Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Mehmet Emin Akın Kimdir?

B Çevrimdışı

BirMusluman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim !

Bize hem kardeşler olarak hitâb ediyor hem de kâfirlere verilen selâmı veriyorsunuz.

Allaha yemin olsun ki ben bunun kafirlere verilen selam oldugunu bilmiyordum bu benimcahilliyimdendir.Niyetim khalistir inşallah sizler hidayete tabi olmuş kimseler oldugunuz kanısıyla bu site sakinlerine bu selamı verdim ..
 
B Çevrimdışı

BirMusluman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi ben müslümanim, ve bana adam gibi selam ver... Sordugun soruya gelince. Seni belki cevabim üzecek. Hoca tekfirci birine benzemiyor. Bence saglam bi Akideye sahiptir.

eBU HAFSA AKHİ böyle tepki gösterme bi hata yaptım adam gibi selam ver deme bidaha,2.si senin cevabın beni üzeceğini nerde bılıorsun ben tekfircimiyim Allah tan kork sen birde yeni üye olmuşsun 4.mesajın bu nasıl olduda beni tanıdın. kimsin sen ??
 
B Çevrimdışı

BirMusluman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kendi sitesinden Mehmet Emin Akın'ın Öz Geçmişi

1954 yılında Aksaray’a bağlı Ağin Köyünde bir koç katımı gününde doğmuşum. Doğduğum sene Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi (rh.a) Mısır’da Rabbine kavuşuyor.

Babam Abdurrahim çiftçilikle uğraşırdı. Çocukluğumda koyun kuzu güttüm. Dedem Hafız Ali Raşid Efendi; Çanakkale savaşlarında Ordu İmamlığı yapmış Arapça ve Farsça şiir yazardı, onun babası Mehmet İzzet Efendî Osmanlı ulemasından ve Müderrislerinden, onun da babası es-Seyyid Battal Ferîd el-Aksaraî yine Osmanlı Ulemasından Buharî ve Müslim’in müsnidi ve aynı zamanda şairdir; Hadimî’nin talebelerindendir ve Sultan Abdulaziz’in hususi emri ile Edirne’de Müderrislik yapmıştır. Osmanlı uleması içinde Rabıta’ya reddiye yazan ilk alimlerdendir.

Bu fakir ise, onların ilminden mahrum olarak yirmi yılımı (birkaç yıllık Kur’an kursu günleri müstesna) geçirdim. İlk (bir yıl geçikmeyle) ve Orta öğrenimimi Aksaray’da, Lise öğrenimimi (dört yıl) Malatya Teknik Lisesi’nde tamamladım. Bu yıllarda Hocamız (Prof. Dr.) Veli Ulutürk’ten ilk Osmanlıca Dersleri ve Epiktetus’un risalelerini okudum. Bu yıllarda Timurtaş Uçar Hoca ile tanıştım ve İslamî tebliğde kendisinden istifade ettim. 1974-1975 döneminde MTTB Malatya Teşkilat başkanlığı yaptım. Türkiye’de Muhsin Ertuğrul’dan sonra ilke kez N. Fazıl Kısakürek’inBir Adam Yaratmak adlı oyununu sahneye koyarak hem yönettim hem oynadım. Türkiye’deki birçok İslamî Öğrenci faaliyetlerine iştirak ettim. Üniversite öğrenimimi Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde tamamladım. (1981) Aynı üniversitede yüksek lisans öğrenimi gördüm.(1981-1983)

Mısır’da Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın ileri gelen ilim ve davet adamlarıyla tanıştım. Kahire Üniversitesi bünyesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerinde bulundum. Ömer et-Tilmisani, Cabir Rızk, Cemal Fevzi (Aslen Ankara’nın Kalaba Köyündedir) ve Seyyid Kutub’un (rh.a) eniştesi ve Emine Kutub’un kocası Kemal es-Senanirî (rh.a) Ağabeyin şehadetine kadar tecrübelerinden istifade ettim. Prof. Dr. Yusuf el-Karadavî ve Zeyneb el-Gazalî ile bu yıllarda tanıştım. el-Ezher’de Camiinde Kur’an dersleri aldım.


Uzun bir süre el-Ezher Camiinde Mustafa İsmail’in Kur’an tilavetlerini dinledim. İmam eş-Şafiî Mecsidinde Kur’an tilavet eden Şeyh Abdussamed Abdulbasit’le tanıştım ve onun tilavetlerinin bir kısmında hazır bulundum.

S.Arabistan'da bulunduğum yıllarda(1984-1987) Tunus Nahda Hareketi ve liderleriyle tanıştım. Raşid el-Ğannuşî ve Abdulfettah Moro ile teşrik-i mesaim oldu. Avrupa'da Afgan Mücahidleri ile çalıştım. Hizb-i İslamî vd. İslamî hareketler arasında barış görüşmelerine ve sonuç aılnıasında katkıda bulundum.

Üniversite yıllarımda Şeyh Abdulhamid Kışk (rh.a) hutbelerine ve Cuma Derslerine devam ettim. Enes İbn Malik Mescidinde Cemaatu’t-Tebliğ’in (Pakistan’daki ile farklı) davetçilerinden Şeyh İbrahim İzzet’in (rh.a) Cuma Derslerine ve hutbelerine katıldım. Mescidu’s-Salahuddin’in İmamlarından ve el-Ezher âlimlerinden Prof. Dr. Abdurreşid es-Sakr’ın derslerine ve seminerlerine katıldım. Şeyh Salah Ebu İsmail’in dersleri ve konferanslarında bulundum. Hasan el-Benna’nın talebesi ve davet arkadaşı Şeyh Madî ile tanıştım ve Mescidinde (Mescidu’t-Tevhid - Menyel) iki yıldan fazla cemaatinde bulundum. el-Cemaatu’l-İslamiyye’nin saflarında İsam el-Uryan ve Hilmi el-Cezzar dönemlerinde gönüllü çalıştım (1977-1979)


Hasen Hanefi’den Modern Batı Felsefesi, Çağdaş Avrupa Felsefesi ve İslam Düşünce Tarihi ve Usulu’l-İsiğrab dersleri ve Edmund G.A. Husserl’in (fenomenoloji) felsefesini okudum. Atıf el- Irakî’den İbn Rüşd’ün ve Gazalî’nin düşüncelerini okudum. Yahya Huveydî’den ise, Genel İslam Felsefesi Dersleri ve Muhammed Abduh’un Risaletu’t-Tevhidî’ni okudum. Prof. Dr. Salah Kansuva (Kansu)dan Bilim tarihi ve Bilim felsefesi dersleri gördüm. Prof. Dr. Hilmiye Matar’dan Yunan felsefe tarihi, Yunan Mitolojisi ve Antik Çağ Felsefesi okudum. Prof. Dr. Abdulğaffar Mekkavî’den Alman felsefecilerinden; M. Heideger’in, F. Nitsche’nin, S.Kierkegard’ın, E.Kant’ın, Metafizk ve Saf Aklın Kritiğini ve F.Schiller’in felsefesini okudum. Nasr Hamid Ebu Zeyd’den Modern Arap şiiri ve nesrini okudum. Muhammed Mehran’dan Klasik ve Modern Mantık okudum. Revaku’l Etrak’ta kaldığım günlerde Atik Karaoğlu’ndan sarf ve nahiv dersleri aldım. Arapça bilgimdeki emeklerini unutamam.


Ancak hiç bir zaman bir filizof olmak ve Allah’ın gönderdiği hidayeti ve rahmeti olan kitabı Kur’an’ın ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek Sünnetinden hiçbir şeyi önde tutmadım.


Felsefeden daha çok tefsir ve hadis okudum ve bunun usulü üzerinde gayretlerimi yoğunlaştırdım ve inşaallah kalan ömrümü de Allah’ın kitabının ilmini yaymaya ve Onun kitabının daha iyi fıkhedilmesi ve Onun te’vilini ve tefsirini saptırmaya çalışan; kâfir Kadiyanîlerin ve Kuraniyyun’nun batıl akidelerini ve yorum yöntemlerini yaymak isteyenlerle mücadele edeceğime dair rabbime söz verdim. Bunda da Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Nübüvvet ilmi demek olan Sünneti ve O’nun mübarek ve temiz ashabının ve Raşid halifelerinin Sünneti üzere olmanın dünya ve ahiret saadetinin cevheri, aslı ve ilimlerin ilmi olduğunu unutmadan ve dalalet ehlinin akidesi ve Dindeki sapkınlıklarına meyil etmeden rüşd üzere bir İslamla (İnşaallah) Allah’ın huzuruna gitme yolunda rabbimin lütfuna, affına ve tevfikine muhtaç olarak Onun hüdasına ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) aydınlık yoluna daveti kendime şiar ve vazife edindim.

Hayatın en güzelinin ve Dinin en halisinin Allah yolunda; "iliml"e, "elle" ve "dil" ile cihad olduğuna iman ederek yazıyorum. Yazmak benim için bulunamadığım meydanların zekâtını ve keffaretini vermektir.
Doğruyu ve sahihi olan ilmi ve akideyi neşretmek ve batılların cümlesine savaş açmak ve küfr ile ehlinin ve şirk ile ehlinin dinlerine ve dünyalık makamlarına ve iktidarlarına iltifat etmeden ve nifak ehlinin Din saptırmalarına yüz vermeden Allah’ı tevhid etme yolunun bir “ğarîb yolcu”su olarak seyre devam ediyorum.




2003 yılında Medrese-i Yusufiyye’deki dört yıla yakın yolculuğum bitince, daha önce kısmen faaliyet göstermiş olan,Medarik Yayınları’nın kurulmasına katkıda bulundum. 2005 yılından bu yana, Türkiye’nin muhtelif illeri, ilçeleri ve yaklaşık altı yüz köye ve merkeze yönelik; gıda, kitap ve iaşe yardımı ile davet çalışmalarında bulundum. Bu köylerin birçoğuna Kur’an ve İslamî eğitime katkıda bulanacak eserler götürülmesinde bulundum. Bu köylerin birçoğuyla diyaloglarımız ve kültürel bağlarımız hâlâ devam etmektedir.


Bu maksadla vesile olduğum ve olacağım hayrın ve hasen amellerimin -ki olursa- rabbimden kabulünü diliyor; fakiri hidayeti ve Sırat-ı Müstekîm üzere katına almasını ve üzerinde Müslümanların hiçbir maddî ve manevî bir hakkı olmadan salihlerden ve mağfiret edilenlerden olarak dünya yolculuğumu sona erdirmesini diliyorum.

O, hamdin ne güzeline ve övgülerin ne yücesine layık ve mağfiretin en kâmiline ve rahmetlerin en genişine sahip olandır.


*****
Akhi şu adres hocanın kendi sitesidir girip araştırabilirsin mehmeteminakin.com
yeterli oldu inşallah Allah razı olsun akhi.
 
D Çevrimdışı

Dad

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Keşke sitesinde dedelerini değilde kendinden daha çok bahsetseymiş,türkiyede özellikle 1,5-2yıldır kişiler belli bir taban yakalamak belli bir cemaat oluşturmak için cihaddan bahsediyor,derslerini yazılarını makalelerini bu doğrultuda yapıyorlar isimler üzerinden gitmek istemiyorum,küfür'e islam diyen kendilerini selefe nisbet eden suud telefileri bile aralarından özellikle bir tanesi son bir yıldır sürekli cihad üzerine yazılar konuşmalar dersler yapıyorlar,bunun nedeni ise cihada ve mücahidlere eskiden aşırı demek moda idi şimdi ise bu iki kavramdan bahsetmeyen murcie kalmadı neden insanlar artık tevhidi öğrendiğinde cihadına öğrendiği ve benimsediği için.!mehmet emin akına gelince ben şahsım adıma duyduklarım akidesinde problemler olduğu kişilerin yanında farklı farklı konuştuğu söyleniyor hatta ben adil bir müslümandan yanındaki hemen hemen herkezin sağ koluna kadar şirk amellerinin olduğu söylendi bunlar benim benim duyduklarım ve zannımdır,eğer mehmet emin akın hakkında yalnış düşünüyorsak veya konuşuyorsak onu tanıyan arkadaşlar daha detaylı bilgide almak isterim.
 
E Çevrimdışı

Ebu Katade

Guest
Kendisini bilenler iyi tanır. Oy vermeye cevaz verir. Tağutları tekfir etmez. Şirk ama tekfir etmeyiz der. Bu tanım sanada banada yeter inşaAllah.

konuyu siteyi karıştırırken yeni gördüm....

1.şeyh oy vermeye cevaz vermiyor abdullah kardeşim ben 1 sene önce oy kullanmanın şirk ve küfür olduğunu, bile bile oy kullanan kişinin öldüğünde durumunun tehlikeye girdiğini onun yazıhanesinde, onun karşısında ve onun ağzından dinledim...

2.tağutları tekfir ediyor. bu konuda da yanılıyorsun
 
A Çevrimdışı

Ahmet.Kaymar

Üye
İslam-TR Üyesi
Kendisini yakinen tanıyorum. Faziletli bir Rabbanî alimdir inşallah. Birçok dersine girmişliğim, birçok sefer hususi olarak görüşmüşlüğüm, çeşitli konularda fikir alışverişinde bulunmuşluğumun olduğu bir kimsedir.

Muvahhid birisidir. Yalnız son 10-15 yılın rabbani alimlerini pek tanımaz. Mesela "Bu Ebu Muhammed el-Makdisi de kim ya?" dediği olmuştur. Şeyh Abdulkadir b. Abdulaziz'in (Seyyid İmam eş-Şerif) el-Cami fi Talebil'l İlmi'ş Şerif adlı kitabını 1998 yılında okumuş, hakkında övgülerde bulunmuştur. Halen de bulunmaktadır.

Bahsedildiği gibi demokrasi, oy kullanma, tağutu tekfir konularında görüşü sıkıntılı değildir. Oy kullanmaya büyük şirk, demokrasi küfür dediğine defalarca şahit oldum.

Öte yandan hocanın birkaç sıkıntısı mevcut. Misalen: Hoca, herkesin kendisine tabi olunmasını bekliyor. Kimseye tabi olmak istemiyor. Bu konudaki delilim benim şahitliğimdir.

Diğer bir örnek de şudur: Hocanın 15 yıl evvelki söylemleri bu denli cihadi ve hareketsel değildi. Son birkaç senedir nitelik bu hale geldi. Zararın neresinden dönülürse kardır.

Bir diğer sıkıntı da şudur: Hoca nevazil olmayan meselelerle alakalı muazzam bir malumata sahiptir. Velakin nevazil meseleleri hakkında bir dediği bir dediğini tutmamaktadır. Misal olarak: Kendisi memur olarak işe başlamayı küfür olarak isimlendiriyor, ancak yanındaki arkadaşları ve öğrencilerinden birkaç kişi memurdur. Mesela bunlardan birisi Altındağ Müftülüğünde Murabıt (Denetçi)dir ve kendisi her hafta çarşamba günleri akşamları Merhamet Derneği'nde Emin hocanın müsaadesiyle "Kitabu't Tevhid'in Şerhi" derslerini vermektedir.

Yani hocanın karşısına yeni bir takım mesele getirildiğinde hocanın verdiği cevaplar pek tutarlı olmuyor. Allah için ben hocayı seviyorum. Ancak hakkında konuşulan kimse bir alimdir, ve İslam'a mal olmuş bir kimsedir -Allah İslam'dan ayırmasın. Bu niteliğe sahip bir kimsenin bariz sıkıntıları bilinmelidir. Aksi taktirde hocanın eserlerinin ve derslerinin sıkıntılı yerlerinin izahının yapılması mümkün olmayacaktır.

Abdullah eş-Şeybani denilen kimseye diyorum: yüreğin varsa gel beraber Emin hocanın yanına gidelim. Bunların hepsini yüzyüze konuşalım. Bakalım senin dediklerin mi doğru? Yok eğer doğru değilse yalancı ilan edilirsin.

Allah'a emanet olunuz.
 
E Çevrimdışı

elyasa islam

Üyeliği İptal Edildi
Banned
HACCAC-I ZALİM: ey Said Muaviye R.A hakkında ne dersin ?

SAİD BİN CUBEYR (R.A): nefsimin derdi beni başkalarının işlerini incelemekten ve onlar hakkında hüküm vermekten alkoyar...
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
hocayı yeni tanıdım bir kaç videosunu seyrettim vallahi kalbimden vurdu ne bileyim içim ısındı samimiliği hissettim hocayla alakalı değil de bizim aramızdaki bir hastalığı yazmak istiyorum bir muvahhidse ömrünü vakıfetmişse olurki yanlış yapar veya söyler lütfen karalamayalım bu bölmekten başka işe yaramaz ahiler ben şahit oluyorum adam canını vermiş daha ne yapsın e bu dama kafir niye söyle dedi ayıptır günahtır düşmeyelim bu yanlışlığa sımsıkı olalım aramıza şeytan girmesin inşallah
 
M Çevrimdışı

mustafa_mardin

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
hocayı yeni tanıdım bir kaç videosunu seyrettim vallahi kalbimden vurdu ne bileyim içim ısındı samimiliği hissettim hocayla alakalı değil de bizim aramızdaki bir hastalığı yazmak istiyorum bir muvahhidse ömrünü vakıfetmişse olurki yanlış yapar veya söyler lütfen karalamayalım bu bölmekten başka işe yaramaz ahiler ben şahit oluyorum adam canını vermiş daha ne yapsın e bu dama kafir niye söyle dedi ayıptır günahtır düşmeyelim bu yanlışlığa sımsıkı olalım aramıza şeytan girmesin inşallah

söylenmesi dahası amel edilmesi lazım gelen söz budur. Allah razı olsun.:friends_1_1:
 
S Çevrimdışı

Selim Bey

Üyeliği İptal Edildi
Banned
s.a.

Bir kimsenin yanındakilere bakılarak kişi hakkında hüküm verilmezki. Bugün hocalara kulak verilseydi belki halimiz daha iyi olurdu. Adam partiye oy sağlamak için iftifa bile atabiliyor. Böyle bir durum olmasa bile, yanındakilere bakarak hüküm vermeğe "gıyabi hüküm" denir ve "gıyabi hüküm" irtidadın isbatı hususunda geçersizdir. İlla ya kendisine ait olduğu şer'an isbatlanan bir yazısı ya da isbatlanabilen sözü olmalı.
Yukarda da bazı kardeşlerin tanımadığım Emin Hoca hakkında lehte ikrarları, böyle bir ithamın yanlışlığını gösteriyor. Emin hocayı ithamdan kurtaramadık, bari başkalarına karşı dikkatli olsak, bir gün yüzyüze gelindiğinde utanılmaz.

Selamlar.
 
EBUSELAM Çevrimdışı

EBUSELAM

Vefa ehline feda kolay olur
İslam-TR Üyesi
Mehmet Emin Akın Hocamızı tanıyalım!
Hocamız;Ümmetin derdiyle dertlenen hayatını dinin sahih bir şekilde, yani Resullulah(sav)’a sahabeye ve onlara ihsanla,ilimle, tabii olan seçkin alimlerimizin bizlere aktardığı miras ile anlaşılması için adayan, bunun içinde bu dini bilerek yada bilmeyerek kendi akli,felsefi ve modernist yaklaşımlarıyla ümmetin 1400 yıllık birikimini ve ümmetin alimlerinin ilmini fıkhını ve mücadelesini görmezlikten gelerek planlı ve sinsi bir şekilde karanlık odalarda hazırlanan ve tarihin sahnesinde sergilenen, mealci düşünce akımına karşı savaş açan, bu akımın, ümmetin gençlerinin içerisinde yaygınlaşmaması için mücadele eden,zamanımızın dirayetli,gayretli ve fedakar alimlerimizdendir….
 
S Çevrimdışı

Selim Bey

Üyeliği İptal Edildi
Banned
s.a.

Müslümanlar! Bizim aslında bu dağınıklığın önüne geçebilecek gücümüz var gibi. Çünkü biz halk'ız :)

Herkes kendi hocasını savunup, başkasının hocasını suçlayacağına, diyorum ki, BİZ KENDİ HOCALARIMIZI ÖBÜR HOCALARLA AÇIK OTURUMLARA ZORLASAK ilim ehline karşı terbiyemizi bozmuş olur muyuz? Terbiyesizlik olmayacaksa, yapılsa, sonuç alınabilir mi? Ne dersiniz?

İnsan halimizi düşünüyor, kendi payımızdan ötürü köpeklere maskara olduk. Her köyden bir cemaat çıkıyor. Bir birlik çalışması yürütülemiyor. Benim hoca senin hocanı döğer gibi laçka bir iletişim kuruluyor. Bu yüzden üçbuçuk soysuz gelip dinimiz hakkında ileri geri konuşuyor, burnunu kıracak bir durumda değiliz. Birbirlerimize köstek olabiliyoruz. Düşman ülkelerimize saldırıyor, ortak bir karar çıkamıyor. Bir kısmı gidiyor bir kısmı kalıyor. Birlik olunması kaçınılmaz... Merhum Hocam bize "siz bildiriyi verin, gerisine karışmayın. İtirazı varsa beni bulur" derdi. Fakat herhes sanki cemaatının üstüne taht kurmuş gibi tınlamadılar. Tabanı zorlıyalım, Hocalarını zorlasınlar dedik, karşıtlar cemaatlerine boykot uygulattılar, hani "emre itaat" meselesi... Köşeler kapılmış... Artık fazla faliyet, öbüründen daha aktif olmak da insanı celbetmiyor, saflar sabitlenmiş... Fetva dersen herkesin Hocası var... Aslında aynı düşünceye sahib bir çok cemaat varken, bunlar bile bir araya gelemiyor... Hiç bir cemaatte devrime kalkacak güç yok... Ancak toplu olunca o güce erebiliyoruz... Acaba kısırdöngüde miyiz???...

Selamlar.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
s.a.

Müslümanlar! Bizim aslında bu dağınıklığın önüne geçebilecek gücümüz var gibi. Çünkü biz halk'ız :)

Herkes kendi hocasını savunup, başkasının hocasını suçlayacağına, diyorum ki, BİZ KENDİ HOCALARIMIZI ÖBÜR HOCALARLA AÇIK OTURUMLARA ZORLASAK ilim ehline karşı terbiyemizi bozmuş olur muyuz? Terbiyesizlik olmayacaksa, yapılsa, sonuç alınabilir mi? Ne dersiniz?

İnsan halimizi düşünüyor, kendi payımızdan ötürü köpeklere maskara olduk. Her köyden bir cemaat çıkıyor. Bir birlik çalışması yürütülemiyor. Benim hoca senin hocanı döğer gibi laçka bir iletişim kuruluyor. Bu yüzden üçbuçuk soysuz gelip dinimiz hakkında ileri geri konuşuyor, burnunu kıracak bir durumda değiliz. Birbirlerimize köstek olabiliyoruz. Düşman ülkelerimize saldırıyor, ortak bir karar çıkamıyor. Bir kısmı gidiyor bir kısmı kalıyor. Birlik olunması kaçınılmaz... Merhum Hocam bize "siz bildiriyi verin, gerisine karışmayın. İtirazı varsa beni bulur" derdi. Fakat herhes sanki cemaatının üstüne taht kurmuş gibi tınlamadılar. Tabanı zorlıyalım, Hocalarını zorlasınlar dedik, karşıtlar cemaatlerine boykot uygulattılar, hani "emre itaat" meselesi... Köşeler kapılmış... Artık fazla faliyet, öbüründen daha aktif olmak da insanı celbetmiyor, saflar sabitlenmiş... Fetva dersen herkesin Hocası var... Aslında aynı düşünceye sahib bir çok cemaat varken, bunlar bile bir araya gelemiyor... Hiç bir cemaatte devrime kalkacak güç yok... Ancak toplu olunca o güce erebiliyoruz... Acaba kısırdöngüde miyiz???...

Selamlar.

AYNEN KARDEŞİM

Benim de Görüştüğüm her kişiye söylediğim söz budur.Birbirlerini Sevmeyen iki kişi arasında 2 yıl mekik dokudum resmen.Ama oturup bir münazara yapsalar ne kadar aydınlatıcı olur.Bizde Ortamda hazır bulunuruz da söylemlerin tutarlılıklarını test ederiz.

En olmadı İNTERNET vasıtası ile ses kaydı,video kaydı vs. ile ulaştırılır aksi takdirde dedğin gibi Aynı görüşü paylaşan bile 10 larca cemaat var.

Bizim dinimizin neresinde var bu Aynı Cemaat olsak ya...
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Mehmet Emin Akın Hocamızı tanıyalım!
[FONT=&amp]Hocamız;Ümmetin derdiyle dertlenen hayatını dinin sahih bir şekilde, yani Resullulah(sav)’a sahabeye ve onlara ihsanla,ilimle, tabii olan seçkin alimlerimizin bizlere aktardığı miras ile anlaşılması için adayan, bunun içinde bu dini bilerek yada bilmeyerek kendi akli,felsefi ve modernist yaklaşımlarıyla ümmetin 1400 yıllık birikimini ve ümmetin alimlerinin ilmini fıkhını ve mücadelesini görmezlikten gelerek planlı ve sinsi bir şekilde karanlık odalarda hazırlanan ve tarihin sahnesinde sergilenen, mealci düşünce akımına karşı savaş açan, bu akımın, ümmetin gençlerinin içerisinde yaygınlaşmaması için mücadele eden,zamanımızın dirayetli,gayretli ve fedakar alimlerimizdendir….

Her gurup kendi hocası için bu gibi şeyleri iddia edebilir. Allah kalpleri ve niyetleri en iyi bilendir.

Ben kendisinin Mehmet Pamak'ın da katıldığı bir programını izledim. Mehmet Pamak sahneye çıkıyor ve hadislerin Kur'an'a arz edilmesi gerektiğini söylüyor.

Bundan sonra sahneye çıkan Mehmet Emin Akın, hadis inkarının küfür olduğunu, sahih bir senetle gelen hadisi inkar eden bir kimsenin kafir olacağına dair İbnu Salah, Ahmed İbn Hanbel, İbn Kesir, Suyuti, İbn Hazm gibi alimlerin fetvasını naklediyor. Ve diyor ki:"Kur'an'a uymuyor diye sahih bir hadisi red ederse...."

Ancak daha sonra şöyle diyor "Sözüm Mehmet abi'ye değil. Kendisi Kur'an'a hizmet eden bir insan, İslam için çalışan bir insandır."

Halbuki Mehmet Pamak ve etbası hadisleri Kur'an'a arz eder, kendilerince uymayan hadisleri inkar edenler. Örneğin İsa Aleyhisselam'ın nuzulü, Mehdi, Şefaat, Cehennemden çıkış gibi meselelerde Ehli Sünnete muhalefet ederler. En önemlisi de hadisleri Kur'an'a arz etmek gibi batıl bir metodla kabul etmeleri.

Benim anlamadığım şu olmuştu o konuşmada, önce hadis inkarının küfür olduğunu söyleyip, sonra Mehmet Pamak gibi hadisleri Kur'an'a arz edip sahih hadisleri inkar ettiğini sağır sultanın bile duyduğu bir kimse için "Sözüm ona değil, kendisi Kur'an'a hizmet eden bir insandır" demesini anlayabilmiş değilim.

Ayrıca kendisini pek tanımıyorum. Sadece yaptığı çalışmalardan birkaçını okudum ve takip ettim. Belki siz yukarıda anlattığım şeyin manasını biliyorsunuzdur. Çünkü hadis inkarını küfür gören bir kimsenin, hadis inkarıyla şöhret bulmuş insanlar için yukarıda yazılan şeyleri söylemesi hiçte normal değil.
 
S Çevrimdışı

Selim Bey

Üyeliği İptal Edildi
Banned
s.a.

"Ömer İbn Abdulaziz" ahim, her halde gözden kaçtı. Mehmet Emin Hocanın söylediği "lafzen" Mehmet Pamak'ın yaptığını kapsamıyor. Mehmet Pamak Sünneti inkar etmiyor, haddi olmadan hadisleri değerlendirmeye kalkıyor, Kur'ana uygun sandığını kabul ediyor, uygun sanmadığını red ediyor. Fakat Sünnetin delil olacağını kabul ediyor. Mehmet Emin Hocanın iltifatı bu yüzden olsa gerek. "En azından hadisi redetmiyor". Mehmet Emin Hoca şefaat gibi meselelerde ne düşünüyor, ona da bakmak gerek...

Allah hayırını versin. Sen "sağır sultan duydu" diyorsun da şefaati falan inkar ettiğini ben yeni duyuyorum.. :)

Yazında "hadisleri Kur'an'a arz etmek gibi batıl bir metod" diyorsun. Bu usül, "ahad hadisleri sağlam olup olmadığını tesbit"e yarayan Hanefi usulündendir. Ve hakk metodlardan biridir. Bu hak metodu sonradan yetmelerin ağzına yüzüne bulaştırması metodu batıl yapmaz! Başka usule göre sahih sayılıp, Hanefi usulüne göre sahih sayılmayan hadisler vardır. Hanefiler öylesi hadisleri Hadis diye kabul etmemiştir, ya da kendisiyle amel edilemeyecek zayıf hadis sınıfından saymışlardır. Bu yüzden bilmeyenler hanefileri yanlış olarak, hanefilerin "sahih" saymamasına rağmen, "sahih hadis"le amel etmemekle suçlarlar. (Bundan da kitablarda geçen "bu hadis zayıftır" gibi ibarelerin altında yatan usul kavranmadan, bu gibi lafızların arkasına takılıp dile dolanılmaması gerektiği ortaya çıkar!..) (Aynı zamanda bugün milletin hadise uyma adına niçin Hanbelileştiği de ortaya çıkıyor.)

Bu usüle rağmen "şefaat..." gibi meseleleri Hanefiler ilk kabul edenlerdendir. Ömer Nesefi Akaidi, Hanefi Akaididir!..

"Hadisleri Kur'an'a arz etme" vakti çoktan geçti. Bütün usüller bütün hadislere uyarlandı, ona göre "sahih, zayıf, uyduruk" gibi kayıtlar geçildi. En sonunda da "ictihad kapısı kapanmıştır" diye açıklama yapıldı. Bu yerinde bir karardı!.. Bu karara uysak onca densiz işler başımıza gelmezdi. Merhum Hocam "Ulema pilavı pişirmiş önüne koymuş. Sana da ağzına yüzüne bulaştırmadan yeme düşer" diyordu. Allah ona rahmet etsin....

Selamlar.
 
K Çevrimdışı

Khaled21

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Mehmet Pamakı geçtimde Ebubekir Sifille Mehmet Emin Akın arasındaki ilişkiyi bilen varmı çünkü Ebubekir Sifil onun için dostum diyor merak ettimde Ebubekir Sifille bir arkadaşlığımı var?
 
DjKarakurt Çevrimdışı

DjKarakurt

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Mehmet Pamakı geçtimde Ebubekir Sifille Mehmet Emin Akın arasındaki ilişkiyi bilen varmı çünkü Ebubekir Sifil onun için dostum diyor merak ettimde Ebubekir Sifille bir arkadaşlığımı var?

bende merak ettim ayrıca benim üstümdeki yazıyı silin zira hakaret içeriyor...
 
Üst Ana Sayfa Alt