Faslu’l-Hitâb adlı kitaptan: “Ey iman edenler! İndirdiğimizi ki nura iman edin. Ki o ikisi size âyetlerimi okurlar ve sizi büyük
günün azabından sakındırırlar. O iki nur birbirindendir. Ben hakkıyla işiten ve hakkıyla bilenim. Onlar ve Rasûlü onlar için âyetler ve nimet cennetleri vardır. (Yine) iman ettikten sonrak üfrederek rasûle ahdettikleri misakı bozanlar cahim’e (cehenneme) atılırlar. Rasûlün vasisine isyan ederek nefislerine zulme-
denler, işte onlara kaynar sular içirilir. Şüphesiz gökleri ve yeri nurlandıran Allah meleklerinden dilediğini seçer ve müminlerden kılar. Onlar onun yarattıklarıdır, Allah dilediğini yapar. Ondan başkai lah yoktur, o rahman ve rahimdir. Onlardan öncekiler de rasûl-
lerine tuzak kurmuşlardı ve bunun üzerine tuzaklarıyla onları yakaladım. Şüphesiz benim yakalamam şiddetli, can yakıcıdır. Şüphesiz Allah Ad’ı ve Semud’u işlemiş oldukları şeyler sebebiyle helak etti
ve onları sizin için bir hatırlatma kıldı. Sakınmıyorsunuz. Musa’ya ve kardeşi Harun’a karşı azgınlık eden Firavunu ve ona tabi olanlaırn hepsini suya batırarak boğdum. Sizin için bir âyet olsun diye.
Şüphesiz çoğunuz fasıklarsınız. Şüphesiz Allah haşir gününde hepsini toplar, sorulduklarında cevap vermeye güçleri yetmez. Muhakkak ki varacakları yer cehennemdir ve Allah bilendir, hikmet sahibidir. Ey rasûl! Sakındırmamı tebliğ et, sonra bilecekler. Hüsrana uğramış olanlar; âyetlerimden ve hükümlerimden yüz çevirenlerdir.Sana verdikleri ahde riâyet edenlerin misali nimet cennetleriyle
ödüllendirdiklerim gibidir. Muhakkak ki Allah bağışlayıcı ve bol karşılık vericidir. Şüphesiz Ali sakınanlardandır. Biz din gününde onun hakkını alacağız. Ona zulmedenlerden gafil değiliz. Onu bü-
tün ailene keremli kıldık. Şüphesiz o ve zürriyeti elbette sabredicilerdir. Şüphesiz onların düşmanları mücrimlerin önderidir. İman ettikten sonra küfredenlere de ki: dünya hayatının süsünü talep ettiniz, bunda acele ettiniz ve Allah ile rasûlünün size vaadini unutarak akdettikten sonra ahitleri bozdunuz. Sizin için misaller verdik
ki hidâyet bulasınız. Ey rasûl! Sana apaçık âyetler indirdik, onda mümin olarak vefa gösterenler ve senden sonra yüz çevirerek ortaya çıkanlar vardır. Onlardan yüz çevir, zira onlar yüz çevirenlerdir. Biz onlar için hazırladık, kimsenin kimseden bir şey savamadığı günde onlar merhamet olunmayacak, onlar için adalet gösterilme-
yen yer olan cehennem vardır. Rabbinin ismini tesbih et ve secde edenlerden ol. Musa’yı ve Harun’un yerine geçmek üzere gönderdik fakat Harun’a azgınlık ettiler. Güzelce sabret. Onları maymunlara ve
domuzlara çevirdik ve diriliş gününe kadar onları lanetledik. Sabret sonra görürler. Sana senden önce gönderilenlerinki gibi hükmü verdik. Senin için onların arasından belki dönerler diye vasi kıldık. Kim emrimden yüz çevirirse şüphesiz onu döndürürüz, küfürleriyle biraz oyalanırlar. Sen bozgunculardan sorulmayacaksın. Ey Rasûl! Senin için iman edenlerin boyunlarına ahid kıldık, onu al ve şükredenlerden ol. Muhakkak ki Ali boyun eğip geceleri secde eden, âhiretten
sakınan ve Rabbinin sevabını ümit eden bir kimsedir. De ki azabımı bildikleri halde zulmedenlerle eşit midir? Onların boyunlarına zincirler vuracağız, onlar yaptıklarına pişman olacaklar. Seni onun
salihlerden olan zürriyeti ile müjdeledik. Şüphesiz onlar emirlerimize muhalefet etmezler. Benden onların ölüleri ve dirileri üzerine salâvat ve rahmet vardır. Diriliş gününde, senden sonra onlara taşkın-
lık edenlere gazap ederim. Muhakkak ki onlar hüsrana uğrayan kötü bir topluluktur. Onların yolunu tutanlara ise benden rahmet vardır ve onlar güvenli odalardadırlar. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah içindir.”
İddia ettikleri bu velâyet sûresi, Kitabını tahrif ve değişiklikten korumayı ahdeden Allah’ın kitabının tahrif edildiğini ispatlamak
üzere yazdıkları Faslu’l-Hitâb adlı kitaptan, Allah’a ettikleri iftirayı okuyucuların görmesi için nakledilmiştir.
Kitab: Senin dilinden senin dinin ey Şia
Yazar: Abdullah bin Muhammed Es-Salih
Çeviren: Teymullah Yücel
Bahsi geçen sayfalar 87-90.Sayfalar
Sayfaların içerisinde arapça metni de yer almaktadır.
PDF:
günün azabından sakındırırlar. O iki nur birbirindendir. Ben hakkıyla işiten ve hakkıyla bilenim. Onlar ve Rasûlü onlar için âyetler ve nimet cennetleri vardır. (Yine) iman ettikten sonrak üfrederek rasûle ahdettikleri misakı bozanlar cahim’e (cehenneme) atılırlar. Rasûlün vasisine isyan ederek nefislerine zulme-
denler, işte onlara kaynar sular içirilir. Şüphesiz gökleri ve yeri nurlandıran Allah meleklerinden dilediğini seçer ve müminlerden kılar. Onlar onun yarattıklarıdır, Allah dilediğini yapar. Ondan başkai lah yoktur, o rahman ve rahimdir. Onlardan öncekiler de rasûl-
lerine tuzak kurmuşlardı ve bunun üzerine tuzaklarıyla onları yakaladım. Şüphesiz benim yakalamam şiddetli, can yakıcıdır. Şüphesiz Allah Ad’ı ve Semud’u işlemiş oldukları şeyler sebebiyle helak etti
ve onları sizin için bir hatırlatma kıldı. Sakınmıyorsunuz. Musa’ya ve kardeşi Harun’a karşı azgınlık eden Firavunu ve ona tabi olanlaırn hepsini suya batırarak boğdum. Sizin için bir âyet olsun diye.
Şüphesiz çoğunuz fasıklarsınız. Şüphesiz Allah haşir gününde hepsini toplar, sorulduklarında cevap vermeye güçleri yetmez. Muhakkak ki varacakları yer cehennemdir ve Allah bilendir, hikmet sahibidir. Ey rasûl! Sakındırmamı tebliğ et, sonra bilecekler. Hüsrana uğramış olanlar; âyetlerimden ve hükümlerimden yüz çevirenlerdir.Sana verdikleri ahde riâyet edenlerin misali nimet cennetleriyle
ödüllendirdiklerim gibidir. Muhakkak ki Allah bağışlayıcı ve bol karşılık vericidir. Şüphesiz Ali sakınanlardandır. Biz din gününde onun hakkını alacağız. Ona zulmedenlerden gafil değiliz. Onu bü-
tün ailene keremli kıldık. Şüphesiz o ve zürriyeti elbette sabredicilerdir. Şüphesiz onların düşmanları mücrimlerin önderidir. İman ettikten sonra küfredenlere de ki: dünya hayatının süsünü talep ettiniz, bunda acele ettiniz ve Allah ile rasûlünün size vaadini unutarak akdettikten sonra ahitleri bozdunuz. Sizin için misaller verdik
ki hidâyet bulasınız. Ey rasûl! Sana apaçık âyetler indirdik, onda mümin olarak vefa gösterenler ve senden sonra yüz çevirerek ortaya çıkanlar vardır. Onlardan yüz çevir, zira onlar yüz çevirenlerdir. Biz onlar için hazırladık, kimsenin kimseden bir şey savamadığı günde onlar merhamet olunmayacak, onlar için adalet gösterilme-
yen yer olan cehennem vardır. Rabbinin ismini tesbih et ve secde edenlerden ol. Musa’yı ve Harun’un yerine geçmek üzere gönderdik fakat Harun’a azgınlık ettiler. Güzelce sabret. Onları maymunlara ve
domuzlara çevirdik ve diriliş gününe kadar onları lanetledik. Sabret sonra görürler. Sana senden önce gönderilenlerinki gibi hükmü verdik. Senin için onların arasından belki dönerler diye vasi kıldık. Kim emrimden yüz çevirirse şüphesiz onu döndürürüz, küfürleriyle biraz oyalanırlar. Sen bozgunculardan sorulmayacaksın. Ey Rasûl! Senin için iman edenlerin boyunlarına ahid kıldık, onu al ve şükredenlerden ol. Muhakkak ki Ali boyun eğip geceleri secde eden, âhiretten
sakınan ve Rabbinin sevabını ümit eden bir kimsedir. De ki azabımı bildikleri halde zulmedenlerle eşit midir? Onların boyunlarına zincirler vuracağız, onlar yaptıklarına pişman olacaklar. Seni onun
salihlerden olan zürriyeti ile müjdeledik. Şüphesiz onlar emirlerimize muhalefet etmezler. Benden onların ölüleri ve dirileri üzerine salâvat ve rahmet vardır. Diriliş gününde, senden sonra onlara taşkın-
lık edenlere gazap ederim. Muhakkak ki onlar hüsrana uğrayan kötü bir topluluktur. Onların yolunu tutanlara ise benden rahmet vardır ve onlar güvenli odalardadırlar. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah içindir.”
İddia ettikleri bu velâyet sûresi, Kitabını tahrif ve değişiklikten korumayı ahdeden Allah’ın kitabının tahrif edildiğini ispatlamak
üzere yazdıkları Faslu’l-Hitâb adlı kitaptan, Allah’a ettikleri iftirayı okuyucuların görmesi için nakledilmiştir.
Kitab: Senin dilinden senin dinin ey Şia
Yazar: Abdullah bin Muhammed Es-Salih
Çeviren: Teymullah Yücel
Bahsi geçen sayfalar 87-90.Sayfalar
Sayfaların içerisinde arapça metni de yer almaktadır.
PDF:
Ekli dosyalar
Son düzenleme: