Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yardım Görevlilerini -kâfir De Olsalar- Kaçıran Ve Öldüren Kişilere Reddiye

F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
makdisi-350x185.jpg


Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Peygamberlerin ve nebilerin sonuncusu olan efendimiz Muhammed’e, ailesine ve tüm ashabına salat ve selam olsun.

Bundan sonra;

Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Sizden, sadece zalim olanlara isabet etmeyen fitneden sakının. Ve bilin ki; Allah cezası şiddetli olandır.” (Enfal 25)

Sahih bir hadiste bildirildiğine göre; Peygamber (s.a.v.) bize şöyle bir örnek vermiştir: “Allah’ın sınırlarına riayet edenle, sınırı aşan kişinin durumu gemiye binen bir topluluğa benzer. Onların bazıları üst katta, bazıları ise alt katta yolculuk ederler. Yolculuk başladığında alt kattakiler üst kattakilerin yanına gelir ve: “Eğer kendi bölümümüzde bir delik açarsak üstümüzdekilere zarar verir miyiz?” derler. Eğer onları istediklerini yapmaları için serbest bırakırlarsa hepsi beraber yok olurlar. Onlara engel olurlarsa hepsi kurtulurlar.”

Hadisin özeti: Kötülüğü inkâr etmeyip susmak, musibetin herkesi kapsamasını sağlar. Bu yüzden biz; bazı Müslümanların hatalarını gördüğümüzde, bizim için sıkıntıya ve düşmanlığa neden olsa da, karşımızdakiler sözümüzü maksadından ve amacından saptırsalar veya kötü gösterseler de susamayız. Çünkü Allah, Kitab’ın taşıyıcılarından: “Onu insanlara anlatacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz.” (Al-i İmran 187) diye söz almıştı.

Bu mesajım; hala ümmetin gemisinde olan, IŞİD örgütüne nasihattir. Birçok Müslümanı ondan çıkarmaya çalışmasına rağmen, ondan çıkmamış sayılmaktadır. Biz, aşırılıklarından dolayı onlar ve ümmet için korkmaktayız. Peygamberimiz (s.a.v.) bize: “Kardeşine, zalim de olsa mazlum da olsa yardım et” diye nasihat etmiştir.

Bugün IŞİD, Haçlıların onları ve tüm Müslümanları hedef almasından dolayı mazlum konumundadır. Hiç kimse için, onlara karşı Haçlıları desteklemek helal değildir. Fakat aynı zamanda, -Şam’ın kuzeyinde olduğu gibi- Müslümanlara saldırdığı için zalimdir.

Her ne kadar biraz hafiflemiş olsa da, yakın zamana kadar birlikleri silahlarını ve bombalarını Müslümanlara yöneltmiş durumdaydı. Biz bunun, devamlı surette tamamen durdurulmasını ve sadece üzerlerindeki uluslararası baskı kalkıncaya kadar geçici bir durum olmamasını temenni ediyoruz.

Bize göre zalimlerin biraraya gelip onlara musallat olması; Müslümanlara zulmetmeleri, mücahidlerin kanlarını dökmeleri ve peygamberin şeri siyasetinden sapmaları nedeniyle kendi ellerinin kazancıdır. Böylece dünyayı, kendilerine ve tüm Müslümanlara karşı paniğe düşürdüler. Allah’tan korkup, zulümlerinden dolayı tevbe etmeyecekler mi? Allah’ın kâfirlerin ellerini onların üzerinden çekmesini umarak, Müslümanların üzerinden ellerini çekmeyecekler mi?

Eğer mücahidlerin birçoğunu tekfir edip, kâfirlere yakın oldukları iddiasıyla hain ilan ediyorlarsa; şimdi bu grupların çoğunun Haçlı düşmanların müdahalesini reddetmesi ve IŞİD’le aralarında düşmanlık ve savaş olmasına rağmen onlara karşı Haçlılarla işbirliğine yanaşmaması üzerine düşünsünler. Bu durum onlara ibret olup, kardeşlerini tekfir etmekten caydırmıyor mu?

Elbette hakikate dönmek, batılda ısrar etmekten daha hayırlıdır.

* * *

Ayrıca ben; bu açıklamamda Müslüman olmayan bazı rehinelerin öldürülmesiyle ilgili -şeri hükmün açıklığa kavuşması ve şeriatı kötü gösterilmekten korumak amacıyla- İslam’ın hükmünü belirtmek istiyorum.

Yardım faaliyetleri için Müslüman ülkelerine gelen, casusluk yaptıkları tespit edilmemiş gayr-ı müslimlere; öldürülmeleri, mallarına ve haklarına saldırılması haram olan güvence altındaki kişiler olarak muamele edilmelidir. Çünkü Müslüman ülkelere girişleri; Müslümanların dinine saldırmayıp, saygılı olmaları şartıyla Müslümanların mustazaflarına yardım etmek, hastalarına bakmak ve açlarını doyurmak maksadıyladır. Aynen Peygamberimiz (s.a.v.)’in kendisine yardım edip koruyan her müşriğe davrandığı gibi. Bu, Allah’ın sevdiği adalettendir ve bu tür kişilerin zulme uğramaması gerekmektedir.

Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Allah sizleri, size karşı dininizden dolayı savaşmayan ve ülkelerinizden çıkarmayan kişilere iyilik yapmaktan ve adil davranmaktan menetmez. Allah adil olanları sever.” (Mümtehine 8)

Bir kaç gün önce IŞİD, gazetelerin yardım kuruluşlarında çalıştığını söylediği bir İngilizi öldürdü. Bunun doğruluğunu bir kenara bırakacak olursak; bu video kaydındaki cellatlar, Alan Henning adındaki başka bir İngilizi daha öldürmekle tehdit ettiler. Bize ulaşan bilgiler, bu kişinin İngiltere’de bulunan “Fatiha” isimli bir yardım kuruluşunun Suriye halkı için gönderdiği ilaç ve başka birçok insani yardım malzemesiyle beraber gönüllü sürücü olarak Suriye’ye geldiğini tekid ediyor. Bu yardım kuruluşuyla beraber bu kişiyi de araştırdık. Ebu Katade el-Filistini’nin -Allah onu özgürlüğe kavuştursun- oğlu Katade bana, babasının bu kişiyi serbest bırakmaları için 8 aydır IŞİD’la yazıştığını ama bir sonuca ulaşamadığını, hatta ellerinde olduğunu inkâr ettiklerini söylemişti. Sonra birde gördük ki; ilk İngilizi boğazladıkları kasette onu da öldürmekle tehdit ediyorlar.

Katade bana, bu İngiliz yardım kuruluşunun tanıdığı bir Müslüman tarafından yönetildiğini söyledi. Bu kişi, şu anda bu yardım faaliyetleri nedeniyle İngiltere’de tutuklu bulunmakta.

Biz IŞİD’e; Müslümanlar, cihad ve mücahidler hakkında Allah’tan korkmalarını söylüyoruz. Konu, bir İngilizi veya İngiltere’yi savunma meselesi değildir. Ki biz İngiltere’ye yakınlık duymuyoruz ve onu savunmuyoruz. Çünkü İngiltere, binlerce Müslümanı öldürmüş, Yahudi bloğuna yakınlığından ötürü Müslüman ülkelerinde milyonlarca kişiye zulmetmiştir. Fakat mesele, İslam’ı ve cihadı kötü gösterilmeye karşı koruma meselesidir. Nebi (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur: “Müslümanların kanları eşittir. En düşük dereceli olanın dahi zimmeti(güvencesi) geçerlidir. Onlar, başkaları için yardım elidirler.”

Bu İngiliz, Müslümanlar tarafından yönetilen bir kuruluşla gelmişse, onu gönderen Müslümanlara ihtiram edilmesi ve Suriye halkına yardım için gelen bu adama verdikleri güvenceye saygı gösterilmesi gerekmektedir. Ki onu gönderenler ve izinleriyle topraklarına girdiği Suriyeli Müslümanlar ona güvence vermişlerdir. Bunun karşılığının kaçırılıp boğazlanmak olması akıllıca mıdır? Müslümanlara yardım maksadıyla gelmesi, Allah’ın sevmediği şekilde boğazlanma ve zulümle değil, teşekkürle karşılanması için yeterlidir.

IŞİD’in ise; -eğer üzerlerindeki zulmün Allah tarafından kaldırılmasını ve kendileriyle beraber tüm Müslümanlara karşı toplanan Haçlı birliklerine karşı Allah’ın yardımını istiyorlarsa- Müslümanların ve tüm mücahidlerin üzerindeki zulmü kaldırmaları, bombalarını ve silahlarını mücahidlerin göğüslerine yöneltmekten vazgeçip, Allah’ın düşmanlarına yöneltmeleri gerekiyor. Ayrıca nereden olurlarsa olsunlar, yardım gönüllülerinden de ellerini çekmeleri, kişiyi Müslümanlara zulmeden bir ülkeye mensup olduğu için bireyin durumuna bakıp, açıklığa kavuşturmadan yargılamamaları gerekmektedir. Bu kişiye güvence verilmiştir ve Müslümanlara yardım niyetindedir. IŞİD tarafından kendisine reva görülen zulmü hak etmemiştir. Müslümanlara düşmanlıkla da bir alakası yoktur. Onlara ve tüm Müslümanlara düşen de; Müslümanlara düşmanlık maksadıyla gelmemiş olanlarla, bu maksatta olanları ayırt etmektir. Aynen Resulullah (s.a.v.)’in Müslümanlara karşı savaşan saldırgan Ukbe b. Ebi Muayt’la, Müslümanlara destek olup yardım eden Mut’im b. Adiyy’i –ikisinin de putperest müşriklerden olmasına rağmen- ayırt etmesi gibi.

Cihadın da böyle kişileri ayırt etmeyip, açıklığa kavuşturmadan herkese saldıranlar mücahidlerden değildir. Vallahi mücahidlerden değildir! Tersine -bilerek veya bilmeyerek- cihadı kötü göstererek ondan uzaklaştıran düşmanlarındandır.

Müslümanlar, cihadın tevhid sancağını yükseltme vesilesi olduğunu hatırlasınlar ve bu sancağı, kötü gösterip ondan uzaklaştırma vesilesine dönüştürmekten sakınsınlar. Bu sebeple biz, Suriye’de veya başka Müslüman ülkelerinde bulunan yardım görevlilerinin kaçırılmasına karşı çıkıyoruz. Bu tür kişilerin –casus veya İslam düşmanı oldukları tespit edilmediği sürece- güvende olmaları hatta teşekkürle karşılanmaları ve saldırıya maruz kalmamaları gerekmektedir. Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükredemez.”

Bu yüzden biz, IŞİD’i, –Suriye’de veya başka bölgelerde- tarafından gönderildikleri kuruluşun güvenilirliği şüphesiyle kaçırılan bu kişiyi vb. durumdaki yardım görevlilerini serbest bırakmaya davet ediyoruz. Şeriatın hükmüne uymak, Müslümanlara yardımcı olan kişiler konusunda nebevi yöntemi takip etmek, zulme karşı durup adil davranmak, cihadın ve mücahidlerin görüntüsünü muhafaza etmek için en uygun olan budur. Umulur ki; Allah, bu vesileyle Müslümanların üzerinden kâfirlerin baskısını kaldırır ve onların topluluklarını ve birliklerini dağıtır.

Allah’tan, bizleri ve onları doğru yola iletmesini dilerim.

Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve tüm ashabına salat ve selam olsun.

Ebu Muhammed El-Makdisi

22 Zilkade 1435



Arapça Aslı: http://www.tawhed.ws/r?i=18091401

ummetislam
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ümmetin alimleri artık agızlarındaki baklayı çıkartsalarda bi anlasak şu olayları dye düşünüyorum... Vardır bir hikmeti diyede susuyorum.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hoş olmayan bir ifade kullanmadım.

Demek istediğim şey şudur; İŞİD kimlerden oluşuyor ve gerçekte neye hizmet ediyor. Alimlerin bunu açıklaması lazım.

Ümmeti aydınlatmaları lazım. İŞİD harici bir örgüttür diye üstü kapatılacak ve geçiştirilecek bir örgüt değil.


Bunun bir sürü sebebi var. İŞİD akidesini ortaya koyan ve haricilikle alakası olmayan bir örgüt eldeki bilgileri göre.


Yani İŞİD kimdir nedir. Bagdadi kimdir. adnani kimdir. Neden Kobaniye saldırıyorlar türk esirleri neden serbest bıraktılar. Neden deyr zordalar, neden şama ilerlemiyorlar. Neden Bagdata ilerlemiyorlar.


Bunlar daha ciddi meseleler Bunların açıklanması lazım diye düşünüyorum.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Öyle kolay degil bu isler, kesin birsey ispatlanmadan hic kimse aciklama yapmaya cüret etmez cünkü bu cüret direk islama yapilir, alimlerde itidalli oldugundan kesin olmayan, ihtimal oldugu düsünülen durumlari ümmete söyleyip bu yükün altina kimse ahirette girmez. Zaten o yüzden ümmetin alimleri cok az sayida.
 
S Çevrimdışı

Sawtul_Jihad

Üye
İslam-TR Üyesi
olayların bize zahir olan kısmı olduğu gibi batın olan kısmıda var aslında alimler anlayanlara yetecek kadar açıklama yaptı kardeş sanırım iside karsı savaş fetvası bekliyor bu yüzden sitemli basta buna bende sitem ettim kızdık bazı seylere ama verilecek leşin bir fetva yada emir dünyanın dört bir yanındaki cihad eden gurupları bölme ihtimali olabilir supesiz merkezin diğer emirlikler olsun ve guruplar olsun bunlarla el altından haberleşmeleri var yani merkez bir şekilde aşağıdakileri tetkik ediyor ve ona göre açıklama yapıyor diye düşünüuorum.

isidi ortaya çıkaran nedenlerden biride biz daha iyi biliriz düşüncelerine kapılmalarıdır hayır kardeşler biz daha iyi bilmiyoruz el kaidenin merkez komutanlığı daha iyi biliyor alimler daha iyi biliyor.

yapılan beyanların verilen demeçlerin her cümlesi özenle seciliyip medyaya servis ediliyor herkes haddini bilseydi fitne çıkmazdı diye düşünüyorum...
 
Al-Alameyn Çevrimdışı

Al-Alameyn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah c.c. Şeyh’ten razı olsun.. Bu açıklamasıyla IŞİD’in yapmakta olduğu İslam dışı vahşetlere bir daha şer’i açıdan güzel bir değerlendirmede bulunmuş oldu.. Daha önce Şeyh Tartusi’nin de buna benzer açıklamaları vardı.. Yani İslam beldesine turist, elçi, iş adamı, öğrenci, gönüllü vs. olarak girmiş ve bu beldelerde yaşayan tüm gayri müslimler İslam’ın koruması altındadır.. Bunlara en ufak bir adil olmayan davranışta bulunulamaz.. Bu Allah c.c.’nin “Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin” [Nisa:171] ve daha birçok ayette de açıkladığı gibi haddin aşılmasıdır ki, bu Kuran emirlerinin bilerek çiğnenmesidir..

Şeyh Makdisi’nin dediği gibi “Cihadın da böyle kişileri ayırt etmeyip, açıklığa kavuşturmadan herkese saldıranlar mücahidlerden değildir. Vallahi mücahidlerden değildir! Tersine -bilerek veya bilmeyerek- cihadı kötü göstererek ondan uzaklaştıran düşmanlarındandır.” Gerek IŞİD, gerek Cund el-hilafe, gerek Taliban ve diğerleri olsun bu ve buna benzer eylemlere girişenler Şeyh’in de deyimiyle mücahid olarak adlandırılamaz..

Burada, gayri müslimlere nasıl muamele yapılması gerektğini Şeyh verdiği şu ayette tekrar dil getirmiştir.. “Allah sizleri, size karşı dininizden dolayı savaşmayan ve ülkelerinizden çıkarmayan kişilere iyilik yapmaktan ve adil davranmaktan menetmez. Allah adil olanları sever.” [Mümtehine:8]
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah seyhten razi olsun.
Suriye. Ummeti egitiyor. Bu şam in bereketidir. Iyi gormek gerek. Şam in ummete katkisi 11 eylül sonrasi bilinclenmeden cok daha fazla oldu.
Global eğitim sureci yaşanıyor farkindamisiniz. Kuresel tebliğ ler .
Ne bereketli topraklarmis

Manhatten Uyanış,
Şam diriliş.
Kiyam.

Bunu ilk dilegetiren kisi soyle demişti.
" Elhamdulillah kiyam basladi"
 
Al-Alameyn Çevrimdışı

Al-Alameyn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi, Allah c.c. cevabından dolayı razı olsun ama Şam’da olanlar ne ümmetin eğitilmesi ve ne de ümmetin bilinçlenmesidir.. Şam’ın bir global eğitim olduğunu düşünmek Suriye ve Irak’ta müslümanlar arasında süregelen ve ümmeti derinden etkileyen ve hatta yıpratan olayların bilakis farkında olunmamasının neticesi olsa gerek.. Eğer Şeyh Makdisi bile cihad adı altında gayri müslimlere yapılanları dile getirirken, müslümanların birbirlerine yaptıklarını artık siz düşünün..

Daha önce de dediğimiz gibi Şam ve Bağdat gibi İslam’ın ana sütunları büyük ölçüde zedelenmişse, bunu bir eğitim olarak değil, alınması gereken ciddi bir ders olarak görmeli ve bu sütunların ayakta durması için ümmet olarak birlik ve berebarliğimizi pekiştirmeliyiz.. IŞİD örneğinde de olduğu İslam/din/cihad adına; sivil, kadın, çocuk, ihtiyar demeden insanları katletmeye devam edenler İslam’a en büyük zararı verenlerdir ve bizlerin bu tür katliamların tekrarlanmaması için ders alması en büyük vacibedir..
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi, Allah c.c. cevabından dolayı razı olsun ama Şam’da olanlar ne ümmetin eğitilmesi ve ne de ümmetin bilinçlenmesidir.. Şam’ın bir global eğitim olduğunu düşünmek Suriye ve Irak’ta müslümanlar arasında süregelen ve ümmeti derinden etkileyen ve hatta yıpratan olayların bilakis farkında olunmamasının neticesi olsa gerek.. Eğer Şeyh Makdisi bile cihad adı altında gayri müslimlere yapılanları dile getirirken, müslümanların birbirlerine yaptıklarını artık siz düşünün..

Daha önce de dediğimiz gibi Şam ve Bağdat gibi İslam’ın ana sütunları büyük ölçüde zedelenmişse, bunu bir eğitim olarak değil, alınması gereken ciddi bir ders olarak görmeli ve bu sütunların ayakta durması için ümmet olarak birlik ve berebarliğimizi pekiştirmeliyiz.. IŞİD örneğinde de olduğu İslam/din/cihad adına; sivil, kadın, çocuk, ihtiyar demeden insanları katletmeye devam edenler İslam’a en büyük zararı verenlerdir ve bizlerin bu tür katliamların tekrarlanmaması için ders alması en büyük vacibedir..
bu dediklerin dahi Şamın eğittiğini ispat ediyor işte
 
Sayfullah at-Turki Çevrimdışı

Sayfullah at-Turki

حَسْبُنَا ٱللَّهُ وَنِعْمَ ٱلْوَكِيل
İslam-TR Üyesi
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
James Foley
Steven Sotloff

şimdi ki: Alan Henning

Sıradaki: Peter Kassig

Doğru mu sıralama
 
Üst Ana Sayfa Alt