Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bugün bazı bilim adamları (Einstein, Stephen Hawking gibi) izafiyet teorisi ile zamanın bükülebileceğini söylemiştir. Ancak bu, hızlı hareket veya ışık hızına yakın seyahatle zamanın farklı algılanmasıdır. Geçmişe fiziksel olarak dönmek ya da gelecekteki olayları değiştirmek gibi şeyler fiziksel olarak da imkânsızdır.
Zamanda yolculuğun mahiyeti, kastedilene göre belli şartlar dahilinde açıklama yapmak isterim.
Kur'an ve hadislerde zamanda yolculuk kapsamına girebilecek vakıalar mevcuddur. Bunlardan belli başlılarını sayacak olursam en başta;
Rasulullah ﷺ'in İsra ve Mirac adı altında yaptığı gelecek zamana, çeşitli mesafelere anlık yolculuklar ve ibretler zikredilebilir. "Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mubârak kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden munezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir." (İsra 1)
İsra ve Mirac Hadisesi Hakkında Sahih Hadis Var mıdır?
Uyutulma ile farkına varmadan yüzyıllar ötesine şâhid olan Ashab-ı Kehf hadisesi.
“Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar, dokuz yıl da buna eklediler.” (Kehf, 25)
Normal ömrünü yaşayıp ölen bir kimsenin (Uzeyr) 100 yıl sonra diriltilerek sonraki asıra ulaştırılması.
"Veya altı üstüne gelmiş bir şehire uğrayan kimseyi görmedin mi? O kimse "Burayı ölümünden sonra Allah nasıl diriltecek?" demişti. Bunun üzerine Allah, O kimseyi öldürüp 100 yıl ölü olarak bıraktı. Sonra tekrar diriltti. Ve Ona: "Ne kadar kaldın?" dedi. O da: "Bir gün veya bir günün bir bölümü kadar kaldım." dedi. Allah da: "Hayır Sen 100 sene ölü kaldın. Yiyeceğine içeceğine bir bak, hiç değişmemiş, bir de eşeğine bak. Biz Seni, insanlara bir ibret olasın diye böyle yaptık. Kemiklere bak, Onları nasıl bir araya getirip sonra et giydiriyoruz." dedi. Allah'ın kudreti Ona apaçık belli olunca: "Artık Allah'ın her şeye Kâdir olduğunu iyice anladım." dedi." (Bakara 259)
Fakat üstte misal olarak saydığım vakıaların tamamı kulların kendi ihtiyarlarında olmayıp, Allah'ın mûcizesi gereği yaşanmıştır. Normal olarak insanoğluna çizilen sunnetullah gereği kul kendinden menkul özellikleri veya çalışmaları sayesinde geçmişe veya geleceğe doğru zamana yolculuk asla mümkün olmayacaktır, başaramayacaktır. Bu bir nevî ilahlığa soyunmaktır.
Kişi zamanda yolculuk adı altında böyle yaparak geçmiş zamanlara dönerek hadiselere mdahale edip kaderi değiştirebileceğini de iddia (küfür) ettiğini bilmelidir. Kader, Allah’ın olmuş, olmakta olan ve olacak her şeyi önceden bilip yazmış olmasıdır. Allah’ın ilmi ezelîdir (öncesizdir), yani O'nun için “önce-sonra” yoktur. Bu sebeble zaman içinde geri gitmek, kaderi değiştirmek gibi bir şey mümkün değildir.
“Hiçbir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce bir kitabta(Levh-i Mahfûz’da) yazılmış olmasın. Şubhesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)