I
Çevrimdışı
بســـم الله الرحمن الرحيم
Uzaktaki Mezarları Ziyaret Etmek
Bu arada “Acaba bu amaçlarla yapılacak olan mezarlık ziyaretle ri için özel olarak yolculuk yapmak, yani uzak yerlerdek i mezarlıklara gitmek caiz midir, yoksa değil midir?” meselesin de gerek bizim arkadaşlarımız, gerekse diğer mezhepler den olan alimler farklı görüşleri ileri sürmüşlerdir. Bu meselede iki çelişik görüş vardır.
Birincisi ne göre; bu amaçla yolculuğa çıkmak caiz değildir, hatta günahtır (masiyetti r). Bu yüzden böyle bir yolculuk sırasında dört rekâtlı farz namazları iki rekâte indirmek de caiz değildir. Bu görüş İbn-i Butta, İbn-i Ukayl gibi alimler tarafından savunulmuştur. Onlara göre bu yolculuk ilk müslümanlar zamanında yapılmamış, sonradan ortaya atılmış bidat nitelikli bir uygulamadır. Bu yolculuk ilerde anlatılacak başka bazı yasaklama gerekçelerini de içerir. Ayrıca ve hepsinden önemli olarak Buharı ile Müslim'de yer alan bir hadise göre Peygamber Efendimiz (salât ve selâm üzerine olsun)
“Şu üçü dışında kalan hiç bir mescidi ziyaret etmek için yolculuğa çıkılmaz:
1 - Mescid-i Haram (Kabe)
2 - Mescid-i Aksa
3 - Benim bu Mescidim (Mescid-i Nebevi)” buyuruyor .
Bu yasak hem mescidler i hem şehitlikleri ve hem de ibadet amacı ile gezilip görülen diğer bütün belirli yerleri ziyaret etmek için girişilecek olan tüm yolculukl arı içine alır.
Bunun en yalın delili de şudur. Sahabiler den Busre b. Ebu Busret-ül Gıfarî bir defasında Cenab-ı Allah'ın (c.c.) Hz. Musa (selâm üzerine olsun) ile konuşma yeri olan Tur-ı Sina'dan yeni dönen Ebu Hureyre ile karşılaşınca kendisine şöyle demişti:
“Eğer bu yolculukt an önce görüşmüş olsaydık, oraya (Tur-ı Sina'ya) gitmezdin . Çünkü Peygamber imiz:
“Üç mescid dışında kalan hiç bir mescidi ziyaret etmek için yolculuğa çıkılmaz, buyurmuştu.”
(Daha uzunca olan bu hadisi Malik El-Muvatt'a adlı eserinde kaydetmiş: Kitab, Cum'a, bab: Cuma gününde dualann kabul olduğu bir saat ile ilgili gelen hadisler, H. No: 16, s. 108,110.; Nesa-î, Kitab Cuma, bab Cuma gününde dua yapılması diğer zamanlard an daha müstehab olan bir saat, c. 3, s. 113, 116. hadisin isnadı sahihtir.)
(Busre b. Ebu Busret-ül Gıfarî; Büyük sahabiler den olan Busre b. Ebi Busre'nin asıl adı Cemil b. Busre b. Vakkas El-Gıfarî'dir. Babası ve kendisi de sahabidir . Bkz. Tehzib El-Tehzib, c. 1, s. 473, Biy. No: 876.)
Görüldüğü gibi bu hadisi nakleden sahabî, Tur-i Sîna gibi peygamber lerle ilgili çeşitli hatıralar barındıran yerlerin de hadisin genel yasak kapsamına girdiğini ve nasıl ki belirlene n üç mescid dışındaki mescidler i ziyaret etmek için yolculuk yapmak caiz değilse, böyle yerlere gitmek üzere de yolculuğa çıkmanın caiz olmadığını düşünmekte, Peygamber imizin hadisini böyle anlamakta dır.
Ayrıca belirlene n üç mescid dışında kalan her hangi bir Allah evini (Mescidi, camii) ziyaret etmek üzere seyahate çıkmak caiz olmadığına göre Allah'ın kullarından her hangi birinin evini (mezarını) ziyaret etmek amacı ile yolculuk yapmak haydi haydi caiz olmaz. Çünkü müslümanların yörelerindeki mescidler i ziyaret etmeleri bazı durumlard a vacip ve diğer bazı durumlard a müstahab olduğu gibi genel olarak mescidler i ziyaret etmenin sayılamayacak kadar çok faziletle ri vardır.
Söz konusu görüşlerin ikincisin e göre de bu tür ziyaretle r için yolculuğa çıkmak caizdir. Bu görüşü de aralarında Ebu Hamid Gazalî'nin, Ebu Hasan b. Abdus Harranî'nin ve Şeyh Ebu Muhammed Makdisî'nin de bulunduğu bir gurup son dönem alimi (muteahhırin) tarafından savunulma ktadır.
Bildiğim kadarı ile, eski dönem alimleri (mutekaddi min) arasında bu görüşte olan hiç kimse yoktur.
Bu görüşü savunanla r yukarıdaki hadiste belirtile n yasağın bu tür ziyaretle r için çıkılacak olan yolculukl arı kapsamadığını ileri sürüyorlar. Onlar bu yolculukl arın yasak olmayışını, ana-babanın, seçkin alimlerin, saygıdeğer şeyhlerin ve din kardeşlerinin oturdukla rı yerlere gitmek için ve bazı mubah dünya amaçlı geziler için çıkılacak seyahatle rin yasak ve sakıncalı olmayışına benzetmek tedir.
(Ebu Hasan b. Abdus Harranî; Asıl adı Ali b. Ömer bin Ahmer b. Ammar b. Ahmen b. Abdus El-Harani olan bu zat fıkıhçı, zahid arif ve vaiz bir kimseydi. Künyesi El-Hasen idi. 511 yılında doğdu. Altıncı asırın ünlü Hanbeli bilginler indendir. Bir Kuran tefsiri ve El-Mezheb Fi el-Mezheb adlı diğer bir eseri vardır. 559 yılında öldü. Bkz. Kitab el-Zeyl Alâ tabakat El-hanabile, c. 1, s. 241, 244, Biy. No: 128.)
(Şeyh Ebu Muhammed Makdisî; İslam aleminde bu künye ile tanınan bu alimin asıl kimliği şudur: Abdulgani b. Abdulvahi d b. Ali b. Mesrur El-Cemaili el-Makdisî Takiyyüddin Ebu Muhammed el-Hafız'dır. Hadisçi ve Hanbeli fıkıhçılarındandır. Hicrî 541 yılında doğup 600'de ölen bu zatın bir çok eserleri mevcuttur . Bir kaçını şöyle sıralamak mümkündür: El-Umde El-Ahkam, El-Ahkam, El-Kemal fi marife El-Rical...
Bkz. Kitab El-Zeyel Ala Tabakat El-Hanabile, c. 2, s. 5, 29. Aynı lakabla anılan bir diğer alim de Abdullah b. Ahmed b. Kuddame b. El-Makdisî, sonra Dimaşkî'dir. Mevkıf El-din olarak da bilinen ve künyesi Ebu Muhammed olan bu zat Hanbeli fıkhıyla ilgili El-Muğni nam eserinde sahabidir . Bundan başka daha bir çok eserleri de vardır. H. 541 yılında doğdu, 620 de öldü. Bkz. Kitab El-Zeyl Ala tabakat el-Hanabile, c. 2, s. 133-149.
Hanbeli ve diğerlerince de meşhur olduğu gibi bu iki alim de Ebu Muhammed künyesiyle künyelenmişler. Fakat bu lakabla hangisini n daha çok tercih edildiği konusunda her hangi bir kayda rastlayam adım.)
Uzaktaki Mezarları Ziyaret Etmek
Bu arada “Acaba bu amaçlarla yapılacak olan mezarlık ziyaretle ri için özel olarak yolculuk yapmak, yani uzak yerlerdek i mezarlıklara gitmek caiz midir, yoksa değil midir?” meselesin de gerek bizim arkadaşlarımız, gerekse diğer mezhepler den olan alimler farklı görüşleri ileri sürmüşlerdir. Bu meselede iki çelişik görüş vardır.
Birincisi ne göre; bu amaçla yolculuğa çıkmak caiz değildir, hatta günahtır (masiyetti r). Bu yüzden böyle bir yolculuk sırasında dört rekâtlı farz namazları iki rekâte indirmek de caiz değildir. Bu görüş İbn-i Butta, İbn-i Ukayl gibi alimler tarafından savunulmuştur. Onlara göre bu yolculuk ilk müslümanlar zamanında yapılmamış, sonradan ortaya atılmış bidat nitelikli bir uygulamadır. Bu yolculuk ilerde anlatılacak başka bazı yasaklama gerekçelerini de içerir. Ayrıca ve hepsinden önemli olarak Buharı ile Müslim'de yer alan bir hadise göre Peygamber Efendimiz (salât ve selâm üzerine olsun)
“Şu üçü dışında kalan hiç bir mescidi ziyaret etmek için yolculuğa çıkılmaz:
1 - Mescid-i Haram (Kabe)
2 - Mescid-i Aksa
3 - Benim bu Mescidim (Mescid-i Nebevi)” buyuruyor .
Bu yasak hem mescidler i hem şehitlikleri ve hem de ibadet amacı ile gezilip görülen diğer bütün belirli yerleri ziyaret etmek için girişilecek olan tüm yolculukl arı içine alır.
Bunun en yalın delili de şudur. Sahabiler den Busre b. Ebu Busret-ül Gıfarî bir defasında Cenab-ı Allah'ın (c.c.) Hz. Musa (selâm üzerine olsun) ile konuşma yeri olan Tur-ı Sina'dan yeni dönen Ebu Hureyre ile karşılaşınca kendisine şöyle demişti:
“Eğer bu yolculukt an önce görüşmüş olsaydık, oraya (Tur-ı Sina'ya) gitmezdin . Çünkü Peygamber imiz:
“Üç mescid dışında kalan hiç bir mescidi ziyaret etmek için yolculuğa çıkılmaz, buyurmuştu.”
(Daha uzunca olan bu hadisi Malik El-Muvatt'a adlı eserinde kaydetmiş: Kitab, Cum'a, bab: Cuma gününde dualann kabul olduğu bir saat ile ilgili gelen hadisler, H. No: 16, s. 108,110.; Nesa-î, Kitab Cuma, bab Cuma gününde dua yapılması diğer zamanlard an daha müstehab olan bir saat, c. 3, s. 113, 116. hadisin isnadı sahihtir.)
(Busre b. Ebu Busret-ül Gıfarî; Büyük sahabiler den olan Busre b. Ebi Busre'nin asıl adı Cemil b. Busre b. Vakkas El-Gıfarî'dir. Babası ve kendisi de sahabidir . Bkz. Tehzib El-Tehzib, c. 1, s. 473, Biy. No: 876.)
Görüldüğü gibi bu hadisi nakleden sahabî, Tur-i Sîna gibi peygamber lerle ilgili çeşitli hatıralar barındıran yerlerin de hadisin genel yasak kapsamına girdiğini ve nasıl ki belirlene n üç mescid dışındaki mescidler i ziyaret etmek için yolculuk yapmak caiz değilse, böyle yerlere gitmek üzere de yolculuğa çıkmanın caiz olmadığını düşünmekte, Peygamber imizin hadisini böyle anlamakta dır.
Ayrıca belirlene n üç mescid dışında kalan her hangi bir Allah evini (Mescidi, camii) ziyaret etmek üzere seyahate çıkmak caiz olmadığına göre Allah'ın kullarından her hangi birinin evini (mezarını) ziyaret etmek amacı ile yolculuk yapmak haydi haydi caiz olmaz. Çünkü müslümanların yörelerindeki mescidler i ziyaret etmeleri bazı durumlard a vacip ve diğer bazı durumlard a müstahab olduğu gibi genel olarak mescidler i ziyaret etmenin sayılamayacak kadar çok faziletle ri vardır.
Söz konusu görüşlerin ikincisin e göre de bu tür ziyaretle r için yolculuğa çıkmak caizdir. Bu görüşü de aralarında Ebu Hamid Gazalî'nin, Ebu Hasan b. Abdus Harranî'nin ve Şeyh Ebu Muhammed Makdisî'nin de bulunduğu bir gurup son dönem alimi (muteahhırin) tarafından savunulma ktadır.
Bildiğim kadarı ile, eski dönem alimleri (mutekaddi min) arasında bu görüşte olan hiç kimse yoktur.
Bu görüşü savunanla r yukarıdaki hadiste belirtile n yasağın bu tür ziyaretle r için çıkılacak olan yolculukl arı kapsamadığını ileri sürüyorlar. Onlar bu yolculukl arın yasak olmayışını, ana-babanın, seçkin alimlerin, saygıdeğer şeyhlerin ve din kardeşlerinin oturdukla rı yerlere gitmek için ve bazı mubah dünya amaçlı geziler için çıkılacak seyahatle rin yasak ve sakıncalı olmayışına benzetmek tedir.
(Ebu Hasan b. Abdus Harranî; Asıl adı Ali b. Ömer bin Ahmer b. Ammar b. Ahmen b. Abdus El-Harani olan bu zat fıkıhçı, zahid arif ve vaiz bir kimseydi. Künyesi El-Hasen idi. 511 yılında doğdu. Altıncı asırın ünlü Hanbeli bilginler indendir. Bir Kuran tefsiri ve El-Mezheb Fi el-Mezheb adlı diğer bir eseri vardır. 559 yılında öldü. Bkz. Kitab el-Zeyl Alâ tabakat El-hanabile, c. 1, s. 241, 244, Biy. No: 128.)
(Şeyh Ebu Muhammed Makdisî; İslam aleminde bu künye ile tanınan bu alimin asıl kimliği şudur: Abdulgani b. Abdulvahi d b. Ali b. Mesrur El-Cemaili el-Makdisî Takiyyüddin Ebu Muhammed el-Hafız'dır. Hadisçi ve Hanbeli fıkıhçılarındandır. Hicrî 541 yılında doğup 600'de ölen bu zatın bir çok eserleri mevcuttur . Bir kaçını şöyle sıralamak mümkündür: El-Umde El-Ahkam, El-Ahkam, El-Kemal fi marife El-Rical...
Bkz. Kitab El-Zeyel Ala Tabakat El-Hanabile, c. 2, s. 5, 29. Aynı lakabla anılan bir diğer alim de Abdullah b. Ahmed b. Kuddame b. El-Makdisî, sonra Dimaşkî'dir. Mevkıf El-din olarak da bilinen ve künyesi Ebu Muhammed olan bu zat Hanbeli fıkhıyla ilgili El-Muğni nam eserinde sahabidir . Bundan başka daha bir çok eserleri de vardır. H. 541 yılında doğdu, 620 de öldü. Bkz. Kitab El-Zeyl Ala tabakat el-Hanabile, c. 2, s. 133-149.
Hanbeli ve diğerlerince de meşhur olduğu gibi bu iki alim de Ebu Muhammed künyesiyle künyelenmişler. Fakat bu lakabla hangisini n daha çok tercih edildiği konusunda her hangi bir kayda rastlayam adım.)