Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Usame'yi Zemm Eden Selefiler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Şeyh Salih el-Fevzan, Usame bin Laden hakkında ne dedi?

Şeyh Salih el-Fevzan, Usame bin Laden hakkında ne dedi?

Allame Şeyh Salih Al`i`ş-Şeyh`in Usame b. Ladin Hakkındaki Fetvası

Şeyh, Riyad gazetesinde yayınlanan yazısının, İslam`ı anlama konusunda sapılan yanlış yollar adlı bölümünde şöyle demiştir: " Evet bunun birçok sebebi vardır. Üniversite eğitiminden önce öğretmene büyük bir görev düşmektedir ....sonra sözüne bu bağlamda şöyle devam etmiştir : Hatta bu ülkede bazı öğretmenler Usame b. Ladin`i övüp, yüceltmektedir. Bu hareket, kesinlikle İslam`ı anlamada büyük bir eksiklik kabul edilir. 1



1-Riyad Gazetesi, 08.11.2009


Şeyh Rabi b. Hadi el-Medhali, Usame bin Laden hakkında ne dedi?

Şeyh Rabi b. Hadi el-Medhali, Usame bin Laden hakkında ne dedi? Allame Şeyh Rabii b. Hadi el-Medhali`nin Usame b. Ladin Hakkındaki Fetvası

Cezayir`de devrim yapmak için dağa çıkıp, saklananlardan biri Şeyhe şöyle diyor:
" Bizler, bu çağda cerh ve ta`dil sancağını taşıyan kişinin siz olduğunu işittik. Burada savaşan kişiler tarafından sevilen bazı şahısları size sormak istiyoruz. İlk olarak İngiltere`de yaşayan Filistinli Ebu Katade`yi sormak istiyoruz. Bu şahsı tanıyor musunuz?

Şeyh: Bu kişi yeryüzündeki insanların en kötüsü, en faciri ve fetva vermede en cesur davrananıdır. Bu adam, kadınların ve küçük çocukların öldürülmesine cevaz vermektedir. O, ne çirkin bir davranışta bulunmuş ve ne kötü bir fetva vermiştir. Bu kimse, hevasına uymuş, cahil biridir. İlim ehlinden sayılmaz. Kâfir olan bir ülkede yaşaması bunun bir delilidir. Ben, İngiltere`nin bu insanlara teşviklerde bulunduğunu sanıyorum. Çünkü bu ülke, İslam âleminde kargaşaların yaşanmasını istemektedir. Bu adamlar, İslam ülkelerinde kâfirleri mutlu etmeye yetecek kadar patlama ve kargaşaya sebep oldular. İşte Cezayir`in ulaştığı sonuç ortada. Bu durumdan kim hoşnut?
Elbette, İslam düşmanı, Yahudiler ve Hıristiyanlar bu işten son derece memnunlar. Cezayir halkının başına bu acı belaları saran, onların verdikleri fetvalar değil mi?..
Şeyh sözüne Mısırlı Ebu Hamza`dan bahsederek devam etti ve dedi ki: "Ebu Hamza şer ve fitnenin liderlerinden birisidir". Öyle sanıyorum ki, bu adamların İngiltere ve başka ülkeler gibi İslam düşmanlarıyla ilişkileri var, tabi ki Allah en doğrusunu bilendir. İslam düşmanları, bu adamları desteklemekte ve onlarda Müslümanlara hiçbir faydası olmayan bu fetvalarıyla İslam ülkelerini karıştırmaktadır.
Soru soran kişi, Usame b. Ladin hakkında ki düşünceniz nedir?

Şeyh: "Bu kişi, bahsettiğim o insanlardan uzak/farklı değildir.1

1-Bkz: Fetava`l-Ulemai`l-Kebair fiyma Uhdire min dima`i fi`l-Cezayir, Şeyh Abdulmalik Ramadani.


Alim : Şeyh Ahmed en-Necmi
Selefiler İntihar Eylemlerini Tasvip Etmezler

. SELEFİLER TERÖR EYLEMLERİNDEN BERİDİR 1

Hamd Allah`a mahsustur. Salat ve selam Allah Rasulüne, âline ve ashabının üzerine olsun.
İmdi;
Şüphesiz ki, yüce Allah, müşrikler istemese de (İslam`ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle göndermiştir. Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem`in hayatında, yüce Allah tarafından gönderilen ve insanlardan ona tabi olmalarını istediği bu dinin pratik bir uygulamasını görürüz. "Sonra seni de din konusunda bir şeriat yoluna koyduk, ona tabi ol; bilmeyenlerin heveslerine uyma. Çünkü onlar, Allah`tan (gelecek) hiç bir şeyi senden savamazlar. Şüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Allah ise, muttakilerin velisidir."2 Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem ihanet etmeyi ve hainliği yasaklamış, doğruluğu, iffeti ve güvenirliliği emretmiştir. Allah Rasulü sallallâhu aleyhi ve sellem bir ordunun başına kumandan atadığında, ona yanındakiler hususunda ve genelde Müslümanlarla ilgili olarak Allah`tan sakınmasını tavsiye ederdi ve şöyle derdi:" Allah yolunda, Allah`ın ismiyle muharebeye çık! Allah`ı inkâr edenlerle çarpış. (Askerler) sizlerde savaşın. Aşırı gitmeyiniz, hıyanet etmeyiniz ve burun, kulak kesmeyiniz. Çocukları öldürmeyiniz."3 Tabarani`nin el-Mu`cemu`l-Kebir kitabında (340) no ile rivayet ettiği hadiste şöyle buyurmuştur:" Korkak olmayın, çocukları, yaşlıları ve kadınları öldürmeyin."
Ez cümle, Allah rasulü sallallâhu aleyhi ve sellem, bu gün terörist eylemlerde bulunan kimselerin sıklıkla başvurdurğu hıyaneti, ihaneti, savaşa güç yetiremeyen kadınları, çocukları, yaşlıları öldürmeyi haram kılmıştır. Fesat çıkarmayı da haram kılmıştır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:" Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O`na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah`ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır."4 Buna binaen, sahabeler onun çizdiği bu yolda yürümüşler, kafir bir toplulukla karşı karşıya gelince ilk olarak onları İslam`a davet etmişlerdir. Müslüman olmayı kabul etmeyen ehli`kitabı cizye vermeye davet etmişlerdir. Bunu da kabul etmemeleri halinde onlara karşı savaş ilan etmişler ve bu durumda onlarla savaşa gireceklerini haber edip, ancak bildirdikten sonra savaşa başlamışlardır. Şayet karşı karşıya geldikleri kafirler, putperest kafirlerden ise, cizye ödeme seçeneği sunmayıp, Müslüman olmak yada savaşmak arasında karar vermelerini istemişlerdir. Bu putperestlerle de savaşa ancak onlara harp ilanı verdikten sonra girmişlerdir.
Bu gün, bomba yüklü arabalarla ve üzerlerine sardıkları patlayıcılarla terörist eylemlerde bulunan teröristler, kalabalıkların içine dalarak üzerlerindeki yahut arabalara yükledikleri bombaların pimini çekerek kendilerini patlatmaktalar. Bu davranış, hıyanet ve ihanet değilse nedir? İslam dini bu tür davranışlardan uzaktır ve kesinlikle bunu onaylamaz. Bu gün İngiltere ve diğer ülkelerde yapılan eylemleri planlayan ve hayata geçirenler, tekfirci radikaller, haricilerdir. Bu kimseleri Allah Rasulü sallallâhu aleyhi ve sellem zemmetmiş ve haklarında şöyle buyurmuştur: "Ahir zamanda yaşları küçük, akılları yetersiz bir topluluk ortaya çıkacaktır. Onlar mahlûkatın en hayırlısının sözünden (Kur`an ve hadisten) bahsederler, Kur`an okurlar fakat Kur`an onların hançerelerinden/boğazlarından aşağıya inmez. Okun yaydan çıktığı gibi bunlarda dinden çıkarlar. Siz onlarla karşılaştığınızda onları öldürünüz. Çünkü bunları öldürene, Kıyamet günü Allah katında bir sevap vardır. Başka bir rivayette ise: "Yeryüzündeki savaşılan insanların en şerlileridir" diye buyurmuştur. Yine, birçok sahih hadiste şöyle buyurmuştur: "Onların öldürdüğü insan ne hayırlı insandır","onların öldürdükleri kimseye yahut onları öldürene müjdeler olsun"," Karşılaştığınız yerde onları öldürünüz. Çünkü bunları öldürene, Allah katında bir sevap vardır.","onlar cehennemin köpekleridir.","Eğer onların zamanına yetişecek olursam, Ad kavminin öldürülüşü gibi bunları da öldürürdüm.", " Eğer onların zamanına yetişecek olursam, Semud kavminin öldürülüşü gibi bunları da öldürürdüm."," Okun yaydan çıktığı gibi bir (topluluk) dinden çıkacak. Ok yerine geri dönünceye dek onlarda dine geri dönmezler."
Bütün bu söylenenlerden sonra, İslam dininin bu tür akıl dışı saldırılardan uzak olduğu, bu eylemleri yapanları kınadığı anlaşılır. İngiltere ve diğer ülkelerdeki ölümlerle sonuçlanan, maddi hasarlar meydana getiren, insanları ürküten, devlete karşı ayaklanma kabul edilen bu patlamaları, Usame b. Ladin, Mis`ari, Sa`d el-Fakiyh ve yandaşları olan el-Kaide örgütü yapmakta ve bu sebeple de Kuran ve sünnete tabi olan, sahabenin yolunda seyreden selefiler suçlanmaktadır. Bu eylemleri yapan o kimseler, Seyyit Kutup ve onun yolundan gidip, ümmeti-Muhammedi tekfir eden tekfircilerin kitaplarını okuyarak kendilerini yetiştirmektedirler. Onlar, insanları işledikleri günahlar sebebiyle tekfir edecek seviyeye gelmiştir. Bir kimsenin günah işlememesi düşünülemez.
Büyük şirk içinde olan müşrikler gibi, Allah`ın kafir gördüğü kimseleri kafir görmeliyiz. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:"Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): `Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın."5"Kim, hakkında hiçbir delili olmadığı hâlde Allah ile birlikte başka bir ilâha taparsa, onun hesabı ancak Rabbi katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremezler."6 "Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun!"7."And olsun ki, "Allah ancak Meryem oğlu Mesih`tir" diyenler kafir oldular. Oysa Mesih, "Ey İsrailoğulları! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah`a kulluk edin; kim Allah`a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir, zulmedenlerin yardımcıları yoktur" dedi."8
Bu herkesin kabul etmesi gereken bir gerçektir. Namaz kılan, oruç tutan, muvahhit insanları tekfir etmek batıldır. Tekfirciler batıla davet etmektedirler. İşte bizim söyleyeceğimiz hakikatler bunlardır.

Başarı Allah`tandır. Salat ve selam Muhammed`in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.



1- Bu yazı Şeyh Ahmed en-Necmi rahimehullah`a aittir.Bkz:???? ???? ???????
2- Câsiye/18-19.
3- Müslim.
4- A`râf/56.
5- Zümer/65.
6- Mu`minun/117.
7- Şu`ara/213.
8- Mâide/72.
http://benselefiyim.com/Makaleler.asp?kat=0&sayfa=2
 
sarkgunesi Çevrimdışı

sarkgunesi

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Yok çelişkilerle dolu murcie tayfasına yazmış,Allahu alem.Ben öyle anladım.
 
I Çevrimdışı

isllamm

Üyeliği İptal Edildi
Banned
"Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz Ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, Ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır." (Hucurat,12)
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu Selefi hocaların Useme hakkındaki görüşlerine katılmıyorum ...Mütemesliflerin (selefçi taslaklarının) ülkeleri ifsad eden bu tür fetvaları emperyalistlerin değirmenine su taşımaktadır. Mesela Suudi Arabistan’ın önde gelen müftülerinden Ubeykân, “Irak’ta Amerika’ya karşı savaşmak caiz değildir. Kim Irak’ta Amerika’ya karşı savaşırsa hâricîdir” şeklinde bir fetva yayınlayabiliyor.

Selefilerin öfke hareketlerini kınadıkları da tartışılmalıdır. Cezayir halkı büyük bedeller ödeyerek bu haricî hareketlerin üstesinden geldikten sonra Cezayir’de Selefî bir devlet kurmaktan ümitlerini kesen Selefîler bu gün bu hâricî hareketleri kınadıklarını ilan ediyorlar. Elbânî Cezayir yöneticilerini tekfir eden fetvasını yayınlayınca bu fetva, haricî hareketler için bir kılıf oldu. Ancak 13 yıl sonra Cezayir halkı bu hareketleri hezimete uğratınca aynı Elbânî kalktı ve “Terör” hareketlerini kınadığını ilan etti.

Niçin işin başında bu kadar bedel ödenmeden önce aynı tavrı göstermedi. Halbuki Cezayir’deki Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat âlimleri, hocalar ve imamlar daha işin başında bu fitnenin farkına vararak haricî yönelimlere şiddetle karşı çıkmıştı (Cezayir’de sözü edilen bu aşırı yapılanmalara karşı İslamî Kurtuluş Cephesi FİS’in de tavır koyduğu burada hatırlanmalıdır. Alıntı.)



Ebubekir Sifil hocanın cuma günü Milli gazetede yayınlanan yazısı aşağıdadır; Ebubekir Sifil diyorki;

Üsame b. Ladin niçin "kötü"dür? Yaptığı ya da sahiplendiği ya da kınamadığı eylemler dolayısıyla küresel sistemin hıncını İslam dünyası ve Müslümanlar üzerine çeken adam olması hasebiyle mi, Müslümanların temiz siciline leke sürmek anlamına gelen işler yapmış olması dolayısıyla mı, küresel sistemle dolaylı yollardan işbirliği yapma hıyanetinin altına imza attığı için mi?
Üsame b. Ladin niçin "iyi"dir?
Başta ABD olmak üzere küresel zorbaların tekerine çomak soktuğu için mi, sahip olduğu servetin ayartmasına kapılmadan, Müslümanların izzet ve onurunu müdafaa uğruna varını yoğunu adadığı silahlı mücadele sebebiyle mi?
Ya Taliban?
Bu kelime uyuşturucu ticareti, kadınlara zulüm, patlatılan Buda heykelleri, barbarlık, geri kalmışlık mı, yoksa onca yokluğa-yoksunluğa rağmen geçtiğimiz yüzyılda bizim yürüttüğümüze benzer şekilde küresel zorbalara karşı onurlu bir bağımsızlık mücadelesi yürüten mücahitler çağrışımı mı yapmalı?..
Biz biz olalı kafamız hiç bu kadar karışmamıştı. Alamet-i farikamızı bir uçtan öbürüne savrulmak teşkil ediyor sanki. Düşüncelerimizi istinat ettireceğimiz, muhkemliğinden emin olduğumuz dayanaklardan yoksun olmanın getirdiği bir savrulma durumu bu. Ne hangi zemin üzerinde hareket edeceğimizden, ne de durduğumuz yerin tartışma dışılığından eminiz. Bir tür modern "hızlan" hali yaşıyoruz sanki!
Küresel sistem kirli bir savaş yürütüyor ve yaptığı şeyler hakkında bilmemizi istediğinden fazlasını ve farklısını bilme imkânının elimizden alınması da bu savaşın önemli bir ayağını oluşturuyor.
Geçtiğimiz üç asır boyunca İslam coğrafyasında yürüttükleri işgal ve sömürüyü Batılılar kendilerine ve dünyaya nasıl izah ettiler? Çanakkale'de bize karşı cepheye sürülen Hintli Müslümanlara ne anlatılmıştı? İdi Amin gerçekten insan eti yiyen bir "yamyam" mıydı sizce de?..
Açık ki, Üsame b. Ladin hakkında, El Kaide hakkında, Taliban hakkında bildiklerimiz hem yetersiz, hem de büyük ölçüde filterize edilmiş/yönlendirilmiş şeyler.
Yürüttüğü mücadele tarzını onaylayıp onaylamamak ayrı mesele ama Bin Ladin'in, sivillerin öldürülmesine hiçbir zaman onay vermediği, 11 Eylül saldırısını kınamamakla birlikte, bu saldırıyı El Kaide'nin düzenlediği şeklinde bir açıklamasının da bulunmadığı, El Kaide içinde Eymen Zevahiri ile sivillere yönelik eylemlerin meşruiyeti konusunda esaslı bir ihtilaf yaşadıkları konuyla yakından ilgilenenler tarafından bilinen ve ifade edilen hususlar.
Afgan cihadının unutulmaz ismi şehid Abdullah Azzam'ın mutedil tavrını bilenler bilir. Bin Ladin'in de özellikle 2001 yılında iyice su yüzüne çıkan bu ihtilafta aynen Abdullah Azzam gibi düşündüğü, hatta bu sebeple ailesini Afganistan'dan gönderdiği de ilgililer tarafından ifade edilen hususlar arasında. (Gelinen noktada Zevahiri'nin de sivillere yönelik eylemlerin hata olduğunu kabul ve itiraf ettiğini de bir not olarak ekleyelim.) Hal böyleyken küresel sistemin ürettiği çarpıtılmış bilgi dışında hiçbir dayanağı olmayan spekülasyonlarla onu "sivil öldüren uluslararası terörist" ya da "Amerika'nın piyonu" gibi suçlamaların konusu yapmak en hafifinden "hassasiyet kaybı"nın ifadesidir.
Yukarıda söylenenlerin üzerine, El Kaide denen örgütün, içinde birkaç farklı fraksiyonu barındırdığı, yapılanmasında Bin Ladin'in mutlak hâkimiyeti diye bir şeyin söz konusu olmadığı (bu durumun özellikle 2001'den itibaren böyle olduğu) gerçeğini de eklediğimizde, kirli bir oyunun çaresiz piyonları muamelesine maruz kaldığımız net olarak çıkıyor ortaya. Siyasi yorumları siyasetçilere bırakalım. Bizim meselelere onların baktığı pencereden bakmak gibi bir mecburiyetimiz yok. Sade bir vatandaş olarak, bir Müslüman olarak Bin Ladin'den önce, onu ortaya çıkaran şartlara itiraz etme iradesini ortaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. Bu kirli savaşı yürütenlerin "ak" dediğinin "kara", "kara" dediğinin "ak" olduğunu düşünmenin bize önemli avantajlar sağlayacağını düşünüyorum. Küresel sömürü ve işgal sisteminin kirli işlerinden yayılan küresel lanetten bir nebze olsun korunabilmenin işe yarar başka bir yolunu bilen var mı?
Ebubekir Sifil





 
M Çevrimdışı

Mutedeyyin

Guest
sen sapımısın bunu ne diye paylaşıyorsun o selefiler kimmiş satılık aşşalıklar mı

birazcık aklı olan biri 20 milyar doları olan çok ünlü birinin 20 sene dağlarda aç susuz türlü çilelere göğüs gere gere şehitliğe ulaşmasını rahmani bir olgu dışına çıkarmaz senin paylaştığın hiç bir bilgide alınmaz
 
sarkgunesi Çevrimdışı

sarkgunesi

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Kan olmadan izzet olmaz.Ne güzeldir Allah'ın düşmanları müşriklerin,kâfirlerin boyunlarını yine Allah için vurmak.Bunlar Suudculara yaranmak için gözleri körelmiş.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt