Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yılbaşı Kutlamamasına Davet

aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
YILBAŞI KUTLAMALARI



31 Aralık gününü 1 Ocak gününe bağlayan gece malum, Miladi Takvim’e göre Yılbaşıgecesidir. Bu, miladi hesapla bir yılın bitip diğerinin başlaması olmaktan öte, Hıristiyanların Noel-Cristmas bayramlarının da bir parçasıdır.. Noel, Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir..

İsa Aleyhisselam’ın doğum tarihi, esasen bizce gayb olmakla birlikte, Hıristiyanlarca 25 Aralık ve 6 Ocak olduğu varsayılır. Ve buna binaen Katolik, Protestan, ve Ortadoks Hıristiyanlarca bu zaman aralığında farklı günve gecelere mahsus farklı dini kutlamalar yapılmaktadır. Kendi içlerinde de birçok çelişki ve farklılıkları olan Haç toplumları bu günlerde mezhebine ve memleketine göre değişen çeşitli şekillerde ibadet ve eğlencelerle kutlamalar yaparlar..

Esasen Antik dinlerdeki Kış Festivalleri ve Roma dinlerindeki Güneş Tanrısı’nın doğum günü festivalleri ve benzeri ayinlerin de Hıristiyanlıktaki birer uzantısıdır bunlar.. Gregoryen ve Julyen takvimlerinden doğan zaman farklarından da kaynaklanan bu ihtilaflarından dolayı Hıristiyanlar Noel-Cristmas gününü bahsettiğimiz tarihler arasında değişik günlerde çeşitli şekillerde kutlarlarsada, 1 Ocak gecesi bu kutlama ve eğlenceler Haçlı dünyası genelinde doruğa ulaşır..

1- Esasen Tahrif olmuş bir Din olan Haçlı Hıristiyanlık içinde bile çok sonradan ihhas olunmuş birer hurafedir İsa Aleyhisselam’ın doğumunu kutlamak. Yani adeta, bidat içinde bidat.. Biz Müslümanlar, kendi Hak Din’imiz olan İslam’da bile böylesi şeylerin olmadığını bilir, ve mesela Muhammed Aleyhisselam’ındoğumunu kutlamak olan Mevlid’in yani o güne has ekstradan ibadetler yapmanın bid’at-hurafe yani sonradan icat edilmiş çarpık bir ibadet şekliolduğunu, Ehli Sünnet kaynaklarından biliyoruz ve bu türden işgüzarca şeylerden uyduruk ibadet şekilerinden sakınıyoruz. Kaldı ki Hıristiyanların bidat içinde bidati denecek türden bir batılının peşine neden düşelim?..

2- Yine, İsa Aleyhisselam’ın doğumu kutlaması gibi, Noel Baba inancı da; Tahrif olmuş Haç Dini’nde bile çok sonradan ayrıca bir yeni tahrifle uydurulmuş bir hurafedir..Biz Müslümanlar, Müslümanların gavsı (gavs: kendisine sığınılan) kurtarıcı-iyi adamı diye anlatılan ve her daim hayatta olup hep imdada yetişen diye tarif edilen bir Hızır Aleyhisselam anlayışının dahi, Ehli Sünnet kaynaklarca bidat-hurafe olduğunu, O’nun gerçekte tabi ki büyük bir Allah Dostu kul olup vazifesi bitip ve ömrü nihayete erince“Külli Nefsin Zaikatul Mevt” hakikati iktizasınca, her kul gibi O’nun da vefat ettiğini bilir ve bu uydurma inanca itibar etmez; ve ayrıca, “İstedin mi sadece Allah’dan iste” Emri Şerifi mucibince her dileğimizi Hak Teala’dan ister ve kullara sığınıp şirke düşüp kafir olmaktan kaçınırken; Haç dininin hayali kahramanlarını nasıl överiz çocuklarımıza?.. Bu konudaki sayısız film, çizgi film, oyun ve reklam vs propaganda yağmurunun altında zihinlerinin kirlenmelerine nasıl göz yumarız?

3- Keza, Noel Çamı denen ve yılbaşlarında süslenen çam ağaçları da, bir çok kadim cahiliyye dinindeki bereket tanrı ve tanrıçalarınıve hayat ağacı diye bir şeyi, ve bu türden inançları simgeleyen çağdaş birkalıntıdır. Bu da muharref Haç dininde çok sonraki zamanlarda, tıpkı Noel babainancı gibi, yakın yüzyıllarda uydurulmuş, ve kadim paganist cahiliyyeye özentive taklitten başka bir şey değildir.. Bizler kendi toplumumuz arasında zaman zaman nükseden ve cahiliyye dinlerinin kalıntısı olan Dilek Ağacı gibi kafirce şeyleri red ediyorken nasıl olur da muharref-batıl Haç dininin hurafesi olan Noel-Yılbaşı Çamı denen saçmalığı çocuklarımıza yapar veya izin veririz?..

4- Kurban bayramlarında müslümanlara etmedik hakaret bırakmayan Haçlı Batı’nın kutsal Hindisi de bu gecede yok satıyor.Yazık.. Bu gün Avrupa ve Amerika’da bir çok yerlerde Müslümanların Cami yapmaları, Kurban kesmeleri, Tesettürleri ve bir çok ibadetleri yasaklanır veya izin verilen bazı yerlerde de olmadık Hakaretler edilirken, Nazi ve Ku Kluks Klan tarzı Haçlı-Faşismi tarafından Müslümanların evleri ateşe verilirken, ben Müslüman evladıyım diyenlerin Noel kutlaması veya o gece Hindi alması nasıl bir mazoşistliktir,nasıl bir şahsiyetsizliktir demekten alamıyoruz kendimizi..

5- Bu saydıklarımızı yapanın İslama göre hükmü nedir?Denirse eğer.. Kuran, Sünnet, Selef ve Halef Uleması’na yani Edille-i Şer’iyye’ye göre açık ve net bir şekilde şunu söyleyebiliriz ki; Kafirlerin İbadetlerine ve Adetlerine iştirak etmek, onları taklit etmek, onlara benzemek, onları bu işlerinde desteklemek veya tasvip etmek veya teveccüh etmek; bazı hallerde küfür bazı hallerde de haramdır.. Yani bu hallerde ya kafir ya da fasık olur kişi!..

Ey İman edenler, Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, izzeti şerefi onların yanında mı arıyorlar? Bilsinler ki, gerçekten bütün kuvvet ve izzet şeref yalnızca Allah’ındır” Bu ayettende anlayacağımız üzere; aşağılık kompleksi içine düşüp, maymun gibi kör taklit hastalığına yakalanıp, kafirleri taklit edenler aslında kendilerini biraz daha değerli önemli hissetmek için bunu yapıyorlar, oysa izzet şeref saygınlık değer Allah’ındır, ve O dilediğine verir bunları!..

Ey İman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost ve idareci edinmeyin! Zira onlar birbirlerinin dostudurlar! Kim onları dost ve idareci edinirse o da onlardandır! Şüphesiz Allah zalimler güruhuna yol göstermez hidayete erdirmez” Bu ayette de bize Kafirleri dost-sırdaş-yandaş edinmememiz gerektiği emredilmektedir.. Ve onları dost kardeş edinenin de artık onlardan olduğunu açıkça beyan buyruluyor..

De ki, ey kafirler” diye başlayan ve “Sizin dininiz size benim dinim de banadır” diye biten Kafirun Suresinde de açıkça bir Tasnif yapılmış ve Safların ayrışması, sınırların çizilmesi emredilmiştir.. Evet insanlar çeşitli şekillerde sınıflanabilirler, beyaz-siyah-sarı, türk-arab-kürd, zengin-fakir,güçlü-güçsüz.. Bu ve benzer tasniflerin her çeşidi batıldır ve küfürdür! Böylesi ayrımcılığın her çeşidi batıldır! Sadece Allah Teala’nın yaptığı şu tasnif, şu ayrım hak bir tasniftir ve her müslüman bu tasnifi yapmak ve safını seçmek durumundadır; Müslümanlar ve Kafirler..

Elbette kafir dediğimiz Gayrı Müslimler’in de, her birini aynı kefeye koymayız, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmayan ve bir takım iyi hasletleri olanları ile,Şeriat’ın müsaade ettiği hudutlar dahilinde bir kısım insani münasebetlerimiz, çeşitli tebliğ-afet anında yardımlaşma-komşuluk-ticaret-ziyaret vs ilişkilerimiz olabilir ve de olmaktadır. Lakin asla onlardan olmadan ve onlara benzemeden ve yani belli Şer’i kaideler şartı içinde..

Nasıl ki bir Ortadoks Hıristiyan Patrikhane’de 11 Temmuz Yortusuna gidiyor ama bizimle Bayram Namazı kılamıyorsa, biz de onların Yortularına iştirak edemeyiz. Eden de kafir olur, onlardan olur..

Kim bir millete benzemeye çalışırsa o da onlardandır” Hadisi şerifi de bize bu hakikati anlatmaktadır. Evet bazılarınca çok sıradan ve masumca gösterilmekte ve alt yapısı da “Önemli olan senin için, şekle şemaile takılma” gibi sekülerist telkinlerle hazırlanmakta veya vicdanların sesiböyle küfür kelamlarla bastırılmak istenmektedir.. Hiçbir din ve medeniyette, hiçbir hukukta kalpler niyetler okunmaya çalışılmaz, herkesin sözlerine ve işlerine bakılarak hüküm verilir.. Yanibireyin laik olması imkansız ve de aptalcadır. Şahıslar değil, Rejimler idareler laik olur, ki bu da Tuğyandır yani Allah kanunu ile hükmetmeyip kul uydurması kanunlarla hükmetmedir, kafirliktir.. Bu, bütün küfrün ve fitnenin esası olan asrımızın en büyük yarasıdır buna ayrıca temas etmek gerek..

Esasen Asrı Saadetin nihayetinden,Emevi-Abbasi-Osmani eliyle devam ederek, İslam Ümmeti’nin 1300 sene boyuncabaşında var olmuş olan Çobanı yani Halifesi var olsa bu gün bu küfürler ve bu kültür emperyalizmi vs olmazdı..

“Bir kavim, kendi özündekini (hak üzere olanitikat ve amellerini, hallerini) değiştirip bozmadıkça Allah Teala şüphesiz ki,onun halini değiştirip bozmaz” Bu ayette de ümmetteki bozulmanın dejenere olmanın, yıkımın sebeb ve sonucu vurgulanmaktadır..

Kişi sevdiği ile beraberdir” Hadisi debu babda bahsimizin konusu aslında.. Yani, kim kime benzerse ondandır hakikatinin bir pareleli de bu sözdeki hakikattir.. Kim kimi seviyor, özeniyorsa onunladır. Onunla haşredilecektir, Cennet veya Cehennem’de onunla kardeş-komşu kılınacaktır!.. O halde “Allah katında Din islam’dır” ve “Allah’dan korkun ve doğrularla birlikte olun” emri şerifi gereğince sadece Hak üzere olup Hak üzere olanları dost ve kardeş edinmek zorundayız..

İnsanımız bazen de “Ben bunu Noel değil Yılbaşı, yani yeni bir yıl niyetine ve eğlence amaçlı yapıyorum” diyerek kutluyor.. Oysa, bu sözü söyleyenler dahi kendi vicdanında bilmekteler ki bu sadece bir yeni yıl başlangıcı değil, bu Noel-Cristmas kutlamalarının bir parçasıdır.. Ayrıca; “Kim kimin karaltısını artırırsa o da onlardandır” Hadisi Şerifinde buyrulduğu üzere kimlerin sayısını çok gösterirsen sen de onlardansındır ve onların ekmeğine yağ sürmüş olursun.. Ve Ulemamız bir çok eserinde “Kafirlerin bayram ve özel günlerinde, sadece seyretmek için gidip onların kalabalığını-sayısını artıran” bile kafir olur diye fetvalar vermişlerdir.. Kaldı ki “Onlara iştirak edenler”çok daha vahim bir durumdadırlar..

Aslında Vatikan’daki Papa temsilcisi sayılan Noel Baba adlı hayali sözde kahramanın kardeşi de Sam Amca dedikleri Çağdaş Haçlı Batı Krallarıdır.. Dün Gazi Sultan Salahaddin Eyyubi, Gazi Sultan Zahir Baybars, Halife Sultan Süleyman Gazi’lerin kumandasındaki İslam Ordularının karşısına çıkan Haçlı Ordularının başı “Kutsal Roma Germen İmparatoru ve Papalık” iken; bugün “AB, NATO, BM gibi isimlerle veyine PAPA olarak” ve onun da daha şirinleştirilerek kamuflesi olan “Noel Baba ve Sam Amca” suretleriyle karşımıza çıkan Bu ikisi yani “Kilise ve Krallar” değil mi tarih boyunca Doğu’ya, İslam Ümmeti üzerine defalarca Haçlı seferi dediğimiz saldırı ve yağmaları gerçekleştirmiştir! Utanmadan da bukafirlerin ibadet ve adetlerine özenmek nasıl bir hastalıktır! Allah muhafaza! Moğol ve Haçlı saldırıları ve son asırdaki Laik Tuğyan’ın bu Ümmet’e verdiği zararları idrak edemeyen kimse, “Tarihini bilmeyen milletler, kafasına darbe alıp veya bunayıp hafızasını kaybeden şahıslar gibidir” hakikati gereğince aptallaştırılmış, uyutulmuş ve uyuşturulmuş demektir..

Yılbaşı Eğlenceleri denen; Küfür ve Haram dolu, ve Fıtrat ve Edeb ve Mantık dışı basitlikler düşüklükler şebeklikler ise her şeyden bir yana, tabiri caizse Racon sahibi, Mert ve Haysiyetli herhangi bir insana da uymaz.. Her şeyden evvel Kafirlerin din ve adetlerini taklit ederek İslam’dan çıkma; hem de bir ağaç katliamı, hem günler evvelinden başlanılan bir israf ve alışveriş-tüketim hastalığı, hem içki ve fuhşiyat zirvesinin(?) görüldüğü bu geceye bir de piyango denen milli(?)kumarların iştirak etmesi ayrıca bir sapkınlıktır! Adeta kendilerinden geçerek türlü türlü ahlaksızlığı yapan antik Roma’lıların, Pompei ve Herkülanyum ve Kapua ve Kolezyum ehlininki gibi kadim sapık eğlence ve ayinlerini hatırlatmaktadır! Tanrılarına ve Şeytanlarına tapınma gecesigibi bir hal alan bu “Küfür ve Haramda yarış” gecesinde;

Muhammed Aleyhisselam’ın Askerleriyiz diyen ne kadar kardeşimiz, yani Müslüman varsa; onları sıradandavranmaya, hatta “Kafirlere Muhalefet Edin” Emri Şerifi’ne binaen; adeta inadına sessiz sedasız geçirmeye; vebahsettiğimiz türden, kişiyi İslam’dan çıkartan Kafir yapan mit ve ritlerden sakınmaya ve sakındırmaya davetediyoruz..





Ayrıca, İşbu tavsiye ettiğimiz şey:


Bir Müslümaniçin Allah’a olan İmanı’nın, Allah Teala’nın hükümlerine riayetin biricabıdır..

BirMilliyetçi için bir vatani-kültürel vazifedir..

Bir Solcuiçin de kapitalist globalleşme karşısında bir direnme fırsatıdır..














(alıntı: akıncı)







.




noel papa.jpg


sam amca.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt