Çevrimdışı
DİN,KİTAB SÜNNET
Allah'ın emrettiği ile Rasulü'nün emrettiğini dikkatli ayrım yapılmalıdır. Öğle namazı kılmanın farziyetini bizlere Kur'an bildirir. Fakat bu namazın kaç rekat olduğunu sünnetten öğreniriz.
Sünnet, yapılsada olur yapılmasada olur şeklinde anlaşılmamalıdır. Bu yanlıştır! Allah'a iteat, kur'andaki emir ve nehilere iteattîr; Rasule iteat ise, sünnetteki emir ve nehilere uymakrlır. Hepside Allah'ın İzni iledir. Allah'ü teala: Allah'a ve Rasulüne iteat edin buyurmuştur.
Din, kelimesini kullanırken,bundaki kaynak, kitap ve sünnettir, Kitap, Allah' kelamı, batıl içermeyen hak söz, anlaşılmalıdır.
Sünnet, her hangi bir meselenin hükmü (farz vacip mubah müstehap gibi) değildir. Sünnet, kitabın açıktayıcısıdır, Kitap üzerine kadı dır açıklanandan çok açıklanan önemlidir,
Kitap ve sünnete davet eden bir insana "alameti farika"* yani bir dinini çıkardın diyorlar.
Geçmiş ümmetlerde olduğu gibi, günümüzdede insanlar, çoğunluğun kabul ettiğini doğru, çoğunluğa tabii olanların, doğru yolda olduğunu sanmaktadırlar. Oysa kur'an ve sünnetin verdiği mesajlara baktığımızda, Mü'minlerin her zaman bir azınlığı teşkilettiği haberini vermektedir. Kullarımdan pek azı inanıyor. Ümmetimin çoğunun ayağı kayacak, Ne mutlu o gariplere.
Kur'anda ne bulursak, bu bize yeter; Rasıılün önemi yok şeklindeki hezeyanlar, iddia dan öteye gitmemektedir. Allah'ü teala, şöyle buyurmaktadır.
"Allah' ve Rasulleri arasını ayıranlar, kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını terk edenler, işte büyuk azap onlar içindir.
Halbuki, Allah ve Rasulü arasını ayırmak, kur'andaki emir ve nehileri bilmekle olur. Binaenaleyh, Rasule uymak, Allah'a uymaktır. Bizlere bunu anlatan vakıalar, ayetler vardır. Allah' Rasulünü saf' dışı etmek, sadece kur'an bize yeter demek, zaten bu, kur'ana da ters düşmektir.
"peygamber size neyi verirse onu alın; neyden sakındırdıysa ondanda sakının. Allah' dan korkun. Şüphesiz Allah'ın cezası çok şiddetlidir."haşr 7
Bu ayetle ilgili ibni Abbas tan gelen bir rivayette, İbni Abbas bir gün:
"saçına saç ektiren, dövme yaptıran ve yüzün den kıl yoldurana Allah' lanet etsin!buyuruyor.. Bunun üzerine bir kadın gelerek: ben iki kapak arasını okudum ama böyle bir hüküm bulamadım. Bu sefer İbni Abbas: (iki kapak arasında) sen orda "peygamber size neyi verirse
onu alın; neyden sakındırıyorsa ondun sakının. Allah'dan korkun. Şüphesiz Allah'in cezası çok şiddetlidir.haşr 7. Ayetini okumadın mı?dİye cevap verir.. Müslim, Libas
Bu Şekilde Vahiy iki Kısıma Ayırılır:
Vahyi metlü, okunan vahiy (kur'an)
Vahyi gayri metlü, okunmayan vahiy (sünnet)
Sünnet, kıır'arı okur gibi okunmaz. Anlamak için okunur. Kur'an ibadet için okunur. Sünneti karıştırabilecek bazıları için, (?) yasaklanmıştır. Sünneti 'saf dışı edersek, Namaz. Zeket, hac (vs) ibadetleri nasıl yerine getireceğiz.?
Sünnetten müsteğni kalmak, kur'andan müstağni kalmak demektir. Yani, Din'den müstağni kalmak demektir. Sünnete sırt dönmek, sünnete bağlılık tezatlarda eş değerdedir.
Sünnete bağlanma, kur'ana bağlanmadır.
Sünnete ters dönme, kur'ana ters dönmekdir. Kur'an a bağlan dersem, sünnete bağlan, Rasule uy derim. Senin, kur'an a bağlanmana mani olan, Öncelikle sünneti terke yönlendirir. Şeytan insana, namazı terket demez; ancak ona, şu işin bitince kıl der böylelikle namazı terke yönlendirir. Yine aynı taktikle, kur'an ı, sünneti terket demeden insanı, bunları terkedecek vesilelere yönlendirir.
Allah'ın emrettiği ile Rasulü'nün emrettiğini dikkatli ayrım yapılmalıdır. Öğle namazı kılmanın farziyetini bizlere Kur'an bildirir. Fakat bu namazın kaç rekat olduğunu sünnetten öğreniriz.
Sünnet, yapılsada olur yapılmasada olur şeklinde anlaşılmamalıdır. Bu yanlıştır! Allah'a iteat, kur'andaki emir ve nehilere iteattîr; Rasule iteat ise, sünnetteki emir ve nehilere uymakrlır. Hepside Allah'ın İzni iledir. Allah'ü teala: Allah'a ve Rasulüne iteat edin buyurmuştur.
Din, kelimesini kullanırken,bundaki kaynak, kitap ve sünnettir, Kitap, Allah' kelamı, batıl içermeyen hak söz, anlaşılmalıdır.
Sünnet, her hangi bir meselenin hükmü (farz vacip mubah müstehap gibi) değildir. Sünnet, kitabın açıktayıcısıdır, Kitap üzerine kadı dır açıklanandan çok açıklanan önemlidir,
Kitap ve sünnete davet eden bir insana "alameti farika"* yani bir dinini çıkardın diyorlar.
Geçmiş ümmetlerde olduğu gibi, günümüzdede insanlar, çoğunluğun kabul ettiğini doğru, çoğunluğa tabii olanların, doğru yolda olduğunu sanmaktadırlar. Oysa kur'an ve sünnetin verdiği mesajlara baktığımızda, Mü'minlerin her zaman bir azınlığı teşkilettiği haberini vermektedir. Kullarımdan pek azı inanıyor. Ümmetimin çoğunun ayağı kayacak, Ne mutlu o gariplere.
Kur'anda ne bulursak, bu bize yeter; Rasıılün önemi yok şeklindeki hezeyanlar, iddia dan öteye gitmemektedir. Allah'ü teala, şöyle buyurmaktadır.
"Allah' ve Rasulleri arasını ayıranlar, kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını terk edenler, işte büyuk azap onlar içindir.
Halbuki, Allah ve Rasulü arasını ayırmak, kur'andaki emir ve nehileri bilmekle olur. Binaenaleyh, Rasule uymak, Allah'a uymaktır. Bizlere bunu anlatan vakıalar, ayetler vardır. Allah' Rasulünü saf' dışı etmek, sadece kur'an bize yeter demek, zaten bu, kur'ana da ters düşmektir.
"peygamber size neyi verirse onu alın; neyden sakındırdıysa ondanda sakının. Allah' dan korkun. Şüphesiz Allah'ın cezası çok şiddetlidir."haşr 7
Bu ayetle ilgili ibni Abbas tan gelen bir rivayette, İbni Abbas bir gün:
"saçına saç ektiren, dövme yaptıran ve yüzün den kıl yoldurana Allah' lanet etsin!buyuruyor.. Bunun üzerine bir kadın gelerek: ben iki kapak arasını okudum ama böyle bir hüküm bulamadım. Bu sefer İbni Abbas: (iki kapak arasında) sen orda "peygamber size neyi verirse
onu alın; neyden sakındırıyorsa ondun sakının. Allah'dan korkun. Şüphesiz Allah'in cezası çok şiddetlidir.haşr 7. Ayetini okumadın mı?dİye cevap verir.. Müslim, Libas
Bu Şekilde Vahiy iki Kısıma Ayırılır:
Vahyi metlü, okunan vahiy (kur'an)
Vahyi gayri metlü, okunmayan vahiy (sünnet)
Sünnet, kıır'arı okur gibi okunmaz. Anlamak için okunur. Kur'an ibadet için okunur. Sünneti karıştırabilecek bazıları için, (?) yasaklanmıştır. Sünneti 'saf dışı edersek, Namaz. Zeket, hac (vs) ibadetleri nasıl yerine getireceğiz.?
Sünnetten müsteğni kalmak, kur'andan müstağni kalmak demektir. Yani, Din'den müstağni kalmak demektir. Sünnete sırt dönmek, sünnete bağlılık tezatlarda eş değerdedir.
Sünnete bağlanma, kur'ana bağlanmadır.
Sünnete ters dönme, kur'ana ters dönmekdir. Kur'an a bağlan dersem, sünnete bağlan, Rasule uy derim. Senin, kur'an a bağlanmana mani olan, Öncelikle sünneti terke yönlendirir. Şeytan insana, namazı terket demez; ancak ona, şu işin bitince kıl der böylelikle namazı terke yönlendirir. Yine aynı taktikle, kur'an ı, sünneti terket demeden insanı, bunları terkedecek vesilelere yönlendirir.
