Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
. Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ağaran kılları yolmayın! Herhangi bir Müslümanın İslam’da bir kılı ağarsa, o kıl sahibi için kıyamet gününde nur olur.’
Başka bir rivayette:
‘Mutlaka Allah o kıl sebebiyle kula bir hasene yazar ve o kıl sebebiyle bir de onun hatasını giderir’ buyurdu.”

Ebu Davud 4202, Nesei 8/136, Tirmizi 2821, İbni Mace 3721.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Enes b. Malik (ra.) anlatıyor:

“Rasûlullah (sav)’ın Adba isminde (seferde, yarışta) geçilemeyen dişi bir binek devesi vardı. Bir ara genç yük devesi üstünde bir bedevi geldi ve (yapılan koşuda bedevinin devesi) Adba’yı geçti. Bu durum Müslümanlara ağır geldi. ‘Adba yenildi!’ dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu;
‘Dünyada yükselttiği her şeyi geri indirmek Allah’ın bir kanunudur!’”
(Buhari, Rikak, 38)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Enes b. Malik (ra.) anlatıyor:

“Rasûlullah (sav)’ın Adba isminde (seferde, yarışta) geçilemeyen dişi bir binek devesi vardı. Bir ara genç yük devesi üstünde bir bedevi geldi ve (yapılan koşuda bedevinin devesi) Adba’yı geçti. Bu durum Müslümanlara ağır geldi. ‘Adba yenildi!’ dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu;
‘Dünyada yükselttiği her şeyi geri indirmek Allah’ın bir kanunudur!’”
(Buhari, Rikak, 38)

Süper devletler içinde tecelli eder İnşaAllah
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Talha İbnu Ubeydillah(ra) haber veriyor: Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e Necid ahâlisinden bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağımıza sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. . Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e iyice yaklaşınca gördük ki, İslâm'dan soruyormuş.

- Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Gece ve gündüzde beş vakit namaz" demişti ki adam tekrar sordu:

"Bu beş dışında bir borcum var mı?"

- Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Ramazan orucu da var" deyince adam: Bunun dışında oruç var mı? diye sordu. -Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Hayır!" Ancak dilersen nâfile tutarsın" dedi.

- Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ona zekâtı hatırlattı. Adam: "Zekât dışında borcum var mı?" dedi. - Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Hayır, ama nâfile verirsen o başka!" dedi.

Adam geri döndü ve gider ayak: "Bunlara ilâve yapmayacağım gibi noksan da tutmayacağım" dedi.

- Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) da: "Sözünde durursa kurtuluşa ermiştir" buyurdu. Veya "Sözünde durursa cennetliktir" buyurdu.

Ebu Dâvud'da "Kasem olsun kurtuluşa erer, yeter ki sözünde dursun" şeklinde te'kidli olarak gelmiştir.

Buhârî, İman 34; Müslim, İman 8, (11)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Ubâde b. Sâmit'ten (Radıyallahü anh):
Bir kişi Rasûlullah'a (Sav) geldi ve dedi ki:
'Ey Allah'ın Peygamberi, (benim için) hangi amel daha üstündür?'
Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Allah'a iman ve O'nu tasdik etmek, (ayrıca) Allah yolunda cihada katılmak."
'Ben daha kolayını istiyorum, ey Allah'ın Rasûlü!'
"Cömertlik ve sabır."
'Ben daha da kolayını istiyorum, ey Allah'ın Rasûlü!' "Senin için takdir ettiği şeyden dolayı sakın
Allah Teâlâ'yı suçlama, (yani kadere razı ol!)"

Müsned.
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hadis-i Şerifte Buyuruldu ki:
Hazreti Ebu Zerr Radıyallahu Anh, "Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile karşılaşmazdan önce üç yıl ibadet ettim" demişti. Kendisine: "(Bu ibadeti) kimin için yaptın?" diye sordular. "Allah için!" cevabını verdi. Tekrar: "Pekiyi nereye yönelerek yaptın?" denildi. "Rabbim beni nereye yöneltmiş idiyse oraya!" dedi ve açıklamaya devam etti: "Akşam vakti namaza başlıyor, gecenin sonuna kadar devam ediyordum. O zaman kendimi bir örtü gibi atıyor, güneş tepeme yükselinceye kadar öyle kalıyordum. (Bir gün kardeşim) Üneys bana: "Benim Mekke'de görülecek bir işim var. Sen bana baş-göz ol (eksikliğimi duyurma) dedi ve Mekke'ye gitti. Oraya varınca bana dönmekte gecikti. Nihayet geldi. "Ne yaptın?" dedim. "Mekke'de bir adama rastladım, senin (gibi farklı bir) din üzerine yaşıyor. Ancak O, kendisini Allah Teala'nın gönderdiğini zannediyor" dedi. "Halk ne diyor?" diye sordum. "Halk mı? Halk O'na şair diyor, kahin diyor, sahir (sihirbaz) diyor!" dedi. Esasen Üneys şairlerden biriydi. Tekrar sordum: "Pekala sen ne diyorsun?" "Ben" dedi, "kahinlerin sözünü işittim, bilirim. Onun ki kahin sözü değil. Onun söylediklerini şiir çeşitlerine tatbik ettim. Hiçbirine uygun gelmiyor. Benden sonra kimse O'na şiir diyemez. Vallahi O doğru sözlüdür, kahinler ise hep yalancıdırlar!" dedi. Bu açıklama üzerine ben ona: "Öyleyse benim işlerime de sen baş-göz ol, bir de ben gidip göreyim!" dedim. Ebu Zerr, gerisini şöyle anlatır: "Mekke'ye geldim. Halktan zayıf bir adam buldum. Ona: "Şu Sabii (sapık) dediğiniz adam nerede?" diye sormuştum. Adam, beni göstererek: "Burada bir sabii var! Burada bir sabii var!" diye bağırmaya başladı. Derken vadi halkı kesek ve kemiklerle üzerime hücum etti. Bayılarak yığılmış kalmışım. Kendime gelip kalktığım zaman kırmızı bir dikili taş gibiydim. Zemzem'e kadar gittim. Kanlarımı yıkadım, suyundan biraz içtim. Böylece otuz gün, gece ile gündüz arası kaldım. Bu esnada zemzem suyundan başka hiçbir taam almadım. Buna rağmen şişmanladım ve karnımın kavrımları arttı. Ciğerimde açlık hissi duymadım. Mekkeliler, ay ışığı olan bir gecede uyurken Beytullah'ı tavaf eden yoktu. Onlardan sadece iki kadar, İsaf ve Naile (adındaki putlarına) dua ediyordu. Tavafları sırasında bana kadar geldiler. (Dayanamayıp): "Onları birbirlerine nikahlayıverin bari!" dedim. Onlar dualarından vazgeçmeyip, tavaflarını yaparken yanıma kadar geldiler. Bu sefer: "Onlar(a niye tapıyorsunuz)? Odundan farkları ne?" dedim. Kadınlar: "(İmdat!) burada bir adam yok mu?" diye velvele kopararak gittiler. Tam o sırada kadınları Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr Radıyallahu Anh, tepeden inerlerken karşılayıp: "(Niye bağırdınız) başınıza ne geldi?" derler. Kadınlar (onları daha tanımadan): "Ka'be ile örtüsü arasında bir sabii (sapık) var!" derler. Onlar sorarlar: "Size ne dedi?" "Bize ağzı dolduran (ağza alınmaz) sözler söyledi" derler. Derken Resululah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi, Haceru'l-Esved'e istilamda bulundu, arkadaşıyla birlikte Beytullah'ı tavaf etti. Sonra namaz kıldı. Namazını bitirince, -Ebu Zerr der ki: "Aleyhissalatu vesselam'ı islam selamı ile ilk selamlayan ben oldum.- "Esselamu aleyke ya Resulullah. (Ey Allah'ın Resulü! Selam üzerine olsun)!" dedim. Bana: "Ve aleyke ve Rahmetullah. (Selam senin üzerine olsun, Allah'ın rahmeti de)!" diye mukabele etti. Sonra: "Sen kimlerdensin?" diye sordu. "Gıfar'danım!" dedim. Bunun üzerine eliyle eğilerek parmaklarını alnına koydu, içimdem: "Galiba kendimi Gıfar'a nisbet etmemden hoşlanmadı" dedim. Elinden tutmak üzere ilerledim. Fakat arkadaşı bana mani oldu. Onu benden iyi biliyordu. Sonra başını kaldırıp sordu: "Buraya ne zaman geldin? "Otuz gündür burdayım!" dedim. "Sana kim yiyecek verdi?" dedi. "Zemzen suyundan başka bir yiyeceğim olmadı. Şişmanladım bile. Öyle ki karnımın kıvrımları arttı. Ciğerimden açlık hissi de duymadım!" dedim. "Zemzem suyu mübarektir. O hakikaten besleyici bir gıdadır!" buyurdu. Hazreti Ebu Bekr Radıyallahu Anh: "Ey Allah'ın Resulü! Bana müsaade et, bu geceki yiyeceğini ben ikram edeyim!" dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr Radıyallahu Anh gittiler, onlarla ben de gittim. Ebu Bekr bir kapı açtı. Taif kuru üzümünden benim için bir avuç çıkarmaya başladı. Bu, Mekke'de yediğim ilk yemekti. Orada kaldığım kadar kaldım. Sonra Resulullah'a geldim. Bana dedi ki: "Ben hurmalıklı bir yere sevkedileceğim. Burasının Yesrib olduğu kanaatindeyim. Sen kavmine benden mesaj götür. Umarım, sayende Allah onları hayırla menfaatlendirecek ve onlar sebebiyle de sana sevap verecek." Bundan sonra ben kardeşim Üneys'e geldim. Bana: "Ne yaptın?" diye sordu. Ben: "Müslüman oldum ve (Muhammed'in hak bir peygamber olduğunu) tasdik ettim" dedim. "Ben senin dinine karşı değilim. Ben de müslüman oldum ve tasdik ettim" dedi. Sonra kalkıp annemize geldik. (Durumu anlattık). O da bize: "Ben sizin dininize karşı değilim. Ben de müslüman oldum ve tasdik ettim!" dedi. Sonra kalkıp hayvanlarımıza binip kavmimiz Gıfar'a geldik. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın mesajını getirdik, ilk anda yarısı müslüman oldu. Eyma İbnu Rahza el-Gıfari müslüman olanların imamlığını yürütüyordu, bu onların efendisi idi. Diğer (müslüman olmayan) yarı: "Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye gelince müslüman oluruz!" dediler. Derken (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldi. O geri kalan yarı da müslüman oldu. Bir müddet sonra Eşlem kabilesi de gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! (Gıfarlılar) bizim kardeşlerimizdir. Onların müslüman oldukları şey üzere biz de müslüman oluyoruz!" dediler ve onlar da müslüman oldular. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Gıfar'a Allah mağfiretini bol kılsın. Eşlem'i de Allah selamete kavuştursun!" diyerek o iki kabileden memnuniyetini ifade buyurdular." [Metin Müslim'in metnidir.]
Kaynak : Müslim, Fezailu's-Sahabe 132, (2473
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Bekir (Radiyallahu Anh)’ın kızı Esma (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında annem müşrik olarak yanıma geldi. Bende Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Annem geldi, benim kendisine iyi davranmamı umuyor. Anneme iyilik edebilir miyim? diye fetva sordum.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Evet, annene iyilik et.”

Buhari 5/2410, Müslim 1003/50
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Süper Moderatör
Cennette, dışı içeriden içi de dışarıdan görünen odalar vardır." Ebu Malik: "Bunlar kimler içindir ya Rasulullah?" diye sordu. Rasulullah (s.a.v.): "Güzel söz söyleyen, yemek yediren ve insanlar uyurken geceyi ibadetle geçiren içindir " buyurdu.


"Kıyamet günü insanların hepsi ayrım yapılmaksızın diriltilirler. Bir münadi şöyle seslenir: "Geceleri yanları yataklarından uzaklaşıp kalkanlar neredeler?" Onlar azdırlar, hesapsız Cennet'e girerler. Sonra diğer insanların hesapları görülür."


Taberani ve Hâkim rivayet etmiştir.

Beyhaki rivayet etmiştir.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Atâ’ b. Ebî Rabâh diyor ki: Abdullâh b. Abbâs bana dedi ki:
“Ben sana cennet kadınlarından bir kadın göstereyim mi?”
Ben “Evet göster.” dedim.
İbni Abbâs “İşte şu zenci kadındır.” dedi. Bu kadın bir keresinde Peygamber’e (sallallahu aleyhi ve sellem) geldi de:
“Ben sara nöbeti geçiriyorum. Ben sara'lanınca da (üstüm başım) açılıyor. Benim için Allah’a duâ ediver.” dedi.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) “İstersen hastalığına sabret, bunun karşılığında sana cennet vardır. İstersen sana afiyet vermesi için Allah’a dua edeyim” buyurdu.
Kadın “Ben sabredeyim” dedi ve “Benim üstüm başım açılıyor. Allah’a duâ et de açılmayayım” dedi.
Rasûlullâh (sallallahu aleyhi ve sellem) da onun için duâ etti.

(Buhârî, Merdâ, bab: 6; Muslim, Birr, bab: 54, hn: 2576; Musned, İmam Ahmed, I, 347)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Amellerinizin en hayırlısını, Melîkiniz katında en geçerli olanını, dereceleriniz içerisinde en yükseğini, altın ve gümüşü Allah yolunda harcamanızdan daha hayırlısını, düşmanınızla karşılaşıp sizin onların boyunlarını vurmanızdan, onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlısını size bildireyim mi?”
Sahâbe: “Evet” dediler.

Buyurdu ki: “Allah Teâlâ’yı zikretmektir.”

Tirmizi (5/459), İbn-i Mace (2/1245)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Sizi Allah’a yaklaştırıcı ve ateşten uzaklaştırıcı hiçbir şeyi terk etmedim, onların hepsini size emr ettim ve sizi Allah’tan uzaklaştırıcı, ateşe yaklaştırıcı hiçbir şeyi terk etmedim, onların hepsini size yasakladım!”

Begavi 4111, Beyhaki 13443.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
"Kim ümmetime saldırır, iman ehlini ayırt etmeden iyisine ve kötüsüne vurur ve verdiği sözü yerine getirmezse ümmetimden değildir." (Müslim)

SübhanALLAH abla bu hadisin tam adresi mümkün müdür ?
 
Üst Ana Sayfa Alt