Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Aile Hayatı Ve Sosyal Medya

  • Konbuyu başlatan Hoor-al-ayn
  • Başlangıç tarihi
H Çevrimdışı

Hoor-al-ayn

Guest
Selamunaleykum. Bugün sizlerle hemen hemen her Müslüman aileyi yakından ilgilendiren ve dikkatle takip edilmesi gereken bir konu hakkında konuşmak istiyorum. “Aile hayatımızdaki sosyal medya”.

Evet, bilgisayarın artık her evde bulunduğunu düşünürsek, internetinde 21. Yüzyılın en büyük buluşları arasında sayabileceğimizi ve toplumumuzda hemen hemen her ailenin evinde bulunmakta olduğunu kabul edebiliriz. Özellikle son dönemlerde internet sıradan bir ayrıntı halini almıştır. Günlük yaşamımızda daha fazla yer almasına engel olabilmemiz ise gün geçtikçe daha da zorlaşmaktadır. Ahlaki açıdan güçlü olduğu kabul edilen, sağlam ahlaki yapıya sahip olan Müslüman ailelerde bile internet ortamındaki bilinmedik kişilerle yapılan iletişim ya da bilinmedik internet siteleri birçok tehlikeyi beraberinde getirebiliyor. Çoğu zaman nefsimize hoş gelen “şöyle bir bakayım bir iki dakika ne var ne yok” diye yapılan sanal ortam yolculuklarının nasıl sonuçlanacağını bilemeyebiliriz. Ayrıca dini sohbetlerle başlasa dahi bu sohbetlerin zamanla farklı boyutlar kazanabileceği hepimizin duyduğu olaylarla anlaşılabilmektedir.

Ekli dosyayı görüntüle 6185
Aile hayatımızdaki diğer önemli konu ise cep telefonu, el bilgisayarı gibi elektronik araçların yaygınlaşmasıyla birlikte facebook, twitter gibi sosyal medya ve internet uygulamalarından çocuklarımızı uzak tutmamız da mümkün olmaktan uzaklaşmıştır. Sosyal medyanın çocuklarımız üzerindeki en büyük olumsuzlukları başta fiziksel gelişimlerine engel olmak, sosyal medya adı altında sosyalleşmemelerine yol açmak ve en önemlisi olarak da zaman israfına sebebiyet vermek diye sıralayabiliriz. Unutmamalıyız ki insan, dünyaya oyun ve eğlence için gelmemiştir. Dünya iş ve kazanç yeridir. Dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekilirse, ahrette o biçilecektir. Boş vakit fırsat ve ganimettir. Faydalı iş yapmadan vakit geçirmek vakti öldürmek olur. Dünyada yapılan her işin, her nefesin hesabı kıyamette sorulacaktır. Hadis-i şerifte buyruldu ki:

”Kıyamet günü, herkes ömrünü ve gençliğini nerelerde geçirdiğinden, malını nereden kazanıp nerelere harcadığından ve ilmi ile amel edip etmediğinden sorguya çekilecektir.” [Tirmizi]
Maalesef ki gençlerimiz koca bir günü, elinde ipad, iphone dizinde laptop yada masaüstü bilgisayarların başında, internet, facebook, twitter, whatsapp gibi uygulamalar sürekli açık bir şekilde geçirmektedir. Bu durum karşımıza odasından çıkmayan yeniliklere kapalı, dininden bihaber, ruhsal gelişimleri eksik bir gençlik ortaya çıkaracaktır. Hele ki bu durum Müslüman bir ailede kabul edilemez ciddi parçalanmalara yol açabilmekte hatta ebeveynlerin çocuklarına ulaşmasında zorluk çekmelerine sebebiyet vermektedir. Facebook sosyal ağında üyelik yaş sınırının 13 olduğunu kısa bir araştırmadan
sonra öğrenebiliriz. Ama birçok çocuk yaşını büyük göstererek bu sosyal ağa üye olabiliyor. Bu yaşta sosyal medyayı kullanan bir çocuğun ailesi çok dikkatli olmalıdır. İyi niyet çerçevesinde incelediğimiz sosyal medyayı bir de diğer taraftan ele alırsak; dedikodu, yalan ve iftira gibi dilin afetleri sosyal medyada parmaklarımızın ucunda.

‘‘İnsan hiçbir şey söylemez ki onun yanında(yaptıklarını) gözetleyen(ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.’’ (Kaf, 50/18.)
Ayeti, sadece dilimizden çıkan sözler için değil, aynı zamanda idrak ederek parmaklarımızdan çıkan her mesaj için de geçerlidir.
Çözüm olarak unutulmamalıdır ki Müslüman bir ailenin, çocuğuna kimlerle arkadaşlık ettiğini, nereye gittiğini, nasıl vakit geçirdiğini sorma ve sorgulama hakkı vardır. Aynı sorgulamayı İslami konular üzerinden sosyal medya kullanımı içinde yapabiliriz. Ancak gözden kaçırılmaması gereken bir durum vardır ki oda çocuğa karşı sert ve katı olunmamalıdır. Hepimizin çevresinden örneklerle gördüğü gibi sert yaklaşımlar ve katı yasaklamalar hiçbir zaman tam çözümü getirmemiştir. Hele ki çocuğa yapılan gizli kontroller ebeveynlerin almaması gereken bir risktir ve çocuk tarafından farkında lığı halinde karşılıklı güveni yıkacağınızdan emin olabilir, çocuğu yalan söylemeye ittiğinizi gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca, ebeveynler çocuklarının sosyal medya kullanımını azaltmak istiyorlarsa bunu en başta çocuğun anlayacağı saygı ve sevgi çerçevesinde yapmalıdırlar.

Ekli dosyayı görüntüle 6186
Ortak kullanıma ait bir bilgisayarın kullanımı için bazı kurallar konulmalı ve bu kurallara ailenin bütün fertleri uymalıdırlar. Her şeyden önemlisi çocuğumuz bize güvenmeli ve sürekli iletişim halinde olmalı. Devamlı kızan azarlayan, sert ve katı yasaklamalar getiren ebeveynler olmaktan kaçınmalıyız. İşe ilk baştan sosyal ağlarda uzun zaman geçirmemek için zemin oluşturulmasından başlanmalıdır. Evimizde sadece bir bilgisayar bulunmalı ve bu bilgisayar çocuğumuzun odasındaysa derhal odasından alınıp herkesin görebileceği ve kullanabileceği bir odaya ya da ortama konulmalıdır. Çocuk bunun anlamının bilgisayarın herkesin kullanıma açık bir elektronik araç olduğunu, bu yüzden bilgisayar başında çok fazla zaman geçirmemesi gerektiğinin farkında olacaktır.

Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerifinde:
“Her doğan fıtrat üzerine doğar, sonra onu annesi ve babası ya Yahudi ya Hıristiyan ya da Mecusi (ateşe tapan, bir anlamda dinsiz) yapar.” (Buhârî, cenâiz 92; Ebu Dâvud, sünne 17; Tirmizî, kader 5) buyurmaktadır.

Bu hadîs-i şerifte ebeveynin, çocuğun inancının şekillenmesindeki temel rolüne dikkat çekilmekte, iyi istikamette işlenmediği takdirde, sayısız olumlu istidat ve eğilimlerle donanmış bir şekilde dünyaya gelen çocukta –Allah’ın (Celle Celâluhu) hususi koruması hariç– kötü ahlâkın boy atmasının sebebi olarak ebeveynlere işaret edilmiş olmaktadır. Bu açıdan, dinî-ahlâkî mânâda rehberlik yapılmaksızın bir çocuğun televizyon, internet ve çeşitli sosyal iletişim ortamlarına denetimsiz bir şekilde bırakılması, ondaki aklî, ruhî, kalbî yeteneklerin kendi başına müspet bir şekilde gelişmesinin beklenmesi, çocuğa karşı yapılmış büyük bir kötülük ve zulümdür.
Bu yüzden aile, en az çocuk kadar bu sosyal ortamların nasıl kullanıldığını bilmeli, çocuğunun takip ettiği ya da üye olduğu internet sitesi ve uygulamaları mümkün olduğunca takip etmeli. Hatta yok ise kendine bu sosyal ağlardan bir hesap açıp çocuğun facebook ve twitter sayfalarına kendisini eklemelidir. Bu sayede çocuk kendisinin takip edildiğini gizli değil açık olarak bilecek ve ona göre attığı adımları değiştirecektir. Ayrıca zamanı olan ailelerin bu sosyal medyayı çocuğuyla beraber kullanması çok yararlı olacaktır ve uzmanlar tarafından tavsiye edilen bir yöntemdir. Evde alınabilecek diğer bir tedbirde, evdeki bilgisayara ve internete ayrı ayrı filtreleme programları koymak ve bu filtreden çocuğu haberdar etmektir. Elektronik araçların dini yönüyle zararlarının anlatılmasından sonra sağlık yönüyle de çocuğumuzu bilgilendirmeli ona zararlarını anlatmalıyız.
Ekli dosyayı görüntüle 6187

Ve son olarak ta, Resulullah aleyhisselatu vesselam şöyle buyurmuşlardır;
“Kişinin malayani şeyleri terk etmesi, onun Müslümanlığının güzelliğindendir.” [Muvatta, Hüsnü Hulk 3, (2,903), Tirmizi, Zühd 11, (2318,2319),İbnu Mace, Fiten 12, (2976)]

Hadîs-i şerifince kendimize ve çevremize menfî (olumsuz yönde) tesiri olan durumlardan mümkün olduğunca uzak kalmak, elimizdeki teknolojik imkânları doğru bir şekilde kullanmak ve çocuğumuza kullandırmak, evebeynler olarak hepimiz için son derece önemlidir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt