Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Unutulan ve Unutturulan Sünnet: SARIK

bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
4078 -

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَبِيعَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو الْحَسَنِ الْعَسْقَلَانِيُّ، عَنْ أَبِي جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ رُكَانَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رُكَانَةَ صَارَعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَصَرَعَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ " قَالَ رُكَانَةُ: وَسَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «فَرْقُ مَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ الْمُشْرِكِينَ، الْعَمَائِمُ عَلَى الْقَلَانِسِ»
birincisi ; zayıf hadisle kesinlikle amel edilmez diyen arkadaş varsa bunu kendisiyle konuşmaya bile gerek duymuyorum... Önce kendisine usul okumasını tavsiye ederim.. biz dini suud-amerikanlarının kralcı şeyhlerinden değil ehli sünnetin muteber imamlarından almalıyız diye düşünüyorum... elbani bile hadiste kendi kafa yapısına uygun görmediği hadisleri kolayca mertebelerini aşağı çekmesine rağmen bu sarıkla ilgili hadisleri en azından zayıflatabilmiştir.. oysa hadislerin tariklerini toplamakla klaylıkla hasen li ğayrihi seviyesine çıkabilir sarıkla ilgili hadisler... mesela imam ebu davud süneninde zikrettiği bu hadis için tevakkuf etmiş yani zayıflığına dair bir ibare kullanmamıştır... mekke ehline gönderdiği mektuptan anlıyoruz ki ebu davud süneninde zafiyetine hükmettiği hadisleri belirtmiş tevakkuf ettiği hadislere ise en azından salih-yani hasen ve üzeri- hükmünü verdiğini belirtir... bu hadis için de EBU DAVUDA GÖRE SAHİHTİR DİYEBİLİRİZ... YANİ İMAM TIRMIZİYE GÖRE RAVİLERİNİN MECHULİYETİNDEN DOLAYI ZAYIF OLAN HADİS İMAM EBU DAVUDUN BU RAVİLER HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.. AYRICA TIRMIZİ RAVİLERLE İLGİLİ AĞIR BİR CERH İFADESİ KULLANMAMIŞTIR.. DOLAYISIYLA EBU DAVUDUN RİVAYETTEKİ TEVAKKUFUYLA HADİSTEKİ İŞGAL ORTADAN KALKABİLİR...
ayrıca imam suyutinin camius-sağirde gelen rivayeti de bu rivatite şahid olarak getirilebilir ;
Ebu'l-Müleyh babası radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm:
"Sarık sarın da hilminiz ziyadeleşsin!" buyurdular." Ravi devamla der ki:
"Hz. Ali radıyallahu anh da: "Sarıklar Arapların taçlarıdır" buyurdular.

Camiu's-Sağîr (2857)

Rasulullah as ın bir ibadeti yaparken yaptığı her hareket bizim için önem taşır keza;

Hz Ömerden Sahihi Buharide 1605 no. da rivayet edilen şu rivayet bence bu tarz meselerde önem taşır;Hz. Ömer kabeyi tavaf ederken Hacerül esvedin yanına geldiğinder şöyle demiştir; Vallahi senin faydası ve zararı olmayan bir taş olduğunu elbette biliyorum şayet Hz Peygamberin istilam ettiğini görmeseydim seni istilam etmezdim. Hz ömer buşekilde istilam eder ve Remel yürüyüşü yapmanın vaktiyle müşriklere bahadırlık gösterişi yapmak amacıyla yapıldığını şu anda buna gerek olmadığını söyledikten şöyle ekler; AMA NE VAR Kİ HZ. PEYGAMBERİN YAPTIĞI BİR ŞEYİ TERK ETMEK HOŞUMUZA GİTMİYOR"

dolayısıyla Rasululah As sarıkla namaz kıldığı hadislerde varid olmuştur; ibni mace de (elbaninin bile sahih dediği) şu rivayet yer alır;

3584 -


حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ مُسَاوِرٍ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ، عَنْ أَبِيهِ قَالَ: «رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَخْطُبُ عَلَى الْمِنْبَرِ، وَعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْدَاءُ»
Rasululah as minberde hutbe okuduğu bir sırada başında siyah bir sarık vardı.

Dolayısıyla Rasulullah as ın sarıkla namaz kıldığı sabit olduğuna göre Hz ömer gibi düşünürsek, Rasulullah as böyle yaptı diye böyle yapmak gerekmez mi???

Ayrıca ulema icma ettiki akaid taalluk etmeyen veya bir şeyi helal-haram yapacak şekilde olmadıkça ZAYIF HADİSLE AMEL EDİLİR... DÖRT İMAM DA zayıf hadisle amel etti... en azından şu kitabı incelerseniz zayıf hadisle amel etmenin KRALCI-SUUD VAHHABİLERİNİN zannettiği gibi olmadığını göreceksiniz...
Elbani ye gelince, benim şeyhim filan değildir, ama yine de az-çok hadsi ilmine katkısından dolayı ilmine saygı duyduğum için Allah rahmet etsin derim... konuyla ilgili ibni teymiyyenin şu sözünü aktararak meseleyi bitirmek isterim, keza yukarda yeterince konuşuldu zannederim mesele...

İbn Ömer'den Resûlüllah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin
simasıdır. Onları sırtınıza sarkıtınız" (Taberanî). Mecma'uz-Zevâid, c. 5. s. 20

İbn Teymiye bu son hadis için şöyle der: "Şüphesiz müslümanlarla müşrikler
arasında itikatte ve amelde, sarık olmadan farkın hasıl olmadığını gösterir."
Ebû Bekir b. Arabî de: "Şüphesiz sarık peygamberlerin
sünnetindendir" demiştir. Eski Mısır müftülerinden
Mahlüf. sarık sarmanın sünnet olduğuna fetva vermiştir. 6- Muhammed Mahlüf, el-Fetavâ eş-Şer'iyye, c. l, s. 248

EN DOĞRUSUNU BİLEN ALLAHTIR...

 
S Çevrimdışı

sayfullah571

Üye
İslam-TR Üyesi
4078 -

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَبِيعَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو الْحَسَنِ الْعَسْقَلَانِيُّ، عَنْ أَبِي جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ رُكَانَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رُكَانَةَ صَارَعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَصَرَعَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ " قَالَ رُكَانَةُ: وَسَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «فَرْقُ مَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ الْمُشْرِكِينَ، الْعَمَائِمُ عَلَى الْقَلَانِسِ»
birincisi ; zayıf hadisle kesinlikle amel edilmez diyen arkadaş varsa bunu kendisiyle konuşmaya bile gerek duymuyorum... çnce kendisine usul okumasını tavsiye ederim.. biz dini suud-amerikanlarının kralcı şeyhlerinden değil ehli sünnetin muteber imamlarından almalıyız diye düşünüyorum... elbani bile hadiste kendi kafa yapısına uygun görmediği hadisleri kolayca mertebelerini aşağı çekmesine rağmen bu sarıkla ilgili hadisleri en azından zayıflatabilmiştir.. oysa hadislerin tariklerini toplamakla klaylıkla hasen li ğayrihi seviyesine çıkabilir sarıkla ilgili hadisler... mesela imam ebu davud süneninde zikrettiği bu hadis için tevakkuf etmiş yani zayıflığına dair bir ibare kullanmamıştır... mekke ehline gönderdiği mektuptan anlıyoruz ki ebu davud süneninde zafiyetine hükmettiği hadisleri belirtmiş tevakkuf ettiği hadislere ise en azından salih-yani hasen ve üzeri- hükmünü verdiğini belirtir... bu hadis için de EBU DAVUDA GÖRE SAHİHTİR DİYEBİLİRİZ... YANİ İMAM TIRMIZİYE GÖRE RAVİLERİNİN MECHULİYETİNDEN DOLAYI ZAYIF OLAN HADİS İMAM EBU DAVUDUN BU RAVİLER HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.. AYRICA TIRMIZİ RAVİLERLE İLGİLİ AĞIR BİR CERH İFADESİ KULLANMAMIŞTIR.. DOLAYISIYLA EBU DAVUDUN RİVAYETTEKİ TEVAKKUFUYLA HADİSTEKİ İŞGAL ORTADAN KALKABİLİR...
ayrıca imam suyutinin camius-sağirde gelen rivayeti de bu rivatite şahid olarak getirilebilir ;
Ebu'l-Müleyh babası radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm:
"Sarık sarın da hilminiz ziyadeleşsin!" buyurdular." Ravi devamla der ki:
"Hz. Ali radıyallahu anh da: "Sarıklar Arapların taçlarıdır" buyurdular.

Camiu's-Sağîr (2857)

Rasulullah as ın bir ibadeti yaparken yaptığı her hareket bizim için önem taşır keza;

Hz Ömerden Sahihi Buharide 1605 no. da rivayet edilen şu rivayet bence bu tarz meselerde önem taşır;Hz. Ömer kabeyi tavaf ederken Hacerül esvedin yanına geldiğinder şöyle demiştir; Vallahi senin faydası ve zararı olmayan bir taş olduğunu elbette biliyorum şayet Hz Peygamberin istilam ettiğini görmeseydim seni istilam etmezdim. Hz ömer buşekilde istilam eder ve Remel yürüyüşü yapmanın vaktiyle müşriklere bahadırlık gösterişi yapmak amacıyla yapıldığını şu anda buna gerek olmadığını AMA NE VAR Kİ hZ. PEYGAMBERİN YAPTIĞI BİR ŞEYİ TERK ETMEK HOŞUMUZA GİTMİYOR"

dolayısıyla Rasululah As sarıkla namaz kıldığı hadislerde varid olmuştur; ibni mace de (elbaninin bile sahih dediği) şu rivayet yer alır;

3584 -


حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ مُسَاوِرٍ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ، عَنْ أَبِيهِ قَالَ: «رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَخْطُبُ عَلَى الْمِنْبَرِ، وَعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْدَاءُ»
Rasululah as minberde hutbe okuduğu bir sırada başında siyah bir sarık vardı.

Dolayısıyla Rasulullah as ın sarıkla namaz kıldığı sabit olduğuna göre Hz ömer gibi düşünürsek, Rasulullah as böyle yaptı diye böyle yapmak gerekmez mi???

Ayrıca ulema icma ettiki akaide veya bir şeyi helal-haram yapacak şekilde olmadıkça ZAYIF HADİSLE AMEL EDİLİR... DÖRT İMAM DA zayıf hadisle amel etti... en azından şu kitabı incelerseniz zayıf hadisle amel etmenin KRALCI-SUUD VAHHABİLERİNİN zannettiği gibi olmadığını göreceksiniz...
Elbani ye gelince, benim şeyhim filan değildir, ama yine de az-çok hadsi ilmine katkısından dolayı ilmine saygı duyduğum için Allah rahmet etsin derim... konuyla ilgili ibni teymiyyenin şu sözünü aktararak meseleyi bitirmek isterim, keza yukarda yeterince konuşuldu zannederim mesele...

İbn Ömer'den Resûlüllah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin
simasıdır. Onları sırtınıza sarkıtınız" (Taberanî). Darekutnî bu hadisin
ravilerinden olan İsa b. Yunus'un meçhul olduğunu söylemiştir. 5- Mecma'uz-Zevâid, c. 5. s. 20

İbn Teymiye bu son hadis için şöyle der: "Şüphesiz müslümanlarla müşrikler
arasında itikatte ve amelde, sarık olmadan farkın hasıl olmadığını gösterir."
Ebû Bekir b. Arabî de: "Şüphesiz sarık peygamberlerin
sünnetindendir" demiştir. Eski Mısır müftülerinden
Mahlüf. sarık sarmanın sünnet olduğuna fetva vermiştir. 6- Muhammed Mahlüf, el-Fetavâ eş-Şer'iyye, c. l, s. 248

EN DOĞRUSUNU BİLEN ALLAHTIR...

Şimdi ilk olarak VAHHABİ lafı aslında inancını itikadını ortaya döktü. Ama ilk önce ortaya koyduğun bir yalana cevap vermek gerekir.

Birincisi, yalan olduğu ve iftira olduğu apaçık olan şu sözün :
birincisi ; zayıf hadisle kesinlikle amel edilmez diyen arkadaş varsa bunu kendisiyle konuşmaya bile gerek duymuyorum... çnce kendisine usul okumasını tavsiye ederim.. biz dini suud-amerikanlarının kralcı şeyhlerinden değil ehli sünnetin muteber imamlarından almalıyız diye düşünüyorum...
Ayrıca ulema icma ettiki akaide veya bir şeyi helal-haram yapacak şekilde olmadıkça ZAYIF HADİSLE AMEL EDİLİR... DÖRT İMAM DA zayıf hadisle amel etti... en azından şu kitabı incelerseniz zayıf hadisle amel etmenin KRALCI-SUUD VAHHABİLERİNİN zannettiği gibi olmadığını göreceksiniz...

Şimdi İCMA var ise bu icma nerededir, bunu bize nakleder misin? Nasıl bir ulema icması ki Buhari, Yahya ibn Main, İbn Abdilberr ve Muslim gibi alimler "Zayıf hadisle hiç bir ahkamda amel edilmez" diyor? (Buhari hakkında bunun akside nakledilsede bu doğru değildir. Çünkü onun Tarihinde ve benzeri yerlerde zayıf hadis nakletmesinin sebebi bilinmesi gereken bir konuya işaret etmesi veya manasının sahih olmasıdır.)

Hadi kafandan icma salladında, az bir google'a yazsaydın, bari ihtilafları okusaydında icma vardır demeseydin. Bütün alimler bu konuda bir ihtilaf olduğunu zikrediyor, ancak sen bu icmayı hangi ulemadan aldın bilmiyorum, zikredersen bizde aydınlanırız, hemde ümmetin ulemasının "Bu konuda ihtilaf var" lafının yanlış olduğunu bilmiş oluruz

Dolayısıyla Rasulullah as ın sarıkla namaz kıldığı sabit olduğuna göre Hz ömer gibi düşünürsek, Rasulullah as böyle yaptı diye böyle yapmak gerekmez mi???

O düşünmemiz gereken kişiye örnek Ömer rha verdin, ama o Ömer rha değil oğlu İbn Ömer'dir rha. Allah ona rahmet etsin o ki sırf bir ağacın etrafında dolaştığını gördüğü için ağacın etrafında dolaşmıştır.

Ve evet bir Müslüman, İbn Ömer rha gibi sırf Rasulullah s.a.v. taktı diye sarık takabilir, bu güzeldir. Ancak birşeye sünnet demek için "Sahih" bir hadis gereklidir, birşey nasıl sünnet olur, bence sen bir hadis okumalısın. Fadailil amal kısmında caiz olur, ancak fadailil amal olunca sünnet olur diyen kim? Bunu nasıl çıkardın? Fadailil amal, güzel ve yapıldığında sevap umulan amellerdir. Sen nasıl olurda zayıf hadislerle birşeyin sünnet olduğuna hükmedersin? Dikkat et, amel etmenin caizliğiyle alakalı konuşmuyorum, birşeye hangi şartlarda sünnet denilip denilmeyeceğini konuşuyorum.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
4078 -

ayrıca imam suyutinin camius-sağirde gelen rivayeti de bu rivatite şahid olarak getirilebilir ;
Ebu'l-Müleyh babası radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm:
"Sarık sarın da hilminiz ziyadeleşsin!" buyurdular." Ravi devamla der ki:
"Hz. Ali radıyallahu anh da: "Sarıklar Arapların taçlarıdır" buyurdular.

Camiu's-Sağîr (2857)

Diyanet imamlarının namaz kıldırma esnasında giydikleri sarık modeli hakkında ne söylenebilir?
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Şimdi ilk olarak VAHHABİ lafı aslında inancını itikadını ortaya döktü. Ama ilk önce ortaya koyduğun bir yalana cevap vermek gerekir.

Birincisi, yalan olduğu ve iftira olduğu apaçık olan şu sözün :

demişssin... ama ben senin bana dill uzattığın gibi sana dil uzatmayacağım...

Hz ömer için rivayet ettiğim hadisi zahmedip yerinden baksaydın bu hadisteki şu ibarenin : PEYGAMBERİN YAPTIĞI BİR ŞEYİ TERK ETMEK HOŞUMUZA GİTMİYOR"
hz ömere ait olduğunu görürdün...
bi daha bak ve oku lütfen ibni ömer mi yoksa ömer bin hattab mı???

1605 -

حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي مَرْيَمَ، أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، قَالَ: أَخْبَرَنِي زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ عُمَرَ بْنَ الخَطَّابِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ لِلرُّكْنِ: «أَمَا وَاللَّهِ، إِنِّي لَأَعْلَمُ أَنَّكَ حَجَرٌ لاَ تَضُرُّ وَلاَ تَنْفَعُ، وَلَوْلاَ أَنِّي رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اسْتَلَمَكَ مَا اسْتَلَمْتُكَ»، فَاسْتَلَمَهُ ثُمَّ قَالَ: «فَمَا لَنَا وَلِلرَّمَلِ إِنَّمَا كُنَّا رَاءَيْنَا بِهِ المُشْرِكِينَ وَقَدْ أَهْلَكَهُمُ اللَّهُ»، ثُمَّ قَالَ: «شَيْءٌ صَنَعَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَلاَ نُحِبُّ أَنْ نَتْرُكَهُ»
bu konuda ehli hadis ve birçok alimin ittifak halinde olduğunu mahmud tahhan, teysir mustalahul hadisinde zayıf hadisin rivayeti ve hükmü konusunu naklen şöyle açıklıyor ; sayfa 80 (10. baskıya göre)

5-

حكم روايته:

يجوز عند أهل الحديث وغيرهم رواية الأحاديث الضعيفة، والتساهل في أسانيدها من غير بيان ضعفها -بخلاف الأحاديث الموضوعة فإنه لا يجوز روايتها إلا مع بيان وضعها- بشرطين، هما:

أ- ألا تتعلق بالعقائد، كصفات الله تعالى.

ب- ألا يكون في بيان الأحكام الشرعية مما يتعلق بالحلال والحرام.

يعني تجوز روايتها في مثل المواعظ والترغيب والترهيب والقصص وما أشبه ذلك، وممن روي عنه التساهل في روايتها سفيان الثوري، وعبد الرحمن بن مهدي، وأحمد بن حنبل


انظر علوم الحديث ص99، والكفاية ص133-134 باب التشدد في أحاديث الأحكام والتجوُّز في فضائل الأعمال.


6-


حكم العمل به:


اختلف العلماء في العمل بالحديث الضعيف، الذي عليه جمهور العلماء أنه يستحب العمل به في فضائل الأعمال، لكن بشروط ثلاثة، أوضحها الحافظ ابن حجر1 وهي:


أ- أن يكون الضعف غير شديد.


ب- أن يندرج الحديث تحت أصل معمول به.


ج- ألا يعتقد عند العمل به ثبوته، بل يعتقد الاحتياط.

"Ulemanın cumhuru zayıf hadisle amel etmeyi güzel görür" ibaresi aklımda icma olarak kalmış... BEN ZAYIF HADİSLE AMLEDE İCMA VAR SÖZÜMDE HATA ETTİM... ama cumhur bunu güzel görüyor bu konuda bir şüphem yok...




ayrıca; imam buharinin edebül müfredindeki birçok hadis kendi şartlarına göre ZAYIFTIR! ve bunların birçoğu sonu amele dönük uygulama içermektedir... senin "onun Tarihinde ve benzeri yerlerde zayıf hadis nakletmesinin sebebi bilinmesi gereken bir konuya işaret etmesi veya manasının sahih olmasıdır.." sözün bana saplantılı bir görüşe sahip bir kimsenin kıvırma tevili gibi geldi...

şimdi ben sana soruyorum; buhari müslim ve diğer saydığın alimler hangi eserinde diyor zayıf hadisle kesinlikle amel edilmez diye??? bnece gaza gelem derim çünkü buharinin edebül müfredi, elimizde ve buhari kendisiyle bu kadar çelişecek bir alim değildir..
ayrıca usul alimleri bilir ki; buhari ve müslimin zayıf dediği hadislerin bir kısmı hasen mertebesindedir, çünkü imam tırmıziden önce hasen terimi az da olsa kullanılıyordu fakat tırmıziden sonra yaygınlaştı derler, tırmızi de buhari ve müslimden sonra vefat etmiştir, dolayısıyla onların zayıf hükmünü verdiği hadislerin ciddi bir kısmı hasen olabilir....

ayrıca sana soruyorum ben nerede zayıf hadisle kesin bir sünnet sabit olur demişim... ben sadece zayıf hadisle belirli şartlara sahipse (ibni hacerin belirttiği gibi
1 انظر تدريب الراوي ج1، ص298-299، وفتح المغيث ج1، ص268. ) amel edlilir diyorum.. ve bunu derken google değil zikrettiğim ehli sünnet alimlere dayanıyorum... !!!

ben nerede sofi yada tarikatçı olduğumu söylemişim??? hamdolsun akidede selefin akidesini takip etmeye çalışıyorum, cahil sofilerin amellerinden ve akidesinden beriyim... ama vahhabiliğin bir amerikan projesi olduğuna inanıyorum.. sadece vahhabilere buğz ediyorum diye benim akidemin bozuk olduğunu düşünüyorsan sana önce el-vela vel bera ile ilgili yeterince bilgi sahibi olduktan sonra suud-amerikanları savunmanı öneririm...

hem ayrıca ibni teymiyyenin ve ebu bekr b. Arabi gibi gibi 2 büyük alim ve muhaddisin bu meselede sünnet olduğu hükmünü vermesi de benim sarığın sünnet olduğunu düşünmem için yeterli.. kralcı şeyhlerin fetvaası umrumda değil....
,böylece söylediklerinle benim mi yoksa senin yalan ve iftiraya daha yakın olduğun ortaya çıktı sanırım... vesselam
 
zümra humam Çevrimdışı

zümra humam

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
"...رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ..."" Rabbim! Bana indireceğin her hayra muhtacım..." Kasas 24
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Diyanet imamlarının namaz kıldırma esnasında giydikleri sarık modeli hakkında ne söylenebilir?

ben sarık sarmanın sünnet olduğuna inanıyorum... çünkü ehli sünnet alimlerin 1400 yıllık uygulamaları ortadadır...bugün maden bulmuş gibi "sarık sünnet değil demek" ilimde ki edeb anlayışıma sığmaz...

bununla birlikte, Rasulullahın ve sahabenin SARIK SARDIĞINDAN bahsediyor.. oysa imamların başlarındaki nesne sarık sarmaya mahal bırakmadan hatta poşedinden bile çıkarmadan başa konan bir şapka gibi... eğer kişi sünnet olduğuna inandığı için bunu yapıyorsa SARMASI gerekir diye düşünüyorum... En doğrusunu bilen Allahtır...
 
ÇEÇEN MEHMET Çevrimdışı

ÇEÇEN MEHMET

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleyküm
nacizhane kendimiz, büyüklerimizden sarık sarmasının büyük bir sünnet olduğunu, sarıklı kılınan namazın 70kat sarıksız kılınan namazdan faziletli olduğunu öğretmişler
ayrıca az da olsa öğrendiğimiz kadarıyla müctehitlerin görüşlerinde sarık sarmanın sünnet olmadığı gibi bir görüş görmemekteyiz..
acaba bir kaynak varmıdır elinizde sarığın sünnet olmadığına dair bir hadis yahut bir müçtehit görüşü
SARIK İLE KILINAN NAMAZ DAHA FAZİLETLİ DİYEN BÜTÜN HADİSLER UYDURMA VEYA ŞİDDETLE ZAYIF... YANİ SARIĞIN FAZİLETİ DAHA SEVAP OLDUĞU İLE İLGİLİ BÜTÜN HADİSLER UYDURMA KARDEŞİM
 
Y Çevrimdışı

Yusuf Culeybib

Offline
İslam-TR Üyesi
Konuyla alakali bir kitap biliyorum henüz okumadim. Ama şurda kalsin belki istifade eden olur. Bende konuya yuzeysel baktim musait vaktimde detayli bakacagim.

 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
 
Rhodium Çevrimdışı

Rhodium

Üye
İslam-TR Üyesi
Geçenlerde Osman sarı diye birinin dikta şiirini okudum. Bir mısrasında şöyle diyordu:

"... Dağ başlarında bile
Çobanlar
Şapka giyecektir... "

Bir arkadaş da Konya içki tüketiminden 1 numaraymış, Konya aslında bildiğimiz gibi değilmiş vs deyip durdu... İşte bilgi ve bilgisizlik bu noktalarda başlıyor, bilgisizlikle yorumlanınca insan hep kendine yontar.

Konya alkol tüketiminden gerçekte 63. Sıradadır.

Osmanlı ve öncesinde temel halk kıyafeti tülbenttir. Tülbent genellikle beyaz renkte pamuk bezdir. Kadınlarda baş örtüsü erkeklerde başlık olarak kullanılmıştır.

Ecdadımızın temel başlığı "kavuk" tur. Kavuk ortası dik bir sipersiz kasket etrafına sarılı tülbenttir. Osmanlı'da ve anadoluda erkekler genellikle ceket ve kavuk giyerlerdi. Konuda bahsedilen başlığın adı "sarık" değil "kavuk" dur.

Ceketler normal ceketlerden uzun (pelerin tarzındadır). Yani normal ceketin biraz daha uzunu gibi düşünebiliriz diz hizası. Ancak bileklere kadar cüppe şeklinde değildir. Cüppe şekli aslında Bizans papaz kıyafeti dir. Ne yazık ki günümüz de İslami form kıyafet anlamında giyinen bir çok kişiyi 15. yy İstanbula götürsek papaz zannedilirdi. Heleki fes benzeri siyah kahve başlıklarla...

Kavuklarında orta rengi kim ve ne iş yaptığınıza göre değişirdi. Örneğin sadrazamlar ortası kırmızı renkte kavuk giyerlerdi.

Osmanlı da batılılaşma çabaları ecnebiler gibi olma isteği ile 1850 lerde fes kullanılmaya başlanmış. Fes aslında bir Bizans başlığı, yunan askerlerinde fesli törenlere bakabilirsiniz. Aynı zamanda yahudi geleneğinde de fesin yeri var. Fes üstü yuvarlak sipersiz başlıklardır. Renkli işlemeli vb. Hiçbiri İslam ve Türk geleneklerin de yoktu.

Fes zorunluluğu ile 75 yıla yakın bir dayatma ile karşı karşıya kalmışız. Bir taraftan anadoluda kavuk taraftarları, bir tarafta batı kentlerinde fes taraftarları ile halk bölünmüş. Dindar insanların ve din alimlerinin ne giydiği dahi problem halini almış.

Devlet fes fabrikaları (feshane) kurmuştur. (bir ingiliz fabric fes). Tüm kamu kurumlarında sarayda fes zorunlu hale getirilmiştir.

Sünnetmidir bilemem ama bizim geleneğimizin başlığı açık renk kavuktur.

Bildiğiniz gibi, Cumhuriyetin kurucuları eski Osmanlı Subaylarıdır. Ve Atatürk İnönü ve Fevzi çakmak vb diğerleri "kavuk vs fes" kavgasında kavuk taraftarı ve özgürlükçüdür.

Yaklaşık olarak 75 yıl boyunca Dindar kesim ya çıplak başla yada kavukla, ya "bel kavuğu" yada uzun ceket "pelerin" ile giyinmiştir. Buna karşı modern cephe yani beynamaz olanlar: fes ve kısa ceket ve cüppe "palto" giymiştir. Ve bu halkı ikiye bölmüştür.

Sağ sol olaylarının da kök başlangıcı fes (solcular) kavuk (sağcılar) dır.

Şöyle bir genel kanı:
"Sardığı yasakladılar ve şapka giymeyi zorunlu hale getirdiler."

Şapka kanunu genellikle şapka giymek zorunluluk olması şeklinde bir algı dayatması var. Oysaki şapka kanunu, fes giyme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde bir kanun dur. Şapka giymenin dayatması değilde fes giyme dayatılmasının kaldırılması şeklinde. Bu durumda da kavuğun önü tekrar açılmıştır.

Bütün bu yaşananlar hiç bir yerde anlatılmadan sanki durup dururken şapka kanunu çıkarılmış ve insanlara zorla şapka giydirilmiş gibi tersine bir propaganda var. Fes ve kavukla ilgili Osmanlı da ki dayatmayı bilmeden lütfen cumhuriyetin şapka kanunu yorumlamayalım.

Kavuk ve pelerine sahip çıkalım. Tülbente sahip çıkalım. lütfen mendil kullanın. Ellerinizi kağıt peçetelerle silip ağaçların kesilmesine sebep olmayın. 2__3 tane pamuk mendil ıslak havlu, peçete, abdest kurulama herşeyinizi çözer.

Mendil dışında popo altından dize kadar ceketler giyin Bizans ve papaz kıyafetleri giymeyin.

Kavuk kullanmazsanız bile pamuk bandana alın. Bandana aslında bizim denizci ecdadımızın başlığı dır. Kavuk ortasında ki başlık renk renk olur demiştik ya. Mesleğe göre. İşte denizcilerde o orta kısım iş ıslak olduğu için kullanılmaz sadece tülbent takılırdı.

Ecnebiler korsanları bandana ile göstermesinin sebebi bizi kötü insanlar gibi algılatma isteğidir. Müslüman denizciler bandanayı hem havlu hem seccade olarak kullanırdı. Namaz kılacakları zaman başlarından çıkarır seccade yaparlardı.

Selamatle...
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt