bende bir tane soruyorum , bu şakacı sahabe kimdir?
......., Hz. Peygamber döneminde oldukça fakir olmakla beraber Hz. Peygamber'e karşı aşırı bir muhabbeti vardı. Medine'ye taze meyve veya süt gelince hemen onlardan alıp Resulullah'a getirerek, "Ey Allah'ın Resulü, bunu senin için satın aldım ve sana hediye ettim." derdi. Birkaç gün sonra malın sahibi ........'dan malının bedelini istediği zaman, o kişiyi Resulullah'a getirip; "Ey Allah'ın Resulü, şu adamcağızın mallarının bedelini versene." derdi. Rasulullah da, "Ey ......., sen onu bize hediye etmedin mi?" diye sorduklarında, ......., "Ya Rasulullah, alırken onun parası yanımda yoktu. Senin de ondan yemeni istiyordum, onun için alıp getirdim." deyince, Rasulullah güler ve satıcıya parasını öderdi.
Bir bedevî, Hz. Peygamber'i ziyaret maksadıyla mescidin avlusuna devesini bağlar ve içeri girer. Ashabdan birileri de, "Sen şu deveyi kesiversen de onu yesek! Çünkü gerçekten et yemeyi çok özledik. Nasılsa Rasulullah Aleyhisselâm onun bedelini öder." deyince ......., hiç itiraz etmeden işe koyulur. Devenin sahibi Hz. Peygamber'in huzurundan çıktığında devesinin derisinin yüzüldüğünü görür, feryadı basar. Hz. Peygamber, .......,ın peşine düşerek, onu aramaya başlar. Onu bir hendeğin içinde gizlenmiş, üstüne hurma dalları ve yaprakları örtmüş hâlde bulur. Elinden tutup hendekten çıkarır. Bulaşan toz ve topraktan yüzünün rengi değişen, .......'a Hz. Peygamber müşfik bir edâ ile sorar: "Bu yaptığını sana yaptıran nedir?" ......., boynunu büker ve şöyle cevap verir: "Benim yerimi sana gösterenler var ya, ey Allah'ın Resulü! İşte onlar bu işi bana yaptırdılar." Hz. Peygamber, deve sahibini çağırarak devesinin bedelini öder ve işi tatlıya bağlar.
Mahreme'ye yaptığı oyunları: Olay Hz. Osman zamanında cereyan eder. Mahreme 115 yaşlarında, gözleri görmemektedir. Bir gün mescidde otururken küçük abdest bozmak için kalkar. Gözleri görmediğinden nereye kadar gittiğini farkedemez ve mes-cid dışına çıktığım zannederek oturmak ister. Etrafındakiler mescidde olduğunu ikaz edince bundan vazgeçer. Bu esnada yanına gelen ....... onu biraz öteye, mescidin öbür köşesine götürür ve orada işini görebileceğim söyler. Mahreme bevletmeye başlayınca etrafındakiler yine, mescide bevlediyorsun diye bağırırlar, fakat iş işten geçmiştir. Mahreme, buraya kendisini kimin getirdiğini sorar, ....... olduğunu öğrenince de; "Eğer onu bir elime geçirirsem, vallahi bu âsâyı kafasına indireceğim" diye yemin eder. Aradan biraz zaman geçer, yine bir gün mescidde Mahreme-ye rastlar. Halife Hz. Osman da mescidde namaz kılmaktadır. Hz. Osman namaz kılarken kendisini tamamen namaza verir, dışarıyla ilgisini keserdi. ....... Mahreme'nin yanma gelir ve ona;
"— Hâlâ .......'a kızıyor musun?" der.
"— Evet, o nerede? Bana göster" cevabını alınca onu, Hz. Osman'ın yanma götürür ve, "işte bu!" deyince Mahreme hemen dey-neğini kaldırır ve ....... diye Hz. Osman'ın kafasına indirir ve onu yaralar. "Ne yaptın? Emîrul Müminîn'e vurdun" deseler de olan olmuştur. Mahreme'nin akrabaları, .......'ı cezalandırmak için toplanırlar fakat Hz. Osman, Bedir ehlinden olduğu için bunu yapmalarına izin vermez.[94] Bu olaylardan sonra Mahreme de pes eder ve .......'dan intikam almaktan vazgeçer.
......., Hz. Peygamber döneminde oldukça fakir olmakla beraber Hz. Peygamber'e karşı aşırı bir muhabbeti vardı. Medine'ye taze meyve veya süt gelince hemen onlardan alıp Resulullah'a getirerek, "Ey Allah'ın Resulü, bunu senin için satın aldım ve sana hediye ettim." derdi. Birkaç gün sonra malın sahibi ........'dan malının bedelini istediği zaman, o kişiyi Resulullah'a getirip; "Ey Allah'ın Resulü, şu adamcağızın mallarının bedelini versene." derdi. Rasulullah da, "Ey ......., sen onu bize hediye etmedin mi?" diye sorduklarında, ......., "Ya Rasulullah, alırken onun parası yanımda yoktu. Senin de ondan yemeni istiyordum, onun için alıp getirdim." deyince, Rasulullah güler ve satıcıya parasını öderdi.
Bir bedevî, Hz. Peygamber'i ziyaret maksadıyla mescidin avlusuna devesini bağlar ve içeri girer. Ashabdan birileri de, "Sen şu deveyi kesiversen de onu yesek! Çünkü gerçekten et yemeyi çok özledik. Nasılsa Rasulullah Aleyhisselâm onun bedelini öder." deyince ......., hiç itiraz etmeden işe koyulur. Devenin sahibi Hz. Peygamber'in huzurundan çıktığında devesinin derisinin yüzüldüğünü görür, feryadı basar. Hz. Peygamber, .......,ın peşine düşerek, onu aramaya başlar. Onu bir hendeğin içinde gizlenmiş, üstüne hurma dalları ve yaprakları örtmüş hâlde bulur. Elinden tutup hendekten çıkarır. Bulaşan toz ve topraktan yüzünün rengi değişen, .......'a Hz. Peygamber müşfik bir edâ ile sorar: "Bu yaptığını sana yaptıran nedir?" ......., boynunu büker ve şöyle cevap verir: "Benim yerimi sana gösterenler var ya, ey Allah'ın Resulü! İşte onlar bu işi bana yaptırdılar." Hz. Peygamber, deve sahibini çağırarak devesinin bedelini öder ve işi tatlıya bağlar.
Mahreme'ye yaptığı oyunları: Olay Hz. Osman zamanında cereyan eder. Mahreme 115 yaşlarında, gözleri görmemektedir. Bir gün mescidde otururken küçük abdest bozmak için kalkar. Gözleri görmediğinden nereye kadar gittiğini farkedemez ve mes-cid dışına çıktığım zannederek oturmak ister. Etrafındakiler mescidde olduğunu ikaz edince bundan vazgeçer. Bu esnada yanına gelen ....... onu biraz öteye, mescidin öbür köşesine götürür ve orada işini görebileceğim söyler. Mahreme bevletmeye başlayınca etrafındakiler yine, mescide bevlediyorsun diye bağırırlar, fakat iş işten geçmiştir. Mahreme, buraya kendisini kimin getirdiğini sorar, ....... olduğunu öğrenince de; "Eğer onu bir elime geçirirsem, vallahi bu âsâyı kafasına indireceğim" diye yemin eder. Aradan biraz zaman geçer, yine bir gün mescidde Mahreme-ye rastlar. Halife Hz. Osman da mescidde namaz kılmaktadır. Hz. Osman namaz kılarken kendisini tamamen namaza verir, dışarıyla ilgisini keserdi. ....... Mahreme'nin yanma gelir ve ona;
"— Hâlâ .......'a kızıyor musun?" der.
"— Evet, o nerede? Bana göster" cevabını alınca onu, Hz. Osman'ın yanma götürür ve, "işte bu!" deyince Mahreme hemen dey-neğini kaldırır ve ....... diye Hz. Osman'ın kafasına indirir ve onu yaralar. "Ne yaptın? Emîrul Müminîn'e vurdun" deseler de olan olmuştur. Mahreme'nin akrabaları, .......'ı cezalandırmak için toplanırlar fakat Hz. Osman, Bedir ehlinden olduğu için bunu yapmalarına izin vermez.[94] Bu olaylardan sonra Mahreme de pes eder ve .......'dan intikam almaktan vazgeçer.