Bismillah...
Gün geçmiyor ki bir sapkın görüş ve bidat görüş ortaya çıkmış olmasın. Türkiye de cehaletin yaygın olması birçok sapkın ve ilmi temellere oturtulmamış görüşün ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor.
Şu son dönemde asıl kaynağı İran olan ki İran da herkesin bildiği gibi Şia ve Mecusi akidesine sahip olan isna aşeriyye inancına sahip insanlardır. İmanlarının esaslarını takıyye oluşturur. İrandan son dönemde Türkiyeye girmiş olan sapkın ve batıl bir görüş vardır. Bu da alimlerin hatalarının gündeme getirip alimleri değersizleştirerek İslam şeriatının üzerinde şüphe uyandırmaktır. Böylece tevhidi yayılımın önüne geçmektir. Elbette bunu da yaparken yıldızlı bir söz ve cümle olan: Selef ve selefi anlayış gibi insanları kandırmak için sözler kullanmaktadırlar. Bu insanlar dediğimiz gibi İrandan Türkiyeye gelmiş belki de Şii olan ama takıyye ile hayatlarına devam eden insanlar olabilir. Van da İsa denilen şahıs Konya da Abdurrahman denilen şahıs bu işin öncülüğünü yapmaktadırlar. Bu kişiler: İmam Nevevi, İbni Hacer, İmam Ebu Hanife, İmam İbnül cevzi gibi alimleri TEKFİR ETMEKTEDİRLER. Hatta bunun da ötesine geçerek bu imamları tekfir etmeyenleri tekfir etmektedirler.
Alimler bizler gibi insanlar olmaları hasebiyle bizle alimleri masum görmeyiz. Ancak alimlerin etlerinin de zehirli olduğunu belirtmek isteriz. Çünkü alimler yeryüzünün şer-i şahidleridir. Alimlerin kalesi yıkılırsa İslam dinine istedikleri gibi saldırabileceklerini çok iyi bilen kendilerini samimi zanneden bir genç bir tabaka var. Dolayısıyla burada öncelikle şunu sormak gerekir. Hangi Müslüman bu alimlerin hatalarından etkilenerek hata etmekte yahut Allah'ın sıfatlarını tevil etmektedir. Yahut hangi Müslüman bu alimlerin hatalarından etkilenerek ehlisünnetin akidesi ve anlayışı dışına çıkmaktadır? Kimse.
Pekala neden alimlere saldırmalar ve karalamalar var. Çünkü alimleri yıkılırsa tevhid yıkılır. Bu kimseler bunu çok iyi bilmektedir.
Sözü çok uzatmayacağım. Aslında bu zikretmiş olduğumuz şahısların fikir babası Avrupada yaşayana Muhammed Şemseddin isimli şahıs bile bu imamların tekfirini gündem etmezken ve bid ehli olup olmadıklarını tartışırken Türkiyede cahil gençlerin mevzubahis büyük alimlerin tekfirini tartışmaları oldukça şaşırtıcıdır hatta bunları tekfir etmeyenleri tekfir etmeleri oldukça düşündürücü ve üzücüdür.
Gelelim niye Tekfir edildiklerine ana sebep bu alimlerin Eşarilerin hatalarına düşerek Allahın sıfatlarını tevil etmeleridir. Her konuda da eşari olmayan bu alimler böyle bir hataya düşmüşlerdir. Bunu herkes bilir. ve bu görüşlerine katılmazlar ve almazlar. Ve hiçbir alim bu alimleri hatasından dolayı tekfir ettiğini görmeyiz. Ama dediğimiz gibi yeni yetme bazı genç ilim talebesi bile denmeyecek kimseler tutummuşlar bu alimleri bu sebepten ötürü tekfir etmişlerdir.
Burada bu meselenin ilmi reddiyesine girmeyi gerekli görmüyorum çünkü bu internet ortamında onlarca izahı olan ve muhatap alınamayacak kadar açık ve mukarrar bir meselesi olmasıdır.
Türkiye'deki Müslümanları ve özelliklede Van ve Konya da bulunan Müslümanları bu kişilere karşı uyarmak istiyorum. Allah için ehli sünnetin görüşlerinin dışına çıkmayalım. bazı hataları sebebiyle değerli alimlerimize dl uzatmayalım. Allahtan korkalım.
Gün geçmiyor ki bir sapkın görüş ve bidat görüş ortaya çıkmış olmasın. Türkiye de cehaletin yaygın olması birçok sapkın ve ilmi temellere oturtulmamış görüşün ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor.
Şu son dönemde asıl kaynağı İran olan ki İran da herkesin bildiği gibi Şia ve Mecusi akidesine sahip olan isna aşeriyye inancına sahip insanlardır. İmanlarının esaslarını takıyye oluşturur. İrandan son dönemde Türkiyeye girmiş olan sapkın ve batıl bir görüş vardır. Bu da alimlerin hatalarının gündeme getirip alimleri değersizleştirerek İslam şeriatının üzerinde şüphe uyandırmaktır. Böylece tevhidi yayılımın önüne geçmektir. Elbette bunu da yaparken yıldızlı bir söz ve cümle olan: Selef ve selefi anlayış gibi insanları kandırmak için sözler kullanmaktadırlar. Bu insanlar dediğimiz gibi İrandan Türkiyeye gelmiş belki de Şii olan ama takıyye ile hayatlarına devam eden insanlar olabilir. Van da İsa denilen şahıs Konya da Abdurrahman denilen şahıs bu işin öncülüğünü yapmaktadırlar. Bu kişiler: İmam Nevevi, İbni Hacer, İmam Ebu Hanife, İmam İbnül cevzi gibi alimleri TEKFİR ETMEKTEDİRLER. Hatta bunun da ötesine geçerek bu imamları tekfir etmeyenleri tekfir etmektedirler.
Alimler bizler gibi insanlar olmaları hasebiyle bizle alimleri masum görmeyiz. Ancak alimlerin etlerinin de zehirli olduğunu belirtmek isteriz. Çünkü alimler yeryüzünün şer-i şahidleridir. Alimlerin kalesi yıkılırsa İslam dinine istedikleri gibi saldırabileceklerini çok iyi bilen kendilerini samimi zanneden bir genç bir tabaka var. Dolayısıyla burada öncelikle şunu sormak gerekir. Hangi Müslüman bu alimlerin hatalarından etkilenerek hata etmekte yahut Allah'ın sıfatlarını tevil etmektedir. Yahut hangi Müslüman bu alimlerin hatalarından etkilenerek ehlisünnetin akidesi ve anlayışı dışına çıkmaktadır? Kimse.
Pekala neden alimlere saldırmalar ve karalamalar var. Çünkü alimleri yıkılırsa tevhid yıkılır. Bu kimseler bunu çok iyi bilmektedir.
Sözü çok uzatmayacağım. Aslında bu zikretmiş olduğumuz şahısların fikir babası Avrupada yaşayana Muhammed Şemseddin isimli şahıs bile bu imamların tekfirini gündem etmezken ve bid ehli olup olmadıklarını tartışırken Türkiyede cahil gençlerin mevzubahis büyük alimlerin tekfirini tartışmaları oldukça şaşırtıcıdır hatta bunları tekfir etmeyenleri tekfir etmeleri oldukça düşündürücü ve üzücüdür.
Gelelim niye Tekfir edildiklerine ana sebep bu alimlerin Eşarilerin hatalarına düşerek Allahın sıfatlarını tevil etmeleridir. Her konuda da eşari olmayan bu alimler böyle bir hataya düşmüşlerdir. Bunu herkes bilir. ve bu görüşlerine katılmazlar ve almazlar. Ve hiçbir alim bu alimleri hatasından dolayı tekfir ettiğini görmeyiz. Ama dediğimiz gibi yeni yetme bazı genç ilim talebesi bile denmeyecek kimseler tutummuşlar bu alimleri bu sebepten ötürü tekfir etmişlerdir.
Burada bu meselenin ilmi reddiyesine girmeyi gerekli görmüyorum çünkü bu internet ortamında onlarca izahı olan ve muhatap alınamayacak kadar açık ve mukarrar bir meselesi olmasıdır.
Türkiye'deki Müslümanları ve özelliklede Van ve Konya da bulunan Müslümanları bu kişilere karşı uyarmak istiyorum. Allah için ehli sünnetin görüşlerinin dışına çıkmayalım. bazı hataları sebebiyle değerli alimlerimize dl uzatmayalım. Allahtan korkalım.