YENİ DÜNYA DÜZENİ, GLOBAL DÜNYA HÜKÜMETİ VE KIYAMETÇİLİK
Şeytani bir proje olan ''Yeni Dünya Düzeni'' kurmayı amaçlamış olduğu global dünya hükümeti hedefine ulaşabilmek için, şüphesiz birçok yol denemektedir. Bunlardan biri ve belkide en önemlilerinden biri kıyametçilik bir başka deyişle apokalizm. Batı dünyasında son derece yaygın olan ve temelde Hıristiyan ve Yahudi kutsal metinlerinin -bilinçli bir biçimde- yanlış okunmasından kaynaklanan bir konu gibi görünmektedir.
Kıyametçilik olarak adlandırabileceğimiz bu durum; yeni dünya düzeni kurma görevini üstlenmiş kişi ve kurumlar tarafından, çeşitli biçimlerde gündeme getirilerek, bir manipülasyon ve propaganda aracı olarak kullanılarak istismar edilmektedir. Şöyleki; insanların korkuları üzerine inşa ettikleri bu şeytani yapılanmayı oluşturmak için, bir kaos ve korku ortamı oluşturarak, bütün bir insanlığın tehlike altında olduğu dolayısıyla da insanlığın kendini korumak için global bir dünya hükümetine ihtiyacı olduğu tezi beyinlere kazınmaktadır.
Toplumsal kargaşalar, yanardağ patlamaları, depremler, psikolojik sorunlar, hastalıklar, açlık, haşereler, göktaşları, arkası kesilmeyen savaşlar ve ki?i saldırıları ile oluşan buhranlı ve sıkıntılı bir dönem geçiren dünya ehline hiç olmadığı kadar yalnız, çaresiz ve yardıma muhtaç olduğu hissi verilerek global dünya hükümetine giden yolun açılması...
Çok yakın zamanlarda 2012 olarak ortaya atılan kıyamet tarihi daha önceleri de 2000, 1999, 1666 gibi farklı tarihler için gündem edilmişti. Özellikle başkan Bush başta olmak üzere ABD'de birçok kişi buna inanıyor. Bu teorilere göre, zamanın sonuna geldik, yani Ahir zamandayız...
İşte bu hedefe kilitlenmiş olan bu elit, Bush'un Allah tarafından seçilmiş olduğu tezini ortaya atmakta, ve propagandasını yapmaktadır. Daha önce hazırladığım Nostradamus, Bush ve III. Dünya Savaşı başlıklı iki yazı hatırlandığında, bu düşüncenin tvler aracılığıyla topluma nasılda kanalize edildiği de ortaya konmuş olacaktır. Buna ek olarak daha geçen hafta Bush'un ABD'nin Irak'taki varlığını değelendirirken sarfettiği: ''Biz Irak'ta ilahi bir görev için bulunuyoruz. Bütün dünya bu şeytani güçlere karşı mücadelede yer almalı ve bize destek vermelidir'' dediğini ekleyelim ki, bir Haçlı Savaşı başlattığını söyleyen ve incil okumaya başladığı gazetelerde yer alan evangelist başkan Bush'la ilgili resim daha net biçimde ortaya konmuş olsun.
Armegedon olarak adlandırılan ve kıyamet kopmasından önce Mesih önderliğindeki iyiler ile Deccal önderliğindeki kötüler arasındaki savaşın başlamak üzerinde olduğu ve Mesih'in kötüleri yendikten sonra, iyiler ile birlikte arz-ı mevud (vadedilmiş topraklar) da bir süre yaşadıktan sonra kıyametin kopacağı ve yeryüzünde Büyük Sion mabedinin çevresinde küçük bir azınlığın hayatta kalacağı sonra da başka dünyalara doğru büyük yolculuğa çıkacakları zamana ulaşılacağı biçiminde özetleyebiliriz bu senaryoyu.
Bu şer odaklarının, şeytani projelerini topluma ulaştırma yöntemleri arasında, kaso ve korku ortamından faydalanmak olduğu gibi aynı zamanda kaos ve korku ortamı oluşturmayı bizzat üstlendiklerini de ekleyelim. Çevremize biraz dikkatli gözlerle baktığımızda ne demek istediğim anlaşılacaktır. Filim endüstrisi de, global dünya hükümeti tezinin işlendiği alanların başında gelmektedir. Mason Biraderler başlıklı yazımda bu konuya değinmiştim. Şimdi tekrar yer vermemek için değinerek geçiyorum. Ancak şu sıralar tvde yer alan Yağmurdan Sonra ismiyle yayınlanan dizi kıyametçilerin, inançlarının ve hedeflerinin deşifresi açısından mühim ipuçları vermektedir.
Bu konu şu sıralar ABD'de üzerine en çok yazı yazılan konulardan biridir. Bu vesileyle başta ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde yeni uzay kaynaklı tarikatler kuruluyor ve faaliyetlerde bulunuyor. Bundan Türkiye olarak adlandırılan bölgede nasibini almıştır. Bülent Çorak ve uzaylı tariklatını duyanlarınız olmuştur. Graham Hancock, Robert Bauval, John Anthony West, Alan Alford, Andrew Collins, Graham Phillips, Maurice Cotterell, Adrian Gilbert, Robert Lomas, Christopher Knight, Zecharia Sitchin, Neil Freer gibi araştırmacıların bu konuda çalışmaları vardır.
Protestan bir vaiz olan, Van İmpe "İsrail'in Son Soykırımı" ve "Tanrının Yeni Kehanetsel Saati" isimli eserlerinde Bush, Nostradamus, ilahi görev, Armagedon, global (masonik) dünya hükümeti konuları üzerinde durmaktadır. Amin Maluf ''Yüzüncü Ad'' isimli eserinde günümüzden önceki tarihlerde ortaya atılan kıyamet tezlerini ele almaktadır. Dr. Süleyman Adem ''Kıyamet Sendromu'' adlı eserinde Hıristiyan ve Yahudi kutsal metinlerinde kıyametçilik tezini işlemektedir. Grace Halsel ''Tanrıy'ı Kıyamete Zorlamak'' ve Nuh Gönültaş ''Bush ve Evanjelizmin Mesih Planı'' eserlerinde konunun siyasallaştırılması ve siyasal amaçlar için kullanılmasını çok ustalıkla ele almaktadırlar. Yalçın İlter'in insanlığın gizemli sorularına yanıt aradığını ve bu konudaki spekülatif düşüncelere yer verdiğini söylediği ''Kayıp Tarih'' isimli eseri de, kıyametçiliğin Mayalara dayanan tarihi kökenlerini ele alıyor. Bu konuda Türkçe'de bulunan en ciddi araştırmalardan biri Burak Eldem tarafından kaleme alınan ''2012: Mardukla Randevu'' isimli eserdir.
Bütün bu şeytani projeler bizlere yeni bir mitolojik çağın başlangıcında olduğumuzu hissettirmektedir. Şeytanın şüphesiz çokça hilesi vardır, şeytan dostlarını usulca fısıldar ve insanlara kimi zaman sağdan kimi zaman soldan sokulur. Ve bizler biliyor ve iman ediyoruz ki, şeytanın hilesi pek zayıftır, gerçekten iman edenler üzerinde şeytanın hiçbir yaptırım gücü yoktur ve Allah nurunu tamamlayacaktır, kafirler istemesede.
sanaqhudu........
Şeytani bir proje olan ''Yeni Dünya Düzeni'' kurmayı amaçlamış olduğu global dünya hükümeti hedefine ulaşabilmek için, şüphesiz birçok yol denemektedir. Bunlardan biri ve belkide en önemlilerinden biri kıyametçilik bir başka deyişle apokalizm. Batı dünyasında son derece yaygın olan ve temelde Hıristiyan ve Yahudi kutsal metinlerinin -bilinçli bir biçimde- yanlış okunmasından kaynaklanan bir konu gibi görünmektedir.
Kıyametçilik olarak adlandırabileceğimiz bu durum; yeni dünya düzeni kurma görevini üstlenmiş kişi ve kurumlar tarafından, çeşitli biçimlerde gündeme getirilerek, bir manipülasyon ve propaganda aracı olarak kullanılarak istismar edilmektedir. Şöyleki; insanların korkuları üzerine inşa ettikleri bu şeytani yapılanmayı oluşturmak için, bir kaos ve korku ortamı oluşturarak, bütün bir insanlığın tehlike altında olduğu dolayısıyla da insanlığın kendini korumak için global bir dünya hükümetine ihtiyacı olduğu tezi beyinlere kazınmaktadır.
Toplumsal kargaşalar, yanardağ patlamaları, depremler, psikolojik sorunlar, hastalıklar, açlık, haşereler, göktaşları, arkası kesilmeyen savaşlar ve ki?i saldırıları ile oluşan buhranlı ve sıkıntılı bir dönem geçiren dünya ehline hiç olmadığı kadar yalnız, çaresiz ve yardıma muhtaç olduğu hissi verilerek global dünya hükümetine giden yolun açılması...
Çok yakın zamanlarda 2012 olarak ortaya atılan kıyamet tarihi daha önceleri de 2000, 1999, 1666 gibi farklı tarihler için gündem edilmişti. Özellikle başkan Bush başta olmak üzere ABD'de birçok kişi buna inanıyor. Bu teorilere göre, zamanın sonuna geldik, yani Ahir zamandayız...
İşte bu hedefe kilitlenmiş olan bu elit, Bush'un Allah tarafından seçilmiş olduğu tezini ortaya atmakta, ve propagandasını yapmaktadır. Daha önce hazırladığım Nostradamus, Bush ve III. Dünya Savaşı başlıklı iki yazı hatırlandığında, bu düşüncenin tvler aracılığıyla topluma nasılda kanalize edildiği de ortaya konmuş olacaktır. Buna ek olarak daha geçen hafta Bush'un ABD'nin Irak'taki varlığını değelendirirken sarfettiği: ''Biz Irak'ta ilahi bir görev için bulunuyoruz. Bütün dünya bu şeytani güçlere karşı mücadelede yer almalı ve bize destek vermelidir'' dediğini ekleyelim ki, bir Haçlı Savaşı başlattığını söyleyen ve incil okumaya başladığı gazetelerde yer alan evangelist başkan Bush'la ilgili resim daha net biçimde ortaya konmuş olsun.
Armegedon olarak adlandırılan ve kıyamet kopmasından önce Mesih önderliğindeki iyiler ile Deccal önderliğindeki kötüler arasındaki savaşın başlamak üzerinde olduğu ve Mesih'in kötüleri yendikten sonra, iyiler ile birlikte arz-ı mevud (vadedilmiş topraklar) da bir süre yaşadıktan sonra kıyametin kopacağı ve yeryüzünde Büyük Sion mabedinin çevresinde küçük bir azınlığın hayatta kalacağı sonra da başka dünyalara doğru büyük yolculuğa çıkacakları zamana ulaşılacağı biçiminde özetleyebiliriz bu senaryoyu.
Bu şer odaklarının, şeytani projelerini topluma ulaştırma yöntemleri arasında, kaso ve korku ortamından faydalanmak olduğu gibi aynı zamanda kaos ve korku ortamı oluşturmayı bizzat üstlendiklerini de ekleyelim. Çevremize biraz dikkatli gözlerle baktığımızda ne demek istediğim anlaşılacaktır. Filim endüstrisi de, global dünya hükümeti tezinin işlendiği alanların başında gelmektedir. Mason Biraderler başlıklı yazımda bu konuya değinmiştim. Şimdi tekrar yer vermemek için değinerek geçiyorum. Ancak şu sıralar tvde yer alan Yağmurdan Sonra ismiyle yayınlanan dizi kıyametçilerin, inançlarının ve hedeflerinin deşifresi açısından mühim ipuçları vermektedir.
Bu konu şu sıralar ABD'de üzerine en çok yazı yazılan konulardan biridir. Bu vesileyle başta ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde yeni uzay kaynaklı tarikatler kuruluyor ve faaliyetlerde bulunuyor. Bundan Türkiye olarak adlandırılan bölgede nasibini almıştır. Bülent Çorak ve uzaylı tariklatını duyanlarınız olmuştur. Graham Hancock, Robert Bauval, John Anthony West, Alan Alford, Andrew Collins, Graham Phillips, Maurice Cotterell, Adrian Gilbert, Robert Lomas, Christopher Knight, Zecharia Sitchin, Neil Freer gibi araştırmacıların bu konuda çalışmaları vardır.
Protestan bir vaiz olan, Van İmpe "İsrail'in Son Soykırımı" ve "Tanrının Yeni Kehanetsel Saati" isimli eserlerinde Bush, Nostradamus, ilahi görev, Armagedon, global (masonik) dünya hükümeti konuları üzerinde durmaktadır. Amin Maluf ''Yüzüncü Ad'' isimli eserinde günümüzden önceki tarihlerde ortaya atılan kıyamet tezlerini ele almaktadır. Dr. Süleyman Adem ''Kıyamet Sendromu'' adlı eserinde Hıristiyan ve Yahudi kutsal metinlerinde kıyametçilik tezini işlemektedir. Grace Halsel ''Tanrıy'ı Kıyamete Zorlamak'' ve Nuh Gönültaş ''Bush ve Evanjelizmin Mesih Planı'' eserlerinde konunun siyasallaştırılması ve siyasal amaçlar için kullanılmasını çok ustalıkla ele almaktadırlar. Yalçın İlter'in insanlığın gizemli sorularına yanıt aradığını ve bu konudaki spekülatif düşüncelere yer verdiğini söylediği ''Kayıp Tarih'' isimli eseri de, kıyametçiliğin Mayalara dayanan tarihi kökenlerini ele alıyor. Bu konuda Türkçe'de bulunan en ciddi araştırmalardan biri Burak Eldem tarafından kaleme alınan ''2012: Mardukla Randevu'' isimli eserdir.
Bütün bu şeytani projeler bizlere yeni bir mitolojik çağın başlangıcında olduğumuzu hissettirmektedir. Şeytanın şüphesiz çokça hilesi vardır, şeytan dostlarını usulca fısıldar ve insanlara kimi zaman sağdan kimi zaman soldan sokulur. Ve bizler biliyor ve iman ediyoruz ki, şeytanın hilesi pek zayıftır, gerçekten iman edenler üzerinde şeytanın hiçbir yaptırım gücü yoktur ve Allah nurunu tamamlayacaktır, kafirler istemesede.
sanaqhudu........