklayabiliriz.. Kuran ve sünnetin ayet ve hadisleri ışığında Boko Haram’ın yağtığı son eylemde dahil olmak üzere, bunların cihada ne derece uygun olup olmadığını anlayabiliriz.. Bu şekilde, eğer Boko Haram’ın yaptıkları İslam’ın emirlerine uygunsa o zaman bu cihadi bir grup olarak adlandırılabilir.. Aşağıda verdiğim ayetlerin içerik ve kapsamından bakarsak, aslında Boko Haram’ın kendisi veya İslam/cihad adına yaptıklarının cihadın ana unsurlarından uzak olduğunu göreceğiz.. Neden mi?

1. “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez.” [Bakara:190] Kendileriyle savaşmayan, savaşın ne olduğunu dahi bile bilmeyen ve masum yaşta olan 200’den fazla kız çocuğunu kaçırmak, bu ayetin kesin emirlerine aykırıdır.. Boko Haram cihadla hiçbir ilgisi olmayan bir eyleme kalkışmıştır..

2. “Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.” [Bakara:256] Bu kızları kaçırmak, onları ana-babalarından ve sevdiklerinden ayırmak, onları çarşı pazarda bir mal gibi satmaya teşebbüs etmek ve sanki bunlar yetmiyormuş gibi bir de onları kameraların önünde Fatiha Suresi’ni okutmaya zorlamak ve güya “Müslüman” olduklarını ilan etmek, Hz. Muhammed s.a.v., onun ashabı ve tabiinin hangi cihad metodu, anlayışı ve haretiyle bağdaşır?

3. "(Ya Muhammed!) Onları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lâkin Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah'ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız." [Bakara:272] Kuran’ın diğer birçok ayetinde Peygamber Efendimiz s.a.v.’in sadece bir elçi bir uyarıcı olduğu vurgulanırken, Boko Haram’ın güya cihad adı altında kız çocuklarını kaçırması, gerek Nijerya ve gerekse İslam aleminin bunu kınamasına rağmen, Boko Haram’ın tüm tepkilere istinaden şiddet eylemlerine devam ederek masum insanları öldürmesi asla cihad olarak nitelendirilemez.. Hz. Muhammed s.a.v., Allah c.c.’nin en yüce kulu, elçisi ve uyarıcısı göreviyle hareket ederek insanlığı İslam’la müjdelemişken, Boko Haram’ın zorba, baskı, şiddet, ölüm ve cellatlıkla asıl cihad edenlerin, müslümanların ve akabinde İslam’ın adını lekelemesi hangi cihaddır?

Allah c.c. müslümanları Boko Haram, IŞİD ve benzeri grupların yaptığı aşırılık ve büyük günahlardan bizleri emin ve muhafaza eylesin..
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü,

LA ahi, Boko Haram konusunda araştırma yapma isteğini veya şüphelerini, diğer gruplar içinde yaparak bu grupların Kuran-ı Kerim ve sünnet kapsamında İslam’ın emirlerine ne derece uyduklarını sorgulamakta fayda var.. İnşallah konunun bu geniş kısmına sonradan değineceğim, ama Boko Haram yeri geldiği için üzerinde tekrar durmak istiyorum.. Boko Haram’ın kaçırdığı 200’den fazla kız öğrenciyi daha önce bu link üzerinden tartışmıştık https://www.islam-tr.org/konu/boko-haramin-kacirdigi-kiz-ogrenciler.36861/

Boko Haram’ı neden Nijerya’yla eşleştirmediğini veya bundaki tereddütünü şu şekilde açıklayabiliriz.. Kuran ve sünnetin ayet ve hadisleri ışığında Boko Haram’ın yağtığı son eylemde dahil olmak üzere, bunların cihada ne derece uygun olup olmadığını anlayabiliriz.. Bu şekilde, eğer Boko Haram’ın yaptıkları İslam’ın emirlerine uygunsa o zaman bu cihadi bir grup olarak adlandırılabilir.. Aşağıda verdiğim ayetlerin içerik ve kapsamından bakarsak, aslında Boko Haram’ın kendisi veya İslam/cihad adına yaptıklarının cihadın ana unsurlarından uzak olduğunu göreceğiz.. Neden mi?

1. “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez.” [Bakara:190] Kendileriyle savaşmayan, savaşın ne olduğunu dahi bile bilmeyen ve masum yaşta olan 200’den fazla kız çocuğunu kaçırmak, bu ayetin kesin emirlerine aykırıdır.. Boko Haram cihadla hiçbir ilgisi olmayan bir eyleme kalkışmıştır..

2. “Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.” [Bakara:256] Bu kızları kaçırmak, onları ana-babalarından ve sevdiklerinden ayırmak, onları çarşı pazarda bir mal gibi satmaya teşebbüs etmek ve sanki bunlar yetmiyormuş gibi bir de onları kameraların önünde Fatiha Suresi’ni okutmaya zorlamak ve güya “Müslüman” olduklarını ilan etmek, Hz. Muhammed s.a.v., onun ashabı ve tabiinin hangi cihad metodu, anlayışı ve haretiyle bağdaşır?

3. "(Ya Muhammed!) Onları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lâkin Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah'ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız." [Bakara:272] Kuran’ın diğer birçok ayetinde Peygamber Efendimiz s.a.v.’in sadece bir elçi bir uyarıcı olduğu vurgulanırken, Boko Haram’ın güya cihad adı altında kız çocuklarını kaçırması, gerek Nijerya ve gerekse İslam aleminin bunu kınamasına rağmen, Boko Haram’ın tüm tepkilere istinaden şiddet eylemlerine devam ederek masum insanları öldürmesi asla cihad olarak nitelendirilemez.. Hz. Muhammed s.a.v., Allah c.c.’nin en yüce kulu, elçisi ve uyarıcısı göreviyle hareket ederek insanlığı İslam’la müjdelemişken, Boko Haram’ın zorba, baskı, şiddet, ölüm ve cellatlıkla asıl cihad edenlerin, müslümanların ve akabinde İslam’ın adını lekelemesi hangi cihaddır?

Allah c.c. müslümanları Boko Haram, IŞİD ve benzeri grupların yaptığı aşırılık ve büyük günahlardan bizleri emin ve muhafaza eylesin..
ben bu konuda konuşmak yerine beklemeyi tercih ediyorum.Boko haram hakkında verdiğin linkteki haberi biliyorum . Ve nijeryanıın karşısına onun ismini bu yüzden yazmadım. Boko Haramın bu konu ile ilgili kendi açıklamasının haberini ben görmedim. Gerekçelerini de bilmiyorum. Olayı sadece basından birkaç haber ile biliyorum. Bu nedenle beklemeyi seçiyorum
 
Al-Alameyn Çevrimdışı

Al-Alameyn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ben bu konuda konuşmak yerine beklemeyi tercih ediyorum.Boko haram hakkında verdiğin linkteki haberi biliyorum . Ve nijeryanıın karşısına onun ismini bu yüzden yazmadım. Boko Haramın bu konu ile ilgili kendi açıklamasının haberini ben görmedim. Gerekçelerini de bilmiyorum. Olayı sadece basından birkaç haber ile biliyorum. Bu nedenle beklemeyi seçiyorum

La ahi, Boko Haram’ın kızları kaçırmasının akabinde, liderleri Ebu Bekir Şekau bir video yayınlamıştı.. Bu videodan birkaç satırı aşağıda aktarıyorum:

Batı eğitiminde öğrenim yapan bazı küçük kızları kaçırdığım için herkes yaygara kopartıyor. Size şunu diyorum: Kızları kaçırdım. (Kızlara seslenerek): Kızlar, haydi gidip evlenin. Biz Batı eğitimine karşıyız, diyorum ki, Batı eğitimini bırakın!

Tekrar ediyorum, kızları kaçırdım ve onları satacağım. Kızları satmak için bir çarşı var.


Şimdi bu açıklamayı yapan, Ebu Bekir Şekau’nun hangi cihadın ve İslam’ın emir ve yasaklarına uyduğunu kendisine sormak lazım? Gerekçeleri Batı eğitimi, fakat Batı’nın silahlarını kullananlar onlar, Batı’nın elektronik ve haberleşme araçlarını kullananlar onlar, Batı’nın bilgisayar ve yazıcılarını kullananlar onlar, Batı’nın video ve kamerasını kullananlar onlar, vs.. Batı eğitimini gerekçe ve gaye edinip, ilim/eğitim gibi bütün insanların ürünü olan bir konsepti “Batı” olarak sınırlandırıp kendi yanlış gayeleri için kullanmak, 21. yüzyılda acaba hangi aklı-selim olan insan veya grubun davasına destek teşkil eder? Nasıl ki müslümanlar bir bir aliminden tutundan da sokaktaki basit bir insanına kadar gözlerini açıp Devle’nin yanlışlarını görmüşlerse, aynı şekilde kulak ve gözlerimizi sımsıkı kapatarak Boko Haram’ın İslam adı altında yaptıklarını es geçemeyiz.. Boko Haram’ın bu tür eylemleri ne cihaddır, ne İslam’dır, ve ne de Kuran’ın yoludur..


Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü,

LA ahi, Boko Haram konusunda araştırma yapma isteğini veya şüphelerini, diğer gruplar içinde yaparak bu grupların Kuran-ı Kerim ve sünnet kapsamında İslam’ın emirlerine ne derece uyduklarını sorgulamakta fayda var.. İnşallah konunun bu geniş kısmına sonradan değineceğim, ama Boko Haram yeri geldiği için üzerinde tekrar durmak istiyorum.. Boko Haram’ın kaçırdığı 200’den fazla kız öğrenciyi daha önce bu link üzerinden tartışmıştık https://www.islam-tr.org/konu/boko-haramin-kacirdigi-kiz-ogrenciler.36861/

Boko Haram’ı neden Nijerya’yla eşleştirmediğini veya bundaki tereddütünü şu şekilde açıklayabiliriz.. Kuran ve sünnetin ayet ve hadisleri ışığında Boko Haram’ın yağtığı son eylemde dahil olmak üzere, bunların cihada ne derece uygun olup olmadığını anlayabiliriz.. Bu şekilde, eğer Boko Haram’ın yaptıkları İslam’ın emirlerine uygunsa o zaman bu cihadi bir grup olarak adlandırılabilir.. Aşağıda verdiğim ayetlerin içerik ve kapsamından bakarsak, aslında Boko Haram’ın kendisi veya İslam/cihad adına yaptıklarının cihadın ana unsurlarından uzak olduğunu göreceğiz.. Neden mi?

1. “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez.” [Bakara:190] Kendileriyle savaşmayan, savaşın ne olduğunu dahi bile bilmeyen ve masum yaşta olan 200’den fazla kız çocuğunu kaçırmak, bu ayetin kesin emirlerine aykırıdır.. Boko Haram cihadla hiçbir ilgisi olmayan bir eyleme kalkışmıştır..

2. “Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.” [Bakara:256] Bu kızları kaçırmak, onları ana-babalarından ve sevdiklerinden ayırmak, onları çarşı pazarda bir mal gibi satmaya teşebbüs etmek ve sanki bunlar yetmiyormuş gibi bir de onları kameraların önünde Fatiha Suresi’ni okutmaya zorlamak ve güya “Müslüman” olduklarını ilan etmek, Hz. Muhammed s.a.v., onun ashabı ve tabiinin hangi cihad metodu, anlayışı ve haretiyle bağdaşır?

3. "(Ya Muhammed!) Onları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lâkin Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah'ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız." [Bakara:272] Kuran’ın diğer birçok ayetinde Peygamber Efendimiz s.a.v.’in sadece bir elçi bir uyarıcı olduğu vurgulanırken, Boko Haram’ın güya cihad adı altında kız çocuklarını kaçırması, gerek Nijerya ve gerekse İslam aleminin bunu kınamasına rağmen, Boko Haram’ın tüm tepkilere istinaden şiddet eylemlerine devam ederek masum insanları öldürmesi asla cihad olarak nitelendirilemez.. Hz. Muhammed s.a.v., Allah c.c.’nin en yüce kulu, elçisi ve uyarıcısı göreviyle hareket ederek insanlığı İslam’la müjdelemişken, Boko Haram’ın zorba, baskı, şiddet, ölüm ve cellatlıkla asıl cihad edenlerin, müslümanların ve akabinde İslam’ın adını lekelemesi hangi cihaddır?

Allah c.c. müslümanları Boko Haram, IŞİD ve benzeri grupların yaptığı aşırılık ve büyük günahlardan bizleri emin ve muhafaza eylesin..

Daha önce yukarıdaki mesajımda Boko Haram’a ek olarak ülkeler ve cihad grupları konusuna değineceğimden bahsetmiştim..

Allah c.c. La kardeşimizden razı olsun böyle önemli ve enteresan bir konu açtığı için.. Ülkelerdeki cihad gruplarından bahsetmeden önce şu soruların Kuran’ın ve Resulullah’ın sünnetinin kapsamından bakılarak cevaplandırılmasının hepimize yararlı olacağını düşünüyorum:

1. Bir grubun cihadi olarak sınıflandırılması için gerekli şartlar nelerdir?

2. Bu ve buna benzer grupların hem metod ve hem de pratikte yaptıkları icraatlar ve eylemlere bakıldığında, bunlar ne kadar Kuran, sünnet, ve evrensel insani değer ve algılarına uygunluk veya aykırılık göstermektedirler?

3. Bu gruplar, İslam’i manadaki cihadın öğrenilmesi, uygulanması ve tatbiki babından bakıldığında, ne derece başarılı olmuşlardır? Bu ve buna benzer gruplardan hangisi şu ana kadar gerçek anlamda ve uzun vadede başarıya ulaşmıştır? En büyük başarısızlıkları nelerdir?

4. Bu ve buna benzer grupların olduğu ülkelerde huzursuzluk, istikrarsızlık, şiddet, ölüm, fakirlik vs. hakimken; neden bu grupların olmadığı veya bu gruplardan kaynaklanan ideolojik ve şiddeti körelten bulguların olmadığı ülkelerde huzur, istikrar, barış ve emniyet genel anlamda mevcut ve hakimdir?
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
La ahi, Boko Haram’ın kızları kaçırmasının akabinde, liderleri Ebu Bekir Şekau bir video yayınlamıştı.. Bu videodan birkaç satırı aşağıda aktarıyorum:
Batı eğitiminde öğrenim yapan bazı küçük kızları kaçırdığım için herkes yaygara kopartıyor. Size şunu diyorum: Kızları kaçırdım. (Kızlara seslenerek): Kızlar, haydi gidip evlenin. Biz Batı eğitimine karşıyız, diyorum ki, Batı eğitimini bırakın!

Tekrar ediyorum, kızları kaçırdım ve onları satacağım. Kızları satmak için bir çarşı var.

Şimdi bu açıklamayı yapan, Ebu Bekir Şekau’nun hangi cihadın ve İslam’ın emir ve yasaklarına uyduğunu kendisine sormak lazım? Gerekçeleri Batı eğitimi, fakat Batı’nın silahlarını kullananlar onlar, Batı’nın elektronik ve haberleşme araçlarını kullananlar onlar, Batı’nın bilgisayar ve yazıcılarını kullananlar onlar, Batı’nın video ve kamerasını kullananlar onlar, vs.. Batı eğitimini gerekçe ve gaye edinip, ilim/eğitim gibi bütün insanların ürünü olan bir konsepti “Batı” olarak sınırlandırıp kendi yanlış gayeleri için kullanmak, 21. yüzyılda acaba hangi aklı-selim olan insan veya grubun davasına destek teşkil eder? Nasıl ki müslümanlar bir bir aliminden tutundan da sokaktaki basit bir insanına kadar gözlerini açıp Devle’nin yanlışlarını görmüşlerse, aynı şekilde kulak ve gözlerimizi sımsıkı kapatarak Boko Haram’ın İslam adı altında yaptıklarını es geçemeyiz.. Boko Haram’ın bu tür eylemleri ne cihaddır, ne İslam’dır, ve ne de Kuran’ın yoludur..

Daha önce yukarıdaki mesajımda Boko Haram’a ek olarak ülkeler ve cihad grupları konusuna değineceğimden bahsetmiştim..

Allah c.c. La kardeşimizden razı olsun böyle önemli ve enteresan bir konu açtığı için.. Ülkelerdeki cihad gruplarından bahsetmeden önce şu soruların Kuran’ın ve Resulullah’ın sünnetinin kapsamından bakılarak cevaplandırılmasının hepimize yararlı olacağını düşünüyorum:

1. Bir grubun cihadi olarak sınıflandırılması için gerekli şartlar nelerdir?

2. Bu ve buna benzer grupların hem metod ve hem de pratikte yaptıkları icraatlar ve eylemlere bakıldığında, bunlar ne kadar Kuran, sünnet, ve evrensel insani değer ve algılarına uygunluk veya aykırılık göstermektedirler?

3. Bu gruplar, İslam’i manadaki cihadın öğrenilmesi, uygulanması ve tatbiki babından bakıldığında, ne derece başarılı olmuşlardır? Bu ve buna benzer gruplardan hangisi şu ana kadar gerçek anlamda ve uzun vadede başarıya ulaşmıştır? En büyük başarısızlıkları nelerdir?

4. Bu ve buna benzer grupların olduğu ülkelerde huzursuzluk, istikrarsızlık, şiddet, ölüm, fakirlik vs. hakimken; neden bu grupların olmadığı veya bu gruplardan kaynaklanan ideolojik ve şiddeti körelten bulguların olmadığı ülkelerde huzur, istikrar, barış ve emniyet genel anlamda mevcut ve hakimdir?


ALLAH cc senden de razı olsun. Konuyu açarken amacımı yazmıştım. Amacım bir haber duyduğumuzda bu habere nasıl yaklaşacağımıza az buçuk faydası olur diyeydi.

Ancak grupları tanımak için açtım. Tartışmak için veya fevri şekilde gruplar hakkında yanlışa düşüp, emin olmadığımız şeyler yazarak günaha girelim diye değil.

Mücahid gruplar öncelikle ALLAH cc nin insana en zor gelen cihad amelini yerine getirmekte olan kişilerden oluşur. Bu bakımdan şu an hepimizden daha ileri atılmış durumdalar. Ancak bunun böyle olması onların 4 -4lük müslüman olduklarının elbetteki garantisi değildir.
ben , kendimi -kendi adıma- bir mücahidin yanlışını eleştirebilecek noktada görmüyorum. Bu noktaya , en azından bu başlık altında dikkat etmenizi isterim. Bir mücahidin / mücahitlerin aleyhinde yapılan söylemler karşısında, Tıpkı şu an gündemdeki Terörist damgası vurluyor gibi düşünerek yaklaşıyorum. Bu yüzden bazı şeylerde aceleci davranıp kendimizi zor duruma düşürmeyelim derim.

Grupları anlatırken sizler de buna dikkat ederseniz sevinirim. Biz, cihad ediyorum diyen kişilere önce sevgi duymalıyız. Hatalarının affedilip edilmemesi ALLAH a ait. Onların İmansız olduklarını görürsek durum değişir elbet.
Bunu Boko Haram için yazmadım. Veya başka bir grup için. Sadece dikkat edelim derim. Zira duyduklarımızın birçoğu yanlış olabiliyor




10/06/2014
libya -ensar eş şeria
yemen-ensar eş şeriyya
lübnan-Abdullah azzam tugayı- Nusret Lübnan Kolu
suriye-nusret cephesi,ahrar ...
somali-şebab
mısır-ensar beytil makdisi
afganistan-taliban- kaide - Afganistan İslam Emirliği
nijerya
filipinler -abu sayyaf
Özbekistan- Özbekistan İslami Hareketi
Irak- Ensar el İslam
Irak- İŞİD
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hinditan-Hindistan Al Kaidesi

BxawJ9pCAAA0Ecb.png:large

Cemaat Kaide'tul Cihad fi Şibhi'l Garet'il Hindiyye (Hindistan El Kaidesi)

BwrMH65IIAAX812.jpg


03/09/2014

Zevahiri, yayınlattığı ses kaydından El Kaide'nin Hindistan kolunu kurduklarını ilan etti
kokludegisim.net

El Kaide lideri Eymen el Zevahiri bir sesli mesaj yayınlattı. Zevahiri, 55 dakikalık mesajında "Hindistan Yarımadası El Kaidesi"nin kuruluşunu ilan etti. Zevahiri Hindistan el Kaidesi'nin eylem alanı olarak Myanmar, Bangladeş ve Hindistan'ın işgali altındaki Assam, Gujarat, Cammu Keşmir eyaletlerini işaret etti.

Reuters'ta yer alan habere göre, Zevahiri mesajında, Afganistan Talibanı'nın lideri Molla Ömer'e biat etmesi için yaptığı çağrıyı tekrarladı. Taliban'la El Kaide arasında, bölgesel olarak liderlik çekişmesi bulunuyor.

Zevahiri mesajında, El Kaide'nin Hindistan Yarımadası Kanadı'nın, Myanmar, Bangladeş, Assam, Gujarat, Ahmedabad ve Keşmir'deki Müslümanları gördükleri baskılara karşı korumak için çatışmalara gireceğini söyledi.

HİNDİSTAN ALARMA GEÇTİ

El Kaide lideri Eymen Zevahiri'nin El Kaide'nin Hindistan kolunu kurduklarını duyurmasının hemen ardından, Hindistan hükümeti alarma geçti.

El Kaide'nin yeni girişimini ülkeye ilk olarak iki televizyon kanalı duyurdu.

Announcment of a new Branch of Al-Qaeda Al-Jihad in India

https://www.islam-tr.org/konu/allahu-akbar-el-kaide-hindistanda-kiyam-ilan-etti.38759/
 
zindabad Çevrimdışı

zindabad

زينداباد
İslam-TR Üyesi
tahriki taliban Pakistan
magrib el kaidesi Cezair
kafkasya islam emirliği
Türkistan islam grubu
iran da bir grup var dı ama hatırlayamıyorum belucistan damıy dı *?
 
zindabad Çevrimdışı

zindabad

زينداباد
İslam-TR Üyesi
Abeluc.jpg
BFlag_of_Turkistan_Islamic_Party.svg.png
Ckafkasya.jpg
Dmağrib.jpg
Etakreek-e-taliban.jpg
Fafgan.jpg
Gşebab.jpg
Bu grupların isimlerini sırasıyla kim yazacak bakalım
 
Son düzenleme:
E Çevrimdışı

ebu talhaa

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ama c-de koydugun bayrak yanlis.cunki onlar kendileri tevbe etdiler ve bayraklarini sadece kelimeyi tevhid olarak degistirdiler.isimleri Kavkasya Islam Emirliyi olarak degistirildi. Cunki kafkasyada onceleri demokrasi icin savasiliyordu.ama elhemdulilleh daha sonra tevbe etdiler
 
İkrime Çevrimdışı

İkrime

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
B- Türkistan İslam Cemaati
C- Kafkasya İslam Emirliği
E- Pakistan talibanı
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
resimleri üzerine gelince yazıyor zaten ekranın bize göre sol alt köşesinde ... :)
 
Üst Ana Sayfa Alt