YİTİK BİR ÜMMETE AĞIT
Ben, Medine fecirlerinde tutuşan
Bedr’in sayhalarının yankısı,
Uhud’un kanatları yaralı şahini
Ben, Ravza’da yetim kalmış mihrabım
Ben, Buhara’da, Semarkant’ta
İlme ve alimlere hasret medrese
Ben, cehalete kurban edilmiş ictihad
Ben, hiziplerin cedelinde unutulmuş fıkıhım
Ben, Mısır’ın hâzin ezanlarında
Yankılanan “Tevhid”in sesiyim.
Ben, mehtaplara meftûn gecelerde
Gümüş gümüş nakışlanan
Zümrüt yeşilinde Nil’in,
Bir yürek gibi depreşen tilavetim
Ben, Kurtuba’da, Kayrevan’da, Şam’da
Hiyanete uğramış emanet
Ben, gözyaşlarıyla tarihe yazılan fetih
Ben Ömer’in adaletine susamış ve
Mesih’i bekleyen Kudüs
Selâhaddin’in karargâhında murabît cündî
Ben, hüznün tarihini yazan kalemim
Hâlâ yüreğim parçalanmakta
Endülüs’te, Üsküp’te, Kırım’da.
İstanbul’da ağlıyorum yitik müjdelere
Saatleri tükenen kıyametlere
Gözlerimde buğusuyla kutlu fetihlerin
Mekke’de secdedeyim
Titretir atlas geceleri ahlarım
Ey beni yakan yüce sevda
Yeter beni bir ömür ağlattığın
Mahzun sabahlarda ve
Veda akşamlarının
Yalnız kalmış yanık ezgili ezanlarında
Ben, ağızları ay gibi ışıldayan
Kavruk benizli Afrikalı çocuğum;
Ümmetin ölgün merhametine mahkûm.
Ben, kardeşleri tokluktan geğirirken,
Açlığın memesinden ölümle beslenen
Ölümü ekmek gibi yiyen
Ölümü kefen gibi giyen..
Ben, vakum bombalarıyla
Ciğerleri parçalanan Çeçenim
Uğrunda “La İlahe İllallah”ın
İzinde Hamza’nın, Halid’in, Tarık’ın
Ben,Moro’da,Halepçe’de,Timbukto’da,Darüsselam’da
Diriliş yağmurlarına duaya duran çiçeğim
Ben, yitik sesimi arıyorum
Soruları elinden alınmış yarınsız kalabalıklarda
Alın sizin olsun yüreğim
Benim artık bir vatanım yok
Gömün beni gömün
Yetim kalmış topraklarıma
Unutulmuş eski fetihlerin
Ben, ümmetin bin yıllık acısı
Gazvelerde kişneyen yağız küheylan
Alnında hayrı taşıyan
Ben, yıldızları yanağında ışıldatan
Umutların kılıcıyım
Nil, gözyaşımı, Fırat kanımı,
Tuna hüznümü akar
Dicle sanki öksüzlüğüme bir ağıt
Ben dağlarında kekik yerine barut
Reyhan yerine kan kokan vatanım
Ben, yitirilmiş cephelerde yaralı savaşçı
Düşmüş topraklarda direnen haysiyet
Yüreğim, sözüm, kurşunî bulutlar yüklü
Yorgun bir ümmetin hüznüne ağlıyorum
Mehmet Emin Akın
2000
Ben, Medine fecirlerinde tutuşan
Bedr’in sayhalarının yankısı,
Uhud’un kanatları yaralı şahini
Ben, Ravza’da yetim kalmış mihrabım
Ben, Buhara’da, Semarkant’ta
İlme ve alimlere hasret medrese
Ben, cehalete kurban edilmiş ictihad
Ben, hiziplerin cedelinde unutulmuş fıkıhım
Ben, Mısır’ın hâzin ezanlarında
Yankılanan “Tevhid”in sesiyim.
Ben, mehtaplara meftûn gecelerde
Gümüş gümüş nakışlanan
Zümrüt yeşilinde Nil’in,
Bir yürek gibi depreşen tilavetim
Ben, Kurtuba’da, Kayrevan’da, Şam’da
Hiyanete uğramış emanet
Ben, gözyaşlarıyla tarihe yazılan fetih
Ben Ömer’in adaletine susamış ve
Mesih’i bekleyen Kudüs
Selâhaddin’in karargâhında murabît cündî
Ben, hüznün tarihini yazan kalemim
Hâlâ yüreğim parçalanmakta
Endülüs’te, Üsküp’te, Kırım’da.
İstanbul’da ağlıyorum yitik müjdelere
Saatleri tükenen kıyametlere
Gözlerimde buğusuyla kutlu fetihlerin
Mekke’de secdedeyim
Titretir atlas geceleri ahlarım
Ey beni yakan yüce sevda
Yeter beni bir ömür ağlattığın
Mahzun sabahlarda ve
Veda akşamlarının
Yalnız kalmış yanık ezgili ezanlarında
Ben, ağızları ay gibi ışıldayan
Kavruk benizli Afrikalı çocuğum;
Ümmetin ölgün merhametine mahkûm.
Ben, kardeşleri tokluktan geğirirken,
Açlığın memesinden ölümle beslenen
Ölümü ekmek gibi yiyen
Ölümü kefen gibi giyen..
Ben, vakum bombalarıyla
Ciğerleri parçalanan Çeçenim
Uğrunda “La İlahe İllallah”ın
İzinde Hamza’nın, Halid’in, Tarık’ın
Ben,Moro’da,Halepçe’de,Timbukto’da,Darüsselam’da
Diriliş yağmurlarına duaya duran çiçeğim
Ben, yitik sesimi arıyorum
Soruları elinden alınmış yarınsız kalabalıklarda
Alın sizin olsun yüreğim
Benim artık bir vatanım yok
Gömün beni gömün
Yetim kalmış topraklarıma
Unutulmuş eski fetihlerin
Ben, ümmetin bin yıllık acısı
Gazvelerde kişneyen yağız küheylan
Alnında hayrı taşıyan
Ben, yıldızları yanağında ışıldatan
Umutların kılıcıyım
Nil, gözyaşımı, Fırat kanımı,
Tuna hüznümü akar
Dicle sanki öksüzlüğüme bir ağıt
Ben dağlarında kekik yerine barut
Reyhan yerine kan kokan vatanım
Ben, yitirilmiş cephelerde yaralı savaşçı
Düşmüş topraklarda direnen haysiyet
Yüreğim, sözüm, kurşunî bulutlar yüklü
Yorgun bir ümmetin hüznüne ağlıyorum
Mehmet Emin Akın
2000