E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
( Türkiyedeki üniversiteler için değildir)
HAYRI ENGELLEYEN OLMA!
Dr. İyad Kuneybi
Esselamu Aleykum ve Rahmetullah,
Nihâyet bazı üniversitelerde güzel bir uygulama gitgide yayılmaya başladı. Bu da üniversitelerde bazı öğrencilerin -bilhassa da kız öğrencilerin- talebi ile erkek öğrencilerle kız öğrencilerin ayrılması uygulaması. Elbette bazı öğrenciler çeşitli sebeplerle buna itiraz edebilir ve ben de bu mesajımı itiraz eden bu erkek ve kız öğrencilere yöneltiyorum.
1. Rasulullah (sav) buyurdu ki: “İnsanlardan öyleleri vardır ki hayrın anahtarları, şerrin kilitleridirler ve yine öyleleri de vardır ki şerrin anahtarları, hayrın kilitleridirler. Ne mutlu Allah’ın hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere! Ve ne yazık şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!” (Bu hadise Elbâni hasen demiştir)
Ey erkek ve kız kardeşlerim, şerrin anahtarı, hayrın kilidi olmayın. Öğrencinin biri bu karara belki itiraz edebilir, çünkü o ortamının değişmesini ve günlük eğlencesini kaybetmeyi istemeyebilir! Ve o düşünmez ki bu itirazı ile iki cinsin ayrılması ile açılacak bir hayır kapısının kapanmasına sebep olur da, böylelikle hem kendi itirazının mes’uliyetini, hem de şer’i olmayan bu bir aradalıktan gelecek itirazların mes’uliyetini yüklenir.
2. Ayrılmaya -üniversiteye bağlılık açısından- itiraz edenlere gelince bu namazın veya sadakanın tamir edebileceği basit bir günah değildir. Bilâkis bu Allah-u Teâla’nın hükümlerinden bir hükmü reddetmektir. Allah’ın hükümleriyle hükmetme konusuna sadece yöneticiler muhatap değildir. Aynı şekilde fertler de buna muhataptır. Evlilik dışında iki cins arasındaki duygusal alakalar haramdır ve ancak iyi ameller işleyerek bu haram giderilebilir. Ama sınıfların ayrılmasını sırf üniversiteye tâbi olma açısından reddetmeye gelince bu Allah’ın hükmünü rettir ve amelleri boşa çıkarır. Allah-u Teâla : “İşte böyle; çünkü onlar, Allah'ın indirdiğini beğenmediler, bundan dolayı, O da, onların amellerini boşa çıkardı.” (Muhammed Suresi 9) buyurmuştur.
Biz bu sözümüzü söylerken İslam dünyasındaki öğrencilerin kız olsun, erkek olsun çoğunun bu ayrılmayı desteklediğine yürekten inanıyoruz. Ben kendim de şahsen Eczacılık Fakültelerinde dersler veren biri olarak 7 yılı aşkın süredir gücüm yettiğince sınıfları ayırıyorum elhamdulillah. Ve içlerinde Hristiyan, Şii, ya da dinsiz öğrencilerin de bulunmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir öğrenciden itiraz gelmedi. Hatta sınıfların ayrılması rahatlık ve saygı ortamı oluşturuyor ve bazı öğrenciler de bana bu durumun ruhen ve zihnen kendilerini rahatlattığını ifade ettiler.
3. Kardeşlerim, size okullarda ve üniversitelerde iki cinsi ayırmanın faydalarını ve ilim tahsilini artırmadaki etkisini açıklayan bazı Amerikalı, Alman, Fransız ve İngiliz bilim adamlarının araştırmalarını, bu araştırmaların hepsi elimde olmasına rağmen sunacak değilim… Size bunları sunmak istemiyorum çünkü ben sizden Allah-u Teâla’nın emrine O’na itaat için, O’na olan sevginizden ötürü, sevâbını umarak ve cezâsından korkarak sarılmanızı istiyorum sadece, başka bir şey için, herhangi dünyevi bir sebep için değil. Çünkü siz eğer bu kararı Allah rızası için desteklerseniz ecir alırsınız, ama araştırmalar öyle diyor diye desteklerseniz bundan size asla bir ecir yoktur. Sizin, Allah’ın kendileri için şu şekilde buyurduğu kimselerden olmanızdan korkarım : “Allah tek olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi nefretle kabarır. Oysa O'ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar.” (Zümer Suresi 45)
Sizin sınıfların ayrımı hususunda Allah ve Rasûlü’nün dediğini duyduğunuzda kalbinizin bundan hoşlanmamasından, nefretle dolmasından ama sonra da Amerikan ve İngiliz araştırmaları böyle diyor denildiğinde de kabul edip, boyun eğmenizden korkuyorum. Hayır! Siz inşallah bundan çok daha fazla imana sahipsiniz.
4. Kim Allah için bir şeyi terk ederse Allah ona ondan daha hayırlısını verir. Ve bu hislere, duygulara da uygulanabilecek bir şey aynı zamanda. Kim Allah-u Teâla için haram olan lezzetleri terk ederse Allah da ona karşılık olarak iman lezzeti, akıl selameti verir, bu da onun dini ve dünyevi ilimlerde arzusuna ulaşmasını sağlar. Aynı zamanda ona hakkı bilme ve dine yardımcı olma lezzeti de verir. Arzularını gidermek için şer’i olmayan bu durumdan faydalanmak yerine, ümmetin ayağa kalkmasında ve içinde bulunduğu acı durumundan çekip çıkarılmasında kendisinin Allah’ın askerlerinden ve yardımcılarından olduğunu hissetmesi ona yetmez mi?
5. Ey kız ve erkek öğrenciler, düşmanlarınız sizin iç içe-aynı ortamda olmanızı istiyor. 1979 yılında Enver Sedat zamanında Arap gazetelerinde İslâmi uyanışla mücadele için hazırlanmış bir araştırma yayınlanmıştı. Ve araştırmada yapılan tavsiyelerden biri de erkek ve kızlar arasındaki duygusal ilişkileri, İslâmi uyanışa karşı mücadele sırasında kullanmaktı. Araştırmayı hazırlayan kurulun başkanı o sırada Mısır İstihbarat Subayı Hasan et-Tehami idi. Üyeleri ise İçişleri Bakanı, Genel istihbarat Başkanı, Devlet Güvenlik Teşkilatı Başkanı, Askeri İstihbarat Başkanıydı. Kurulun danışmanları ise şu dört kişiydi: İstihbarat Takip Uzmanı, Papa’nın Vekili, Amerika Büyükelçiliğinde İslami İşler uzmanı olan, aynı zamanda da Amerika Ulusal Güvenlik Ajansına bağlı radikal İslâm’la mücadele kurulu temsilcisi ve İsrail Başbakanı Begin’in İslâmi işlerden sorumlu yardımcısı.
Bu birliktelik herhangi bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor mu?! İşte bu kişilerin hepsi İslâmi uyanışla mücadele için üniversitelilerin duygusal ilişkilerine sesleniyorlar.
Ve günümüzde onların takipçileri de ayrılma kararına hücum ediyor ve bununla alay ediyorlar, bu kararın kız öğrencilerin kendi talepleriyle olduğunun ilanına rağmen. Onları ancak temizlik/safiyet öfkelendiriyor, bizi de nasıl rezillik öfkelendiriyorsa! Tıpkı (Lut kavminin fütursuzca müminlere) söyledikleri gibi : “bunları memleketinizden çıkarın, bunlar pek temiz insanlarmış!” (Araf Suresi 82)
İkinci ve son mesajımız ise, öğrencileri kız-erkek ayırarak ders anlatan hocalara: Allah sizi hayırla mükâfatlandırsın, Allah’tan size hem kendi ecrinizi, hem de kıyamet gününe kadar sizin yolunuzu takip edeceklerin ecrini vermesini diliyoruz. Kararınıza sımsıkı tutunun, o zaman başkaları da hem sizin fakültenizde, hem de başka fakültelerde, üniversitelerde, hatta başka devletlerde sizi takip edecektir Allah’ın izniyle. Eğer dönerseniz, bu güzel adımla ilerlemek isteyen emsallerinizi hayal kırıklığına uğratmış olacaksınız. Eğer hayrın anahtarı, şerrin kilidi iseniz size müjdeler olsun! Ve size Nebimiz (sav)’in bir kavlini daha hatırlatalım:
“Şunu bil ki bütün halk sana fayda vermek üzere birleşse, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşse, ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler.”
|Bu makale @Kulliyetu Neva tarafından tercüme edilmiştir|
HAYRI ENGELLEYEN OLMA!
Dr. İyad Kuneybi
Esselamu Aleykum ve Rahmetullah,
Nihâyet bazı üniversitelerde güzel bir uygulama gitgide yayılmaya başladı. Bu da üniversitelerde bazı öğrencilerin -bilhassa da kız öğrencilerin- talebi ile erkek öğrencilerle kız öğrencilerin ayrılması uygulaması. Elbette bazı öğrenciler çeşitli sebeplerle buna itiraz edebilir ve ben de bu mesajımı itiraz eden bu erkek ve kız öğrencilere yöneltiyorum.
1. Rasulullah (sav) buyurdu ki: “İnsanlardan öyleleri vardır ki hayrın anahtarları, şerrin kilitleridirler ve yine öyleleri de vardır ki şerrin anahtarları, hayrın kilitleridirler. Ne mutlu Allah’ın hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere! Ve ne yazık şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!” (Bu hadise Elbâni hasen demiştir)
Ey erkek ve kız kardeşlerim, şerrin anahtarı, hayrın kilidi olmayın. Öğrencinin biri bu karara belki itiraz edebilir, çünkü o ortamının değişmesini ve günlük eğlencesini kaybetmeyi istemeyebilir! Ve o düşünmez ki bu itirazı ile iki cinsin ayrılması ile açılacak bir hayır kapısının kapanmasına sebep olur da, böylelikle hem kendi itirazının mes’uliyetini, hem de şer’i olmayan bu bir aradalıktan gelecek itirazların mes’uliyetini yüklenir.
2. Ayrılmaya -üniversiteye bağlılık açısından- itiraz edenlere gelince bu namazın veya sadakanın tamir edebileceği basit bir günah değildir. Bilâkis bu Allah-u Teâla’nın hükümlerinden bir hükmü reddetmektir. Allah’ın hükümleriyle hükmetme konusuna sadece yöneticiler muhatap değildir. Aynı şekilde fertler de buna muhataptır. Evlilik dışında iki cins arasındaki duygusal alakalar haramdır ve ancak iyi ameller işleyerek bu haram giderilebilir. Ama sınıfların ayrılmasını sırf üniversiteye tâbi olma açısından reddetmeye gelince bu Allah’ın hükmünü rettir ve amelleri boşa çıkarır. Allah-u Teâla : “İşte böyle; çünkü onlar, Allah'ın indirdiğini beğenmediler, bundan dolayı, O da, onların amellerini boşa çıkardı.” (Muhammed Suresi 9) buyurmuştur.
Biz bu sözümüzü söylerken İslam dünyasındaki öğrencilerin kız olsun, erkek olsun çoğunun bu ayrılmayı desteklediğine yürekten inanıyoruz. Ben kendim de şahsen Eczacılık Fakültelerinde dersler veren biri olarak 7 yılı aşkın süredir gücüm yettiğince sınıfları ayırıyorum elhamdulillah. Ve içlerinde Hristiyan, Şii, ya da dinsiz öğrencilerin de bulunmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir öğrenciden itiraz gelmedi. Hatta sınıfların ayrılması rahatlık ve saygı ortamı oluşturuyor ve bazı öğrenciler de bana bu durumun ruhen ve zihnen kendilerini rahatlattığını ifade ettiler.
3. Kardeşlerim, size okullarda ve üniversitelerde iki cinsi ayırmanın faydalarını ve ilim tahsilini artırmadaki etkisini açıklayan bazı Amerikalı, Alman, Fransız ve İngiliz bilim adamlarının araştırmalarını, bu araştırmaların hepsi elimde olmasına rağmen sunacak değilim… Size bunları sunmak istemiyorum çünkü ben sizden Allah-u Teâla’nın emrine O’na itaat için, O’na olan sevginizden ötürü, sevâbını umarak ve cezâsından korkarak sarılmanızı istiyorum sadece, başka bir şey için, herhangi dünyevi bir sebep için değil. Çünkü siz eğer bu kararı Allah rızası için desteklerseniz ecir alırsınız, ama araştırmalar öyle diyor diye desteklerseniz bundan size asla bir ecir yoktur. Sizin, Allah’ın kendileri için şu şekilde buyurduğu kimselerden olmanızdan korkarım : “Allah tek olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi nefretle kabarır. Oysa O'ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar.” (Zümer Suresi 45)
Sizin sınıfların ayrımı hususunda Allah ve Rasûlü’nün dediğini duyduğunuzda kalbinizin bundan hoşlanmamasından, nefretle dolmasından ama sonra da Amerikan ve İngiliz araştırmaları böyle diyor denildiğinde de kabul edip, boyun eğmenizden korkuyorum. Hayır! Siz inşallah bundan çok daha fazla imana sahipsiniz.
4. Kim Allah için bir şeyi terk ederse Allah ona ondan daha hayırlısını verir. Ve bu hislere, duygulara da uygulanabilecek bir şey aynı zamanda. Kim Allah-u Teâla için haram olan lezzetleri terk ederse Allah da ona karşılık olarak iman lezzeti, akıl selameti verir, bu da onun dini ve dünyevi ilimlerde arzusuna ulaşmasını sağlar. Aynı zamanda ona hakkı bilme ve dine yardımcı olma lezzeti de verir. Arzularını gidermek için şer’i olmayan bu durumdan faydalanmak yerine, ümmetin ayağa kalkmasında ve içinde bulunduğu acı durumundan çekip çıkarılmasında kendisinin Allah’ın askerlerinden ve yardımcılarından olduğunu hissetmesi ona yetmez mi?
5. Ey kız ve erkek öğrenciler, düşmanlarınız sizin iç içe-aynı ortamda olmanızı istiyor. 1979 yılında Enver Sedat zamanında Arap gazetelerinde İslâmi uyanışla mücadele için hazırlanmış bir araştırma yayınlanmıştı. Ve araştırmada yapılan tavsiyelerden biri de erkek ve kızlar arasındaki duygusal ilişkileri, İslâmi uyanışa karşı mücadele sırasında kullanmaktı. Araştırmayı hazırlayan kurulun başkanı o sırada Mısır İstihbarat Subayı Hasan et-Tehami idi. Üyeleri ise İçişleri Bakanı, Genel istihbarat Başkanı, Devlet Güvenlik Teşkilatı Başkanı, Askeri İstihbarat Başkanıydı. Kurulun danışmanları ise şu dört kişiydi: İstihbarat Takip Uzmanı, Papa’nın Vekili, Amerika Büyükelçiliğinde İslami İşler uzmanı olan, aynı zamanda da Amerika Ulusal Güvenlik Ajansına bağlı radikal İslâm’la mücadele kurulu temsilcisi ve İsrail Başbakanı Begin’in İslâmi işlerden sorumlu yardımcısı.
Bu birliktelik herhangi bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor mu?! İşte bu kişilerin hepsi İslâmi uyanışla mücadele için üniversitelilerin duygusal ilişkilerine sesleniyorlar.
Ve günümüzde onların takipçileri de ayrılma kararına hücum ediyor ve bununla alay ediyorlar, bu kararın kız öğrencilerin kendi talepleriyle olduğunun ilanına rağmen. Onları ancak temizlik/safiyet öfkelendiriyor, bizi de nasıl rezillik öfkelendiriyorsa! Tıpkı (Lut kavminin fütursuzca müminlere) söyledikleri gibi : “bunları memleketinizden çıkarın, bunlar pek temiz insanlarmış!” (Araf Suresi 82)
İkinci ve son mesajımız ise, öğrencileri kız-erkek ayırarak ders anlatan hocalara: Allah sizi hayırla mükâfatlandırsın, Allah’tan size hem kendi ecrinizi, hem de kıyamet gününe kadar sizin yolunuzu takip edeceklerin ecrini vermesini diliyoruz. Kararınıza sımsıkı tutunun, o zaman başkaları da hem sizin fakültenizde, hem de başka fakültelerde, üniversitelerde, hatta başka devletlerde sizi takip edecektir Allah’ın izniyle. Eğer dönerseniz, bu güzel adımla ilerlemek isteyen emsallerinizi hayal kırıklığına uğratmış olacaksınız. Eğer hayrın anahtarı, şerrin kilidi iseniz size müjdeler olsun! Ve size Nebimiz (sav)’in bir kavlini daha hatırlatalım:
“Şunu bil ki bütün halk sana fayda vermek üzere birleşse, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşse, ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler.”
|Bu makale @Kulliyetu Neva tarafından tercüme edilmiştir|