Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kim Savaşa Çıkan Birinin Ailesine Ihanet Ederse.

EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kim Savaşa Çıkan Birinin Ailesine İhanet Ederse...'Hadisi


Bu Hadisi Nesâî, Sünen'inde "Savaşa Gidenin Ailesine İhanet Eden" başlıklı babda rivayet etmiştir:
Süleyman ibnu Bureyde'nin babasından rivayetine göre Resulul-lah Aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:
"Cihada gidenlerin hanımlarının gitmeyenlere haramlığı, analarının haramlığı gibidir. Bir kimse cihada gidenin ailesine kefil olur da ihanet ederse ona kıyamet gününde: Bu senin ailene ihanet etti, onun iyiliklerinden istediğin kadarım al, denir. Artık ne düşünürsünüz


Hadisin Şerhi

Bu hadis cihada gidenlerin hanımlarının ırzlarının korunması ve kendilerine bir fenalık dokunmaması için, gözetilmeleri gerektiğini bildiriyor. Öyleki onların durumu, kişinin anasının durumu gibi olmaktadır. Bu bakımdan bir mücahidin hanımına fenalık eden, çok büyük bir günah işlemiş olmaktadır. Kıyamet gününde Allah onu rezil edecektir. Onun hakkında bizzat mücahidi hakem kılacaktır ve: Bu senin hanımına hıyanet etti, sen onun iyiliklerinden istediğin kadarını al, diye sorması, hıyanetin fenalığının ve cezasının büyüklüğünün bildirilmesi içindir. Resulullah Aleyhis-selâm'ın: "Artık ne düşünürsünüz" diye sorması da, hıyanetin fenalığının ve cezasının büyüklüğünün bildirilmesi içindir. Yani: Artık hanımına hıyanet eden kişiden kinini çıkarmak isteyen mücahidin, o an ne yapacağını düşünürsünüz, beriki adamın bir iyiliği kalır mı? Sonra o günde bu hainin halinin ne olacağım tahmin edersiniz? Rezil bir duruma düşmüştür, iyilikleri elinden alınmaktadır. Öyleki bütün iyiliklerinin bile alınması için müsaade edilmiştir. Hıyanetten Allah'a sığınırız. Allah'tan dünyada da, ahirette de bizim avretlerimizi örtmesini, ırzlarımızı fenalıklardan korumasını dileriz.

Nesai,cihad
 
M Çevrimdışı

morueqq

لا إله إلا الله
İslam-TR Üyesi
Acaba bu hadis evlilik hakkında da bir hüküm belirtiyor mu? mücahid eşlerinin cihad etmeyenlere annesinin haramlığı gibi olması
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
135. Ve çirkin bir günah işledikleri yahut kendilerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlıyor ak hemen günahlarının bağışlanmasını isterler. Zaten günahları Allah 'tan başka kim bağışlar. Bir de onlar işledikleri üzerinde bile bile ısrar etmezler.
Atâ ibn Ebî Rebâh'tan: Hz. Peygamber (sa)'e ashabından bazıları: "Ey Allah'ın elçisi, İsrail oğulları Alalh katında bizlerden daha mı değerliler?. Baksan ya onlardan birisi bir günah işlediğinde bu günahın keffaretini kapısının eşiğinde "kulağını kes, burnunu kes, şöyle yap, şöyle yap." şeklinde yazılı bulurmuş." dediler. Hz. Peygamber bir cevap vermeyip sustular. Nihayet "O müttakîler ki bollukta ve darlıkta infak ederler, öfkelerini yutarlar, insanlardan af ile geçerler."e kadar olmak üzere "Rabbınızın mağfiretine ve müttakîler için hazırlanmış, eni göklerle yer kadar olan cennete koşun." âyetleri nazil oldu da Hz. Peygamber: "Size onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?" buyurup bu âyetleri okudular.[136]
Kelbî, İbn Abbâs'tan rivayet ediyor ki "Ve çirkin bir günah işledikleri, ya*hut kendilerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlıyarak hemen günahlarının bağışlanmasını isterler..." âyet-i kerimesi birisi Ansar'dan birisi de Sakîf ten iki kişi hakkında nazil olmuştur. Hz. Peygamber (sa) (Ansar ile muhacirler arasında kardeşlik kurarken) ikisini birbirinin kardeşi yapmıştı. Medine'de bulundukları sürece birbirlerinden hiç ayrılmazlar, gazvelere ve seferlere de nöbetleşe çıkar*lardı. Bir gazvede kur'a kendisine çıkarak Sakîf li sefere çıkmış, ansardan olan kardeşi ailesine onun yerine bakmayı üstlenmişti, bu, her zaman alıştıklarıydı. Ansarî kardeşi seferde iken bir gün onun hanımını yıkanmış, saçlarını açmış halde görüp evine girmek için izin istemeksizin yanına girip onu öpmeye kalkış*tı, elini kadının yüzüne koymuştu ki pişman oldu, utandı vazgeçti ve "Sühanallah! emanete ihanet ettin, Rabbına karşı geldin, hacetine de ulaşama*dın." diyerek Medine'den çıktı gitti. Sakîfli Hz. Peygamber (sa) ile birlikte çık*tığı bu seferden ailesine dönünce ansardan olan o kardeşini Medine'de bulama*dı. Çünkü o, bu günahından tevbe etmek için kendini dağlara atmış, dağlarda dolaşmaya başlamış, tevbesinİn kabulünden emin olmadan da Medine'ye dön*memeye ve böyle dağlarda dolaşmaya karar vermişti. Durumu hanımından öğ*renen Sakîfli kardeşi dağlarda onu aramaya çıkmış, araya araya bulmuş; "Sec*dede ağlıyor, "Rabbtm günahım, günahım, kardeşime ihanet ettim." diyormuş. Elinden tutmuş "Gel, Allah'ın Rasûlü'ne gidelim, belki Allah senin için bir tevbe, bir açıklık verir." deyip Hz. Peygamber (sa)'e getirmiş. Hz. Peygamber (sa) bundan haberdar olunca susmuş, hiçbir şey söylememiş de bir gün ikindi namazında iken Cibril onun tevbesinin ifadesi olan bu âyet-i kerimeyi getirmiş. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Elçisi, sadece ona mı mahsus, yoksa herkes için mi?" diye sormuş, Efendimiz (sa): "Hayır sadece ona mahsus değil, herkese." bu*yurmuşlar.[137][/COLOR]

[136] Taberî, age. IV,62; el-Vahidî en-Neysâbûrî, Esbâbu'n-Nuzûl, s. 88.
[137] Râzî, Mefâtîhu'1-Ğayb, 1X,9; Alûsî, Rûhu'i-Maânî, IV,59-60.


 
Üst Ana Sayfa Alt