Çözüldü Zinâkar Birisinin, Bâkir(e) ile Nikahlanması Câiz mi?

Mercan Çevrimdışı

Mercan

Eski nick : Salih Kul
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum,

nur suresi 3- Zina eden erkek, ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir erkek evlenebilir. Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.

tövbe edip bir daha bu günaha düşmek istemeyen birisi, mü'minlere yasaklanan bu evlilik şartını nasıl anlamalı?

kendisi gibi zina eden yada ayette geçen Allah'a ortak koşan (kafir) {Rabbim ne acıdır.} birisini mi bulacak, sen bu günahı işledin mi o zaman gel evlenelim mi diyecek?
ayetin mekke müşriklerinin üzerine indiği düşünülürse, bugün yapılarda farklı olmadığına göre;
müslümanım deyip bu günahı işleyen (tövbe eden) ve evlenme düşüncesinde olan kardeşler ne yapmalı?
soru biraz çetrefilli oldu, affedin.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

اَلزَّانٖي لَا يَنْكِحُ اِلَّا زَانِيَةً اَوْ مُشْرِكَةًؗ وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَٓا اِلَّا زَانٍ اَوْ مُشْرِكٌۚ وَحُرِّمَ ذٰلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ
"Zina eden erkek, zina eden veya muşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya muşrik olan erkek evlenebilir. Bu, mûminlere haram kılınmıştır." (Nur 3)

Selef alimleri bu meselede ihtilaf ederek iki görüşe ayrılmışlardır:

1. Görüş: Zina eden bir kadınla evlenmek haramdır.
Bu görüş Ali, Bera bin Azib (r.anhuma), Ayşe (r.anha) ve İbni Mes'ud (r.anh)'dan naklolunmuştur.

1. Görüşün delilleri:
Zina eden bir kadınla evlenmenin haram olduğuna hükmedenler. «Zina eden erkek, zina eden veya muşrik olan bir kadından başkasını nikahlamaz. Zina edan kadını da zina eden veya müşrik olan bir erkekten başkası nikahlamaz.» (Nur: 3) âyetinin zahirini delil almışlardır.

Bu görüşteki alimlere göre âyetin zahiri her ne kadar hüküm değil, haber manası taşıyorsa da âyetin sonundaki. «Bu (surette evlenmek) mu'minler üzerine haram kılınmıştır.» ifadesi kesin hüküm ifade ettiğinden baş taraftaki haber anlamı taşıyan cümle de kesin bir hüküm ifade etmektedir.
Bu görüşün bir başka delili de Ali'den (r.anh) rivayet edilen şu sözdür:
«Bir erkek zina ettiği zaman Onunla karısının ayrılması gerekir. Bir kadın zina ederse yine Onunla kocasını ayırmak gerekir
Bu görüşün delillerinden biri de, Mersed bin Ebi Mersed'in cahiliye döneminde dostu olan fahişe bir kadınla evlenmek için izin istemesi üzerine Rasulullah (s.a.v.)'in bu âyet nazil olana kadar cevab vermemesi, âyetin nuzulunden sonra ise, «Inak'la evlenme.» buyurmasıdır.


2. Görüş: Zina eden bir kadınla evlenmek caizdir.
Bu görüş de Ebubekir, Ömer ve ibni Abbas (r.anhuma)'dan nakledilmiştir. Cumhurun görüşü de budur. Dört mezhebin fakihleri de bu görüşle hükmetmişlerdir.

2. Görüşün delilleri:
Zina eden bir kadınla evlenmenin caiz olduğuna hükmedenler aşağıdaki delillere istinad etmektedirler:

1- Ayşe'den rivayet edilen. «Bir erkeğin zina ettiği kadınla evlenip evlenemeyeceği soruldu. Rasulullah (s.a.v.),
«Evet, başlangıcı zina idi ama sonu nikahtır. Haram helali haram kılmaz.» buyurdu (Taberi ve DâraKutni) hadisi.

2- İbni Ömer (r.anhuma)'den rivayet edilir:
«Ebubekir mescidde otururken yanına bitkinlik ve heyecandan ne konuştuğu anlaşılmayan bir adam geldi.
Ebubekir, Ömer'e (r.anhum) «Bu adamla ilgilen. Birşey için gelmiş fakat ben ne konuştuğunu anlamıyorum.» dedi.
Ömer adama sordu.
Adam, «Bana bir misafir gelmişti, kadınla zina ettim.» dedi.
Ebubekir onları, zina haddi uyguladıktan sonra evlendirmiş ve bir sene sürgüne göndermiştir.»
(İbnu'l-Arabi. Ahkâmu'l-Kur'an , C. 3. S. 319)

3- İbni Abbas (r.anhuma)'dan şöyle rivayet edilir:
İbni Abbas (r.anhuma)'ya «Zina eden bir erkekle kadın evlenebilirler mi?» diye soruldu.
«Başlangıcı zina ise sonu nikahtır. Bunun örneği şudur: Adamın biri bir bahçeden meyve çalar. Sonra bahçe sahibine giderek aynı meyveden parası ile satın alır. Çalarak yediği haram, satın aldığı helaldir.» cevabını verdi.

Bu görüş sahiblerine göre; «Zina eden erkek, zina eden veya mûşrik olan bir kadından başkasını nikahlamaz...» âyeti umumi bir vakıayı ifade eder. Yani fısk ve zinayı adet edinmiş bir kimse hiçbir zaman mûmin ve saliha bir kadınla evlenmek istemez. Ancak kendi meşreb ve ahlakında olan veya muşrik bir kadınla evlenmek ister. Zina eden bir kadınla da mûmin ve salih bir erkek değil, ancak Onun gibi zina eden bir erkek evlenmek ister.


Bazı alimlere göre bu âyetin hükmü, «içinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakirlerse Allah, Onları (evlenmeleri sayesinde) fadl(ı kerem)iyle zengin yapar.» (Nur: 32) âyetiyle neshedilmiştir.

İffetli bir mûmin için zina eden bir kadınla evlenmek nasıl uygun değilse, iffetli bir kadının da zani ve fasık bir erkekle evlenmesi öyle uygun değildir.

(Muhammed Ali Sabuni, Ahkâm Tefsiri)


Malik, Yahya b. Said'den, O Said b. el-Museyyeb'den şöyle dediğini rivayet etmektedir:
"Zina eden erkek ancak zina eden veya muşrik olan bir kadını nikah edebilir. Zina eden kadını da ancak zina eden veya muşrik olan bir erkek nikahlayabilir" (Nur 3) buyruğu hakkında (Said b. el-Museyyeb) dedi ki: Bu ayet-i kerimeyi daha sonra gelen: "içinizden evli olmayanları .. evlendirin"(Nur, 32) ayeti neshetmiştir. İbn Amr da böyle demiştir. O dedi ki: Zina eden kadın da müslümanların evli olmayan (dul)ları arasına girer.



Ebu Câfer en-Nehhas dedi ki: İlim adamlarının çoğunluğu bu görüşü benimsemişlerdir. Fetva verme ehliyetine sahib kimseler de şöyle derler: Bir kadın ile zina eden bir kimse O zina ettiği kadın ile evlenebileceği gibi başkası da Onunla evlenebilir.
Bu İbn Ömer'in, Salim'in, Cabir b. Zeyd'in, Ata, Tavus ve Malik b. Enes'in görüşü olduğu gibi, Ebu Hanife ve mezhebine mensub ilim adamlarının da görüşüdür.

Şafii der ki: Bu ayet hakkında söylenecek söz Said b. el-Museyyeb'in sözü gibidir. Allah'tan yanılmayacağımı ümit ederek söylüyorum ki, bu ayet mensuhtur.

İbn Atiyye dedi ki: Bu ayet-i kerimede muşriklerden söz edilmesi bütün bu yaklaşımları zayıf kılmaktadır.
İbnu'l-Arabi der ki: Bence uygun görüş şudur: Nikah lafzı ile ya İbn Abbas'ın dediği gibi, ilişki kurmak kastedilmiştir, yahut da akit. Eğer ilişki kurmak kastedilmiş ise bunun manası: Bir zina ancak zaniye bir kadın ile yapılır. Bu da şu demektir: Erkek de, kadın da her iki taraf da Zinakardır. Buna göre ayetin takdiri de şöyle olur: Zinakar bir kadın ile ilişki kurmak, ancak zina eden bir erkeğin yahut muşrik bir erkeğin işidir. Bu açıklama İbn Abbas'tan rivayet edilmektedir ve sahih bir manadır.

Eğer: Baliğ bir kimse bir kız çocuğu ile yahud akıllı bir kişi deli birisi ile yahut uyuyan bir kişi uykuda olan bir kadın ile zina edecek olursa, bu sadece erkek tarafından bir zinadır ve bu erkek zaniye olmayan birisini nikahlamış (ilişki kurmuş) olmaktadır. O takdirde daha önce geçen maksadın dışına çıkılmış olmaktadır denilirse, cevabımız şu olur: Bu, her bakımdan bir zinadır. Şu kadar var ki Onlardan birisinden had düşer, diğerine ise uygulanır.

Şayet "nikah" lafzı ile akit kastedilmiş ise buyruğun anlamı şöyle olur: Zina etmiş bir kadın ile evlenip de, hamile olup olmadığını anlamadan Onunla gerdeğe giren bir kimse zina eden kişi gibidir. Ancak bu hususta ilim adamlarının ihtilafı dolayısıyla Ona had uygulanmaz. Şayet böyle birisi ile nikah akdi yapıp da Onun hamileliği ortaya çıkıncaya kadar, Onunla gerdeğe girmeyecek olursa, icma ile bu akit caizdir.

Bir diğer görüşe göre ayet-i kerımenin maksadı, zina eden bir erkek, zaniye bir kadından başkasıyla evlenemez, demek değildir. Çünkü böyle birisinin zaniye olmayan bir kadın ile evlenmesi de düşünülebilir. Ancak mana şöyle olur: Zaniye bir kadın ile evlenen bir kimse de zanidir. Sanki: Zaniye kadını ancak zina eden erkek nikahlar, denilmek istenmiş ve ifadelerde lafızlar yer değiştirmiştir. Bu da şu demektir: Zaniyeyi ancak Onun zinasına radı olan bir erkek nikahlayabilir. Böyle bir şeye de ancak kendisi zina ediyor ise radı olur.

Mutekaddiminden bir kesim şöyle demiştir:

Ayet-i Kerime nesh edilmiş değildir. Bunlara göre zina eden bir kimsenin kendisi ile hanımı arasındaki nikahı fâsid olur. Kadın zina edecek olursa, kendisi ile kocası arasındaki nikahı da fâsid olur.
Bunlardan bir topluluk da şöyle demiştir: Bu yolla nikah fesh olmaz, ancak kocaya hanımı zina ettiği takdirde karısını boşaması emredilir. Boşamayacak olursa, günahkar olur. Ne zina eden bir kadınla, ne zina eden bir erkekle evlenmek caizdir. Ancak tevbe açıkça tesbit edilecek olursa, o takdirde nikahlanmak caiz olur. (
Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr b. Ferh el-Kurtubî, el-Câmiʿ li-Aḥkâmi’l-Ḳurʾân , Nur suresi 3 ayet tefsiri)


İlgili Konular:

Zina Eden Kadın, Evlenebilir mi?


Zina Eden Kadınla Zina Eden Erkek Evlenemez mi?
 
Üst