Ve mutsuzduk biz
Ah ne güzeldi o günler…"*
Yüzündeki serinlik kimin gözlerine dokunsa mahcup bir bakışa dönüşürdü. Uykusuna gömülmüş meyyit olurdu kim varsa.
Önce ben düştüm. Sonra şehir, insanlar…
Bakışların kanıma karıştı ve zehirlendim.
İstasyon istasyon arandım durdum. İçim ezildi. Bir sabahı daha geçtim- buhurumeryem- düşlerimde gezdirdiğim ivedi tutku ve son tren.
Ağır teamüllerin nişanı üstümde gezdirildi; sana mühürlendim. Oysa sen, ne kadar kahramansan, ben o kadar olağan şüpheliydim.
Rutubetli yüzler, çarmıha çekilmiş birkaç resim ve fırtınadan arta kalan son martı çığlığı.
Efkar tutarsa beni bu şehirde, tutarsa yılgın bir titreme; - Anla o zaman ne kadar hatıra varsa karantina.
-Zabit kayıtlarında eşkâlimize şerhler düşüyor sinsi bir kalem. Gözlerini lavaboda unutmuş metalik bir gülümseme beni sana ihbar ediyor. Ve yarım kalmış bir öfke sahibini arıyor. Farkında mısın? -
* Victor Hugo
Ömer İdris A.
Ah ne güzeldi o günler…"*
Yüzündeki serinlik kimin gözlerine dokunsa mahcup bir bakışa dönüşürdü. Uykusuna gömülmüş meyyit olurdu kim varsa.
Önce ben düştüm. Sonra şehir, insanlar…
Bakışların kanıma karıştı ve zehirlendim.
İstasyon istasyon arandım durdum. İçim ezildi. Bir sabahı daha geçtim- buhurumeryem- düşlerimde gezdirdiğim ivedi tutku ve son tren.
Ağır teamüllerin nişanı üstümde gezdirildi; sana mühürlendim. Oysa sen, ne kadar kahramansan, ben o kadar olağan şüpheliydim.
Rutubetli yüzler, çarmıha çekilmiş birkaç resim ve fırtınadan arta kalan son martı çığlığı.
Efkar tutarsa beni bu şehirde, tutarsa yılgın bir titreme; - Anla o zaman ne kadar hatıra varsa karantina.
-Zabit kayıtlarında eşkâlimize şerhler düşüyor sinsi bir kalem. Gözlerini lavaboda unutmuş metalik bir gülümseme beni sana ihbar ediyor. Ve yarım kalmış bir öfke sahibini arıyor. Farkında mısın? -
* Victor Hugo
Ömer İdris A.