Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

MÜMİNLER ANCAK KARDEŞTİRLER!

!sLaM4eVeR Çevrimiçi

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
MÜMİNLER ANCAK KARDEŞTİRLER!


Tüm övgüler Allah’a mahsustur ki O (c.c) : “Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.“ diye buyurandır. (Bakara 216)

Allah’ın rahmeti ve bereketi; (İslam ile devenin karşılaştırmasını yapan) müjdeleyici ve uyarıcının üzerine olsun ki O, (s.a.v) : “ İslam’ın başlıca meselesi; ibadetin omurgası ve hörgücünün zirve noktası olan Cihad’dır. “ buyurmuştur.

Ve yine O, (s.a.v): "Kim gazve yapmadan veya gaza yapmayı temenni etmeden ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüş olur." buyurmuştur.

Bundan sonra:

Gazze’deki Müslüman kardeşlerimizin üzerine ateş yağdıranlar ve sahte ilahlara ibadet edenler hakikatte “maymunların ve domuzların kardeşleridir.” Onlar ki kadınlarımızı ve yaşlılarımızı katlettiler. Üzerlerine evlerini yıktılar daha önemlisi Allah’ın evleri olan camileri yerle bir etmek suretiyle tecavüzlerini, isyanlarını ve ahlaksızlıklarını artırdılar. Bunları, tıpkı medyada gösterildiği üzere açıkça tüm Müslümanların gözlerini önünde gerçekleştirdiler. Peki, siz ne yaptınız Ey İslam Ümmeti?

Allah’ın ne dediğini okumadınız mı? : “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? ” (Nisa 75)

Ve yine Yüce Allah: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. “buyurmuştur. (Hucurat 10)

Yüce Allah: “Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler...” buyurmuştur.(Tevbe 71)

Gazze’deki zayıf ve mazlum Müslümanların yardımına koşmak; yeryüzünü ve gökyüzünü hâkimiyeti altında tutan yüce Allah’ın her Müslüman’ın üzerine yüklediği bir sorumluluktur. Onları yüzüstü bırakıp yardım konusunda umursamaz davranmak ve bu kıyımı kaldırmak adına harekete geçmemek büyük bir günah olan zulme ortaklık anlamına gelir ki bu, hiç bir Müslümanın hayatı boyunca ve ölümünden sonra üzerinden atamayacağı bir utançtır.

Ey Müslümanlar! İslam topraklarının yöneticilerinin her biri birer; hain, kafir, şehvet düşkünü günahkar, yalancı, sahtekar ve mücrimdir. Pan-Arabizm*, milliyetçilik, vatanseverlik gibi tüm sloganlar nerede? Gazze’deki zayıf ve mazlum Müslümanlara karşı Kinane topraklarından (Mısır) ilan edilen savaş; bizzat cani Siyonistlerin müttefiki, Allah’ın ve Müslümanların düşmanı olan tağut Hüsnü Mübarek tarafından ilan edilmiş bir savaştır.

Ey Müslümanlar! Eğer bu hain yöneticilere karşı bugün karşı koymayacaksak ne zaman karşı koyacağız? Onlar ki sizin dininize ihanet ediyor, mallarınızı gasp ediyor ve kardeşlerinizle birlikte çocuklarınızın katledilmesine iştirak ediyorlar. Onlara karşı baş kaldırın! Hâkimiyetlerine son verin! Makamlarından uzaklaştırın! Zorbalıklarına ve tecavüzlerine son verin! Silahlarınızı kaldırıp bu utanç ve zilletten kurtulmak için mücadele edin! Zorla gasp edilenlerin iadesi, ancak güç kullanmakla sağlanır. Askeri darbelerle ve putperestlik kabilinden seçimlerle gasp edilenlerin iadesi ise ancak tüfek namluları vasıtasıyla sağlanabilir. Kendinize ve Allah’a karşı dürüst olun! Bir gün olsun Mısır’ın, Ürdün’ün, Doğu’nun(Suriye) ve Arap Yarımadası’nın (Suudi Arabistan, Körfez Ülkeleri ve Yemen) liderlerinin dininizi, topraklarınızı ve şerefenizi savunduğuna şahit oldunuz mu? O kadar ki; anne sütünden zilletin ve acının keskinliğini tatmış her çocuk tarafından bu sorunun cevabı biliniyorsa sizin sessiz kalışınız ne zamana kadar sürecek?

Ey Müslümanlar! Bugün, Gazze’de yiğitlik gösteren kardeşlerinizin ateşi, özgür Müslüman memleketlerdeki günahkârları yakıyor.

Allah Resulü buyuruyor ki:

“Rumlar, A'mak ve Dâbık (Suriye’de iki bölge) nam mahallere inmedikçe Kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar. Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf düzeni alınca, Rumlar:

"Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!" derler. Müslümanlar da:

"Hayır" Vallahi sizinle, kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz" derler. Bunun üzerine (Müslümanlar) onlarla harbeder. Bunlardan üçte biri firar eder. Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. “

Bu, Müslümanlar için bir ibrettir. Kardeşini yüzüstü bırakmazlar ne düşmanlarına teslim ederler nede ihtiyacı olduğunda terk ederler. Eğer Allah, fiilen savaşın içinde bulunduğu halde arkasını dönüp kaçanları asla affetmiyorsa hiçbir şey yapmayan ve savaşmayan günahkârlar hakkındaki düşünceniz nedir?

Allah Resulü sahih bir hadisinde: “ Müminler ancak kardeştir. Ne birbirlerine eziyet ederler nede birbirlerini teslim ederler.” buyurmuştur.

Ve yine Allah Resulü: “Müminler, birbirleri için birer duvar gibidir ki onlar birbirlerini takviye ederler.” buyurmak suretiyle bizim, her birinin diğerine, güçlü bir duvar gibi destek olduğu bir ümmet olduğumuzun tarifini yapmıştır.

Peki…. Allah’ın takdiri ile neyi çözüm olarak görüyoruz:

BİR:

Kabiliyetli olan Müslümanlar; Filistin’e komşu ülkelerin sokak ve şehirlerinde gösteri için çıkan kızgın halk kitlelerinin Gazze’deki insanlarla tek vücut olma adına sınırlara hücum etmelerine, kardeşlerinin cihadına ellerinden gelen her yolla iştirak etmelerine, onlardan en az sayıda olanların bile Siyonist düşmanın güvenliğini sağlamak için konuşlandırılmış askeri birliklerin ve sınır karakollarının silahlarının kontrolünü ele geçirebileceği bir harekete yönlendirilmelerine önderlik etmeliler.

İKİ:

Putperest hükümetlerin ordularına hizmet etmek için zorlanan her Müslüman ve bu ihanete kendi gözleriyle şahit olan her polis memuru Allah’a tövbe etmeli, birliklerinden dışarıya çıkarabildiği kadar silahı kaçırmalı veya silah depolarının ve cephaneliklerin konumu açısından diğerlerine rehberlik etmelidir. Bu sayede belki diğer kardeşlerimiz bu silahları ele geçirmeye muvaffak olup Filistin’deki kardeşlerimize gümrükten kaçırmak suretiyle iletebilirler. Zira Filistin semalarındaki helikopterleri -ki bunları düşürmek için ağır silahlara da ihtiyaç yokken- görmekten şahsım adına sıkıntı duyuyorum. Hem bu silahlar, gösterileri engelleyen ve Gazze’deki kardeşlerimizle dayanışmamızdan bizleri alıkoyan her ne şekilde olursa olsun tüm büyük - küçük putperest figürleri yok etmek için kullanılabilir.

Ve haydi! Tüm insanların, Siyonistler ve yardımcıları ile olan savaşımızın yalnızca çığlık atıp haykırdığımız bir savaşın aksine nehirler gibi kanlarımızın aktığı ve bedenlerimizin parçalarının taşlar gibi dört bir yana doğru uçuştuğu bir savaş olduğunu bilmesini sağlayalım. Zira Yüce Allah, O’na canlarımızı, ucuz bir bedel karşılığında satana ve O’nun arzında O’nun hükümlerini uygulamamıza kadar asla bizi, bu rezil durumdan kurtaracak değildir.

ÜÇ:

Filistin’deki ve özellikle Gazze’deki kardeşlerimize selam olsun…

Gün, Allah’ın sözü yüce olsun diye savaşanların ve O’nun dinine, şan ve şeref kazandırmak için çaba gösterenlerin bir bayrak altında birleşmek suretiyle sorumluluğu üzerlerine alma günüdür. Düzmece kavramlara bürünmüş dünyevi çıkarlarınızdan ödün vermeniz gerektiğini bilmelisiniz. Eğer bugün birlik olmazsanız (Allah tarafından olmadığı müddetçe) ne zaman olacaksınız? Allah’tan korkun ve O’nun düşmanları ile O’nun emirleri doğrultusunda savaşın ki O, : ” Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever. “ buyurmaktadır. (Saff 4)

DÖRT:

Dünyanın dört bir köşesindeki Filistinliler, kardeşlerinin yardımına koşmalılar. Pratik olarak tüm ülkelerde iyi eğitimli, askeri ve teknik becerilere sahip Filistinliler mevcuttur. Dünyanın her tarafındaki amerikan ve yahudi çıkarlarına darbe indirebilirler. Tüm övgüler Allah’tandır, onların ne cesaret ve tecrübe eksikleri var nede kendi insanlarına karşı diğerlerinden daha az yardıma düşkünler.

BEŞ:

Filistin silah depolarına doldurulmuş silahların, karargâhlarını terk etmeyenlerin önemsiz askeri sergileri için kullanımlarına sunulması yerine suçlulara karşı kullanılmasının zamanı değil mi? Ne için bekliyorlar? Daha önce bunun kadar şiddetli bir zaman oldu mu? Veya onlar, sadece Müslüman ülkelerin putperest hükümetleri tarafından kendilerine teklif edilen aşağılık yaşam standartlarını korumaya mı çalışıyorlar?


Ben Müslümanları uyarıyorum, özellikle de âlimleri ve aralarında ki akıllıları, Müslümanların öfkelerini hiç bir etki yapamayan neticesiz protestolara yaymak yâda onları para yardımı sonuçları ile yatıştırmak hiç bir amaca hizmet etmeyecektir.

Bu da zaten Yahudi ve Hıristiyanların bizden istedikleri ve bekledikleridir! Bizi öldürüyorlar ardından ajanlarına, yaralılarımızı ağırlamalarını ve ölülerimizi gömmelerini söylüyorlar. Ve sırf bu nedenden dolayı Kızıl Haç’ı kurdular.

Irak’ta bulunan bize gelince; Gazze’de bulunan insanlara, yahudilere ve yardımcılarına karşı olan bu mücadelemizde onları savaş alanında yüzüstü bırakmayacağımıza dair söz veriyoruz. Amerikan işgalcilerine karşı operasyonlarımızı artıracağız.

Filistin ve Irak’taki kardeşlerimize zaferin gerçekten yakın olduğuna yönelik güzel haberlerimiz var. Yüce Allah: “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.” buyurmaktadır. (İnşirah 5-6)

Doğrusu Yahudilerin ve ajanlarının sonunun, Tevhid Süvarileri ve “La İlahe İllallah” bayrağı Sancaktarlarının eliyle gelmekte olduğunu görüyoruz.


Allahuekber!

Allahuekber!

Allahuekber!


“Allah emrinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yusuf 21)



Kardeşiniz Ebu Ömer El Bağdadi

Salih dualarınızda bizleride unutmayın.

* Pan-Arabizm, Arap halkları arasında birlik ve beraberlik hedefine sahip büyük oranda seküler ve sıklıkla sosyalist bir hareket. Genelde farklı, zengin ve çarpıcı bir Arap dili, tarihi ve kültürünün varlığından köken alır ve bu nedenle bir kültürel milliyetçilik biçimidir.
 
Son düzenleme:
Enfal.571 Çevrimdışı

Enfal.571

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Doğrusu Yahudilerin ve ajanlarının sonunun, Tevhid Süvarileri ve “La İlahe İllallah” bayrağı Sancaktarlarının eliyle gelmekte olduğunu görüyoruz.
insaALLAH.

Allahin laneti kafir ve kafir ordularinin üzerine olsun.
onlari kahr eylesin.
mücahidlere zaferi göstersin ins.

ALLAH (c.c.) razi olsun.
s.a.
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allahin laneti kafir ve kafir ordularinin üzerine olsun.
onlari kahr eylesin.
mücahidlere zaferi göstersin ins.

ALLAH (c.c.) razi olsun.
 
Pulcet Çevrimdışı

Pulcet

Forumun Bekçisi
Site Emektarı
Allahin laneti kafir ve kafir ordularinin üzerine olsun.
onlari kahr eylesin.
mücahidlere zaferi göstersin ins.

ALLAH (c.c.) razi olsun.
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
abdestin alternatifi teyemmümdür, namaz zor durumda alternatif olarak oturarak kılınabilir, yolda isen hasta isen sonra tutmak kaydı ile orucun alternatifi var fakat Allah ayetinde "müminler ancak kardeştir" diyor ancak ve ancak kardeş, kardeşliğimizin alternatifi yok. mümini Allah kardeşin demesine rağmen kardeşin gibi görmüyorsan vay haline. selam ve dua ile.

hucurat 10 muminler ancak kardeştir.

forumda tartışmayın akhiler. alttan alın haklı olduğu halde kardeşini kırmamak için susana güzel ecirler vardır inşallah Allah katında. tabi susmak şahsi haklarımız üzerine olan meselelerde yoksa Allah'ın hakkı ve din üzerineyse hakikatı haykırın. selametle.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt