Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Vahhabiler Kimdir, Bunlar Hakkında Söylenenler Doğru mudur ?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Sapık Tekfirci Çevrimdışı

Sapık Tekfirci

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Konuyu okudum, vehabilikle alakalı baya birşeye isabet etmissiniz , maşaAllah..

Ancak son kısımda (sahtekar selefiler kısmında) çok saçmalamıssınız...

Mesele ciddi şekilde tekfire kaymış.

Sanki ortada kuran ve sünnet merkezli bir yönetim var ve insanlar buna rağmen gidip tağutun mahkemesine çifte telli ata ata gidiyorlar gibi lanse etmissiniz.

Kardeşim uzayda yaşamıyorsun , tağutun içinde yaşıyorsun. Nasıl olurda insanları bu şekilde direk kafirlikle itham ediyorsun anlamıyorum.

Bu konu bu kadar açık mı ?


Ayet ve hadislerle senin dediğin kadar açık mı yada selef imamları bu kadar net demişlermi.

Meseleyi uç örneklere götürmeye gerek yok..

Mesala ben diyelim; bir evim var ve bir arabam var. Adamın biri geldi bunu elimden bir şekilde aldı, ister gasp , ister belgelerle. Şimdi bu durumda ne yapacağım. Sizin şeriat mahkemeleriniz mi var oraya gelim size derdimi anlatım. Yoksa adamı öylece izliyeyim mi ? İzlediğim de üstüne kâr mı kalsın...

Ya bu kadar dar pencereden bakmayın olaya. Allahdan korkun. Öyle yaşama alanını dar yapıyorsunuz ki dediğiniz şeylerle kendiniz dahi tekfirlik duruma geliyorsunuz..

Zamanında sizin gibi bu konularda boş konuşan tanıdıklarımızı Rabbim denemişti. O kadar boş söz söylediler ki bu sözlerinden imtihan oldular ve sanmayın ki onlar cahildi onlarda kuranı sünneti okuyordu ancak tevile çok kaçıyorlardı..

Bir gün bana aynen şunu dediler. Tanıdığımız bir kadın kocası müşrik olduğu için ayrıldı. Kadının bilmem kaç tane çocuğu var. Ve biz kocası ayyaş, kendinden geçmiş, üflesen yıkılacak bir adamdan çocuklara hala alamadık..

O gün onlar işin ciddiyetini anladılar hoş yinede tekfirden yana geri kalmadılar ya...

Cehalet ve cuma namazı ile alakalı imam teymiyyenin görüşünü https://www.islam-tr.org/soru-cevap...eselelere-kuran-ve-sunnet-isiginda-cozum.html burada yazdım.

Birisinin malının gasb edilmesi onun tağuta ibadet edebileceği anlamına mı gelir? Mal kaybı ikrah mı? İkrah-i Mülci hariç tağuta muhakeme olmaya cevaz veren selef alimi var mı? Siz diyorsunuz ki selef alimleri bu konuda kesin mi konuşmuş? siz söyleyin bakalım İslam ahkamının olmadığı bir yerde kişi tağuta muhakeme olabileceğine dair kesin bir söz var mı? Kişi ikrah hariç hiçbir şekilde tağuta muhakeme olamaz. Sizinkisi şeri delil değil demagoji. Malımı gasbederlerse ne yapacam diye bir soru mu var? Ömrümde duyduğum en komik şey. Bunun delili nedir? Son 50 yılda türeyen kişilerden değil ben selefi salihinden delil istiyorum. Darul Harb ve Darur Ridde kavramlarını açıklayan alimler bununda izahını yapmışlardır elbet. Bu alimler Darul Harb mi görmüş. Veya Darur Ridde kavramını açıklayan İmam Şafii Darur Ridde mi görmüş. Bu kavramları açıklamışlar madem bu darlarda tağuta muhakeme olmak gibi önemli bir meseleyi atlamış olamazlar.

İslam ahkamının olmadığı Mekke döneminde Müslümanların birçoğu işkenceye tabi tutuldu. Hatta evinin arbasının alınmasından bahsediyorsunuz bunlar bir yana onlar sürgün edildi. Senelerce çölde yaşadılar. Hangisi tağuta muhakeme oldu? İkrah altında kalıpta küfür sözü söyleyen Ammar'dan başka bir başkasının rivayeti varmı elinizde? kaldı ki evin ve arabanın gasb edilmesiyle bu olay mukayese bile edilemez.

Bana şöyle olursa naparsın, bu başına gelirse ne edersin gibi sorular sormayın. Hakaret veya tekfirci gibi ucuz, basit, artık resmen kokmuş sözlerle üste çıkmaya da çalışmayın. Şeri delil getirin. Düşüncenizde samimiyseniz, amacınız insanlara bunları delillerle anlatmaksa eğer delilinizi sunun lütfen.

Hidayete tabi olanlara selam olsun diye selam verene bile tekfirci muamelesi yaptınız. Yazık yahu. Birileri bu kadar kolay tekfircilikle suçlanmamalı.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Tekfirci kardeşim, sizinle uğraşacak malesef vaktim yok. Artık değerli vaktimi sizin gibilerle uğraşmak yerine daha hayırlı işlere harcıyorum.

Demogoji yapan yazdıkları kelamdan öteye gitmeyen sizlersiniz. Bir mesele de öncelikle meselenin haramlığına bakılır, şeri delili vermesi gereken ben değil sizlersiniz, meselede kesin şekilde muhakeme olamaz diyorsanız bunu sizin ispatlamanız gerekir.

Ancak yinede lafımız ortada kalmasın, sitemizde bununla alakalı onlarca çalışma yapılmıştır hala durup durup bu tekfir zihniyetinin hortlamasını anlamış değilim varsa bir diyeceğiniz açılmış başlıklardan delilli olarak devam ediniz, demogojinin hasını yapıp üstüne bize iftira atıyorsunuz!!!

https://www.islam-tr.org/ilmi-munaz...vi-tagutun-mahkemesine-basvuranin-durumu.html

Dilerim Rabbimden benim verdiğim örnekler başınıza gelir ve bir lafla tüm müslümanlara attığınız bu cümlelerin ağırlığını o zaman görür ve hatanızı anlarsınız!!!


Lütfen bundan sonra yazacaklar edebiyle, ve delilleriyle yazsın aksi halde muhattab almıyorum bunu herkes bilsin....
 
H Çevrimdışı

halkar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
INSANN DIN ARIYOR ISE ISLAM YETER KITAP ARIYOR ISE KURAN YETER AMEL ARIYORSA 4 MEZHEP IMAMI YETER EGER DAHA BASKA BIR SEY ARIYORSA BILINKINCAHILDIR KARISTIRICIDIR,FITNECIDIR,VE AYNI ZAMANDA DINSIZDIR.BIZLERIN YUKARIDAKI YAZILAN SEYLERE MUHALIF YADA ONDA OLMAYANSEYLERI ARAMAK GIBI BIR LUKSUMUZ OLAMAZ OLMAMALIDIRDA.CANI EKSILI ISTEYENLER MUSTESNA BIZIM YAPACAGIMIZ ISLAMA GORE YASAMAKTIR.
 
F Çevrimdışı

Fatih GÜNDÜZ

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
EHLİ SÜNNET SİZE GÖRE NEDİR SARIK VE CÜBBEMİ
RESULULLAHIN KELİMEİ TEVHİD DAVASINI SARIK VE CÜBBEDEN İBARET ETTİNİZ
SİZ EHLİSÜNNETTEN ZİYEDE EHLİLEŞTİRİLMİŞ SÜNNET YOLUNDAMISINIZ
İMAM İBNİ TEYMİYYEYİ ANLAMAK İÇİN OKUMAK LAZIM
İMAMI AZAMI ANLAMAYANLAR ONU NASIL ANLASIN
 
M Çevrimdışı

mümkündür

Üye
İslam-TR Üyesi
EHLİ SÜNNET SİZE GÖRE NEDİR SARIK VE CÜBBEMİ
RESULULLAHIN KELİMEİ TEVHİD DAVASINI SARIK VE CÜBBEDEN İBARET ETTİNİZ
SİZ EHLİSÜNNETTEN ZİYEDE EHLİLEŞTİRİLMİŞ SÜNNET YOLUNDAMISINIZ
İMAM İBNİ TEYMİYYEYİ ANLAMAK İÇİN OKUMAK LAZIM
İMAMI AZAMI ANLAMAYANLAR ONU NASIL ANLASIN


FATİH GÜNDÜZ BEY BU SÖZLERİN KİME BİRAZ AÇARMISINIZ
 
M Çevrimdışı

M.Seyfulislam

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Vahhabilerin ve Suudi Yönetimin Doğuşu

İngiltere ise, ajanı Abdülaziz b. Muhammet b. Suud vasıtasıyla İslâm Devleti’ni içinden vurmaya uğraştı. Önce Muhammed b. Suud'un başkanlığında, sonra oğlu Abdulazizin başkanlığında vahhabiler İslâm Devleti’nin içinde bir varlık gösterdiler. İngiltere onlara mal ve silah yardım yaptı. Bunun neticesi vahhabiler mezhep esasına dayanarak Hilâfet otoritesinin hakimiyetini tanıyan İslâm memleketlerini istilaya kalkıştılar. Yani İngiltere'nin yardımıyla ve teşvikiyle Halifeye karşı kılıç kullandılar ve İslâm ordusu ve Emir-ül Mümininin askerleriyle çarpıştılar. Bu olay İslâm memleketlerini halifeden almak, mezheplerine göre oraları idare etmek, diğer İslâm mezheplerinin meydana getirdiği bütün eserleri kuvvetle ve kılıçla ortadan kaldırmak içindi. (M.) 1788 de Kuveyt'i yağma ettiler ve zapt ettiler. Sonra Kuzeye doğru ilerleyerek Bağdat'ı muhasara ettiler. Maksatları Kerbela'yı istila edip Hasan’ın (r.a) kabrini yıkıp orayı ziyaretten men etmekti. (M.) 1803 Nisanında Mekke'ye hücum edip yağma ederek zapt ettiler. 1804 (M.) baharında Medine onların eline geçti. Rasul (s.a.v) Revzai Mutahhara'sının kubbesini yıkarak bütün kıymetli eşyaları oradan attılar. Bütün Hicaz'ı aldıktan sonra Şam'a doğru yürüyerek Hınıs'a yaklaştılar. (M.) 1810’da Necef'e hücum ettikleri gibi Şam'a da hücum ettiler. Şam, çetin bir müdafaa yaptı. Teslim olmadı. Fakat Vahhabîler bundan sonra Kuzeye doğru ilerleyerek hakimiyetlerini Suriye'nin ekseri topraklarında tesis ettiler. Hatta Halep'e kadar ilerlediler. Bu Vahhabî hamlenin, İngiliz teşvikiyle olduğu belliydi. Zira Suud oğulları İngiltere'nin ajanlarıydı. Vahhabi mezhebini İslâm Devleti’ne darbe indirmek, diğer mezheplerle çarpışarak Osmanlı Devleti’nin içinde mezhep kavgalarını kızıştırmak için şahsî menfaatlerine siyasî işlerden bir vasıta olarak kullandılar. Tabiî mezhep mensupları bunun farkında değillerdi. (Vahhabîlik İslâmi mezheplerdendir Kurucusu bir müçtehit Muhammed b. Abdülvahhab'dır). Fakat Emir Suud'un ve Suudilerin durumdan haberleri vardı. Çünkü Muhammed b. Abdülvahhab'ın İngilizlerle alakası yoktu. İngilizlerle münasebeti olan Muhammed b. Suüd ve oğlu Suüd'du. Muhammed b. Abdülvahhab Hanbelî Mezhebinden idi. Bazı meselelerde içtihat etmiş ve diğer mezhep sahiplerinin bu meselelerde kendisine muhalefet ettiğini görmüştür. İnsanlara, fikirlerini kabul ederek ona göre amel etmeleri için davet etmiş, diğer İslâm'ı fikirlere karşı şiddetli hücumlara girişmiştir. Kur’an ve hadîsten çıkardıkları fikirler kendi fikirlerine muhalif olduğu için diğer alimlerden, emirlerden ve ileri gelen kimselerden muhalefetle karşılaştı. Mesela: Peygamber (s.a.v)'in kabrini ziyaret etmenin haram ve günah olduğunu söylerdi. Hatta o kadar ileri gitti ki, Rasul’ün kabrini ziyaret için sefere çıkan bir adamın namazları kısaltamayacağını, çünkü günah işlemek için yola çıktığını söylerdi. Bunun için şu hadisi delil getirirdi:
وَلَا تُشَدُّ الرِّحَالُ إِلَّا إِلَى ثَلَاثَةِ مَسَاجِدَ مَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَسْجِدِ الْأَقْصَى وَمَسْجِدِي هَذَا"Üç mescidden başka bir mescidi: Benim bu mescidim, Kabe ve Mescidi-i Aksa'dan başka bir mescidi ziyaret için sefere çıkmayınız." Buhari, K. Savm, 1858
Bu hadîsle Peygamberin bunlardan başka her hangi bir yeri ziyaretten men ettiğini, Ravza-i Mutahhara'yı ziyaret maksadıyla yola çıkmanın bundan hariç kaldığı için haram olduğunu söylerdi.
كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا"Sizi kabirleri ziyaretten men etmiştim. Artık ziyaret edebilirsiniz."[Ahmed b. Hanbel, Baki Müs. Ensar, 21974] hadîsiyle diğer mezheplerin Salihleri Rasul (s.a.v.)'in kabrini ziyaretin mendup veya sünnet olduğuna kaildirler.
Bu bapta başka bir çok hadîsler bulunduğunu söylemelerine ilaveten Peygamberin kabrini ziyaret etmek evleviyyet tarikiyle bu hadîsin şümulüne dahildir. Muhammed b. Abdülvahhab'ın delil olarak getirdiği hadîsin mescitlere mahsus olduğunu Peygamberin kabrini ziyarete şamil olmadığını, mesela bir adamın Ayasofya Camiini ve Şam'daki Emevî Camiini ziyaret etmek için yola çıkamayacağını, fakat ticaret, ziyaret, gezinti ve seyahat gibi maksatlarla seferlere çıkabileceğini havidirler. Hadîs mutlak olarak seferi yalnız şu üç mescidi ziyarete hasredip diğer şeyleri yasaklamıyor. Bu üç mescidden başka bir mescide ziyaret için sefere çıkmayı men ediyor. Diğer bütün hususî görüşleri de bunun gibi diğer mezhep salikleri kendilerinin Kitap ve Sünnetten anladıklarına muhalif olduğunu söylerler. Diğer mezhep salikleriyle arasındaki mücadeleleri bunun gibi meselelerden dolayı şiddetlendi. Nihayet memleketinden sürüldü.
M. 1740 da Anze kabilesi reisi Muhammed b. Suud'a sığındı. Bu adam Üyeyne şeyhine düşmandı. Üyeyne'nin merkezi Diriyye ise Suudîlerin merkezinden altı saat uzaktaydı. İşte burada Muhammed b. Abdülvahhab mezhebini yayacak bir hava buldu. Diriyye ve havalisinde mezhebini yaymaya başladı. Uzun bir müddet geçmeden fikirlerini 'koruyacak adamlar buldu. Muhammed b. Suud bu fikirlere temayül gösterip (Muhammed b. Abdülvahhab'a) yaklaşmaya başladı.
1747 de Muhammed b. Suud, Muhammed b. Abdülvahhab'ın fikirlerini kabul ettiğini ve ona yardım edeceğini, fikirlerini koruyacağını ilan etti. İşte bu anlaşma ile Vahhabî'lik hareketi bir davet ve idare şeklinde tezahür etti. Muhammed b. Abdülvahhab bu mezhebi neşir ve insanlara talim ediyor. Muhammed b. Suud'da hükümlerini emrindeki adamlar üzerinde bizzat icra ediyordu.
Bu mezhep ve paralel olarak Muhammed b. Suud'un saltanatı, Diriyye havalisindeki kabileler arasında davet ve yönetim bakımından yayılmaya başladı. 10 sene zarfında otuz mil murabba kadar olan bir sahaya yayıldı. Bu genişleme, mezhebe davet ve Anze şeyhinin saltanatı yoluyla oldu, Kimse buna mani olmadı ve onunla mücadele etmedi Hatta Muhammed b. Abdülvahhab'ı Üyeyne'den çıkaran ihsan emri bile hasmının genişlemesine mani olamadı ve onunla muharebe etmek için ancak 1757 de hazırlanmaya başladı. Lakin bunda muvaffak olamayarak yenildi. Muhammed b. Suud Diriyye, ihsa ve havalisine hakim oldu. Buralarda Vahhabîlik devlet kudretiyle icra ediliyordu.
Fakat bundan sonra bu hareket, ihsa ve havalisinde mahsur olarak kaldı. Her hangi bir faaliyette ve inkişafta bulunmadığı biliniyor. Muhammed b. Suud ve Vahhabi mezhebi bu sınırlar dahilinde kaldı. Hareket durdu ve felce uğradı.
1765 de Muhammed b. Suud öldü. Yerine (Anze Şeyhliğine) oğlu Abdülaziz geçti. Bu yolda herhangi bir faaliyet ve istila hareketinde bulunmadı. Bu duraklama tam otuz bir sene devam etti. Vahhabî hareketinin adı anılmaz oldu. Hiç bir kimse onun tehlikesinden bahsetmiyor ve korkmuyordu.
Fakat 1747-1788 seneleri arasında hareket başladıktan 41 sene geçtikten ve duraklamasından 31 (1757-1788) sene sonra birden canlandı, mesebi neşretmek için yeni bir metot kullandı. İslâm Devleti’nin her tarafında, büyük devletler yanında hatırı ve adı sık sık anılmaya başlandı. Komşularının, hatta bütün İslâm Devleti’nin huzurunu kaçıran bir hareket haline geldi.
1787 de Abdülaziz yeni bir emirlik ve hanedanlık kurmak Emirliği verasete bağlamak, diğer bir tabirle yerine oğlu Suud'u veliaht tayin etmek için harekete geçti. Muhammed b. Abdulvahhab'ın başkanlığı altında büyük bir kitle toplandı. Abdülaziz bunların önünde kendisinden sonra hakkını ailesine inhisar ettirdi. Kendisinden sonra emirliğin oğullarında kalmasını ve yerine oğlu Suud'un geçmesini ilan etti Muhammed b. Abdülvahhab'ın başında bulunduğu bu kitle bunu kabul etti. Böylece bir kabilenin veya kabileler topluluğunun değil bir Devletin hanedanlığını kurdu. Anlaşılıyor ki Vahhabî mezhebinde, mezhebin başkanlığı Muhammed b. Abdülvahhab ailesine böylece geçti. Mezhebin şeyhliğini ve emirliğini tespit için yapılan bu olaydan sonra birden bire genişleme ve Fetih hareketi canlandı. Mezhebi harp yoluyla yaymaya başladı. 1788 de Abdülaziz büyük bir askerî hareket için hazırlıklarına başladı. Arkasından Kuveyt'e saldırdı. Burasını zapt etti. Zaten İngilizler Kuveyt'i Osmanlı Devleti’nden almak istemişler. fakat alamamışlardı. Zira Almanya, Rusya, Fransa gibi büyük devletler ona karşı cephe almışlar. Üstelik "Hilâfet Devleti" de ona mukavemet ediyordu. Nihayet Kuveyt'i Osmanlı Devleti’nden ayırmaları, sonra Şimale doğru sokulmaları Rusya, Almanya, Fransa ve Osmanlı Devleti gibi büyük devletlerin dikkat nazarı çekti. Sonra bu gibi harplerin. mezhep vasfını almasından dolayı dinî duygular harekete geçiriyordu
İşte Vahhabîlerin uzun müddet duraklamadan sonra ansızın faaliyetlerinin tekrar başlaması bu şekilde oldu. Bu, yeni bir metotla başladı. Diğer İslâm mezheplerinin varlığını silerek onların yerine Vahhabilik'i ikame etmek için harp ve fetih tarzındaydı. Bu faaliyet Kuveyt'e hücum edip almakla başladı. Arkasından yeni genişleme hareketlerine giriştiler. Arap yarımadasında» Şam'da Irak'taki komşuları ve Hilâfet devleti olması dolayı siyle Osmanlı Devleti için bir huzursuzluk kaynağı oldular. Başka mezheplerden vazgeçip kendi mezheplerine tabi olmaları için Müslümanlarla ve Halife ile çarpışıyorlar, İslâm memleketlerini istila ediyorlardı. 1792 de Muhammed b. Abdülvahhab öldü. Yerine oğlu geçti. İşte böylece Suudi emirleri Osmanlı Devleti’ne darbe indirmek, Müslümanlar arasındaki mezhep harplerini körüklemek için Vahhabiliği siyasî bir alet olarak kullandılar.

İslâm Devleti’ne Karşı İngiliz Komplosu

Suudîlerin İngilizlere ajanlığı ve onlara sadakatı, Hilâfet devleti ve bundan başka Almanya, Rusya, Fransa gibi devletler nezdinde malumdu. Onların İngilizlerin kuklası olduğu malumdu. İngilizler devletler arasında Suudileri tuttuklarını gizlemiyorlardı. İlave olarak ordu teçhiz etmek ve yetiştirmek için onlara “Hint yoluyla” gelen silahlar mühimmat ve para İngilizlerin mallarından başka. Bir şey değildi. İngilizlerin desteklemelerini gizlemedikleri için Avrupa devletleri ve bilhassa Fransa “Vahhabîlik” hareketine karşıydı. Halife Vahhabîlere bir darbe indirmek istedi. Fakat Medine, Bağdat ve Şam valileri karşı koymaktan aciz kaldılar. Nihayet Mısır Valisi Mehmet Ali Paşadan onlara karşı mücadele etmesini istedi. Mehmet Ali Önceleri biraz tereddüde düştü. Lakin Fransa'nın ajanı olduğundan (Çünkü Mısır'da yaptı ihtilalde ve hükümeti ele geçirmesinde, bunun halife tarafından tanınmasında Fransa ona yardım etmişti.) ancak onun muvafakati ve teşviki üzerine sultanın emrini kabul etti. 1811 de oğlu Tosu'nu Vahhabîlere karşı gönderdi. Mısır ordusuyla Vahhabîler arasında bir çok çarpışmalar oldu. Nihayet 1812 de Mısır ordusu Medine'yi fethetti. Sonra 1816 Ağustosunda oğlu İbrahim’i Kahire'den gönderdi. O, Vahhabîleri iyice ezdi. Hatta başkentleri Diriyye'ye kadar çekildiler. Orada 1818 Nisanından itibaren bir yaz boyunca onları muhasara etti. 9 Eylül 1818 de Vahhabîler teslim oldular. İbrahim'in askerleri Diriyye'yi yerle bir etti. Öyle söylenir ki adeta izi kalmasın diye onu sabanla sürdü. Böylece “İngiltere'nin” girişimi sona erdi.

Kaynak:HILAFET NASIL YIKILDI

Hilafet nasıl yıkıldı video:
1- http://www.youtube.com/watch?v=kVqHjS7OoIc
2-http://www.youtube.com/watch?v=2kCiqhppbKU
3-http://www.youtube.com/watch?v=xscGd1OImrM
4-http://www.youtube.com/watch?v=VnegxGMt25M
5-http://www.youtube.com/watch?v=e_hT3FCsUCc
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
M. Seyfulislam nikli üye ;
İngilizlerin veya kafirlerin, Osmanlıyı içerden çökertmek için müslümanların arasına nifak saçtığı ,
kışkırttığı , maddiyat ve çeşitli bahanelerle tahrik ettiği aşikardır. Bu Osmanlı sınırları içerisinde pek çok bölgede baş göstermiş bir sorundur.
Böyle bir vakıayı sapık tasavvufçuların eserlerinden beslenerek onların ağızlarıyla anlatıp itikad edinmen
hatalı bir durumdur.


Yazının başlangıcındaki :
İngiltere ise, ajanı Abdülaziz b. Muhammet b. Suud vasıtasıyla İslâm Devleti’ni içinden vurmaya uğraştı.
ifadesindeki ajanlığı delillendirmeniz gerekmeketedir. Zira İslam devletinin aleyhine ajanlık demek kafirlik demektir. Ki bu çok büyük bir iddiadır. Bu iddiayı acil olarak delillendirmen yazının bekası için gereklidir.
Aynı zamanda Vahabilerin Kuran ve sünnete aykırı olan , şirk ve küfür akidelerinin batıllığını, ehl-i sünnet kaynaklarıyla karşılıklı olarak delillendirmeni acilen bekliyoruz.
 
KavlulFasl Çevrimdışı

KavlulFasl

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Aslında bu Tarikatçıların ve Diğer ''Vahhabi ve Selefi'' Düşmanlığı yapan İnsanlar Bilinçli veyahut Bilinçsiz Şu Önemli Çarka Su taşımaktadırlar...

Olaya Şöyle Bakalım ;

ÖTEKİLEŞTİRME GAYRETLERİ

1. Tevhid Akidesi yani ( TEVHİD DİNİ ) Hiç bir Grubun - Fırkanın - Hizibin -Cem aatin ''Selefi ve Vahhabi'de'' içinde olmak üzere kimseye Fatura edilemez...


İNDİRGEMECİ BAKIŞ AÇISI

2. Şirk İçinde olan Tasavvufcular ve daha Onlar gibi Nice Tonlardan Mitolojik Akide/İman sahibi Topluluklar,Tevhid Akidesini yani ( TEVHİD DİNİ ) ni -Vahhabi ve Selefilerin- Dünya Görüşü olarak gösterme gayretine girerek ,Tevhid Dinini Kısıtlamakta ve Önüne Grup- Fırka - H izip ve Cemaatlerin Din anlayışı gibi göstererek İNDİRGEMECİ bir bakış açısı Empoze/aşılamaktadırlar..

ALGILARIN YANILGISI /
VE TEMSİLCİ/ŞUBECİ/KUTUPLAŞMA TİPİ İSLAM ANLAYIŞI YOKTUR

3. TEVHİD DİNİ-Nİ Hiç bir Grub ve Cemaatin Temsil etme yetkisi yoktur,Tüm Müslümanım diyebilenler bu Dini ANLAYARAK/ Yaşamak zorundadır...TEVHİD DİNİ kendi kendini VAHY/KUR'AN ile temsil eder...Gruplar ve Hizipler - Tarikat ve Cemaatler ise kendi Algılarını Yaşarlar...Ancak bu algılar çoğunlukla ''ŞİRK ve KÜFÜR'' Anlayışı ile Karışık bir anlayışda olabilmektedir...


TENKİD VE ELEŞTİRİ / FIRKALARIN AMELLERİ VE İTİKAT ANLAYIŞLARI KU R'AN'A ARZ EDİLEREK YAPILIR ''DELİLLERİ'' İLE..

TARAFGİR VE KAYIRMACI TEVHİD ANLAYIŞI YOKTUR / İMAN KARDEŞLİĞİNİN GEREĞİ OLARAK KUR'AN NE DİYORSA O !!! oLUR...

4. Selefi ve Vahhabilerin Dini algıları içine yerleşmiş olan Din dışı Uygulamalar TENKİD/ELEŞTİRİLE bilineceği gibi...Nakşibendi - Kadiri - Rufai v.s Tarikat Ekollerinine içine düştüğü ''Küfür ve Şirk ,Bid'at'' türleri KUR'AN'a ARZ edilir ve DELİLLERİ ile bu Hizipçiler Uyarılır...
 
R Çevrimdışı

ramazanusta

Üye
İslam-TR Üyesi
Anladıgım şu ki tasavvufçuların bakış açılarına ve sözlerine göre eger onlar kimi din dışı veya sapık diye ilan ediyorsa dogruluk sapık ilan edilenlerde. okudugum konuda tasavvufçu tarikatçı vs toplumumuzdaki müslümanlık gibi görünen akımlar hiç bir şekilde ayet ve hadislere dayanmaksızın kendilerince bir din üretmişler ve dini merak edenlere sundukları serap türü ve insanı hayatında hiç bir şekilde hedefine ulaştırmayacak ve gayb dan feyz bekleyip bir ömrünü boşa giden amellerle dolduracak şekilde insanları imha etmeyi planlamış görünüyorlar

vahhabilik diye adlandırılan inancın devamlı olarak onlar sapıktır sözlerini hep duyup hiç bir şekilde araştırma yapmamam benim en büyük hatam olmuş. oysaki biz onların bize dogruyu söyleyeceklerini zan etmiştik.

bu foruma geldikten sonra okuyup araştırma delillerle konuşma ve ayrıca dogrunun ve hakkın alim zannedilen kişilerin kendi görüşleri degilde sahih kaynaklardan araştırılıp gerçegin ortaya çıkarılmasını ögren dim. kardeşlerimden Allaha razı olsun

bundan sonra bende inşallah KURAN VE HADİSLERLE deliller sunarak anladıgım konularda yazılar yazma gayretine girecegim. lütfen yanlış olabilecegim konularda beni uyarın ayrıca benimde gözlerimin açılması anlayışımın tam olması için ALLAH rızası için bana dua edin
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Ramazan usta kardeşim inşeallah yazılarını bekliyoruz.
 
M Çevrimdışı

mümkündür

Üye
İslam-TR Üyesi
Aslında bu Tarikatçıların ve Diğer ''Vahhabi ve Selefi'' Düşmanlığı yapan İnsanlar Bilinçli veyahut Bilinçsiz Şu Önemli Çarka Su taşımaktadırlar...

Olaya Şöyle Bakalım ;

ÖTEKİLEŞTİRME GAYRETLERİ

1. Tevhid Akidesi yani ( TEVHİD DİNİ ) Hiç bir Grubun - Fırkanın - Hizibin -Cem aatin ''Selefi ve Vahhabi'de'' içinde olmak üzere kimseye Fatura edilemez...


İNDİRGEMECİ BAKIŞ AÇISI

2. Şirk İçinde olan Tasavvufcular ve daha Onlar gibi Nice Tonlardan Mitolojik Akide/İman sahibi Topluluklar,Tevhid Akidesini yani ( TEVHİD DİNİ ) ni -Vahhabi ve Selefilerin- Dünya Görüşü olarak gösterme gayretine girerek ,Tevhid Dinini Kısıtlamakta ve Önüne Grup- Fırka - H izip ve Cemaatlerin Din anlayışı gibi göstererek İNDİRGEMECİ bir bakış açısı Empoze/aşılamaktadırlar..

ALGILARIN YANILGISI /
VE TEMSİLCİ/ŞUBECİ/KUTUPLAŞMA TİPİ İSLAM ANLAYIŞI YOKTUR

3. TEVHİD DİNİ-Nİ Hiç bir Grub ve Cemaatin Temsil etme yetkisi yoktur,Tüm Müslümanım diyebilenler bu Dini ANLAYARAK/ Yaşamak zorundadır...TEVHİD DİNİ kendi kendini VAHY/KUR'AN ile temsil eder...Gruplar ve Hizipler - Tarikat ve Cemaatler ise kendi Algılarını Yaşarlar...Ancak bu algılar çoğunlukla ''ŞİRK ve KÜFÜR'' Anlayışı ile Karışık bir anlayışda olabilmektedir...


TENKİD VE ELEŞTİRİ / FIRKALARIN AMELLERİ VE İTİKAT ANLAYIŞLARI KU R'AN'A ARZ EDİLEREK YAPILIR ''DELİLLERİ'' İLE..

TARAFGİR VE KAYIRMACI TEVHİD ANLAYIŞI YOKTUR / İMAN KARDEŞLİĞİNİN GEREĞİ OLARAK KUR'AN NE DİYORSA O !!! oLUR...

4. Selefi ve Vahhabilerin Dini algıları içine yerleşmiş olan Din dışı Uygulamalar TENKİD/ELEŞTİRİLE bilineceği gibi...Nakşibendi - Kadiri - Rufai v.s Tarikat Ekollerinine içine düştüğü ''Küfür ve Şirk ,Bid'at'' türleri KUR'AN'a ARZ edilir ve DELİLLERİ ile bu Hizipçiler Uyarılır...
mükün oln olay budur,İSLAMIN İSMİDE İSLAMDIR,KABULEDENİN İSMİDE MÜSLÜMANDIR.
Bunun dışında isim arayan ve veren ,islama ve kendine zulmetmiştir.
DİNİN İSMİ(aliimran 19.Allah indinde din islamdır).islamı kabul eden ve sadece ALLAH ın hizbinden olanın ismide(fussilet.33 te belirtilen müslüman).insanlar nedense Allah a razı olamıyorlar(Allahın verdiğ isme ve ilme).MÜSLÜMANIM DİYEN BAŞKA İSİM ARAMAZ ARARSA ,İSLAMDAN BAŞKA BİR İSİM VE DİN ARAMIŞ OLUR.(ALİİMRAN 85.KİM islamdan başka din ararsa,ondan kabul edilmiyecek,o ahirettede kaybedecek)
 
H Çevrimdışı

hurafesiz1islam

Üyeliği İptal Edildi
Banned
arkada$lar sogukkanlilikla bu meseleyi tarti$alim. Bazi üyelerin körü körüne vehabilik fanatizmini yapmalari, ve vehabiligi kibar sözlerle eletiren bir müslümana malesef hakaret etmi$tir bu durumu kiniyorum. Bu vehabi meselesini uzun zamandir ara$tirdim, daha delillerle bu konuda bir yazi yazmayi istiyorum, ama henüz delil olmadan bir özetini yazayim:

Birincisi: Din tamamolmu$tur, her bidat sapikliktir. Vehabilik hareketi sonradan islama gelmi$ bir bid'attir. bid'at kelimesinin okadar yaymi$larki, nerdeyse hayatin 99% bid'at olmu$. Coklarina göre elma yemek bile bid'attir, eger peygamberimiz(asm) elma yemediyse.

Ikincisi: Ingiltere destekli, Hilafeti yikma icin siyasi bir hareket oldugu inkar edilemez. Pakistandaki Gulam Ahmed ismindeki Bidat hareket liderinin de ingiltere ajani oldugu burda paralellik var.

Ücüncüsü: Vehabilerin itikadi bid'at bir itikaddir. Cismiye itikadini onlar icat etti. Allah bir cisimden ibaret eli ayagi yüzü ve bacaklari var diyorlar. Allaha yön ittihaz ediyorlar.
Müte$abih ayetler zahir manasina göredir diyorlar.

Bunlari ne peygamber (asm) ne ashabi dememi$tir. Müte$abih ayetlerin yorumunu sadece Allah bildigi ayetle sabittir, "zahir manasi esastir" demek ayeti inkardir.

Dördüncüsü: Vehabiler cok tuhaf bir ya$am tarzina sahibler, mesela kul hakki diye bir$eyi tanimazlar, umreye veya hacca giden temizlik anlayi$lari cok nakis oldugunu görür.

Müslümanlari tekfir etmekle -hadisin hükmüne göre- tekfirleri kendilerine dönmü$tür.
I$gal ettikleri yerde müslümanlari katletmi$ler "siz kafirsiniz maliniz caniniz helaldir" diye. Kabirleri yikmi$lar, halbuki peygamber efendimiz kabir falan yikmadi vesaire.

Sonra dellilerle anlatmaya cali$acagim, umarim hakarete ugramam fikirlerimi söyledigim icin. Vesselam
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İslam-tr Sakini
Site Emektarı
can kardeşim hakarete uğramassında yazdıklarının delilini yazmasan eleştirilere maruz kalabilirsin benden söylemesi.........haberin olsun
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Hurafeli bir islam özleminde olan tevhid düşmanı kalpazan !
Her ne kadar tasavvufta şirk, bidat olduğunu söylüyormuş gibi yaparak tepkiyi üzerine çekmekten sakınma taktiği güden sofimtrak meşrebli muvahhid düşmanı hurafeci.

Tevhid ehli muvahhid alimlerin bidatsever muhalifleri olan Sofilerin ağzıyla konuşup taktiğiyle hareket ediyor, Burada Muhammed b. Abdulvehab'a saldırdığın gibi , başka bir sayfada da Şeyhulislam İbn Teymiyye'ye saldırıyor, onların iftira dolu yazılarını aynen aktarıyorsun!

( https://www.islam-tr.org/konu/ibn-teymiyye-hakkindaki-iftiraya-verilen-cevap.7845/ )

Senin tasavvuftaki şirkleri bidatleri eleştirip ıslah etmeye çalışan yazıların nerededir? samimiysen işe bundan başla.
Yüzyıllar önce ölmüş gitmiş Tevhid ehli insanların söylemlerinden zarar gelmez. Şu an şirk bidat hurafe dolu dediğin hatta adını da Hurafeli bir islam diye almana rağmen Hurafe düşmanlarının düşmanı kesilmen, senin maksadının üzüm atıştırmak olmadığını ortaya koymuştur.
Siteye ilk geldiğin gün dediğin sözlerin burada durmaktadır :


https://www.islam-tr.org/konu/risale-i-nurlarda-tezat-ve-yanlisliklar-kitap.7125/

12 senelik nurculuk içinde yoğrulmanın etkisini tevbe etmene rağmen hala atamamışsın. Bu yüzden tevhidi meseleleri daha ilk günden müslüman muvahhidleri karalayarak suçlayarak başlaman en büyük hatandır. Hele bir dur bakalım tevhidi tağutu ne derece öğrendin?
Abdulvehaba gösterdiğin kini , hırsı ; Ömründen 12 yılını çalan , seni şirk üzere bırakan Nurculara göstermiyor onlara hatalarını küfürlerini anlatmıyorsun? Senin kimlerin üzerine yoğunlaşman gerektiğini sende biliyorsun ama senin bu yaptığından da şüphe duyar hale geldik . Send e biliyorsun ki bu nurcu geçinenlerde acaip taktik ve dost edinme pozisyonları mevcuttur!

Gerçek niyet ve adınla ortaya çıkman üzere.....









 
A Çevrimdışı

ANTİ HARİCİ

Üye
İslam-TR Üyesi
ÜSTADIM ALLAH C.C.ECRİNİ VERSİN İNŞAALLAH... ŞEYH ABDULVEHHABIN YOLUNDAN GİDENLERE NE MUTLU... ŞÜPHESİZ Kİ O YOL ALLAH VE RASULUNUN YOLUDUR... TASAVVUFCU ZINDIKLAR İSTEMESELER BİLE... BU YOLDA HER GEÇEN GÜN GENÇ MÜSLÜMANLAR ÇOĞALMAKTADIR ELHAMDULİLLAH... ZANNEDERSEM TASAVVUF ERBABI ZINDIKLARDA BUNU GEÇTE OLSA GÖRDÜLERKİ... BÜYÜK İMAM ŞEYH ABDULVEHHABIN ÜZERİNE GİDER OLDULAR... HAYIR O DEĞİLDE DELİL DİYE ORTAYA KOYDUKLARI FASA FİSO UYDURUK FİLANCA TARİKAT ŞEYHİNİN SÖZLERİNİ... FORUMLARA DELİL DİYE ASMALARI ÇOK KOMİK DOĞRUSU :) ÖZELLİKLE ENVER ÖREN DENEN DERİN DEVLETİN AJANI İSRAİL DOSTUNUN... KENDİ SAPIK YAYINLARINDAN ÇIKARTIP PİYASADA BEDAVAYA DAĞITTIĞI... ( MEDİNE MÜDAFASI ) VE İSMİ ŞU AN AKLIMDA OLMAYAN DİĞER SAPIK KİTAPLARINIDA ÇOĞU CAHİL SOFİLER DELİL DİYEREK SUNUYUYORLAR... ALLAH ÜMMETİ MUHAMMEDİ BU TEVHİD DÜŞMANI SAPIK SOFİLERİN ŞERLERİNDEN MUHAFAZA BUYURSUN... AMİN !
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt