Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Küresel Cihad Hareketinde Aşırılığın Verdiği Zarar!!!!

F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi

Bir süre önce El Kaide’ye şer’i beyat ile bağlı bulunan Irak İslam Devleti Cemaati ve El Kaide’nin diğer bir beyatlı kolu olan Nusret Cephesi cemaati aralarında ki anlaşmasızlıktan dolayı, Cemaatin Genel Lideri Şeyh Eymen Zevahiri’den bu anlaşmazlıkla ilgili hüküm beklediklerini beyan ettiler.

Hükmün beklendiği 2 ay boyunca da her iki tarafta “Zevahiri’nin sözüne razı olacağız” dedikleri halde hükmün gelmesiyle birlikte Zevahiri’nin çıkılmasını söylediği Suriye’den çıkmayan ve Irak ve Şam İslam Devleti adıyla kurdukları Devlet ilanlarını Irak İslam Devleti cemaatinin hilafete giden süreci ve bu itaatsizlikle birlikte Küresel Cihadın aldığı derin yaraların sürecinin değerlendirmesinin yapıldığı bir video küresel cihad yanlıları tarafından yayınlandı.

Küresel cihad yanlıları video içerisinde herhangi bir cihadi medya organının logosunu özellikle kullanmayarak çalışmanın ümmet nezdinde verilen bir mesaj olduğu belirttiler...

Video içerisinde El-Kaide cemaatinin uzun yıllardır mücadele verdiği dünyanın bir çok bölgesindeki cephelerde komutanların, “Cihadi Menhec” ile ilgili ders niteliğindeki beyanlarına yer veriliyor.

Video’da Hilafetten bahsederken 2. Abdulhamidin görüntüleri ile El Kaidenin Veziristanda katledilen Liderlerinden Ebu Yahya El-Libi’nin okuduğu şiirin beraber gösterilmesi de oldukça dikkat çekici...

Özellikle genç ve tecrübesiz mücahitlere bir yol gösterilmesi ve küresel cihad menhecinin nasıl olması gerektiğinin, bizzat konunun uzmanları tarafından ele alındığı videoda bir çok cihad şeyhinin düşüncesine yer verilmiş.

Video çalışmasında Irak İslam Devleti cemaatinin Suriye’de Nusret Cephesi mücahitlerinin cesetlerine yaptıkları kin dolu korkunç muamelenin görüntüleri ile, Nusret Cephesi Emiri Cevlanî ve Cemaatin genel kadrosunu mürted ve habis olarak isimlendirdikleri görüntüler de mevcut.
Bu tür görüntülerin İslam Ümmeti adına kahredici boyutta üzücü olduğu belirtilen video çalışmasını siz kıymetli takipçilerimizin beğenisine sunuyoruz...

94 — Ey îmân edenler, Allah yoluna koyulduğunuz zaman, iyice araştırın. Size selâm verene; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek; sen mü'min değilsin, demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Önce siz de öyleydiniz de Allah size lütfetti. Onun için iyice araştırın. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır.

Cihâd ve Ganimet

îmâm Ahmed der ki: Bize Yahya İbn Ebu Bükeyr'in... İbn Abbas'-tan naklettiğine göre; o, şöyle demiştir : Süleym oğullarından bir adam Hz. Peygamber (s.a.) in ashabından bir gruba rastladı. Koyunlarını güdüyordu ve onlara selâm verdi. Onlar: Bu, sadece bizden korunmak için selâm verdi, diyerek üzerine yürüdüler ve onu öldürerek koyunlarını Hz. Peygamber (s.a.) e getirdiler. Bunun üzerine : «Ey îmân edenler, Allah yolunda cihâda çıktığınız zaman iyice araştırın...» âyeti nazil oldu.
Hadîsi tefsir babında rivayet eden Tirmizî; bu, hasen bir hadîstir, demiştir. Bu konuda Üsâme îbn Zeyd'den de bir hadîs rivayet edilmiştir.
Hadîsi Ubeydullah İbn Musa, kanalıyla rivayet eden Hâkim; İsnadı sahihtir, fakat Buhârî ve Müslim rivayet etmemişlerdir, der.
Hadîsi İbn Cerîr de Ubeydullah İbn Mûsâ ve Abdurrahîm İbn Süleyman kanalıyla İsrail'den rivayet etmiştir. Tefsirinden ayrı olarak kitaplarından birinde hadîsi sadece Abdurrahmân kanalıyla rivayet ettikten sonra da şöyle demiştir : Bu, bize göre senedi sıhhatli bir haberdir. Diğerlerinin mezhebine göre ise sağlam olmıyabilir. Bunun sebeplerinden birkaçı şöyledir: Hadîsin Semmâk'den rivayeti şüphelidir. Âyetin kimin hakkında nazil olduğu da ihtilaflı olup bazıları Muhallem İbn Cessâme hakkında, diğer bazıları Üsame İbn Zeyd hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir. Başka görüşler de ileri sürülmüştür.
Ben de derim ki: Bu, garîb ve çeşitli yönlerden kabut edilemeyecek bir sözdür. Şöyle M; Hadîsin Semmak'den rivayeti sabit olup büyüklerden birçokları bu hadîsi ondan rivayet etmişlerdir. İkinci olarak; îk-rime, sahîh hadîs kitâblannda hüccet kabul edilmiştir. Üçüncü olarak; hadîs, bu kanaldan başka bir kanal ile İbn Abbâs'tan rivayet edilmiştir. Nitekim Buhârî der ki: Bize Ali tbn Abdullah'ın... İbn Abbâs'tan rivayetine göre o : ((Size selâm verene; dünya hayatının geçici menfaatlerine göz dikerek; sen mü'min değilsin, demeyin.» âyeti hakkında şöyle demiştir: Bir adam sürüsü ile birlikteydi. Müslümanlar ona kavuştuğunda; Allah'ın selâmı üzerinize olsun, dedi. Onlar da onu öldürerek sürüsünü aldılar. Bunun üzerine: «Size selâm verene., sen mü'min değilsin, demeyin.» âyeti nâzü oldu. Hadîsi îbn Cerîr ve İbn Ebu Hatim, Süfyân İbn Uyeyne kanalıyla rivayet etmişlerdir. Muhallem İbn Cessâme'nin kıssasına gelince; İmâm Ahmed der ki: Bize Ya'kûb'un... Abdullah İbn Ebu Hadred —Allah ondan razı olsun— den rivayetine göre; o, şöyle demiştir: Allah Rasûlü (s.a.) bizi İdam (bir yer adı) a gönderdi. Müslümanlardan bir grubla çıktık. İçlerinden Ebu Katâde Haris İbn Rattî ve Muhallem İbn Cessâme îbn Kays da vardı. İdam vâ-dîsine vardığımızda devesi üzerinde ve yanında bir miktar eşyası ile süt kabı bulunan Âmir İbn Azbat el-Eşcaî bize uğradı. Yanımıza geldiğinde bize selâm verdi. Biz de onu yakaladık. Aralarında olan bir şeyden dolayı Muhallem İbn Cessâme onun üzerine hücum ederek Öldürdü, devesini ve eşyasını aldı. Rasûlullah (s.a.) a vardığımızda kendisine durumu haber verdik de bizim hakkımızda : «Ey îmân edenler, Allah yolunda cihâda çıktığınız zaman iyice araştırın... Muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan haberdârdır.» âyeti nazil oldu. Hadîsi bu şekliyle sadece İmâm Ahmed rivayet etmiştir.
İbn Cerîr der ki: Bize Vekî'in.., İbn Ömer'den rivayetine göre; o, şöyle demiştir : Allah Rasûlü (s.a.) Muhallem İbn Cessâme'yi bir seriy-yeye göndermişti. Âmir İbn el-Azbat onlara uğrayıp kendilerini İslâm selâmıyla selâmladı. Aralarında câhiliye devrinden bir kin vardı. Muhallem ona bir ok atarak öldürdü. Haber Allah Rasûlü (s.a.) ne ulaştığında; Uyeyne ve Akra bu konuda konuştular. Akra : Ey Allah'ın Rasûlü, bu gün konuldu ve yarın değiştirdi, dedi. Uyeyne ise: Benim kadınlarımın tattığı acıyı onun kadınları tadmcaya kadar Allah'a yemîn ederim ki hayır, dedi. Muhallem iki bürde içinde geldi ve kendisinin bağışlanması için Allah Rasûlü (s.a.) nün huzurunda oturdu. Allah Rasûlü (s.a.) : Allah seni bağışlamasın, buyurdular. Bunun üzerine gözyaşları bürdelerine dökülürken kalktı gitti. Aradan yedi gün geçmişti ki öldü. (Götürüp) defnettiler. Ancak yer kendisini dışarı attı. Hz. Peygamber (s.a.) e gelerek bunu anlattıklarında şöyle buyurdu: Yer sizin arkadaşınızdan daha şerli olanı kabul etmiştir. Ancak Allah Teâlâ (bununla) size öğüt vermek istemiştir. Sonra onu götürüp bir dağ yamacına attılar ve üzerine de taşlar koydular. (Bunun üzerine) «Ey îmân edenler, Allah yolunda cihâda çıktığınız zaman iyice araştırın...» âyeti nazil oldu.
Buhârî der ki: İbn Abbâs'tan rivayetle Habîb îbn Ebu Amre şöyle demiştir : Allah Rasûlü (s.a.) Mikdâd'a : Mü'min bir kişi; inanmış bir kavimle birlikte olduğunda îmânım gizliyordu. îmânını açığa vurdu sen de onu öldürdün. Bundan Önce sen de Mekke'de îmânını gizliyordun, buyurmuşlardır.
Buhârî bu hadîsi, Muhtasar ve Muallak olarak bu şekilde zikretmiştir. Hadîsi uzun ve mevsûl olarak Hafız Ebu Bekr el-Bezzâr şöyle rivayet eder : Bize Hammâd İbn Ali el-Bağdâdî'nin... İbn Abbâs'tan rivayetine göre; o, şöyle demiştir: Allah Rasûlü (s.a.) bir seriyye göndermişlerdi. İçlerinde Mikdâd İbn el-Esved de bulunmaktaydı. (Üzerlerine gönderildikleri) kavme vardıklarında, oniarı dağılmış buldular. Sadece yanında çok mal bulunan bir adam ayrılmayıp kalmıştı. O da: Allah'dan başka ilâh olmadığına şehâdet ederim, dedi. Mikdâd ise üzerine yürüyüp onu öldürdü. Arkadaşlarından birisi Mikdâd'a: Allah'dan başka ilâh olmadığına şehâdet eden bir adamı mı öldürdün? Allah'a yemîn ederim ki, bunu Hz Peygamber (s.a.) e anlatacağım, dedi. Allah Rasûlü (s.a.) nün yanına geldiklerinde : Ey Allah'ın Rasûlü, bir adam Allah'dan başr ka ilâh olmadığına şehâdet ettiği halde Mikdâd onu öldürdü, dediler. Allah Rasûlü : Bana Mikdâd'ı çağırın buyurarak; ey Mikdâd, Allah'tan başka ilâh yoktur, diyen bir adamı mı öldürdün? Yarın kelime-i tevhîd ile senin durumun nasıl olacak? buyurdular. Allah Teâlâ da : «Ey îmân edenler, Allah yolunda cihâda çıktığınız zaman iyice araştırın. Size selâm verene; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek; sen mü'min değilsin, demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Önce siz de Öyleydiniz. Allah size lütfetti. Onun için iyice anlayın.» âyetini indirdi de Allah Rasûlü (s.a.) Mikdâd'a: Mü'min bir adam, inanmayan bir kavimle beraber olarak îmânını gizliyordu. îmânını açığa vurdu sende onu öldürdün. Bundan önce Mekke'de sen de îmânını gizliyordun, buyurdular.
Allah Teâlâ : «Allah katında çok ganimetler vardır.» buyuruyor ki; sizin göz diktiğiniz dünya hayatının menfaatlanndan onlar daha hayırlıdır. O dünya menfaatleri ki; sizi, selâm veren, îmânını açıklayan birini öldürmeye sevketmiştir. Siz, onun îmânından gafil oldunuz da, dünya hayatının menfaatlarma göz dikerek onu yapmaeıklıkla ve korunma ile itham ettiniz. Halbuki Allah katındaki helâl ganimetler sizin için onun -malından çok daha hayırlıdır.
Allah Teâlâ: «Önce siz de Öyleydiniz. Allah size lütfetti.» buyuruyor ki; siz de bu durumunuzdan önce îmânını kavminden gizleyen bu kişi gibiydiniz. Nitekim bu durum biraz önce geçen merfû' hadîste de zikredilmiştir. Allah Teâlâ başka bir âyet-i kerîme'de de şöyle buyurmuştur : «Hatırlayın ki bir zamanlar siz, yeryüzünde azlıktınız, zayıf sayılırdınız.» (Enfâl, 26).
Bu açıklama Saîd İbn CÜbeyr'in mezhebi olup Sevrî... Saîd İbn Cübeyr'den nakleder ki; o: «Önce siz de öyleydiniz.» âyet-i kerîme'sini; müşrikler içinde siz de îmânınızı gizliyordunuz, şeklinde tefsir etmiştir.
Abdürrezzâk'ın... Saîd îbn Cübeyr'den naklettiğine göre; o, «Önce siz de öyleydiniz.» âyet-i kerîme'si hakkında : «Bu çobanın îmânını gizlemek istediği gibi, siz de îmânınızı gizliyordunuz, demiştir.
Bu görüş, îbn Cerîr tarafından da tercih edilmiştir. İbn Ebu Hatim ise şöyle demektedir : Kays'dan, Sâlim'den, Saîd îbn Cübeyr'den naklen zikredildiğine göre; o, «Önce siz de öyleydiniz.» âyet-i kerîme'sini; mü'-minler değildiniz, şeklinde açıklamış; «Allah size lütfetti» âyeti hakkında da şöyle demiştir : Allah sizin tevbenizi kabul etti. Üsâme İbn Zeyd; Allah'dan başka ilâh yoktur, diyen hiç kimseyi bu adamdan sonra Öl-dürmemeye yemin etmiş ve bu konuda Allah Rasûlü (s.a.) nden herhangi bir azarlamaya da muhâtab olmamıştır.
«Onun için iyice anlayın.» âyeti bundan önce geçen kısmı kuvvetlendirmektedir. Saîd îbn Cübeyr'in söylediğine göre «Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır.» âyeti bir tehdîd ve vaîd'dir.



 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt