Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

"Hileci, cimri ve ettiği iyiliği başa kakan kimseler kesinlikle cennete giremezler."

Ebû Bekr radıyallahu anh. Tirmizî.
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

"Kul, "Malım, malım!" der, oysa malının ancak şu üç kısmı kendisinindir:
Yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve verip öbür dünyası için biriktirdiği.
Bunun dışındakiler ise, kendisi ölür ve malını insanlara bırakır."

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
 
B Çevrimdışı

burak_

Üye
İslam-TR Üyesi
Dahhâk bin Kays (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) şöyle buyurur:

Yaptıklarınızı Allah için yapma hususunda teyakkuz halinde olun ve bilin ki, Allah halis olmayan ameli kabul etmez.

(Ed-Dârakutnî, es-Sünen, 1/51; el-Beyhakî, Şuabü’l-İman, 5/336; el-Makdisî, el-Ehâdîsü’l-Muhtâra, 8/90)
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
İyilik yapmak (herkesin harcı değildir) ancak
dinine bağlı,
hareketleri soylu ve
yumuşak huylu kimselere kolay gelir.

Hadis-i Şerif (Taberani).
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu’abü’l-Îmân, 4/334.
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Kadir Gecesi’ni, ramazan ayının son on günün gecelerinde arayınız.
(Hadis- Serif-buhari, Leyletü’l-Kadr,3, Tirmizi, Savm,72, no:792)



Kim Kadir Gecesi’nin faziletine inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek ihya ederse, geçmis günahlari bağışlanır.
(Hadis-i Serif-Buhari, Teravih 1, Müslim, Misafirun 176, no.760)



Resülallah (s.av)’e ümmetinin ömrü gösterilmis. O da, önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kisa oldugu için, amelde onlarin uzun ömürde islediklerine yetisemezler diye, bu ömrü az bulmus.
Bunun üzerine cenâb-i hakk, bin aydan daha hayirli olan Kadir Gecesi’ne vermistir.
(I.Malik, Muvatta, Itikaf, 15, 1/321)
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
dostlar,
Mübarek Ramazan-ı Şerif bitmek üzere.. Tüm maddi-manevi ibadetleriniz/ibadetlerimiz kabûl olmasını
Cenab-u Hak'tan niyaz ederim.

Ramazan da muhim olan "zekat" farzımızı daha iyi edâ etmek için, bir hadis sunayım dedim.

hadis, biraz uzun ama, "zekat" konusunun zekat borcumuzun, zekat rarzının ne kadar önmeli olduğunu vurgulamak istedim...

zekat hadisini uzun seçmemde hakkınızı helal ediniz,
buyrun; zekat vermele mükellef olanlara,

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Resulüllah (a.s.) şöyle buyurmuştur:

"Altın ve gümüşün zekâtını vermeyenler, Kıyamet günü o altın ve gümüşleri kendileri için ateşten levhalar hâline getirilir; üzerleri Cehennem ateşinde kızdırılır.
Sonra bu kızgın levhalarla böğrü, alnı ve sırtı yakılır.
Bunlar soğudukça azap için yeniden tekrarlanır.
Bu azaplandırma, miktarı elli bin yıl olan bir günde kullar arasındaki haklar ödeninceye kadar devam eder. Neticede o kimse, Cennet veya Cehenneme doğru giden yolunu görür (veya kendisine gösterilir)"

Ey Allah'ın Resulü (a.s.)! zekâtı verilmeyen develer ne olacak? diye sorulduğunda, "Kendilerinden zekât hakları ödenmeyen her deve sahibi de (bu hayvanların haklarından birisi de su başlarına geldikleri günde sütlerinin sağılması ve fakirlere ve yolculara içirilmesidir) Kıyamet gününde kendisi o develer için düz ve geniş bir sahaya yatırılır. Olduklarından daha iri halleri ile ve onlardan bir tek deve yavrusu da zayi edilmeksizin hepsi onu ayakları ile çiğnerler, ağızları ile ısırırlar.
Deve sürüsünün sonu o kimseye uğrayıp geçince baş tarafı tekrar ona uğratılır.

Bu azaplandırma, uzunluğu elli bin sene olan bir gün içinde, kullar arasındaki haklar ödeninceye kadar devam eder.
Nihayet o kimseye, ya Cennet veya Cehenneme doğru uzanan yolu gösterilir." Ey Allah'ın Resulü! zekâtı verilmemiş sığır ve davarlar ne olacak? denildi.

Allah Resulü (a.s.): "Kendilerinden (zekât) hakları ödenmeyen her sığır ve davar sahibi de, Kıyamet günü onlar için dümdüz bir sahaya yatırılır.
Bu hayvanlardan hiçbirini kaybetmeksizin ve içlerinde ne iki boynuzu bükülü, ne boynuzsuz ve ne de içeri giren boynuzu kırılmış bulunmaksızın hepsi boynuzları ile o şahsı toslayacak, ayaklarıyla da çiğneyecektir.
Bu sürünün baş tarafı onun üzerinden geçtiğinde sonu tekrar geri döndürülür. Bu azap da miktarı elli bin sene süren bir günde, kullar arasındaki bütün haklar ödeninceye kadar devam eder. Sonunda ya Cennet veya Cehenneme doğru olmak üzere o kula yolu gösterilir." buyurdu.

Ey Allah'ın Resulü!
Zekâtı verilmemiş atlar ne olacak? denildi.

Hz. Peygamber (a.s.): "Atlar üç kısımdır: At bazı kimseler için bir günah, bazısı için ihtiyacına bir perde, bazısı için de sırf hayır ve sevaptır.
At, kendisi için günah olana gelince o, atını gösteriş için, övünmek için, İslâm halkına düşmanlık için besler.
İşte bu at o kimse için büyük bir vebaldir. At kendi ihtiyacı için bir perde olan kimseye gelince o, atını Allah yolunda bağlar, sonra da gerek hayvanların sırtındaki Allah hakkını (cihat için binmek, bindirmek) gerek muayyen bir Allah hakkı olan zekâtı unutmaz.

İşte bu da o kimse için perdedir.

At, kendisine hayır ve sevap olan kimseye gelince o, atını Müslümanlar lehine Allah yolunda cihat maksadıyla bağlamıştır.
Atı da bol otlu geniş bir sahada veya çayırda beslenirse atın bu bol otlu sahadan veya çayırdan yediği her bir şeyin sayısınca sahibi için muhakkak birçok güzellikler, iyilikler yazılır.

Atın gübreleri ve bevilleri sayısınca da sahibi için haseneler yazılır. Hele bir de atın ipi kopsa da şahlanarak bir veya iki yüksek yere (yahut bir veya iki mil mesafeye) kadar raks edip neşe ile koşsa, yerde tırnaklarının bıraktığı izleri ve gübreleri sayısınca Allah sahibine iyilikler yazar. Bir de hayvan (bu arada) bir nehre uğrayıp da ondan içerse, sahibi sulamak istememiş olsa bile Allah o kimse için atının içtiği su damlası sayısınca iyilik yazacaktır." Ey Allah'ın Resulü! Eşekler (deki hüküm) nasıldır? denildi.

Resulüllah: "Eşekler hakkında bana bir şey indirilmiş değildir. Ancak bana her hükmü cami, nadir bir vecize olan şu:
Her kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.
Her kim de zerre miktarı bir şer işlemişse onun karşılığını görür ayetleri indirilmiştir" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 1647
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Ebu Saîd Hudrî (r.a.) şöyle anlatır:

Hz. Peygamber (a.s.), Kurban ve Ramazan Bayramı günlerinde namaz için namazgâha giderdi. Orada önce namaza başlardı. Namazı kıldırıp selam verince cemaat, namaz kıldığı yerde otururken ayağa kalkar ve cemaata dönerdi.
Şayet bir müfreze gönderme durumu veya kendisinin bir başka şeye ihtiyacı varsa bundan bahseder, gereğinin yapılmasını emrederdi.
Hutbesinde: "Sadaka veriniz, sadaka veriniz, sadaka veriniz" buyururdu. En çok sadaka verenler ise kadınlar olurdu. Daha sonra namazgâhtan ayrılırdı.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 1472
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
İbn Abbas (r.ahm.) anlatıyor:

Allah Resulü (a.s.) Şanı Yüce Rabbinden rivayet ettiği bir kudsi hadiste şöyle buyuruyor:
"Allah, iyi ve kötü şeyleri tayin etmiştir.
Sonra da bunları açıklamıştır.
Kim bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapamaz ise, Allah o kişi adına tam yapılmış bir iyilik yazdırır.
Eğer niyetlendiği bu iyiliği yapabilirse, Şanı Yüce olan Allah, o kişi adına on iyilikten başlayarak yedi yüz katı ve hatta daha çok kat iyilik yazdırır.
Kim de bir kötülük yapmaya niyetlenir de yapmazsa, Allah o kişi adına tam yapılmış bir iyilik yazdırır.
Eğer o kişi bir kötülük yapmaya niyetlenir de yaparsa, Allah onun adına tek bir kötülük yazdırır."

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 187
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Sizden biriniz bir topluluğa vardığında selam versin.
Ayrılırken de selam versin.
Bu ikinci selam da, birincisi kadar önemlidir.
Hadis (Ebu Davud, Tirmizi).
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

"Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlâktan daha ağır bir şey yoktur.
Allah teâlâ, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden nefret eder."

Ebû Derda radıyallahu anh. Tirmizî.
 
M Çevrimdışı

merrve

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Resulu (s.a.v.) buyurdu:

"Kim bes vakit namaza ruku ve secdelerini tam yerine getirerek devam ederse
ve onun Allah tarafindan bir hak oldugunu bilirse ve vakitlerine de dikkat ederse;
cennete girer."
Ahmed b. Hanbel
 
Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
merrve ' Alıntı:
Allah Resulu (s.a.v.) buyurdu:

"Kim bes vakit namaza ruku ve secdelerini tam yerine getirerek devam ederse
ve onun Allah tarafindan bir hak oldugunu bilirse ve vakitlerine de dikkat ederse;
cennete girer."
Ahmed b. Hanbel

maalesef; normalde pek özen göstermediğim/göstermediğimiz namaz borcumuzu
Ramazan da özenle-itina ile yerine getirmeye çalışıyoruz.

Ramazan dan sonra da çok acı ama aynı itinayı göstermiyorum/gösteremiyoruz.


işte; bu günlerde, gündeme uygun bir hadis-i şerifiniz için sizi tebrik ederim merrve..
çok da teşekkür ederim.

uyarıcı hadis paylaşımınız; umarım kulağıma/kulağımıza küpe olur.
tekrar sağolasınız..
 
M Çevrimdışı

merrve

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razi olsun...
Rabbim eksiklerimizi duzeltmeyi cumlemize nasip etsin.

Allah Resulu (s.a.v.) buyurdu:

"Her insan hata eder. Hata isleyenlerin en hayirlilari tevbe edenlerdir"
Tirmizi
 
Z Çevrimdışı

Zeyd bin Hârise

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Peygamber Efendimiz'in Birlik, Beraberlik, Tesanüdle İlgili Sözleri

Ebu Musa'dan (şöyle demiştir): Peygamber (S): "Mü'min ile mü'min (birbirine karşı) duvar gibidir, birbirini sımsıkı tutarlar" buyurdu da bunu söylerken parmaklarını birbirine geçirip sımsıkı kilitledi.

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 2 syf.569)



Ebu Musa (el-Eş'ari-R)'dan rivayet edilmiştir: Peygamber (S) " Mü'minin mü'mine dayanışması, parçaları birbirine bağlayıp kuvvetlendiren bina gibidir" buyurdu.

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987)



"Allah'a ve son güne iman etmekte olan kimse komşusuna eza etmesin".

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13 syf.6009)



Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (S) şöyle buyurdu: "Allah'a ve son güne iman etmekte olan kimse konuklarına ikram etsin. Yine Allah'a ve son güne iman etmekte olan her kişi hayır söylesin yahud sussun".

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13 syf.6009)



Ebu hureyre'den haber verdi ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur: "Sizleri zandan sakındırırm. Çünkü zanla söylenen sözler yalanı daha çok olandır. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız, hususi ve mahrem hayatınızı da araştırmayınız. Birbirinize hased etmeyiniz, birbirinize arkanızı çevirip küsmeyiniz, birbirinize buğz ve düşmanlık da etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, birbirinizle kardeşler (mesabesinde) olunuz!".

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13, syf.6046)



"Kim bir işe girişmek ister de o hususta Müslüman biri ile musavere ederse Allah onu işlerin en doğrusunda muvaffak kılar.'

(Alauddin Aliyyu'l-Muttaki, a.g.e. 3, 409, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)



"Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir."

(Ebu Davud, Edeb 52, kütüb-i sitte, 6.cilt s. 325)



"Kim dünyada bir müminin ayıbını örterse, kıyamet günü Allah'da onun ayıbını örter."

(Ukbe r.a. Kütüb-i Sitte, 1.cilt, sf. 368)



"Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur."

(Tirmizi, Hz. Cabir'den rivayet etti, Kütüb-i Sitte2. Cilt)



...Ebu Hüreyre (Radiyallahü anh)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir müslümandan dünya kederlerinden bir keder giderirse Allah ondan ahiret günü kederlerinden bir keder giderecektir. Kim de müslümanı örterse Allah onu dünya ve ahirette örtecektir. Ve kim bir fakir borçluya kolaylık gösterirse, Allah ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterecektir. Kul, (din) kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah da onun yardımcısıdır. Kim bir yola giderek onda ilim ararsa, bu çalışması sebebi ile Allah ona Cennet’e giden bir yolu kolaylaştıracaktır. Allah’ın evlerinden birisinde toplanıp Kur’an okuyarak onu birbirlerine öğreten her cemaatı melekler ziyaret eder, onların etrafından dönerler, o toplumun üzerine iç huzuru ve rahatı iner, ilahi rahmet onları kaplar, katında bulunan melekler yanında Allah onları (övgü ile) anar. Ameli yüzünden geri kalan bir kimse nesebi (nin şerefi) ile sür’at alamaz.”

(İbni Mace/ 1. cilt/ syf.389)




Peygamberimiz (sav)'in tevekkülle ilgili sözleri

Ebû Hureyre (r.a.) Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kuvvetli mü'min, Allah Katında zayıf mü'minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah'dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına birşey gelirse, ''Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!'' diye hayıflanıp durma. ''Allah'ın takdiri bu. O, ne dilerse yapar.'' de. Çünkü "eğer (keşke)" kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar."

(Müslim, Kader 34. Tercüme: İsmail L. Çakan, Hadislerle Gerçekler, Erkam Yayınları, İstanbul 1990, s.231)



"Birşey istediğin zaman yalnız Allah'tan iste. Yardım dilediğin zaman Allah'tan dile. Şunu iyi bil ki bütün yaratılmışlar elbirliği ile sana bir menfaat bahşetmek isteseler, Allah'ın sana yazdığından daha fazlasını bağışlayamazlar. Yine yaratılmışların tümü elbirliği ile sana bir zarar vermek isteseler, Allah'ın sana takdir ettiğinden fazlasını yapamazlar."

(Tirmizi, Sünen, fi sıfati'l-Kıyame, 60)



"Ey Ebû Hureyre! Allah'tan başka hiçbir şeye ümit bağlama. Allah'a tevekkül eyle. Bir arzun varsa Allah Teâlâ Hazretleri'nden iste. Allah-ü Teâlâ'nın âdet-i ilâhiyyesi (işi, kânunu) şöyledir ki; herşeyi bir sebep altında yaratır. Bir iş için sebebine yapışmak ve sonra Allah Teâlâ'nın yaratmasını beklemek lâzımdır. Tevekkül de bundan ibârettir."

(Hadis-i şerif-Ey Oğul İlmihali, http://www.kuranikerim.com/dini_sozluk/ds_t3.htm)



"Üzülme, Allah bizimledir."

(Bera Ibnu'l Azib r.a. Kütüb-i Sitte, 16. cilt, Sf. 200)



"Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır ! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum sadece mümine hastır, başkasına değil : Ona memnun olacağı birsey gelse şükreder, bu ise hayırdır: bir zarar gelse sabreder bu da hayırdır."

(Suheyb Ibnu Sinan r.a. kutub-ı sıtte, 2. Cilt , Sf. 208)




Peygamber Efendimiz (sav)'in Tevazu ile İlgili Sözleri

"Allah Teala hazretleri, bana: Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin."

(Iyaz Ibnu Himar r.a.: Ebu Davud, Edeb 48, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , sf. 360)



…Malik'e İbn Umer'den şöyle haber veriyorlardı: Rasulullah (S): "Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen kimseye Allah (merhamet bakışı ile) bakmaz" buyurmuştur.

(Sahih-i Buhari, Cilt 13, syf.5846)



...Harise ibnu Vehb el-Huzai şöyle demiştir: Ben Peygamber(S)'den işittim: "Size cennet ehline delalet edip bildireyim: Her zaif olan insanlar tarafından zaif görülen (mütevazı') mümindir. O şayet Allah bir şey üzerine yemin etse, Allah muhakkak onu yemininde gerçek çıkarırdı. Size cehennem ehlini de bildireyim: Onlar da her katı yürekli, kibirli ve hileci, ululuk taslayan kimselerdir." buyuruyordu.

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6537)



... Ebu Said(-i Hudri) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim Allah Sübhanehu (rızası) için bir derece tevazu (alçak gönüllülük) ederse Allah o kimseyi buna karşılık olarak bir derece yükseltir. Kim de Allah (rızası) hilafına bir derece kibirlenirse Allah bu kimseyi kibirlenmesine karşılık olarak bir derece alçaltır ki, nihayet onu aşağıların en aşağısında kılsın."

(Mace Cilt10, Syf.448)



... Iyaz bin Himar (r.a.)’den rivayet edildiğine göre: Peygamber (s.a.v.) onlara bir konuşma yaparak şöyle buyurmuştur:
"Allah (Azze ve Celle): Birbirinize karşı alçak gönüllülük ediniz ki hiç kimseye üstünlük taslamasın, diye bana vahiy etti.”

(Mace Cilt10, Syf.453)




Peygamber Efendimiz (sav)'in İman ile İlgili Sözleri

"İman, kalben bilip tasdik etme, dil ile söyleyip ikrar etme, beden uzuvlarıyla da amel etmektir."

(Hz. Ali r.a. Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 492)




Peygamber Efendimiz (sav)'in Kader ile İlgili Sözleri

"Bir nefse takdir edilmiş şey mutlaka olur !"

(Hz. Cabir r.a. Kütüb-i Sitte, 16. Cilt, Sf. 499)



"Kul, hayır ve şerriyle, tatlı ve acısıyla kadere inanmadıkça imanın halavetini bulamaz."

(Hz. Enes r.a. Kütüb-i Sitte, 2. Cilt sf. 133)




Peygamber Efendimiz (sav)'in Ölüm ile İlgili Sözleri

"Ölümü en çok zikreden ve kendilerine gelmezden önce onun için en iyi hazırlığı yapanlardır. İşte akıllılar bunlardır."

(Hz. Enes r.a.: Ibnu Mace, Zuhd 31, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 330)




Peygamber Efendimiz (sav)’in Güzel Ahlakla İlgili Sözleri

“ Allah’a takva ve güzel ahlak.” (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)

(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)



Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.

Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792



Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder"

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9



İmanın kemali, güzel ahlakladır.

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4



Güzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.

(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz el-Hadis s.215



"Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."

Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111



"Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."

Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998,, s.444


"Her nerede olursan ol Allah'tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et."

(Hz. Ebu Zerr r.a. : Tirmizi, Birr 55 Kütüb-i sitte, 16. Cilt , sf. 328)




"Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız".

(Ibnu Amr Ibni'l-As r.a. : Nesai, Zekat 66 : Buhari, Libas 1, Kütüb-i sitte, 16. Cilt Sf. 361)


"(Şaka sırasında da olsa) haktan başka birşey söylemem."

(Musned-i Ahmed, 2,340 : Tirmizi, Birr 57 Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)


...Abdullah ibn Umer şöyle demiştir: Bir kimse Peygamber (S)’e: Ben alışveriş işlerinde aldatılıyorum, dedi. Peygamber de ona: “Sen bir şey satın almak istediğin zaman: (İslam’da) aldatma yoktur, de” buyurdu. Bundan sonra artık o zat bu sözü söyler oldu.

(Sahih-i Buhari, Cilt 5, syf.2225)


...Enes bin Malik (Radiyallahü anh)’den:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de – yahut buyurdu ki komşusu için de - istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz."

(İbni Mace/ 1. cilt/ syf.113)


... Cerir bin Abdillah el-Beceli (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim yumuşaklıkla muamele etmekten mahrum olursa hayırdan mahrum olur.

(Mace Cilt 9, Syf.475)


“... Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre; resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
İslam dinine erdirilen, yetecek derecede rızkı verilen ve buna kanaatkar olan kimse muhakkak felah bulmuştur.”

(Mace Cilt10, Syf.415)


... Amr bin Şüayb’in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (r.a.)’den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf ve kibir karışmadıkça.”

(Mace Cilt 9, Syf.385)



Peygamber Efendimiz (sav)’in Sevgi, Merhamet ve Adalet ile İlgili Sözleri

“ Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur.”

Tirmizi, Hz. Cabir’den rivayet etti kutub-ı sıtte, 2. Cilt



“ Mümin kişi, diğer mümine karşı duvar gibidir, birbirlerini takviye ederler.”

(Nesai kutub-ı sıtte, 2. Cilt , Sf. 374)



Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için seviniz.

Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 4. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.594

Allah uğrunda birbirine muhabbet eden kimseler, O’nun gölgesinden başka gölge olmayan günde, O’unu Arş-ı Alâsının gölgesindedirler. Kendilerine nurdan kürsüler kurulur. Onların Rableri ile olan meclislerine, Peygamberler, sıddıklar ve şehidler bie imrenirler.

(Hz. Muaz İbni Cebel r.a.) Ramuz El-Hadis s.233


"Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular."

Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 152


"Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder."

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239

"Ziyaretleşin, hediyeleşin. Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar."

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239

"Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz."

Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 315

"Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın."

Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 425


Mü’minler birbirlerine muhabbetli ve hayırlıdır, evleri ve bedenleri ayrı olsa da. Facirler ise birbirlerini aldatıcıdırlar. Evleri ve bedenleri toplu olsa da. Ve birbirleriyle mücadele ederler.

(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.233


Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar etmeyenlere.

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 70/10


Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.

Hz. Said İbni Ebu Berde; G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 510/5


Allah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler. Nurdan münberler üzerinde. Onların mekanlarına Nebiler ve Sıddıklar gıbta ederler.

(Hz. Muaz r.a.) Ramuz El-Hadis s.233


Allah yolunda muhabbet edenler, Arşı Alâ etrafında yakuttan kürsüler üzerinde olurlar.

(Hz. Ebu Eyyub r.a) Ramuz El-Hadis s.233

"Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle."

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317

"Fakirleri seviniz ve onlara yakın olunuz. Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur. Siz onları giydirirseniz, Allah da sizi giydirir. Siz onları yedirirseniz, Allah da sizi yedirir. Siz cömert olunuz ki, Allah Teala da size karşı cömert olsun."

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 17/15


"Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevk etmiştir."

Muslim, Birr 56; Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 357


Mü’min alicenaptır ve kerimdir (Hüsnü zannı sebebile aldanır). Facir ise hilekardır.

(Hz. Ebu Hüreyre r.a.) Ramuz El-Hadis s.230


Mü’min her halinde hayır üzerindedir. Ruhu, Allah Azze ve Celleye hamd eder olduğu halde, iki yanı arasında kabzolunur.

(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz El-Hadis s.230


Mü’min omuzları yumuşak kimsedir (iyi geçimlidir). O din kardeşine rahatlık verir. Münafık ise uzak durur. Ve kardeşine sıkıntı verir. Mü’min selâm vermekte atılgandır. Münafık ise bakar ki 0nce kendisine versinler.

(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.230

Maruf (iyilik) cennet kapılarındandır. Ve fena ölümü defeder. İyilik ismi gibi iyidir. Ve dünyada iyilik adamı olan ahirette de iyilik ehli olur.

(Hz.İbni Şihab r.a.) Ramuz El-Hadis s.236



"Ey insanlar dikkat ediniz! Rabbiniz tektir. Arabın, Arab olmayana, Arab olmayanın Arab'a, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz Allah Teala katında en üstününüz, Allah Teala'dan en çok korkanınızdır."

Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/411



Peygamber Efendimiz (sav)’in Sabırla İlgili Sözleri

“...Yanımda bulunan hayırdan (yani maldan) hiçbir şeyi sizlerden alıkoymuyorum. Şu muhakkak ki, kim (istemeyip) iffetli kalmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim de sabretmeye çalışırsa, Allah ona da sabır ihsan eder. Kim insanlardan müstağni olmak isterse, Allah onu müstağni kılar. Sizlere sabırdan daha hayırlı ve sabırdan daha geniş hiçbir atıyye asla verilmemiştir!” buyurdu.

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6401)

... Sen, yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 315
Sabır imanın yarısı, yakin de imanın tamıdır. (Hz.İbni Mes’ud r.a) Ramuz El-hadis s.217



Haya zinettir. Takva’da keremdir. En hayırlı binek de sabırdır. İbtila halinde insanın musibetinin berteraf olmasını Allah’tan beklemek ibadettir.

(Hz.Cabir r.a). Ramuz El-Hadis s.204

Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, 1992, s. 208



Peygamber Efendimiz (sav)’in Kuran ve Sünnet ile İlgili Sözleri

Hz. Peygamber (sav), "size emrettiklerimi yerine getirin, yasaklarımı da gücünüz yettiğince terk edin" buyurmuştur.

(Müslim, sf. 412; İbn Mace, Mukaddime, 1)


Efendimiz (sav) sünnetine uyulmasını emrettiği gibi, kendi ashabına da uyulmasını emir buyurmuştur: "İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit olacaktır. Size sünnetimi, hidayete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş halifelerinin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim. Ona sımsıkı sarılın, adeta dişlerinizle tutun, sonradan çıkacak şeylerden sakının. Çünkü her uydurma bidat, her bidat sapıklıktır."

(Ebu Davud, Sünne, 5)




"Ümmetimin fesad zamanında, unutulmuş sünnetlerimden birini ihya edene yüz şehid sevabı verilir"

(İbn-i Mace)


Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitabı ve Resulü'nün sünneti.

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 328


"Kim ki Kuran'ı öne alırsa, Kuran onu cennete götürür. Kim de arkasına bırakırsa onu da cehenneme sürer."

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 227/9



Peygamber Efendimiz (sav)’in Duayla İlgili Sözleri

... Bir şey isteyince Allah'tan iste. Yardım talep edeceksen Allah'tan yardım dile. Zira kullar, Allah'ın yazmadığı bir hususta sana faydalı olmak için biraraya gelseler, bu faydayı yapmaya muktedir olamazlar. Allah'ın yazmadığı bir zararı sana vermek için biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar.

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, 1992, s. 314


İcabetten emin olarak Allah'a dua edin.

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 327


Dua ibadetten ibarettir. Allah buyurur ki: “Bana dua edin, Ben size icabet edeyim”

(Hz.Numan İbni Beşir r.a.) Ramuz El-Hadis s.207


Dua, mü’minin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.

(Hz.Ali r.a.) Ramuz El-Hadis s.207

Ebu Musa el-Eş'ari'den şöyle tahdis etti: Peygamber (S) şu dua ile dua ederdi:……… "Ey Rabbim! Benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimde israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı mağfiret eyle! Ya Allah! Benim hatalarımı, kasdımla ve bilgisizliğimle işlediklerimi, şakalarımı mağfiret eyle! Bunların hepsi bende vardır. Ya Allah! Evvelden yaptığım, sonradan yapacağım; gizlediğim, açığa çıkardığım bütün günahlarımı Sen mağfiret eyle! Öne geçiren ancak Sensin, sonraya bırakan da ancak Sensin. Sen her şeye gücü yetensin!)".

(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 14 syf.6336)



" Ey kalpleri tesbit eden Rabbimiz ! Kalplerimizi dinin üzerine tesbit et."

(Nevvas Ibnu Sem'an el-Kilabi Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 536)


Peygamber Efendimiz (sav)’in Aileyle İlgili Sözleri

“... (Abdullah) bin Abbas (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Sizin en hayırlı olanınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme iyi olanınızım.”

(Mace, Cilt5, Syf.461)


"Allah'tan korkun. Çocuklarınızın size itaatli olmalarını istediğiniz gibi siz de onların aralarında adaletle davranınız."

G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 13/10


"Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz."

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.512


"Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın..."

Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.515

"En olgun imana sahip mümin huyu en güzel ve ailesine karşı en nazik, lütufkar olanıdır."

Nesai, Tirmizi ve Hakim'in de yaklaşık anlamda rivayetleri vardır.; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.105

"En hayırlınız, hanımlarına en hayırlı olanınızdır. Ben hanımlarına karşı sizlerin en iyisiyim."

Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.10



Peygamber Efendimiz (sav)'in Dünya Hırsından Kaçınmak ile İlgili Sözleri

... Ata Ebi Rebah şöyle demiştir: Ben ibn Abbas’dan işittim, şöyle diyordu: Ben Peygamber(S)’den işittim, şöyle buyuruyordu: “Adem oğlunun iki vadi dolusu malı olsa, muhakkak bir üçüncüsünü ister. Adem oğlunun iç boşluğunu (hırslı gönlünü) topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah (ihtirastan) tevbe eden kişinin tevbesini kabul eder”.

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6373)


... Ben Abdullah ibnu'z Zubeyr'den Mekke'de minber üzerinde hutbe yaparken işittim; o şöyle diyordu: - Ey insanlar! Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Eğer Adem oğluna altın ile dolu bir vadi verilseydi, o kendisine ikinci bir vadi verilmesini arzu ederdi. Şayet kendisine ikinci bir vadi verilse, üçüncüsünü isterdi. Adem oğlunun iç boşluğunu ancak toprak kapatır. Allah da (hırstan) tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder".

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6374)


“... (Abdullah) bin Abbas (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Sizin en hayırlı olanınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme iyi olanınızım.”

(Mace, Cilt5, Syf.461)


…. Hakim ibn Hızam şöyle demiştir: Ben Peygamber(S)’den istedim; O da bana verdi. Sonra yine istedim, O da bana verdi sonra yine istedim, yine verdi. Bundan sonra: “Bu mal….” Buyurdu.
……….Peygamber (S) bana: “Ya Hakim! Şüphesiz bu mal yeşildir, tatlıdır. Her kim bu malı nefis güzelliği ile hırssız olarak alırsa, o mal kendisi için bereketli, meymenetli kılınır. Kim de bunu nefis düşkünlüğü ile, hırsla alırsa, mal alan için bereketli kılınmaz. O ihtiraslı kişi yiyip de hiç doymayan (köpek açlığı hastalığına tutulmuş) kimse gibi olur. Yüksek el, alçak elden hayırlıdır!” buyurdu.

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6376)



Peygamber Efendimiz (sav)’in Güzel Söz Söylemekle ile İlgili Sözleri

Ebu Hureyre, Peygamber (S)’den, “Güzel ve hoş söz sadakadır” buyurduğunu nakletmiştir.

(Sahih-i Buhari, Cilt 13, syf.6013)


... Adiyy ibn Hatim şöyle demiştir: Peygamber (S) ateşi zikretti de ondan Allah’a sığındı ve yüzünü ondan çevirdi. Sonra yine ateşi yani cehennemi zikretti, ondan sığındı ve yüzünü döndürüp çevirdi……..
- “Sizler tek hurmanın yarısı ile, bunu da bulamayan güzel bir sözle de olsa ateşten korununuz” buyurdu.

(Sahih-i Buhari, Cilt 13 syf.6013)


…Ebu Hureyre, Rasulullah (S) şöyle buyururken işitmiştir: “Kul bazen içinde ne olduğu belli olmayan (yani kötülüğünü ve ne sabit olacağını düşünmeden) bir söz söyler de, o söz sebebiyle ateşin içinde, güneşin doğduğu yer ile battığı yer arasında daha uzak bir derinliğe kayıp gider!”.

(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6405)


“... Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir:
'Birinizin oruç günü olduğu zaman sakın çirkin söz söylemesin. Ve cehaletin gereklerinden bir şey işlemesin. Eğer bir kimse ona karşı cahilce davransa; Ben oruçlu bir adamım, desin.'”

(Mace Cilt4, Syf.592)


“... İbn-i Ömer (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu demiştir:
Bir (mü’min) kulun sırf Allah rızasını talep etmek için yuttuğu bir öfke yudumundan Allah katında sevap bakımından daha büyük bir yudum yoktur.”

(Mace, Cilt10, Syf.462)
 
R Çevrimdışı

ramle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hüreyre (ra)'den: Resulullah (sav)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır söylesin yahut sussun. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin.

Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.
 
I Çevrimdışı

ibn teymiyye

Üye
İslam-TR Üyesi
Câbir (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Biriniz bir şey yerken bir parçası yere düşerse, onu alıp üzerindeki bulaşanı giderip yesin şeytana bırakmasın.
(İbn Mâce,tirmizi)
 
Z Çevrimdışı

Zeyd bin Hârise

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.

Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.
 
Z Çevrimdışı

Zeyd bin Hârise

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır."

Tirmizi, İlim 2, (2649); İbnu Mace, Mukaddime 17, (227).
 
Üst Ana Sayfa Alt