Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Sünnet Olmanın Dindeki Hükmü Nedir?

M Çevrimdışı

Mustafa Sabri

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamun aleykum ve rahmetullah
Sünnet olmanın İslamdaki yeri tam olarak nedir?
Dünyadaki bütün Müslüman ülkelerde bizdeki gibimidir?
Sahabelerin hepsi sünnet olmuşmudur?
Yada kişinin müslüman olması için sünnet şartmıdır?
Şimdiden Allah razı olsun
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakâtuh;

İbrahim'e kadar varan sünnet, câhiliye devri Arab'ları arasında da devam edegelen bir âdetti. Arablarda hem kadın hem de erkekler sünnet edilirdi.

"Hiç kuşkusuz ilk misafir edinen, ilk defa don giyen ve ilk kez sünnet olan İbrahim'dir" (Muvatta, Sıfatu'n-Nebî', 4)

Ebu'z-Zinâd'dan; o da el-A'rac'dan tahdîs etti ki, Ebû Hurayra (r.anh) şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v.) : "Îbrâhîm aleyhi's-selâm seksen yaşında iken (Şâm yakınındaki) Kaddûm -Kadûm-da sünnet oldu" buyurdu
(Buhâri, Enbiyâ, bab 11, Hadis no: 30; Muslim, Sahih, Fedâil, 151; Musned-i Şâmiyyin, I, 88)


İbrahim (a.s.) sünnet olunca, bu, zurriyeti için de uyulması gerekli bir sünnet olmuştur. İsrail oğulları arasında câri olan Tevrat'ın hükmü de böyle idi. İsa (a.s)'ya kadar böyle devam etmişken sonradan hıristiyanlar bu âdeti bozmuş ve "hıtan", kalbin guffesini (kalbi bürüyen perdeyi) atmaktır, şeklinde yanlış bir yorumla sünneti bırakmışlardır (Tecridi-Sarin Tercumesi, IX, 112)


Sünnet olmak insanın fıtratından kaynaklanmaktadır:
Doğuştan insan ruhuna yakışan hususlardan bir kısmı şunlardır: Ağzı su ile yıkayıp çalkalamak, buruna su çekmek ve temizlemek. Bıyıkları kesmek (veya kısaltmak), tırnakları kesmek, koltuk altının kıllarını gidermek, etekteki kılları gidermek ve sünnet olmak" (Buhâri, Libas, 51, 63, 64; Muslim, Tahara, 49; Ebu Davud, Tereccul, 16; Tirmizi, Edeb, 14).


Sünnet olmak ondan sonra bütün peygamberlerde ve onlara uyanlarda devam etmiş, Peygamberimiz (s.a.v) peygamber olarak gönderilinceye kadar sürüp gitmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v) bir başka hadislerinde şöyle buyuruyorlar:
"Dört şey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek"
(İbn Mâce, Tahara, Bab 8, Hadis no: 294; Tirmizî, Nikâh, l, Hadis no: 1080; Ahmed, el-Mûsned, 5, 421; Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, 4, 229)

Usaym b. Kelib'in babasından, onun da dedesinden naklettiği rivâyete göre, dedesi demiş ki:
"Peygamberimiz (s.a.v)'e geldim ve İslamiyeti kabul ettim. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
Kendinden küfrün kıllarını at ve sünnet ol"
(Ahmed İbn Hanbel III, 415; Ebu Davud, Tahara, Bab 129, Hadis no: 356)

Peygamber, "Sünnet (hıtan), erkeklere sünnet, kadınlar için fazilettir" (Ahmed b. Hanbel, V, 75; Ebu Davud Edeb, 167; el-Fethu'r-Rabbânî, XVII, 1312) buyurur.


Mezheb İmamlarına Göre Sünnet Olmanın Hükümleri:

İmam Malik'e göre erkeklere mutlak sünnet, kadınlar hakkında ise mendubdur.

Ebû Hanife'den gelen bir rivayete göre, sünnet olmak farz değil vacibtir. Mezhebinde meşhur olan görüşe göre ise, lslâmın alâmetinden sayılan bir sünnettir, terki halinde yetkililerce kuvvete baş vurulup ihyası sağlanır.
Hatta bir şehir halkı çocuklarını sünnet ettirmemek hususunda ittifak etseler, devlet kuvvetleri onlarla savaşır.
Sünnet olmanın yaşma gelince, rivayete göre İmam-ı Â'zam'a sorulmuş ve kendisi: «Bu hususta bilgim yoktur,» diye cevab vermiştir. İki imamdan da bir şey nakledilmemiştir. Çocuğun 7 yaşında, 10 yaşında ve son olarak 12 yaşında sünnet edilebileceğine dair kaviller vardır. Bazı âlimler de çocuğun gücüne göre sünnet edilme yaşı tesbit edilir, demişlerdir.
Hanefî âlimlerine göre kadını sünnet ettirmek erkeğe bir ikram mahiyetindedir. Onlardan da kadın için sünnet olmak dinen sünnettir, diyenler olmuştur.


Ahmed b. Hanbel'e göre erkeğe vacib, hanımlar için sünnettir.


İmam Şafiî ve taraftarlarının büyük çoğunluğuna göre sünnet olmak kadın ve erkeklere farzdır. Aynı zamanda bu görüş Atâ'nın, İmam Ahmed'in ve Mâlikiyye'den bazı imamların görüşüdür. (el-Fethu'r-Rabbanî, XVII, 1312)

Bir kısım âlimler de sünnet olmadıkça yeni İslama giren kişinin müslümanlığının noksan olacağına, sünnetsizin namazının câiz olmayacağına, kestiğinin yenilmeyeceğine, Kabe'yi tavaf edemeyeceğine hükmetmişlerdir. (Tuhfedu'rahvezî, VIII, 35)

Sünnet fıtratın yani yaratılışın esasıdır. İnsanın doğuştan buna ihtiyacı vardır. İslamın bir prensibi ve şerîatın da ünvanıdır.


Sünnet, Rabbimizin İbrahim (a.s)'in diliyle meşru kıldığı, hakka yönelik dinin tamamıdır. Yani bunun tamamlayıcısıdır. Bu öyle bir dindir ki, kalbleri tevhid, birlik ve iman boyasıyla boyamış, bedenleri fıtratın özellikleri olan sünnet olmak, bıyık kesmek, tırnakları kesmek, koltuk altındaki kılları gidermek gibi özelliklerle bezemiştir.

Rabbimiz şöyle buyuruyorlar:
"Sonra da Biz, Hanif olan, muşriklerden olmayan İbrahim'in dinine uy, diye sana vahyettik" (Nahl, 23)


Aynî bu mevzuda şunları söyler: "Peygamber (sallellahu aleyhi ve sellem)in tıraş olmayı emretmesi, temizlikten mubalağa ve kâfirken büyüyen kıllarım izâle içindir. Sünnet olmayı emretmesi ise, gayet açıktır. Eğer kâfir müslüman olur ve sünnet olmanın vereceği eleme katlanamayacak durumda olursa, olduğu hal üzere terk edilir."
Aynî'nin, sünnet hususunda söylediği günümüzde problem değildir. Zira uyuşturucu iğnelerle hiç bir acı duymadan sünnet olmak mümkündür. Dolayısıyle İslam'a yeni girenlerin sünnet olmamasını meşru kılacak bir özür kalmamıştır.
Bulûg çağından sonra müslüman olan kişinin mümkünse, kendi kendini sünnet etmesi veya eşi tarafından (sünnet) edilmesi daha uygundur.
İbrahim'in, 80 yaşında iken kendi kendisini sünnet ettiği sahih hadislerde bildirilmiştir. Bütün buna rağmen mümkün olmadığı takdirde "sünnetin ikâmesi için haram irtikab edilmez" kaidesinden hareketle sünnet olma işini terk eder diyenler, olmuş ise de bu görüş muteber sayılmamaktadır. Zira sünnet olma hüküm bakımından her ne kadar sünnet ise de İslâmın şiarı olması açısından lüzumlu görülmüş ve doktor tarafından sünnet edilmesi gereği üzerine durulmuş, fetva da buna göre verilmiştir.



İlgili Konu:


Rasulullah (s.a.v.)in Küçükken Sünnet Oluşu
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt