Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yemen: El Kaide'nin tehlikeli yükselişi

MuhacirSelman Çevrimdışı

MuhacirSelman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
yemenelkaide.jpeg



Yemen ordusundan general Sumali'nin birliği, İslamcı savaşçıların ele geçirdiği Zincibar kentini geri almakla görevli. Bu görev uluslararası öneme sahip çünkü Zincibar'ın geri alınması birçok kişi tarafından Salih rejiminin son sınavı olarak görülüyor.
Denizin kıyısında ilerlerken General Sumali 27 Mayıs 2011'de Zincibar'da neler olduğunu anlatmaya başlıyor: "O gün birkaç yüz savaşçı Zincibar'ı abluka altına aldı, birkaç Yemen askerini öldürdü, yerel yetkilileri şehirden çıkardı ve iki gün içerisinde şehrin kontrolünü tamamen ele geçirdiler".
General Sumali ,Zincibar'ın düşmesini istihbarat bozukluğuna bağlıyor ve şöyle diyor "Mayıs'ın sonlarında çok sayıda İslamcı savaşçının Zincibar'a girmesi bizi çok şaşırtmıştı. Savaşçılar bazı güvenlik bölgelerine saldırdılar ve kısa sürede ele geçirmeyi başardılar. Şehrin belediye başkanı, yardımcıları ve diğer yerel yetkilileri Aden'e kaçtı. Amerika tarafından eğitilen Yemen güvenlik güçleri (CSF) şehirden kaçarken ağır silahlarını da geride bıraktılar".
General Sumali, kendisine bağlı güçlerin Haziran başlarında Zincibar'ı yeniden ele geçirmek için başlattığı saldırıya savaşçıların ele geçirdikleri ağır silahları kullanarak karşılık verdiğini ve bu yüzden birçok askerini kaybettiğini söylüyor. İslamcı savaşçılar ayrıca Zincibar'ın güneyinde bulunan Yemen ordusuna ait üslere de bir dizi saldırıda bulunmuşlar. Mayıs ayından itibaren toplam 230 Yemen askeri hayatını kaybetmiş.
Rejim muhalifleri ,Yemen askerlerinin Zincibar şehrinin düşmesine izin verdiklerini söylüyorlar. Buna sebep olarak ise Zincibar'daki savaşın Salih'in istifası için baskıların arttığı ve ordusundaki bazı kilit isimlerin gittikçe büyüyen muhalefetin saflarına katıldığı anda başlamış olmasını gösteriyorlar. Yemen'li siyasi analist Abdülgani İryani, Salih'in Zincibar'ı kendisinin teslim ettiğini ve bununla dünyaya "ben olmazsam Yemen teröristlerin eline geçer" mesajını vermek istediğini söylüyor. Her ne kadar bu ispatlanmış olmasa da, tamamen yersiz bir teori de sayılmaz. Çünkü Rus-Afgan savaşından sonra ve 11 Eylül saldırılarından bu yana Salih, Amerika'dan ve Suudi Arabistan'dan silah yardımı ve maddi destek alabilmek için El Kaide ve benzeri savaşçı örgütlerin Yemen'i tehdit ettiğini söylemişti.
Her ne kadar Yemen hükümeti Zincibar'ı ele geçiren savaşçıların Arap Yarımadası El Kaidesi (AQAP) savaşçıları olduğunu iddia etse de, Zincibar'ı ele geçiren savaşçılar kendilerini Ensar el Şeria örgütü olarak tanıtıyorlar. Üst düzey bir yetkiliye göre ise Ensar el Şeria örgütü El Kaide'nin sadece bir cephesi. El Kaide imamlarından Adil el Adab ise bunu doğruluyor: "Ensar el Şeria ismini kendimizi halka tanıtmak için, hedeflerimizi beyan etmek için, halkımıza davamızın mesajını verebilmek için ve Allah yolunda savaştığımızı anlatmak için kullanıyoruz".
Zincibar'ın düşmesi, Salih rejiminin istifa baskılarına karşı direndiği bir zamanda gerçekleşti. ABD milli istihbarat başkanı James Clapper, Yemen'deki istikrarsızlığın El Kaide'ye daha özgürce ve rahatça hareket olanağı verdiğini söylüyor ve şöyle diyor: "El Kaide ülkedeki siyasi kargaşadan faydalanarak Yemen'in güneyinde daha saldırgan bir strateji ile hareket etme olanağı buldu ve böylece ABD'nin ve Batı'nın diplomatik çıkarlarını tehdit etmeye devam ediyor".
El Kaide'nin Yemen'deki kaostan yararlandığını bilmeyen yok gibi. El Kaide, Salih rejimini Amerika'nın oyuncağı olarak gören Abyan halkının Şeriat'a dayalı bir sistemi severek karşılayacağını çok zeki bir şekilde farketti. Bunun yanında Amerika'nın füze saldırıları, sivil kayıplar, devletin halka hizmet etmemesi ve fakirlik gibi nedenler de buna katkıda bulundu. Siyasi analist İryani: "Geçmişte Yemen ordusunun ve ABD'nin saldırılarına maruz kalan aşiretler, Zincibar'ın düşmesinden sonra buraya gelerek El Kaide saflarına katıldılar" diyor.
Somali'deki Şebab'ın aksine El Kaide Yemen'de hiç bir zaman kayda değer bir bölgeyi kontrol altına almadı. Fakat Ensar el Şeria Abyan'da İslami bir emirlik kurdu. Örgüt Zincibar'a yerleştikten sonra halkın sevgisini kazanmaya yöneldi. Princeton Üniversitesi'nden Yemen uzmanı Gregory Johnson, Ensar el Şeria örgütünün Yemen'de hükümetin yapmadığı hizmetleri yapmakta çok atılgan davrandığını ve bu konuda Taliban modelini takip ettiğini belirtiyor.
Ensar el Şeriat örgütünün yolları onardığı, elektrik bağlantılarını düzelttiği, yemek dağıttığı ve şehir içinde ve çevresinde güvenlik devriyesi başlattığı görülüyor. Bunun yanısıra halkın sorunlarını gidermek için Şeriat mahkemeleri kuruyor. El Kaide liderlerleri ile sıkça görüşen Yemen'li bağımsız gazeteci Abdurrezzak Cemal: "El Kaide ve Ensar el Şeria güvensizliği, soyguncuları ve yol kesicileri ile tanınan bölgede halka büyük bir emniyet getirdi " diyor ve ekliyor: "Zincibar'daki karşılaştığım insanlar güvenliği sağladıkları için El Kaide ve Ensar el Şeria'ya minnettarlar". Bunun yanında Ensar el Şeria örgütü, Şeriatın gerektirdiği şekilde cezalandırma uyguluyor. 12 Şubat'ta Zincibar'da ABD'ye istihbarat sağladığı gerekçesiyle yakalanan iki kişi örgüt tarafından idam edilmişti.
Ocak ayında Ensar el Şeria örgütü başkent Sana'nın 100 mil güneydoğusundaki Rada şehrini ele geçirmişti. General Sumali, El Kaide tehdidinin küçümsenmeyecek derecede büyüdüğünü ve özellikle destekçilerinin çoğaldığını ve kendilerine güvenli üs edindikleri şu zamanda bu tehdidin daha da ciddi boyutlara geldiğini söylüyor.
Zincibar'ın ele geçirilmesi El Kaide'nin Yemen'de artan yönetim boşluğundan çok iyi yararlandığını gösteriyor. Bundan daha tehlikeli olan ise El Kaide'yi destekleyenlerin artması ve örgütün güçlü aşiretler ile birleşmesi.
2011 sonlarında ABD Yemen'deki askeri varlığını büyük ölçüde geri çekmesinden sonra ABD'nin eğittiği Yemen askerleri de bir anda desteksiz kaldılar. Hatta askerler ABD'nin tedarik ettiği M4 silahlarına mühimmat dahi bulamadıklarını söylüyorlar. Abyan'daki savaşlara da katılmayan Yemen askerleri, El Kaide ile savaşmak yerine sallantıda olan rejimi kurtarmak için Sana'ya geçtiler. Siyasi analist İryani, Amerika'nın eğittiği askerlerin genellikle rejimi korumakla görevli olduğunu ve Abyan'daki savaşa katılmayıp Salih'in sarayını korumakla meşgul olduklarını söylüyor. Başkan Obama'nın terörizm danışmanı John Brennan, Yemen'deki siyasi kargaşadan dolayı ABD'nin eğittiği birliklerin El Kaide ile savaşmak yerine siyasi amaçlar doğrultusunda hareket ettiğini söylüyor.
Obama yönetimi terörizmin yayılma tehlikesinden dolayı Salih'e istifa çağrısında bulunmayı çok yavaştan aldı. Çünkü Salih ABD'nin El Kaide'ye karşı saldırı düzenlemesine ve Amerika'nın Yemen askerlerini eğitmesine yıllardır izin veriyordu. Salih rejimine karşı protestoların artarak devam ettiği bir dönemde bile ABD, Salih rejimi ile olan işbirliğine övgüde bulunmaya devam ediyordu.
Fakat ABD'nin anti-terör politikası Yemen'de hiç kabul görmedi. Kurulacak olan yeni hükümetin Salih'in bu işbirlikçi tavrını sürdürmesi zor gibi görünüyor. Ana muhalefetin başını çektiği Islah partisi ABD saldırılarını şiddetli bir şekilde kınamış, teröristlerin Yemen'de yargı karşısına çıkması gerektiğini savunmuştu. Partinin lideri Muhammed Kahtan, Amerika'nın istediği şekilde bir politika uygulamayacaklarını belirtmiş ve "ABD ile müttefikiz ama işbirlikçi değiliz" ifadesini kullanmıştı.
Geçen sene Yemen'deki siyasi krizin derinleşmesi nedeniyle Obama yönetimi Yemen'deki askeri personelin çoğunu geri çekmişti. Yemen Dışişleri Bakanı Ebubekir el Kırbi, Amerikan askerleri geri dönmediği ve silah ve mühimmat yardımında bulunmadığı takdirde terörizme karşı yapılan savaşın zarar göreceğini dile getirmişti. Şimdi ise ABD hava operasyonlarına ve özellikle insansız hava araçları ile gerçekleştirdiği saldırılara ağırlık veriyor.
Obama yönetimi, insansız hava araçları ile yapılan saldırıları genişletmek için geçen yaz Arap Yarımadası'nda gizli bir hava üssü kurmaya başlamıştı. Eylül ayında Enver el Evlaki'ye yapılan saldırıda da kullanıldığı belirtilen bu gizli hava üssünün muhtemelen Suudi Arabistan veya Umman'da olduğu sanılıyor. Amerika Yemen'deki kara birliğini büyük ölçüde geri çekmesine rağmen Yemen istihbaratı ile işbirliğini sürdürmeye devam ediyor. ABD ocak ayı sonlarında Abyan'da ve Zincibar'da El Kaide liderlerine karşı bir dizi hava saldırısı düzenlemişti. General Sumali, ABD helikopterlerinin kendilerine askeri malzeme getirdiğini ve Abyan'da savaşan Yemen askerlerine istihbarat sağladığını belirtiyor.
ABD, Yemen güçlerine yardım etmek ve özellikle hava operasyonları yapabilmek için, özel birliklerini ve CIA ekiplerini yıllardır Yemen'de tutuyor. Her ne kadar bu operasyonlardan bazıları Enver el Evlaki gibi planlanan hedefleri vurmayı başarmış olsa da birçok saldırı özellikle Abyan ve Sebva'da sivillerin hayatına mal oldu. Başkan Obama'nın Yemen'de hava saldırılarına izin vermesinden bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu birçok sivil ve bazı aşiret liderleri hayatını kaybetti. Sonuç olarak bu saldırılar halkın ABD'ye ve Salih rejimine olan öfkesini daha da artırdı.
Ekim ayında hava saldırısında Enver el Evlaki'nin aynı zamanda Amerikan vatandaşı olan 16 yaşındaki oğlu Abdurrahman'ın bir hava saldırısında öldürülmesi bütün Yemenlilerin öfkesine sebep oldu. Yemen'li gazeteci Abdurrezzak Cemal bu tür saldırıların El Kaide'ye olan sempatiyi artırdığını ve evlatlarını kaybeden aşiret üyelerinin ABD'den intikam almak istemesinin El Kaide'nin siyasi ve dini mesajı ile uyuştuğunu belirtiyor.
Siyasi analist İryani, halkın bu tür durumlarda bir çeşit ideolojik sancağa yapışıp Hilafetten bahsetmesinin olağan bir gelişme olduğunu ifade ediyor. Salih rejimine karşı yapılan gösterilerde muhafazakar imamlar ABD ve İsrail'in aleyhinde konuşmalar yapıyor. Her ne kadar ABD El Kaide'yi hava operasyonları ile bitirebileceğini düşünüyorsa da örgüt Yemen'de toplumun değişik kesimlerinde geniş bir destekçi kitlesine sahip. El Kaide saflarında bazı yabancı savaşçıların olmasına rağmen, örgütün büyük çoğunluğunu güçlü aşiretlere mensup savaşçılar oluşturuyor. Yemen uzmanı Gregory Johnson, son aylarda Ensar el Şeria örgütüne birçok yeni savaşçının katıldığını ifade ediyor.
General Sumali Abyan'ın savaşçılardan temzilenmesi gerektiğini söylemesine rağmen bunun kolay bir iş olmadığı görülüyor. ABD'nin ve Yemen ordusunun Zincibar'ı bombalaması halkı savunduğunu iddia eden Ensar el Şeria örgütüne daha fazla destek kazandırıyor. Ensar el Şeriat lideri Ebu Hamza el Murkosi ocak sonunda yayınladığı mesajda şöyle diyor: "kardeşlerime ve onurlu Abyan halkına sesleniyorum. Bu hain hükümetin yardımıyla bütün dünya bize karşı birleşti, evlerinizi yıkıyor, altyapınızı yok ediyor. Sizler bu işbirlikçi hükümete ve Amerika'ya karşı savaşta bize katıldınız".
Yemen'de aşiretler çok önemli bir yer teşkil ediyor. Bazı aşiretler El Kaide'ye karşı savaşırken, diğerleri ise El Kaide'ye sığınak yeri sunuyor. El Kaide'yi gözetim altında tutabilecek güçte olan bazı aşiretler, Amerika'nın izlediği saldırgan politika nedeniyle böyle yapmaktan geri duruyor. Eğer aşiretlerin El Kaide'ye sempati duymasında bir artış varsa bunun en büyük sebebi Amerika'nın operasyonları ve Yemen ordusunun Amerika'ya verdiği destektir. Sebva bölgesindeki aşiret liderlerinden Şeyh Ali Abdullah Abdüsselam neden El Kaide'ye karşı savaşmadıklarını anlatırken şunları söylüyor: "Eğer benim hükümetim okullar, hastaneler ve yollar yapıyorsa ben hükümetime sadık kalır korurum. Ama şimdiye kadar elektrik ve su gibi temel hizmetleri bile alamadık. Neden El Kaide'ye karşı savaşalım ki? El Kaide Sebva'da güvenliği sağladı, yağmacılığı engelledi. Hükümetin kontrol ettiği bölgelerde ise hırsızlık ve yağmacılık kol geziyor. Gerçekten farkı görebiliyorsunuz. Böyle giderse El Kaide giderek daha fazla bölgeyi kontrolü altına alacaktır".
Şeyh Ali Abdullah Abdüsselam El Kaide'nin "terörist bir örgüt" olarak gösterilmesini ise bir sorun olarak görmüyor ve ekliyor: "ABD El Kaide'yi terörist görüyor, biz ise ABD'nin insansız hava araçlarını terörizm olarak görüyoruz. Bu araçlar gece gündüz üzerimizde uçuyor, kadınları ve çocukları korkutuyor, uyuyan insanları rahatsız ediyor, atılan bombalar sivilleri öldürüyor, patlamayan misket bombaları çocuklar için büyük tehlike arzediyor". Aşiret lideri şöyle devam ediyor: "Eskiden El Kaide savaşçıları dağlarda ve mağaralarda saklanıyorlardı, şimdi ise sokaklarda dolaşıyorlar. El Kaide gittikçe büyürken Salih rejimi El Kaide'ye karşı savaşmaları için ABD'nin verdiği paraları boşa harcıyor. Yemen askerleri terörizme karşı savaşı bir yatırım olarak görüyor. Çünkü ciddi bir şekilde savaşa katıldıkları takdirde, ABD'nin para yardımı duracak. O yüzden uzun süre para yardımı alabilmek için El Kaide ile savaşı uzatıyorlar.
Siyasi analist İryani'ye göre ABD, terörizme karşı savaşın, Salih rejimi için bir gelir kaynağı haline dönüşmesine hiçbir zaman izin vermemeliydi. İryani bunun terörizmi daha da çok artırmaktan başka bir işe yaramadığını, o yüzden ABD'nin yaptığı saldırıların büyük bir hata olduğunu, çünkü sivillere verilen zarardan dolayı bu saldırıların geri teptiğini belirtiyor.
ABD'nin terörizme karşı izlediği politika, terörizm tehdidini daha da artırdı mı? ABD'nin cevaplamak zorunda olduğu en önemli soru işte bu.


pressmedya
 
Üst Ana Sayfa Alt