Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Hadislerde Farz Namazların Rekat Sayısı Nasıldır?

el-Buveyti Çevrimdışı

el-Buveyti

Üye
İslam-TR Üyesi
Hadislerde 5 vakit namazın rekat sayıları zikredilmiş midir?
Yani fecr namaznın farzının 2 rekat olduğu öğle namazının farzının 4 rekat olduğu ikindi namazının farzının 4 rekat olduğu akşam namazının farzının 3 rekat olduğu ve yatsı namazının farzının 4 rekat olduğu???
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Sabah Namazının Farz Rekat Sayısı:

Kays b. Amr'den; demiştir ki:
Rasûlullah (s.a.v.) sabah namazından sonra 2 rekat (daha namaz) kılmakta olan bir adam gördü.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), "Sabah namazı 2 rekattır" buyurdu.
Adam: Ben iki rekat (farz)dan önceki iki rekat (sünnet)'i kılmamıştım, şimdi onları kılıyorum, diye cevab verdi.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) seslenmedi

(Ebu Davud, Salat, Bab 6, Hadis no: 1267; Tirmizî, mevâkît, 196; İbn Mâce, ikâme 104; Ahmed b. Hanbel, V, 448)


Öğle ve İkindi Namazının Farz Rekat Sayısı:

Ebû Said el-Hudrî'den; demiştir ki:
Biz Peygamber (s.a.v.)'in öğle ve ikindi (namazlarındaki) kıyamını tahmin ederdik. Öğlenin ilk 2 rekatındaki kıyamını (meselâ) elif lam mim tenzîl Secde sûresi kadar, (yani) otuz âyet miktarında olduğunu tesbit ederdik. Son 2 rekattaki kıyamını da bunun yansı kadar tahmin ederdik, İkindi (namazının) ilk 2 rekatındaki kıyamını öğlenin son 2 rekatı kadar tahmin ederdik. İkindinin son 2 rekatındaki kıyamını da öğlenin son 2 rekatının yarısı kadar tahmin ederdik.
(Ebu Davud, Salat, Bab 125, Hadis no: 804; Muslim, salât 156; Nesâî, salât 16; Ahmed b. Hanbel, I, 322; III, 2)



Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
فَرْضُ صَلَاةِ السَّفَرِ وَالْحَضَرِ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ، فَلَمَّا أَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِالْمَدِينَةِ : زِيدَ فِي صَلَاةِ الْحَضَرِ رَكْعَتَانِ رَكْعَتَانِ ، وَتُرِكَتْ صَلَاةُ الْفَجْرِ لِطُولِ الْقِرَاءَةِ، وَصَلَاةُ الْمَغْرِبِ لِأَنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ
[ رواه ابن خزيمة وابن حبان وحسنه الشيخ شعيب الأرناؤوط في تعليقه على صحيح ابن حبان]
"Sefer ve hazar (mûkimlik) namazı, (Mirâc’da) ikişer rekat olarak farz kılındı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine’de ikâmet etmeye başlayınca, hazar namazına ikişer rekat daha ilave edildi. Sabah namazı ise, kıraatının uzunluğu sebebiyle iki rekat olarak bırakıldı. Akşam namazı da gündüzün vitri sayıldığı için olduğu gibi ( 3 rekat olarak) bırakıldı."
(İbn-i Huzeyme, Hadis no: 305; İbn-i Hıbban, Hadis no: 2738.
Şuayb el-Arnaût, İbn-i Hıbban'ın sahihinin tâlikinde hadisin hasen olduğunu belirtmiştir)


كَانَ أَوَّلَ مَا افْتُرِضَ عَلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الصَّلَاةُ : رَكْعَتَانِ رَكْعَتَانِ إِلَّا الْمَغْرِبَ، فَإِنَّهَا كَانَتْ ثَلَاثًا، ثُمَّ أَتَمَّ اللهُ الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ وَالْعِشَاءَ الْآخِرَةَ أَرْبَعًا فِي الْحَضَرِ، وَأَقَرَّ الصَّلَاةَ عَلَى فَرْضِهَا الْأَوَّلِ فِي السَّفَرِ
. [وحسنه محققو المسند]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e farz kılınan şeylerin ilki namazdı ve ikişer rekattı. Akşam namazı bunun dışındadır. Zirâ akşam namazı üç rekat idi. Sonra Allah Teâlâ, hazarda (mukimlik halinde) öğle, ikindi ve yatsı namazlarını dört rekata tamamladı. Seferde ise, namazı ilk farz kıldığı haldeki gibi (ikişer rekat olarak) bıraktı."
(İmam Ahmed Musnedi, Hadis no: 26338.
Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir)


Bu hadis, namazın ilk farz kılındığı zaman, ikişer rekat olduğunu beyan etmektedir. Daha sonra seferde olduğu gibi (ikişer rekat olarak) bırakılmış, hazarda ise, ikişer rekat ilave edilmiştir. Dolayısıyla öğle, ikindi ve yatsı namazlarına ikişer rekat ilaver edilmiş, sabah namazı ise, kıraatının uzunluğu sebebiyle iki rekat olarak bırakılmıştır. Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, sabah namazının 2 rekatında kıraatını uzun tutar, diğer namazlarda uzun tutmazdı. Nitekim İmam Ahmed'in rivâyet ettiği hadiste olduğu gibi, bazen sabah namazının farzında Saffât sûresini okurdu. (İmam Ahmed Musnedi, hadis no: 4989. Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir) Bazen de Rum sûresini okurdu. (İmam Ahmed Musnedi, hadis no: 15873. Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir) Bazen de her rekatta altmış ila yüz âyet arasında okurdu. (Buhari; Muslim)

Sabah namazında kıraatın uzun oluşu sebebiyle, ilk farz kılındığındaki gibi iki rekat olarak karar kılınmıştır. Yoksa sabah namazı, kıraatının uzun oluşu sebebiyle iki rekat noksanlaştırılmamıştır.

Şeyhu'l islâm İbn-i Teymiyye (rahimehullah) bu konuda şöyle demiştir:
"Allah Teâlâ, Mekke'de beş vakit namazları farz kıldığı zaman, ikişer rekat olarak farz kılmıştır. Sonra seferde iki rekatta karar kılmış, hazarda ise (iki rekat) ilave edilmiştir.

Nitekim Âişe'den (r.anha) rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

لَمَّا هَاجَرَ إلَى الْمَدِينَةِ زِيدَ فِي صَلَاةِ الْحَضَرِ، وَجُعِلَتْ صَلَاةُ الْمَغْرِبِ ثَلَاثًا؛ لِأَنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، وَأَمَّا صَلَاةُ الْفَجْرِ فَأُقِرَّتْ رَكْعَتَيْنِ؛ لِأَجْلِ تَطْوِيلِ الْقِرَاءَةِ فِيهَا، فَأَغْنَى ذَلِكَ عَنْ تَكْثِيرِ الرَّكَعَاتِ
"Rasûlullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiği zaman hazar namazına (ikişer rekat) ilave edildi. Akşam namazı ise, gündüzün vitri olduğu için üç rekat olarak farz kılındı. Sabah namazına gelince, kıraatının uzun oluşu sebebiyle iki rekat olarak karar kaldı. Zirâ bu, rekatlarını arttırmanın yerine geçer."
(Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye, Mecmû'u'l-Fetâvâ, C. 23, Sf: 114)

Cumua namazının hutbe sebebiyle iki rekat kısaltılması da böyledir.
Nitekim Mûminlerin annesi Âişe'den (r.anha) rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

اِفْتَرَضَ اللَّهُ تَعَالَى الصَّلَاةَ عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَكَّةَ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ ، إِلَّا صَلَاةَ الْمَغْرِبِ فَإِنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، فَلَمَّا هَاجَرَ إِلَى الْمَدِينَةِ اتَّخَذَهَا دَارَ هِجْرَةٍ ، وَأَقَامَ بِهَا زَادَ إِلَى كُلِّ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ إِلَّا صَلَاةَ الْمَغْرِبِ فَإِنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، وَإِلَّا صَلَاةَ الْغَدَاةِ يُطِيلُ فِيهَا الْقِرَاءَةَ ، وَإِلَّا الْخُطْبَةَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ ، وَصَلَاتَهَا رَكْعَتَيْنِ مِنْ أَجْلِ الْخُطْبَةِ
[رواه ابن الأعرابي في معجمه]
"Allah Teâlâ, Nebisi (s.a.v.)'e Mekke'de namazı ikişer rekat olarak farz kıldı. Ancak akşam namazı, gündüzün vitri sayıldığı için olduğu gibi (3 rekat olarak) bırakıldı. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye hicret ettikten sonra hicret yurdu edinip orada ikâmet etmeye başlayınca, her iki rekata iki rekat daha ilavet etti. Gündüzün vitri sayıldığı için akşam namazı, kıratını uzun tuttuğu için sabah namazı ve Cumua günü hutbe sebebiyle Cumua namazı bunun dışında (ikişer rekat olarak) bırakıldı."
(İbn-i'l-A'râbi Mûcemi, hadis no: 1447)

Saîd b. Cubeyr şöyle demiştir: "Cumua namazı 4 rekat idi. Daha sonra hutbe, 2 rekatın yerine geçti (ve iki rekat olarak kısaltıldı)."
(
Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî,
el-Muğnî, C. 2, Sf: 224)



Nafile (Muekked sunnet) Namazların Rekat Sayısı:

Âişe ve Ummu Habibe'den (radıyallahum anha) rivâyet olunan hadis şu lafızla gelmiştir:

مَنْ صَلَّى فِي يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ ثِنْتَيْ عَشْرَةَ رَكْعَةً بُنِيَ لَهُ بَيْتٌ فِي الْجَنَّةِ: أَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَهَا، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْمَغْرِبِ، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْعِشَاءِ، وَرَكْعَتَيْنِ قَبْلَ صَلَاةِ الْفَجْرِ
[ رواه الترمذي ]
"Her kim, bir gün ve gecede, (farz namazlar dışında), sabah namazının farzından önce iki rekât, öğle namazının farzından önce dört rekât, öğle namazının farzından sonra iki rekât, akşam namazının farzından sonra iki rekât ve yatsı namazının farzından sonra iki rekât olmak üzere 12 rekât (nâfile) namaz kılarsa, cennette onun için bir ev yapılır."
(Tirmizî; hadis no: 380
Tirmizî hadis hakkında şöyle demiştir: Anbese'nin, Ummu Habîbe'den -radıyallahu anha- rivâyet ettiği hadis, hasen sahih hadistir. Hadis, aynı zamanda Sahihi'l-Cami' dedir. Hadis no: 6362)






Cibril hadîsi ile belirlenmiştir. Cibril hadîsi şöyledir:
"Rivâyet olunur ki, Ebu Mes'ud (Ukbe b. Amr) Ensarî (-i Bedri r.anh) Irak'ta iken bir gün Muğîre b. Şûbe'nin (r.anh) yanına girdi ki, o gün Muğîre nasılsa ikindi namazını geç vakte bırakmıştı.
Ona dedi ki: Ya Muğire, bu (yaptığın) nedir? Bilmiyor musun ki, Cibril (a.s) inip namaz kıldı. Rasûllullah (s.a.v.) da (ardında ) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullah (s.a.v.) da (ardında bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullah (s.a.v.) da (ardından bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasulullah (s.a.v.) da (ardında bir daha) kıldı. Sonra (işte) bununla emrolundum, dedi...." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, II/ 460-464, Ank. 1972)

Bir başka hadîste Rasul-u Ekram (s.a.v.) şöyle buyuruyor. "
Cibril aleyhisselam iki defa (yani iki gün) Beyt-i Muazzam'ın yanında bana imam oldu. İlk defasında zeval vaktinde güneşin verdiği gölge bir nalın tasması kadar uzandığında bana Öğle, her şeyin gölgesi birer misli uzadığında İkindi, oruçlu orucu bozduğu vakitte Akşam, şafak kaybolduğunda Yatsı, oruçluya yemek içmek haram olduğu vakitte Sabah namazlarını kıldırdı. Ertesi gün Öğle namazını her şeyin gölgesi bir misli, ikindi namazını iki misli olduğu, Akşam namazını oruçlu iftar ettiği zamanda, Yatsı namazını gecenin üçte birine doğru, Sabah namazını da ortalık iyice aydınlandığı vakit kıldırdı. Sonra bana döndü ve: Ya Muhammed, bu senden evvelki enbiyanın vaktidir. Namaz vakti işte bu ikişer vakit arasındadır, dedi."

(Sunen-i Ebû Davud ile Nesâî ve Tirmizî'den naklen: Tecrid-i Sarih Tercemesi, 11/462, 2 no'lu dipnot: Ank. 1972)

 
el-Buveyti Çevrimdışı

el-Buveyti

Üye
İslam-TR Üyesi
Sabah Namazının Farz Rekat Sayısı:

Kays b. Amr'den; demiştir ki:
Rasûlullah (s.a.v.) sabah namazından sonra 2 rekat (daha namaz) kılmakta olan bir adam gördü.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), "Sabah namazı 2 rekattır" buyurdu.
Adam: Ben iki rekat (farz)dan önceki iki rekat (sünnet)'i kılmamıştım, şimdi onları kılıyorum, diye cevab verdi.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) seslenmedi

(Ebu Davud, Salat, Bab 6, Hadis no: 1267; Tirmizî, mevâkît, 196; İbn Mâce, ikâme 104; Ahmed b. Hanbel, V, 448)


Öğle ve İkindi Namazının Farz Rekat Sayısı:

Ebû Said el-Hudrî'den; demiştir ki:
Biz Peygamber (s.a.v.)'in öğle ve ikindi (namazlarındaki) kıyamını tahmin ederdik. Öğlenin ilk 2 rekatındaki kıyamını (meselâ) elif lam mim tenzîl Secde sûresi kadar, (yani) otuz âyet miktarında olduğunu tesbit ederdik. Son 2 rekattaki kıyamını da bunun yansı kadar tahmin ederdik, İkindi (namazının) ilk 2 rekatındaki kıyamını öğlenin son 2 rekatı kadar tahmin ederdik. İkindinin son 2 rekatındaki kıyamını da öğlenin son 2 rekatının yarısı kadar tahmin ederdik.
(Ebu Davud, Salat, Bab 125, Hadis no: 804; Muslim, salât 156; Nesâî, salât 16; Ahmed b. Hanbel, I, 322; III, 2)



Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
فَرْضُ صَلَاةِ السَّفَرِ وَالْحَضَرِ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ، فَلَمَّا أَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِالْمَدِينَةِ : زِيدَ فِي صَلَاةِ الْحَضَرِ رَكْعَتَانِ رَكْعَتَانِ ، وَتُرِكَتْ صَلَاةُ الْفَجْرِ لِطُولِ الْقِرَاءَةِ، وَصَلَاةُ الْمَغْرِبِ لِأَنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ
[ رواه ابن خزيمة وابن حبان وحسنه الشيخ شعيب الأرناؤوط في تعليقه على صحيح ابن حبان]
"Sefer ve hazar (mûkimlik) namazı, (Mirâc’da) ikişer rekat olarak farz kılındı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine’de ikâmet etmeye başlayınca, hazar namazına ikişer rekat daha ilave edildi. Sabah namazı ise, kıraatının uzunluğu sebebiyle iki rekat olarak bırakıldı. Akşam namazı da gündüzün vitri sayıldığı için olduğu gibi ( 3 rekat olarak) bırakıldı."
(İbn-i Huzeyme, Hadis no: 305; İbn-i Hıbban, Hadis no: 2738.
Şuayb el-Arnaût, İbn-i Hıbban'ın sahihinin tâlikinde hadisin hasen olduğunu belirtmiştir)


كَانَ أَوَّلَ مَا افْتُرِضَ عَلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الصَّلَاةُ : رَكْعَتَانِ رَكْعَتَانِ إِلَّا الْمَغْرِبَ، فَإِنَّهَا كَانَتْ ثَلَاثًا، ثُمَّ أَتَمَّ اللهُ الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ وَالْعِشَاءَ الْآخِرَةَ أَرْبَعًا فِي الْحَضَرِ، وَأَقَرَّ الصَّلَاةَ عَلَى فَرْضِهَا الْأَوَّلِ فِي السَّفَرِ
. [وحسنه محققو المسند]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e farz kılınan şeylerin ilki namazdı ve ikişer rekattı. Akşam namazı bunun dışındadır. Zirâ akşam namazı üç rekat idi. Sonra Allah Teâlâ, hazarda (mukimlik halinde) öğle, ikindi ve yatsı namazlarını dört rekata tamamladı. Seferde ise, namazı ilk farz kıldığı haldeki gibi (ikişer rekat olarak) bıraktı."
(İmam Ahmed Musnedi, Hadis no: 26338.
Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir)


Bu hadis, namazın ilk farz kılındığı zaman, ikişer rekat olduğunu beyan etmektedir. Daha sonra seferde olduğu gibi (ikişer rekat olarak) bırakılmış, hazarda ise, ikişer rekat ilave edilmiştir. Dolayısıyla öğle, ikindi ve yatsı namazlarına ikişer rekat ilaver edilmiş, sabah namazı ise, kıraatının uzunluğu sebebiyle iki rekat olarak bırakılmıştır. Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, sabah namazının 2 rekatında kıraatını uzun tutar, diğer namazlarda uzun tutmazdı. Nitekim İmam Ahmed'in rivâyet ettiği hadiste olduğu gibi, bazen sabah namazının farzında Saffât sûresini okurdu. (İmam Ahmed Musnedi, hadis no: 4989. Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir) Bazen de Rum sûresini okurdu. (İmam Ahmed Musnedi, hadis no: 15873. Musnedi tahkik edenler, hadisin hasen olduğunu belirtmişlerdir) Bazen de her rekatta altmış ila yüz âyet arasında okurdu. (Buhari; Muslim)

Sabah namazında kıraatın uzun oluşu sebebiyle, ilk farz kılındığındaki gibi iki rekat olarak karar kılınmıştır. Yoksa sabah namazı, kıraatının uzun oluşu sebebiyle iki rekat noksanlaştırılmamıştır.

Şeyhu'l islâm İbn-i Teymiyye (rahimehullah) bu konuda şöyle demiştir:
"Allah Teâlâ, Mekke'de beş vakit namazları farz kıldığı zaman, ikişer rekat olarak farz kılmıştır. Sonra seferde iki rekatta karar kılmış, hazarda ise (iki rekat) ilave edilmiştir.

Nitekim Âişe'den (r.anha) rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

لَمَّا هَاجَرَ إلَى الْمَدِينَةِ زِيدَ فِي صَلَاةِ الْحَضَرِ، وَجُعِلَتْ صَلَاةُ الْمَغْرِبِ ثَلَاثًا؛ لِأَنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، وَأَمَّا صَلَاةُ الْفَجْرِ فَأُقِرَّتْ رَكْعَتَيْنِ؛ لِأَجْلِ تَطْوِيلِ الْقِرَاءَةِ فِيهَا، فَأَغْنَى ذَلِكَ عَنْ تَكْثِيرِ الرَّكَعَاتِ
"Rasûlullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiği zaman hazar namazına (ikişer rekat) ilave edildi. Akşam namazı ise, gündüzün vitri olduğu için üç rekat olarak farz kılındı. Sabah namazına gelince, kıraatının uzun oluşu sebebiyle iki rekat olarak karar kaldı. Zirâ bu, rekatlarını arttırmanın yerine geçer."
(Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye, Mecmû'u'l-Fetâvâ, C. 23, Sf: 114)

Cumua namazının hutbe sebebiyle iki rekat kısaltılması da böyledir.
Nitekim Mûminlerin annesi Âişe'den (r.anha) rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

اِفْتَرَضَ اللَّهُ تَعَالَى الصَّلَاةَ عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَكَّةَ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ ، إِلَّا صَلَاةَ الْمَغْرِبِ فَإِنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، فَلَمَّا هَاجَرَ إِلَى الْمَدِينَةِ اتَّخَذَهَا دَارَ هِجْرَةٍ ، وَأَقَامَ بِهَا زَادَ إِلَى كُلِّ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ إِلَّا صَلَاةَ الْمَغْرِبِ فَإِنَّهَا وِتْرُ النَّهَارِ، وَإِلَّا صَلَاةَ الْغَدَاةِ يُطِيلُ فِيهَا الْقِرَاءَةَ ، وَإِلَّا الْخُطْبَةَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ ، وَصَلَاتَهَا رَكْعَتَيْنِ مِنْ أَجْلِ الْخُطْبَةِ
[رواه ابن الأعرابي في معجمه]
"Allah Teâlâ, Nebisi (s.a.v.)'e Mekke'de namazı ikişer rekat olarak farz kıldı. Ancak akşam namazı, gündüzün vitri sayıldığı için olduğu gibi (3 rekat olarak) bırakıldı. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye hicret ettikten sonra hicret yurdu edinip orada ikâmet etmeye başlayınca, her iki rekata iki rekat daha ilavet etti. Gündüzün vitri sayıldığı için akşam namazı, kıratını uzun tuttuğu için sabah namazı ve Cumua günü hutbe sebebiyle Cumua namazı bunun dışında (ikişer rekat olarak) bırakıldı."
(İbn-i'l-A'râbi Mûcemi, hadis no: 1447)

Saîd b. Cubeyr şöyle demiştir: "Cumua namazı 4 rekat idi. Daha sonra hutbe, 2 rekatın yerine geçti (ve iki rekat olarak kısaltıldı)."
(
Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî,
el-Muğnî, C. 2, Sf: 224)



Nafile (Muekked sunnet) Namazların Rekat Sayısı:

Âişe ve Ummu Habibe'den (radıyallahum anha) rivâyet olunan hadis şu lafızla gelmiştir:

مَنْ صَلَّى فِي يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ ثِنْتَيْ عَشْرَةَ رَكْعَةً بُنِيَ لَهُ بَيْتٌ فِي الْجَنَّةِ: أَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَهَا، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْمَغْرِبِ، وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْعِشَاءِ، وَرَكْعَتَيْنِ قَبْلَ صَلَاةِ الْفَجْرِ
[ رواه الترمذي ]
"Her kim, bir gün ve gecede, (farz namazlar dışında), sabah namazının farzından önce iki rekât, öğle namazının farzından önce dört rekât, öğle namazının farzından sonra iki rekât, akşam namazının farzından sonra iki rekât ve yatsı namazının farzından sonra iki rekât olmak üzere 12 rekât (nâfile) namaz kılarsa, cennette onun için bir ev yapılır."
(Tirmizî; hadis no: 380
Tirmizî hadis hakkında şöyle demiştir: Anbese'nin, Ummu Habîbe'den -radıyallahu anha- rivâyet ettiği hadis, hasen sahih hadistir. Hadis, aynı zamanda Sahihi'l-Cami' dedir. Hadis no: 6362)






Cibril hadîsi ile belirlenmiştir. Cibril hadîsi şöyledir:
"Rivâyet olunur ki, Ebu Mes'ud (Ukbe b. Amr) Ensarî (-i Bedri r.anh) Irak'ta iken bir gün Muğîre b. Şûbe'nin (r.anh) yanına girdi ki, o gün Muğîre nasılsa ikindi namazını geç vakte bırakmıştı.
Ona dedi ki: Ya Muğire, bu (yaptığın) nedir? Bilmiyor musun ki, Cibril (a.s) inip namaz kıldı. Rasûllullah (s.a.v.) da (ardında ) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullah (s.a.v.) da (ardında bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullah (s.a.v.) da (ardından bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasulullah (s.a.v.) da (ardında bir daha) kıldı. Sonra (işte) bununla emrolundum, dedi...." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, II/ 460-464, Ank. 1972)

Bir başka hadîste Rasul-u Ekram (s.a.v.) şöyle buyuruyor. "
Cibril aleyhisselam iki defa (yani iki gün) Beyt-i Muazzam'ın yanında bana imam oldu. İlk defasında zeval vaktinde güneşin verdiği gölge bir nalın tasması kadar uzandığında bana Öğle, her şeyin gölgesi birer misli uzadığında İkindi, oruçlu orucu bozduğu vakitte Akşam, şafak kaybolduğunda Yatsı, oruçluya yemek içmek haram olduğu vakitte Sabah namazlarını kıldırdı. Ertesi gün Öğle namazını her şeyin gölgesi bir misli, ikindi namazını iki misli olduğu, Akşam namazını oruçlu iftar ettiği zamanda, Yatsı namazını gecenin üçte birine doğru, Sabah namazını da ortalık iyice aydınlandığı vakit kıldırdı. Sonra bana döndü ve: Ya Muhammed, bu senden evvelki enbiyanın vaktidir. Namaz vakti işte bu ikişer vakit arasındadır, dedi."

(Sunen-i Ebû Davud ile Nesâî ve Tirmizî'den naklen: Tecrid-i Sarih Tercemesi, 11/462, 2 no'lu dipnot: Ank. 1972)


Teşekkür ederim yeni gördüm cevabınızı.
 
Üst Ana Sayfa Alt