Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Esirin Hükmü

ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Esirin Hükmü



"Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün" onları esir alın. Esirler hakkında dört şekilden biriyle davranmada halife muhayyerdir. Bu, esirlerin öldürülmesi, köleleştirilmesi, fidye alınarak serbest bırakılması veya esirlerin müslüman esirleriyle takas edilmesi ya da karşılıksız olarak serbest bırakılmalarıdır. "... Savaştan sonra ya karşılıksız onları salıverin, yahutta savaş ağırlıklarını bırakıp hiç kalmayıncaya kadar fidye alarak bırakın." (Muhammed, 4)

Fidye alma, müslüman esirleriyle takas etme, öldürme veya köleleştirme hususunda İslâm âlimleri, Ebu Hanife'nin dışında ittifak etmişlerdir. Ebu Hanife ise; "fidye alınmasını veya karşılıksız serbest bırakılmalarını bildiren ayetler nesh edilmiştir. Bu nedenle fidye alınarak veya karşılıksız olarak esirlerin serbest bırakılması caiz değildir" demiştir.

Çünkü onların öldürülmeleri vaciptir. Mal dolayısıyla bir vacip nasıl terk edilebilir? Şayet, bir müşrik gelse "ben namaz kılmak istemiyorum, bunun yerine size malla fidye vereyim" derse onun bu isteği caiz olmadığından dolayı kabul edilemez. Esirler meselesi de aynı şekildedir. Ancak, Hanefi mezhebinden İmam Muhammed bin Hasen; "Müslümanların mala ihtiyaçları var ise, fidye karşılığı esirlerin bırakılmasında bir sakınca yoktur" demiştir. Fakat İmam Ebu Hanife'ye göre, esirlerin takas edilmesi hiçbir surette caiz değildir. Öldürülmeleri veya köleleştirilmeleri gerekir. Çünkü esirlerin salıverilmesi halinde tekrar savaşa dönmeleri mümkündür.

Her konunun bir izahı ve imkân ölçüsünde fetvası vardır. Örneğin, vize alarak bir Amerikalı, Müslümanların beldesine girse, onun vizesi Müslümanların herhangi birinden alınmış "eman"dır ve bu "eman" onunla birlikte olduğu sürece öldürülmesi caiz değildir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de "...antlaşmalarını müddetlerinin sonuna kadar tamamlayın..." (Tevbe, 4) buyrulmaktadır. Aynı şekilde Pakistan vizesi alarak Peşaver'e gelen yabancı gayri müslimleri öldürmek caiz değildir. Çünkü o vizesiyle, eman alarak giren kimse hükmündedir. Zira o kimse öldürüleceğini bilseydi gelmezdi. Ancak vize alarak girmiş olsalar dahi İslâm ülkesinde fesat çıkarıyorlarsa ve Müslümanlara zarar vermek istiyorlarsa, ahidlerinin -vizelerinin- geçersiz olduğu ve ülkelerine dönmeleri gerektiği konusunda uyarılırlar. Dönmedikleri ve fesat çıkarmaya devam ettikleri takdirde vizeleri bozulmuş olur ve öldürülmeleri caiz hale gelir.
 
Üst Ana Sayfa Alt