: نَزَلَ رَجُلٌ عَلَى مَسْرُوقٍ ، فَقَالَ : سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : " مَنْ لَقِيَ اللَّهَ وَهُوَ لَا يُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ، وَلَمْ تَضُرَّهُ مَعَهُ خَطِيئَةٌ، كَمَا لَوْ لَقِيَهُ وَهُوَ مُشْرِكٌ بِهِ دَخَلَ النَّارَ، وَلَمْ تَنْفَعْهُ مَعَهُ حَسَنَةٌ "
6586-Muhammed bin el-Münteşir şöyle dedi: Bir adam, Mesrûk’a misafir oldu. Mesrûk ona şöyle dedi: “Abdullah bin Amr bin Äs’tan işittiğime göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ın huzuruna kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamış bir şekilde çıkan kişi cennete girer. İşlediği günahların da bir zararı dokunmaz. Kişi, Allah’ın huzuruna kendisine şirk koşmuş bir şekilde çıktığı zaman cehenneme girer. Yaptığı iyiliklerin de kendisine bir faydası dokunmaz.”
Ahmed bin Hanbel,Müsned
6586 - İbrahim b. Muhammed b. el-Münteşir'den, o da babasından rivayet etmiştir. Bu rivayet, Ebû Ahmed ez-Zübeyrî'nin hadisindedir. Şöyle dedi: Bir adam Mesrûk'a misafir oldu. (Mesrûk) şöyle dedi: Abdullah b. Amr b. el-Âs'ı şöyle derken işittim: Resûlullah'ı (s.a.v.) şöyle buyururken duydum: "Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadığı halde kavuşursa cennete girer ve günahları ona bir zarar vermez. Tıpkı O'na ortak koşmuş halde kavuşan birinin cehenneme girmesi ve iyiliklerinin ona bir fayda vermemesi gibi."
Ebû Nuaym kendi hadisinde şöyle demiştir: Medine ehlinden bir adam veya bir yaşlı kişi gelip Mesrûk'a misafir oldu. (Mesrûk) ona dedi ki: Abdullah b. Amr'ı şöyle derken işittim: Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan kavuşursa, günahı ona bir zarar vermez. Kim de O'na ortak koşarak ölürse, yaptığı iyilik ona bir fayda vermez."
Abdullah [b. Ahmed b. Hanbel] dedi ki: "Doğru olan, Ebû Nuaym'in söylediğidir."
Ahmet b. Hanbel, Müsned'inde tahric etmiştir.
Senedi, Şeyhayn'in (Buhârî ve Müslim) şartına göre sahihtir.
- Ebû Ahmed ez-Zübeyrî: Muhammed b. Abdullah b. ez-Zübeyr el-Esedî'dir.
- Ebû Nuaym: el-Fadl b. Dükeyn'dir.
- Süfyân: es-Sevrî'dir.
- İbrahim'in babası Muhammed b. el-Münteşir: İbnü'l-Ecâ' olup, Mesrûk b. el-Ecda'ın yeğenidir.
Rivayette geçen
"dedi ki: Abdullah b. Amr'ı işittim" ifadesindeki söyleyen kişi Mesrûk'tur, kendisine misafir olan ismi belirsiz (mübhem) adam değildir. Heysemî, el-Hüseynî ve İbn Hacer bu konuda yanılgıya düşmüşlerdir. Şeyh Ahmed Şâkir, "Müsned"e yaptığı talikte bu vehmi ortadan kaldırmada çok başarılı olmuştur. Heysemî'nin "Mecma'uz-Zevâid"de (1/19) naklettiğine göre, Taberânî'nin "el-Kebîr"de bu hadisi Mesrûk'un Abdullah b. Amr'dan rivayeti olarak kaydetmesi de bunu desteklemektedir. Mesrûk'un bu hadisi zikrettiği ismi belirsiz adamın, büyük günah işleyenin tekfir edileceği ve cehennemde ebedi kalacağını söyleyenlerden (Haricîler gibi) olması muhtemeldir ve Mesrûk bu hadisle ona reddiye yapmıştır.
Heysemî, "Mecma'uz-Zevâid"de (1/19) bu hadisi zikretmiş ve şöyle demiştir: "Ahmed ve Taberânî 'el-Kebîr'de rivayet etmiştir. Ravileri, adı zikredilmeyen tabiî hariç Sahih'in ricalindendir! Taberânî ise bu rivayeti Mesrûk'un Abdullah b. Amr'dan rivayeti olarak kaydetmiştir."
Hadisteki
"ve günahı ona zarar vermez" ifadesinin anlamı şudur: Günahlar, o günahlar sebebiyle daha önce bir azaba uğrasa bile, onun cennete girmesine engel olmaz. Bunu, İbn Hibbân (3004) ve Bezzâr'ın (3) rivayet ettiği Ebû Hureyre'den merfû olarak gelen şu hadis açıklar: "Ölülerinize 'Lâ ilâhe illallah'ı telkin ediniz. Çünkü kimin ölüm anındaki son sözü 'Lâ ilâhe illallah' olursa, daha önce başına ne gelmiş olursa olsun, günün birinde mutlaka cennete girer." -lafız İbn Hibbân'a aittir- ve bu hadis sahihtir.
Abdullah b. Ahmed'in hadisin ardından söylediği
"Doğru olan, Ebû Nuaym'in söylediğidir" sözünün gerekçesini tam olarak anlayamadık. Muhtemelen Ebû Ahmed ez-Zübeyrî'nin rivayetindeki "cennete girdi" ve "cehenneme girdi" ifadelerinin ziyade (ekleme) olduğunu kastetmektedir. Ancak bu, güvenilir bir raviden gelmiş bir ziyade olup, bunu destekleyen ve güçlendiren şahitler (benzer rivayetler) bulunmaktadır:
- İbn Mes'ud'dan gelen hadis (Müslim, 92; daha önce 4231 numara ile geçti).
- Muaz b. Cebel'den gelen hadis (Buhârî, 128, 129; 5/232'de gelecektir).
- Câbir'den gelen hadis (Müslim, 93 (151) ve (152); 3/325, 345, 374'te gelecektir).
- Ebû Zer'den gelen hadis (Müslim, 94 (153); 5/166'da gelecektir).
- Ebû Hureyre'den gelen hadis (8737'de gelecektir).
- Ebû Saîd el-Hudrî'den gelen hadis (11751'de gelecektir).
- Enes'ten gelen hadis (3/157, 244'te gelecektir).
- Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den gelen hadis (4/152'de gelecektir).
- Seleme b. Nuaym'den gelen hadis (4/260, 5/282'de gelecektir).
- Hureym b. Fâtik'ten gelen hadis (4/322, 346'da gelecektir).
- Ebû Eyyûb el-Ensârî'den gelen hadis (5/416, 419'da gelecektir).
- Ebû'd-Derdâ'dan gelen hadis (6/450'de gelecektir).