K
Çevrimdışı
Ürdün’den tecrübeli mücahidler Suriye’de Esad rejimine karşı savaşıyor. Bu mücahidlerin sayıları az olmasına karşın tecrübelerinin kendilerine ayrıcalık kattığına işaret ediliyor. Uzman görüşe göre şu an Suriye’de ‘cihad’ bayrağını taşıyan en önemli grup ise Nusret Cephesi!
KÜRESEL HABER/Defne Bayrak
Ürdün’den bir grup mücahid Suriye sınırını geçerek Beşşar Esed rejimi güçlerine karşı savaşmak için Suriyeli devrimcilere katıldı. Bu mücahidlerin sayıları az olmasına karşın birçoğunun Irak ve Afganistan’daki savaşlara katılmış olmalarından ötürü önem arzediyorlar.
Suriye rejimine karşı cihad için Suriye’ye giden ancak özel bazı sebepler nedeniyle birkaç hafta önce ülkesine geri dönen Ebu İbrahim El Cezire.net’e konuştu.
Arkadaşlarının sınırdan Suriye’ye sızdıklarını ve Humus kentinde savaştıklarını belirten Ebu İbrahim, akıbetlerinin ne olduğundan haberdar olmasa da gerek Ürdünlü gerek başka ülkelerden birçok mücahidin Beşşar Esad’a karşı savaşmak için devrimcilere katıldıklarını ifade etti.
Ürdün İstihbaratı tarafından tutuklanarak baskılara maruz kalan Ebu İbrahim, Suriye’de cihada katılmak isteyen gençlerle cephede bulunanlar arasında irtibat bulunduğunu dile getirdikten sonra Suriye’nin adamdan çok silah ve mühimmata ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Bir grup mücahidin Suriye’ye sızmayı başarabilmesine ve farklı cephelerde savaşa katılabilmesine karşın Ürdün emniyeti bazılarını yakalayarak devlet güvenlik mahkemesine sevketti.
Son dönemde ise Ürdünlü 3 mücahidin bir operasyonla şehid edildiği açıklandı. İçlerinden biri Ürdün’de cihadi çevreler arasında bilinen Ebu Enes es-Sahabe lakaplı kişi idi.
Ürdün’deki cihadi akımın önde gelen isimlerinden Muhammed Eş Şelebi ‘Ebu Seyyaf’, Suriye’de mevcut Ürdünlü mücahidlerin sayısının yüzü geçmediğini, gidenlerin kişisel istekleri ile ve bireysel olarak gittiklerini belirtti. Eş Şelebi şöyle dedi: ‘Selefi-cihadi akımın gençlerin Suriye’ye gönderilmesi yönünde bir kararı bulunmuyor. Gidenler, düzenlemelerini kendileri yapıyor.’
Ürdün hapishanelerinde 8 sene kalan Ebu Seyyaf gençleri Suriye’de savaşa iten sebebin Irak’ta savaşa iten sebeple aynı olduğunu, bazı alimlerin Suriye’de cihadın farz-ı ayn olduğunu ilan etmesinin de gitmelerinde büyük rol oynadığını açıkladı.
Ardından gençlerin Suriye’de cihada katılma sebeplerinden birinin de Esed rejiminin katliamlarına kimsenin müdahale etmemesi ve İran’ın artan desteği olduğuna işaret etti.
Üç Aşama Öte yandan cihadi akımlar konusunda önemli araştırmacılardan Hasan Ebu Heniye Ürdünlü mücahidlerin Suriye’de savaşa katılma aşamalarını açıkladı. Ebu Heniye başlangıçta oraya ulaşmanın çok zor olduğunu, mücahidlerin altında savaşılacak sancağın net olmadığından bahsettiklerini ve içlerinden bu aşamada ancak tanınmış ve tecrübeli 25’inin Suriye’ye geçtiğini belirtti.
Sonraki aşamada Ürdünlü makamlar baskı yoluna gitti ve Suriye’ye geçmek isteyen birden çok grubu yakalayıp tutukladı. Bazılarının mahkemesine başlandı. Üçüncü aşamada ise cihadi grup Suriye rejimine karşı savaş konusunda açık konum sergiledi ve orada cihadın şer’i bir gereklilik olduğu görüşü üzerine hareket etti.
Ebu Heniye’nin tahminine göre Suriye’de şu anda farklı uyruklardan cihad akımına tabi yaklaşık bin kişi savaşıyor. Bu sayı Özgür Suriye Ordusu savaşçılarının sayısına nispeten az. Ancak Ebu Heniye sayılarının az olmasına karşın hepsinin nitelikli savaşçılar olmasına ve birçoğunun yüksek meydan tecrübesine sahip olmasına dikkat çekti.
Ürdünlü mücahidlerin sancakları altında savaştığı gruplar hakkında ise şöyle dedi: ‘Nusret Cephesi ki bu cephe Suriye’deki en önemli cihadi gruptur. Oldukça nitelikli operasyonlar gerçekleştirdi. Yüksek teknolojiye sahip ve deneyim olarak da diğer gruplardan üstün. Nusret Cephesi’ne ek olarak Ürdünlü ve Arap mücahidler Abdullah Azzam Tugayları, Fethu’l İslam, Cundu’ş Şam, El Faruk Tugayları saflarında çarpışıyor. İçlerinden Özgür Suriye Ordusu’na katılanların sayısı ise oldukça az.’
Ebu Heniye son olarak bu mücahidlerin Suriye’ye sızmalarına yine de bir şekilde göz yumulduğuna işaret etti.
