Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Anne-baba Çocukların Günahından Sorumlu mudur?

Burhanuddin Aldiyaî Çevrimdışı

Burhanuddin Aldiyaî

Aktif Üye
İslam-tr Yazar

Anne-baba Çocukların Günahından Sorumlu mudur?

Selamün aleykum hocam. Bir insan öldükten sonra arkasından bir evlat yetiştirmişse ve bu evlat hayata ve çevresine iyi ya da kötü davranırsa, bundan ölmüş anne veya babası etkilenir mi? Tıpkı sadak-i cariye gibi öldükten sonra yapılan sevaplar ve günahlar anne ve babasını da etkiler mi? Biraz acayip sordum ama benim için önemli inşallah anlaşılır olmuştur.

Aleyküm selam kardeşim. Öncelikle çocuklar ebeveynler için hem emanet ve hem de yükümlülüktür. Dolayısıyla ebeveynin çocuklarını yetiştirmesi, İslami bir eğitim ve terbiye vermesi, bir sorumluluk ve vecibedir. Bunu yapmadıkları zaman, hem emanete hıyanet etmiş ve hem de çok önemli bir vacibi ihmal etmiş, yerine getirmemiş olurlar. Örneğin Allah Teâlâ’nın; «Ey iman edenler! Kendinizi ve ehlinizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten koruyun.» [Tahrim, 66/6] emri, bu yükümlülüğü ifade eder.

Şu hadis konu bağlamında çok daha açık ve nettir, Peygamber ﷺ der ki: «Her biriniz çobansınız (sorumlusunuz) ve her biriniz reayasından (bakmakla yükümlü olduklarından) mesuldür (sorulacaktır). Emir (idareci) çobandır. Erkek, ev halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocuklarının çobanıdır. Kısaca her biriniz çobansınız ve her biriniz reayasından sorumludur.» [Buhari, hadis No. 5200].

Çocuklarını eğitip İslami bir terbiye vererek salih bir birey olmalarını sağladıklarında, ölümden sonra kendilerine bir hayır kaynağı olarak devam ederler. Peygamber ﷺ bir hadiste der ki: «İnsan öldüğü zaman, üç şey dışında amellerinin (sevabı) kesilir. Bunlar: Cari sadaka, faydalanılan ilim ve kendisine dua eden salih evlattır.» [Müslim, hadis No. 1631].

Buna mukabil, evlatlarını kötü yetiştirirse veya kulak asmazsa, İslami bir eğitim ve terbiye vermek için hiçbir şey yapmaz ve bunu önemsemezse ya da kötü olmalarından rahatsız olmaz, bunun önüne geçmek için elinden geleni yapmazsa, çocuklarının yaptıklarından kendisi de sorumlu olur. Çünkü onun elinden geçmiştir, onun yetişmesi ve büyütmesidir. Örneğin içki üreten kişi içkinin günahından sorumlu olduğu gibi, kötü evlat yetiştiren veya evlatlarının iyi olması için bir şey yapmayan anne-baba da çocuklarının kötülüklerinden sorumludur.

Bu manada da Peygamber ﷺ der ki: «Sizden biriniz bir münker (ufak dahi olsa, İslam’a aykırı bir şey) gördüğünde, onu eliyle değiştirsin (fiili müdahalede bulunarak engellesin). Eğer buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Eğer buna da gücü yetmezse, kalbiyle (nefret edip uzaklaşarak bunu) yapsın ki o da en zayıf imandır.» [Müslim, hadis No. 49]. İslam’da yükümlülükler, en yakınlardan başlayıp, uzağa doğru gider. Dolayısıyla hadisin getirdiği yükümlülük, en başta aile bireyleri ve çocuklara karşı büyük bir yükümlülüktür.

Diğer bir hadiste de; «Kişinin bakmakla yükümlü olduklarını zayi etmesi, ona günah olarak kâfidir.» [Ebu Davud, hadis No. 1692] deniliyor. Bu hadis nafaka bağlamında varit olmuştur ancak İslami eğitim, terbiye ve ahlakın karın doyurmaktan çok daha önemli olduğu kuşkusuzdur. Çocuklarının karnını doyurma hususunda ihmalkar olmak bu kadar büyük bir günah ise, hem dünya ve hem de ahiret yaşamları için hayati öneme sahip olan İslami eğitim ve terbiyelerini ihmal etmenin günahı nasıl olur?!..

Başka bir hadiste de; «Kim İslam’da güzel bir yol/çığır açarsa ve ondan sonra bununla amel edilirse, onunla amel edenlerin sevabının bir misli de ona yazılır ve onların sevabından bir şey eksilmez. Kim de İslam’da kötü bir yol/çığır açarsa ve ondan sonra bununla amel edilirse, onunla amel edenlerin günahının bir misli de ona yazılır ve onların günahlarından bir şey eksilmez.» denilmektedir [Müslim, hadis No. 1017].

Çoğu kişi bu hadisi belki fikri veya ameli bidatlere hasreder. Ancak birazcık ince düşünen her herkes, hadisin hedefinin o kadar dar olmadığını iyi anlar. Buna göre çocuklarına iyi bir eğitim ve terbiye veren anne baba, güzel bir yol ve çığır açmış olurlar. Neticede çocuklarının işlediği her güzel iş ve hayır amelinden kazandığı sevabın bir misli onlara da yazılır ve çocuklarının sevabından da hiçbir şey eksilmez. Ancak çocuklarını kötü yetiştirirlerse veya hiç umursamaz ve İslam’a göre terbiye etmezlerse ya da kötülüklerinden rahatsız olmaz, ses çıkarmazlarsa yahut bizzat kötü amellere yönlendirirlerse, o zaman da kötü bir yol açmış ve çocuklarının bütün kötülüklerinin günahına ortak olmuş olurlar. Çocukların günahından da bir şey eksilmez. Bu anlamda daha birçok nas (ayet-hadis) zikredilebilir.

Fakat anne baba İslam’ın emirlerini yerine getirip elinden geleni yaptıkları halde çocukları kötü çıkarlarsa, o zaman üstüne düşeni yapmış olduklarından, bir sorumlulukları kalmaz. Çünkü İslam’da aslı olan şu ki; sorumlu, yükümlü, sebep veya vesile olmadığı ya da kötülüğe rıza göstermediği ve engel olma gücü olup gerekeni yaptığı sürece, kimse kimsenin yaptığından mesul değildir. Bu manada örnek olarak Allah Teâlâ Enam Suresi 6/164. ayette şöyle buyurur: «Herkesin kazandığı kendisinedir, kimse başkasının yükünü taşımaz.» Peygamber ﷺ de bu hususta der ki: «Dikkat edin, bir suç işleyen sadece kendi aleyhine işlemiş olur. Dikkat edin, babanın suçu evladının aleyhine, evladın suçu da babasının aleyhine olmaz.» [Tirmizi hadis No. 2159].

Vesselam, Burhanüddin Aldiyaî.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
CezakAllahu hayran Burhan hocam
Rabb'im emeğinizin ecrini kat kat versin
 
Üst Ana Sayfa Alt