kâtib
Tepkime Puanı
2,103

Profil mesajları Son aktivite Gönderiler Hakkında

  • “Yirmi sene boyunca akide dersleri gördüm.
    Yirmi sene bunları ders verip insalara öğrettim.
    Cihad çağrısı yapılınca, düşmanla karşılaşmak için yola çıktık.
    Düşmanla ilk karşılaşmamda mermi ve top seslerini duyar duymaz arkamı dönüp kaçmaya başladım.
    Bu durum üzerine kendime çok üzüldüm.
    Büyük bir alim olan ben ilk karşılaşmamda kaçıyorum…
    İnandığım ve insanları eğittiğim akide ve Allah yolunda sebata dair her şey darma dağın oluyor…
    kâtib
    kâtib
    O gece boyunca namaz kılıp Allah’tan ihlas ve sebat istedim.
    Yaptığımdan ötürü Allah’tan özür diledim.
    Sonra, yönümü düşmana döndüm ve bir süre tek başıma onlara karşı savaştım.
    Nihayetinde gözümün önünde ardlarını dönüp kaçtılar.
    O vakit benimle Allah arasındaki şeyin imanım ve takvam olduğunu, kitaplarım, derslerim ve şer’i ilimlerin olmadığını anladım.”

    (İzzeddin el-Kassam)
    "Eğer Allah katındaki derecenizi öğrenmek istiyorsanız, O'nun sizi ne için kullandığına bakın"
    Kur'an kalp ve beden hastalıklarının, dünya ve ahiret dertlerinin tam şifasıdır.

    İmam İbnu'l-Kayyım
    Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

    Kâf, 16
    Mü'minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-artırsınlar diye, güven duygusu ve huzur indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır: Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    Feth, 4
    "Tarih kaydedecek; Kâfirler Şam'da Müslümanları bombalarken ve bu çağın Hulagü'sü cürümlerini işlerken, sarıklılar toplanmış Ehli Sünnet'in kim olduğunu araştırıyorlar.

    Eğer sabra sımsıkı sarılmış ve tevekkül ederek acılarını bastıran Muhacirler ve Ensar olmasaydı, Rafizilerin kirli ayakkabıları çürümüş sarıklarınızı ve yalandan cübbelerinizi tepeliyor olacaktı!"

    Şeyh Ebu Katâde El-Filistînî
    İmam Şafi'nin talebesi Yunus es-Sadefi dedi ki:

    Şafi'den daha akıllısını görmedim. Bir gün onunla bir meselede tartıştık sonra ayrıldık. Geldi beni buldu, elimi tuttu ve dedi ki: "Ey Ebu Musa! bir meselede anlaşamasak da kardeşliğimizi sürdürmemiz doğru olmaz mı?"

    -Siyeru A'lamin Nubela.
    Süfyan es-Sevri rahimehullah dedi ki:

    Bizler duamıza icabet olunmasını istediğimizde, kardeşlerimizin gıyabında onlar için dua ederdik.
    Rasûlullah ﷺ buyurdu ki,

    "Allah yolunda cihad edin. Cihad yolu kesinlikle cennet kapılarından bir kapıdır. Allah, cihad vesilesiyle üzüntü ve endişelerinizi giderir"
    Sufyân es-Sevri (رَحِمَہُ اللّہُ) dedi ki: “Kişinin hem dini, hem de dünyası için kendisiyle anlaşabileceği bir kardeşten daha faydalısını görmedik.”

    Hilyetu'l-Evliyâ
    Kur'an kalp ve beden hastalıklarının, dünya ve ahiret dertlerinin tam şifasıdır.

    İmam İbn Kayyım (رَحِمَہُ اللّہُ)
    Peygamber efendimiz (ﷺ), gök gürlediğinde ALLAH'u Teâlâ'ya şöyle dua ederdi:

    اللهُمَّ لَا تَقْتُلْنَا بِغَضَبِكَ، وَلَا تُهْلِكْنَا بِعَذَابِكَ، وَعَافِنَا قَبْلَ ذلكَ

    "Ey ALLAH'ım, sen bizi gazabınla öldürme, azabınla helak etme. Bunlardan once bize afiyet ver.


    [Tirmizî]

    Eğer Müslümanlar Halid bin Velid'in ordusu gibi bir ordu istiyorlarsa, o dönemdeki Müslümanlar o orduya nasıl destek verdilerse bu dönem Müslümanlarının da aynı şekilde mücahidler ordusuna destek olması elzemdir.

    ﴾Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.﴿
    {Muhammed Sûresi, 7. Âyet}
    kâtib
    kâtib
    Allah’ın yardıma ihtiyacı bulunmadığı kesin olduğuna göre “Allah’a yardım”, mecazi olarak “O’nun dinine, dinini yüceltmek için çalışanlara, savaşanlara, peygamberine” yardım demektir.
    Ümmet, düşmanıyla cihad ettiği zaman ALLAH Müslümanların kalplerine (Din kardeşine karşı) ülfet verir. Eğer ki ümmet cihadı terk ederse işte o zaman birbirleriyle uğraşmaya başlarlar.

    İbn Teymiyye رحمه الله
    "İnsanları bıktırmayın, ümitlerini/cesaretlerini kırmayın"

    -Hz. Aişe r. anhâ
    [İbn Muflih, el-Adabu'ş-şeriyye]
    ALLAH'a karşı işlenen masiyet, rızık bereketinin de, ömür bereketinin de yok olmasına sebeb teşkil eder. Çünkü şeytan, o bereket ve o bereketin sahipleri konusunda vekil kılınmıştır. Yani şeytanın o kimseler üzerinde otoritesi bulunmakta; onlara güç yetirebilmektedir. Şeytanla irtibatı olan, şeytanla yakınlığı bulunan her şey bereketten yoksundur.
    kâtib
    kâtib
    Bu nedenle yeme, içme, giyinme, bineğe binme ve cinsel ilişki sırasında ALLAH'ın isminin anılması şeriatta önemli bir yere sahiptir. Çünkü ALLAH'ın ismi, beraberinde bereket getirir. ALLAH'ın ismini anmak şeytanı kovar, uzaklaştırır, böylelikle de bereket hâsıl olur, kimse ALLAH'a karşı duramaz.

    Ibn kayyım el-cevziyye
  • Yükleniyor…
  • Yükleniyor…
  • Yükleniyor…
Üst